Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@mylavanta_5

Merhaba benim güzel okurlarım. Yeni bölümle sizlerleyim. Sizleri çok seviyorum ve sizi bekletmek hiç istemiyorum. Hemen bölüme geçelim vakit kaybetmeden.

bol kaoslu bir bölümle sizlerleyim. Keyifli okumalar dilerim efendim.

Derya, Kayra ile karşı karşıyaydı, bende deryanın hemen yanında duruyordum. Kayranın sol tarafında yani benim karşımda esmer, uzun boylu, kahverengi gözlü bir genç vardı. Yaşı bize yakın duruyordu.

Öne doğru bir kaç adım atıp bana elini uzattı. " Tanışalım, yağız ben"

Ben boş gözlerle eline bakarken Timur önüme geçti ve yağız denen çocuğun eline vurup indirmesini sağladı.

"Timur bende. Hiç memnun olmadım"

Yağız pis pis sırıtıp konuşmaya başladı.

"Onu anladım zaten. Bu güzel kızın sevgilisisin sanırım, savunmaya geçtiğine göre "

"Aynen öyleyim. O yüzden bu kıza çok yaklaşmasan iyi olur "

Arkadan kumral bir kız araya girdi.

"Ya naz bu çocuğu birine benzettim ben sanki ama tam çıkaramadım kimdi kendisi? "

Naz kollarını göğsünün altında toplayıp bilmiş bilmiş cevap verdi.

"Kendisi benim eski sevgilim canım. Tanışmıştınız ama aradan uzun zaman geçti. Hatırlamaman normal ipekçim "

Ben naza en pis bakışlarımı atarken Kayra arkadaşlarına döndü; "bir sorun yok arkadaşlar hadi gidelim"

Arkasını dönmüş giderken yağızın sesini duyduk

"Timur akşam voleybol maçına varmısınız? Sizin ekibe karşı bizim ekip ne dersin? Kapışalım "

"Ben kazanamayınca ağlayacak insanlarla kapışmam "

"Diyorsun"

"Diyorum "

"İyi akşam görüşürüz o zaman"

Kayra ve arkadaşları bizden uzaklaşırken Timur'a soran gözlerle baktım.

"Ne var?"

"Neydi şimdi bu? "

"Buraya eğlenelim diye gelmedik mi? Bak rakiplerimizi de bulduk eğleniriz işte "

"Timur ya off"

Arkamı dönüp çadırımın önüne oturdum. Ateş yakmamız ve yiyecek almamız gerekiyordu.

*****

Kızlarla biz büfe şeklinde bir yerden yiyecek bir şeyler aldık. Şansımıza bu gün yemekte güveç ve pilav vardı salata ve tatlı ile de çok güzel bir menü olmuştu.

Tabi bu menüyü parayla alıyorduk. İstemediğimiz şeyleri almayınca daha az ödüyorduk. İçecek olarak şu anlık sadece suyumuz vardı buna da şükür.

Erkekler ateşi yakmış bizi bekliyorlardı. Oynayacağımız bir voleybol maçı vardı ve yemek yedikten sonra hemen oraya gidecektik.

"Geldik" diye heyecanla bağırdı beyza. Derya ona ters ters baktı. Muhtemelen Kayra meselesi ile ilgiliydi. Ben bu konuya Fransız kalmıştım çünkü abimin olayından sonra detaylı konuşamamıştık beyzayla. Sadece kayranın birinden kaçtığını ve beyzayı öptüğünü biliyordum.

Deryanın kulağına yaklaşıp sessizce fısıldadım;

"Derya yapma böyle hevesini kırma kızın. Buraya geldiğine pişman olmasın"

Derya ne kadar istemese de başını salladı ve yerine oturdu.

"Eee nasıl yenicez şimdi biz bunları? "

Derya ve beyza okulda voleybol takımında oynamışlardı, abim ve timurda futbola gitmişti ama ben hiç bir alanda yoktum. Muhtemelen hiçbir şey yapamayacaktım.

"Korkma seni topun az geldiği yere koyarız. Kimse sana bulaşmaz " deyip gülmeye başladı abim.

Ben ona göz devirirken derya da bacağına bir şaplak attı. Abim deryaya bakıp saçlarından öperken ben de Timur'a döndüm.

"Merak etme senin yetişemediğin yerlerde ben destek olurum sana "

Timur beni kendine çekip sarılırken abim homurdandı.

"Ayrılın bakıyım. Önümde böyle mıç mıç istemiyorum kardeşimle "

"Oldu canım o zaman bende deryayla seni istemiyorum mıç mıç sonuçta o da benim kardeşim" diye gerekli savunmamı yaptım.

Abim bana seni naparım ben bakışı atarken gülerek Beyza'ya döndüm. Ama yüzüm anında soldu çünkü beyza üzgün bir şekilde telefonla ilgileniyordu. Bizim dörtlü takılmamız yada şakalaşmamız onu dışlıyordu anlaşılan.

"Beyza ya sana da mı birini bulsak? " diye sordum.

Beyza başını kaldırıp bana baktı önce, sonra olumsuzca başını sol tarafına çevirdi. Bende onun baktığı yere bakınca ileride ateşin başında oturan kayrayı gördüm.

Bu ikili arasında bir şeyler oluyordu sanırım ama dur bakalım.

"Hadi bakalım yemekler bittiyse kalkalım "

Yemeklerimizi yemiş çöplerimizi atmıştık. Biz toparlanırken önümüzden o malûm grup geçiyordu. Tam önümüze gelince durdular

"Hazır mısınız yenilmeye? "

Ben "hağzığmısığız yeğilmeye " diye taklit ettim yağız beyi. Kendisi bunu komik bulmuş olacak ki gülmeye başladı. Şerefsiz herif neyse ağzımızı bozmayalım.

Onlar giderken bizde kızlarla üzerimizi değiştirmek için çadıra girdik. Ben siyah şort ve siyah krop giyerken beyza ve derya da kot şort beyaz krop giydi. Modelleri farklı ama renkleri aynıydı.

Voleybol oynarken rahat hareket etmemiz gerekiyordu. Çadırdan çıkınca iki erkek de önce bir bize baktı, ilk konuşan Timur oldu;

"Lan bu ne! Oldu olacak bikini giyseydiniz "

Abim Timur'a döndü

"Sanane kardeşim benim kardeşimin ne giydiğinden? "

Sonra deryaya döndü

"Deryacım, canım aşkım sence de bu biraz fazla açık olmamış mı? "

Derya saçını savurarak ilerledi "hayır aşkım gayette iyi bence. Yürüyün kızlar"

Biz önde erkekler arkada voleybol sahasına geldik. Diğer grup antreman yapıyordu. Gelene kadar abimle Timur öyle bize söylenmişti ama dinleyen kim?

Yağız yanındaki adını bilmediğim çocuğa döndü;

"Baksana emre alev alacak buralar"

Emre başını salladı ve pis pis deryaya bakarken araya abim girdi

"O gözlerini çek yoksa oyup bir tarafına sokucam"

Emre bir şey demeden önüne döndü. Top Timur'un eline gelince bir kaç kez yere vurarak sektirdi. Daha sonra sertçe yağızın suratına fırlattı.

Yağız çevik bir hareketle topu havada tuttu.

"Başlayalım o zaman"

Ve herkes yerini alınca maç başladı. Bizde pasörün yerinde beyza vardı önde abimle derya arkada ben ve Timur.

Onlarda ise pasörde Kayra, önde ipek emre arkada ise yazığ ve naz vardı.

Derya topu Beyza'ya attı, beyza topu tekrar deryaya atınca derya topa sert bir vuruş yaptı ve top karşıya ulaştı.

Bir kaç tur böyle oynadık. Biz 14, onlar 12 olmuşlardı. Bu sayıyı da alırsak ilk seti biz alıyorduk.

"Hadi naz bu sayı sende " arkadaşları naza destek verirken naz sahanın dışından topu atmak için yerini aldı. Derin bir nefes verdi, topu havaya attı ve güçlü bir şekilde çaktı.

Top havadan füze gibi gelirken derya ve abim tutmaya çalıştı. Top bana doğru geliyordu tam elimi kaldırmış vuracakken Timur önüme atladı ve topu ellerinin iç tarafıyla yumuşatarak Beyza'ya yolladı.

Beyza da abime attı ve abim file dibine topu bırakarak sayıyı aldı. Kayra atlamıştı ama yetişememişti.

"Yesss işte bu" abim coşkuyla bağırırken bende sevinçle koşup Timur'un boynuna sarıldım. Derya da hemen abime sarıldı.

Karşı taraf düşük bir surat ile bize bakıyordu. Kayra ya baktığımda beyzaya bakıp göz kırptığı gözüme yakalandı. Bu iş olmuştu sadece birbirlerini sevmeye başladıklarını anlamaları kalmıştı.

"Eee ağlayacaksanız oynamayalım" diye gülerek konuştum

Naz üstüme doğru yürüdü

"Sen oyunda eline top bile değdirmedin. Hep Timur kurtardı seni. Sen hiç konuşma bile istersen "

"Ne oldu naz? Ağlayacak mısın? " diye sordu derya. Naz bu sefer de sert bakışlarını deryaya çevirdi.

"Bunun daha ikinci turu var gençler" diye araya girdi emre. Biz yer değiştirip ikinci turu oynamaya başladık. Bu sefer yer değiştirme zorunluluğu olduğu için öne ben ve derya arkaya abim ve beyza geçerken pasöre Timur geçti.

Karşı taraf ise pasör emre, öne naz ve yağız arkaya da ipekle Kayra geçti. Bu sefer ben önde olduğum için bana yoğunlaştılar. Derya ne kadar bana gelen toplara atlamaya çalışsa da yetişemedi aynı şekilde Timur da.

Bende oynuyordum ama vurduğum toplar ya karşıya gitmiyordu yada alakasız yerlere gidiyordu. Biz bizim mahallede çember olur öyle oynardık. Filede oynamadığım için bilmiyordum.

En son yine skor 8/14 olmuştu. Bu sefer 8 biz 14 onlardı. Bu sefer topu yağız atıyordu. Bana baktı, anladım ki topu yine bana atacaktı.

"Timur" diye fısıldadım. Timur bana güven der gibi göz kırptı ama biz birbirimize bakarken top aniden sert bir şekilde yüzüme çarptı.

Bir kaç adım geri sendeledim ve ellerim yüzüme gitti. Dudaklarımdan acı bir çığlık kaçtı

"Ağğğhhhhh" karşı taraf bu halime gülerken kızlar, abim ve Timur koşarak etrafımı sardı.

"Ceylan iyi misin? "

Beyza bana panikle sormuş ellerimi çekmeye çalışıyordu. Yüzüme bakmak için. Ama ben burnumdan gelen sıvıyı hissetmiş elimi çekemiyordum. Galiba burnun kanıyordu.

"Napıyorsun ya salak " diye bağırdı derya. Timur elimi bırakıp hışımla arkasını döndü ama onu tutacak gücüm dahi yoktu.

"Seni gebertirim lan! " diye bağırdığını duydum sadece. Abim de timura doğru koştu ve ikisinin arasına girdi. Timur yağızın yakasından sıkı sıkı tutmuş onu boğmak ister gibi bakıyordu.

Kayra ve emre de onları ayırmaya çalışırken beyza çantasından peçete çıkarıp bana uzattı. Peçeteyi burnuma tutup kenardaki banka oturdum.

"Çek be elini üstümden! Bilerek mi yaptık" diye bağırdı yağız da.

"Bal gibi de bilerek yaptın. Ben sana demedim mi ceylana dokunursan seni mahfederim diye. Öldürüyüm mü lan seni şurda "

"Timur tamam yeter bırak. Maç burda bitti tamam mı hadi herkes dağılsın"

Abim ortamı toparlamaya çalışırken Timur abimi itip bağırdı;

"Hayır efendim bitmedi, bitemez. Son eli de oynıycaz bu sefer ceylan yok. Hadi sıkıyorsa şimdi de kazanın da göreyim. "

*****

Oyun başlamış skor 15/9 bitmişti. Bizim grup kazanmış karşı grup yenilmişti.

"Hadi oyun burda biter bu da size ders olsun. Ben kaybedicem oyna girmem koçum" diye karşıya doğru bağırdı Timur. Ardından bana doğru gelip elimden tuttu. Burnumdaki kan durmuştu, elimdeki peçeteyi buruşturup attım.

"Burda bitmedi Timur, daha önümüzde çok maç var. Bu sefer siz kazandınız ama bir dahaki bizde" diye yanıt verdi yağız da.

Timur "yav he hee" der gibi elini salladı. El ele çadıra kadar geldik.

"Anasını satıyım nasıl oynadılar yav" diye söylendi abim sonra yanıma geldi.

"İyi misin sen? Daha iyi oldun mu?"

"İyiyim abi. Biraz geç oldu ama sağol" diye yanıtladım.

"Hadi saat geç oldu. Herkes yatsın yarın parkur oyunları var dinlenelim. " Timur tam benim çadırıma girerken abim ensesinden yakaladı.

"Pardon kardeşim ama nereye?" diye sordu. Timur abimin elini itip "sevgilimle uyuyacağım izin verirsen " diye abimi tersledi.

"Vermiyorum izin falan yatamazsın ben burdayken " diye kızdı o da.

"Sende sevgilinle yat kardeşim daha ne istiyorsun "

Beyza; "hmm oldu. Zaten iki tane çadır var. Siz sevgililerinizle yatın bende şu ağacın dibine kıvrılırım nolacak benim sevgilim yok ya nasılsa " diye çıkıştı. En sonunda ben devraldım konuşmayı

"Ayyy yeter! Timur sen bu çadırda abimle yatıyorsun, kızlar girin sizde şu çadıra hadi herkese Allah rahatlık versin " deyip çadıra girdim. Daha fazla uykusuz kalamayacaktım.

*****

Bölümü nasıl buldunuz?

Ben çok eğlendim yazarken. Ayrıca oy vermeniz ve yorum yapmanız beni nasıl mutlu etti bilemezsiniz.

uygulamaya girince 38 bildirim simgesini görüp ufak çaplı kalp çarpıntısı yaşadım sayenizde. Sizleri çok seviyorum 🥹

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakahoşçakalın🤗🤗​​​​​

Loading...
0%