Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@mylavanta_5

Herkese merhaba. Yeni bölümle sizlerleyim. Bölümü nasıl buluyorsunuz lütfen fikirlerinizi belirtin. Beğenmediğiniz yada yazım yanlışı olan kısımları da belirtirseniz hemen hatamı düzeltirim.

çünkü bazen klavyeden dolayı bazı kelimeler otomatik düzeltme ile değişiyor gözden kaçırıyorum.

neyse uzatmadan başlayalım, keyifli okumalar.

 

Bir hafta önce

genç kız son yudumunu da alıp bardağı sert bir şekilde masaya bıraktı. Arkadaşı ipek ayağa kalktı ve nazı çekiştirdi.

"Yeter bu kadar hadi gidiyoruz "

Naz kolunu geri çekip ipeği itti

"Git sen, ben gelmiyorum "

İpek ne yapacağını şaşırmıştı. Diğer arkadaşları burda değildi o yüzden kimseyi çağıramıyordu. Kayra vardı ama ona da ulaşılmıyordu.

Sonra aklına Timur geldi. Nazı burdan çıkarsa çıkarsa o çıkarır diye düşündü. Hemen çantasından telefonu çıkarttı ve timuru aradı.

Telefon üçüncü çalışta açıldı;

"Efendim ipek"

"Timur hemen konum atıcam adrese gelir misin? Naz iyi değil"

"Ne oldu? "

"Çok içti kafası yerinde değil, kalk gidelim diyorum kalkmıyor. Nazı ancak sen götürürsün "

Timur derin bir nefesi koyuverdi. Sıkılmıştı artık nazın oyunlarından. İpeğe de bunu sesli dile getirdi.

"İpek eğer bu da bir oyunsa... "

"Hayır değil! Lütfen gel al onu burdan. Kaç saattir babam arıyo benim gitmem lazım. Nazı da burda bırakamıyorum"

Timur dertli bir nefes daha verip onayladı. İpek gerçekten zor durumda kalmıştı. Babası ısrarla arıyor o kapatıyordu, eve gidince kıyamet kopacaktı belli.

Naz barmenden bir kadeh daha istedi. Aklı timurdaydı, onu unutamamıştı. Lisede birbirini seviyorlardı ama babası işi için başka ülkeye taşınmak isteyince bir şey diyememiş gitmişlerdi. Ama gitmeleri ayırmamıştı onları, naz timuru aldatmıştı. Sonra Timur bunu duymuş ayrılmak istemişti. Babasının işi de bahane olmuştu.

Geri döndüğünde timuru ceylan ile bulmuştu. Timur onundu, onu geri almalıydı. Kafası yerinde değilken bile timuru düşünüyordu. Timur ne demişti ona "ben ne kızıl sevdim ne sarışın. Benim esmerim bana yeter" yetmezdi oysa. O hep nazın saçlarını okşar, severdi.

Çilek kız derdi ona ama artık demiyordu. Sevmiyordu nazı. Bu düşünceler ile elindeki bardağı karşıdaki duvara fırlattı. Herkes şaşkınca ona bakarken ağlama krizine girdi. Çığlık atıp ağlamaya başladı.

İpek nazın koluna girmiş hemen onu lavaboya sokmuştu. Naz hüngür hüngür ağlıyor, ruhu bedenine sığmıyormuş gibi kıvranıyordu.

"Naz yapma böyle."

"Ben timuru hâlâ seviyorum tamam mı? Timur benim! " diye bağırmaya başladı. İpek en başından biliyordu olanları. Nazın onu kimle ve neden aldattığını, neden ayrıldıklarını ve daha nicesini. Ama bir şey diyemiyordu, arkadaşıydı sonuçta.

Sonra kapı açıldı ve içeri Timur girdi. Barmene nazı sormuş o da burda olduğunu söylemişti. İpek timuru görünce ayaklandı.

"Sen geldiğine göre ben çıkabilirim çünkü babam elli defa aradı."

Çantasını alarak dışarı koştu. Naz timuru görünce ağlaması durmuş hemen ayağı kalkmıştı. Ellerini uzatıp Timur'un yüzünü avuçları içine aldı.

"Timur, geldin? "

"Hadi naz gidiyoruz "

Naz hemen başını salladı ve elbisesini düzeltti. Mini elbise giymişti ve elbisesi yukarı toplanmıştı.

Timur, düşmesin diye nazın belinden tuttu ve destek oldu.

"Bu kadar içmenin anlamı neyse? Keşke ağzınla içseydin"

Bir yandan homurdanıyor, bir yandan nazı arabaya taşımaya çalışıyordu. Naz saçlarının gözünün önüne gelmesiyle sendeledi. Timur onu tutmak için biraz daha yaklaşınca burun buruna geldiler.

Naz timuru öpmek için uzandı ama Timur hemen geri çekti kendini. Naz bu duruma bozuldu ama kendini geri de çekmedi.

Timur ön koltuğa nazı oturtup kendi de şoför koltuğuna geçti. Naza sinirlenmişti, neden bu kadar içip başına bela oluyordu?

On dakika ikisinden de ses çıkmadı. Bu sessizliğe daha fazla dayanamayıp Timur konuştu.

"Niye yapıyorsun bunu naz? Hem bana hem kendine neden yapıyorsun? "

Naz gayet sakindi. "Bir şey yaptığım yok"

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Niye içip içip de başıma kalıyorsun?"

"Başına falan kaldığım yok anlamıyorsun beni, görmüyorsun! "

"Neyi görmüyorum Allah aşkına naz ya"

"Seni ne kadar sevdiğimi. Sana nasıl hâlâ aşık olduğumu, seni nasıl hâlâ unutamadığımı. Görmüyorsun Timur kör olmuşsun görmüyorsun"

"Naz yeter! Bak cidden bu konuyu konuşmak falan istemiyorum tamam mı? Sen beni aldattın ve ilişkimiz bitti. Sonra zaten bıraktın gittin beni. Şimdi ben başkasını sevmişken karşıma çıkıp seni seviyorum yeniden olalım demeye hakkın yok"

"Var! Seni ilk ben sevdim, sana ilk ben aşık oldum. Tamam seni aldattım inkar etmiyorum ama yeminle pişman oldum affet beni lütfen ben sensiz yapamıyorum "

Ellerini yine Timur'a uzattı ama Timur yine itti elini.

"Çek naz! Bitti tamam mı açma artık şu konuyu"

"Bitmedi, bitmeyecek! ", diye diretti naz. Biliyordu eninde sonunda ceylanla da ayrılacaklardı.

Eve gelince Timur nazın arabadan inmesine yardım etti, eve kadar taşıdı. Evin ışıkları yanmıyordu merakla sordu

" annen baban yok mu? "

"Yok, tatile gittiler. Biricik kızlarını tek bırakıp tatile gittiler", deyip bir kahkaha attı. Komik olan bir şey yoktu ama alkolün etkisi ile kafası karışıktı. Timur çantasından anahtarı alıp kapıyı açtı ve nazı içeri soktu.

Naz ayakta duramıyordu. Muhtemelen bıraksa yere yapışırdı bu yüzden odasına kadar taşıdı. Odaya gelince naz kollarını Timur'un boynuna doladı.

" duş alalım mı? "

Timur artık dayanamayacaktı, sinirleri iyice gerilmiş yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu.

"Naz bak gerçekten yeter patlıycam artık. Şimdi yat zıbar yarın ne yapıyorsan yap"

Yatağa fırlatır gibi itti. Naz yatağa düşüp geri doğrulmaya çalıştı.

"Ben banyo yapıcam, yardım et bari üzerimi çıkarıyım"

"Naz bu halde banyo falan yapamazsın yat uyu işte"

Naz dinlemedi. Üzerindeki elbisenin fermuarını çekip elbisenin üzerinden düşmesini sağladı. Timur'un karşısında iç çamaşırları ile kalmıştı.

Timur onu görür görmez hemen arkasını döndü.

"Kızım napıyorsun ya! "

Naz Timur'a yaklaştı ve arkasından sarıldı. Timur beklenmedik hareket ile nazı itip ona döndü. Sadece yüzüne bakıyordu.

"Yeter artık naz! Seni evine getirdim şimdi ne halt yiyorsan ye"

Naz Timur'un gitmesini engellemek için kapıyı kapatıp sırtını kapıya yasladı. " gitme"

"Naz çekil bak sana dokunmak istemiyorum beni zora sokma "

"Timur gitme, ya sen gidince banyoda bana bir şey olursa"

Timur nazın duygu sömürüsü yaptığını anlamıştı ama giderse naz bu sarhoş kafayla kendine bile zarar verebilirdi daha önce yaşamıştı çünkü.

Göz devirip odadaki tekli koltuğa oturdu. "Bana bak hemen giriyorsun, duşunu alıyorsun, giyinip çıkıyorsun tamam mı? Başıma daha fazla bela olma naz "

Naz başını salladı ve bir havlu alıp banyoya girdi. Aslında kafası yerindeydi ama bazı kelimeleri ağzından değişik çıkıyordu. Bazen dengesini sağlıyor bazen sağlayamıyordu.

Timur nazı beklerken tekli koltukta uyuya kaldı. Naz duştan sadece havlu ile çıkıp koltukta oturarak uyuyan Timur'a yaklaştı.

Timuru istiyor sarhoşluğun verdiği etki ile onu arzuluyordu. Yavaşça Timur'un kucağına oturdu. Timur kucağındaki ağırlık ile gözlerini açtı ve nazı görünce bir hışımla ayağa kalktı.

"Başlıyacağım ama haa senin duşuna da sana da yeter be ben gidiyorum ne halin varsa gör"

Naz hızla kendini toplayıp timuru yakasından tuttu ve dudaklarını birleştirdi. Timur geri kaçıyor naz ileri yürüyordu. İkisi de yatağa takılıp geriye doğru düştü. Timur altta naz üstte olacak şekilde yatağa serilmişlerdi.

Nazın üzerindeki havlu düşmüş naz artık çırıl çıplak kalmıştı. Timur nazı yana itip ayağa kalktı ve koşarak evden çıktı.

O kadar sinirlenmişti ki. Yine oyuna gelmişti. Naz lisedeyken de böyle yapardı. Başım belada Timur, sarhoş oldum Timur diye çağırır oyununa alet ederdi. Bu sefer inanmayacaktı ama ipek çok inandırıcı gelmişti.

Kendine söve söve evine geri döndü.

*****

Parti gayet eğlenceliydi ama ben hiç eğlenmiyordum. Abimle derya el ele karşımızda dikilirken ben timurla köşe kapmaca oynuyordum resmen.

Sürekli benimle konuşmak istiyordu bende anlatacağı şeyin bana ağır geleceğini düşünüyordum. Aklım da beyzada kalmıştı zaten. Kayra yanındaydı ama ne olur ne olmazdı.

"Derya ben kamp alanına gidiyorum. Aklım beyzada kaldı"

Derya çantasına uzandı;

"Bende geliyim gidelim artık geç oldu zaten"

"Hayır ya siz eğlenin ben sıkıldım zaten. Bir daha böyle eğlenceyi nerden bulacaksınız ben tek giderim"

"Beraber gideriz " diye fikir sundu Timur. Hiçbir şey demedim. Ne kadar kaçabilirdim ki?

Derya ve abimle ayrılıp yürümeye başladık. Aramızda bir mesafe vardı ve naz bize bakıyordu. Bu durum hoşuna gitmişti. Timur konuşmaya başladı.

"Ceylan bak o gece olan herşeyi anlatıcam lütfen beni bir dinle "

Artık dinlemem gerekiyordu. Böyle kaçarak yaşayamazdım. Olumlu anlamda başımı salladım ve anlatmaya başladı.

"O gün ipek aradı beni, naz çok içti kaldıramıyorum onu masadan dedi. Babası arıyormuş, gitmem lazım ama nazı da bırakamıyorum gel al dedi. Bende gittim naz çok içmişti, kafası yerindeydi ama sarhoştu. Aldım evine götürdüm. Duş alıcakmış banyoya girmesini ve çıkmasını bekledim başına bir şey gelir diye. Sonra çıktı beni öpmeye çalıştı, bende onu ittim ve evden çıktım. O gece olanlar bunlar. Nazla aramda bir şey geçmedi eğer böyle bir şey düşünüyorsan unut çünkü ben sana ihanet etmem "

Anlattıklarına inanmak istiyordum. Timuru seviyordum ve nazın bizi ayırmak için iftira bile atacağına emindim. Olduğum yerde durdum ve Timur'a döndüm.

"Gerçekten doğru mu? İnana bilir miyim? "

Ellerini uzatık yüzümü avuçladı.

"İnan ceylan gözlüm inan. Ben sana yalan söylemem, söyleyemem. Ne senin kırılmanı ne de üzülmeni isterim o yüzden lütfen inan "

Yavaşça tebessüm ettim. Tebessümümü görüp sıkıca sarıldı bana, bende hemen karşılık verdim. Onu seviyordum ve üçüncü şahıslar yüzünden ilişkimizi zedeleyemezdim. İlk kavgamızı etmiştik, sonumuz hayır ola.

"Hadi yürü beyza ne oldu gidip bakalım"

Timur'un elinden tutup beyzalara doğru yürüdük. Hiç ses yoktu, daha kimse gelmemişti anlaşılan.

Çadıra yaklaştığımızda ne beyza ne de Kayra ateşin başında görünmüyordu. Miğdeme ufak bir sancı girdi. Aceba başlarına bir şey mi gelmişti.

"Eee yoklar? "

"Belki çadırdalardır "

Timur'un söylemi ile çadıra yaklaştım.

Çadırdan sesler geliyordu ama ne olduğunu çözemedim. Eğilip çadırın fermuarını sessizce açtım ve kaldırdım. Kaldırmamla dudaklarımdan güçlü bir çığlık kaçtı

"AAAĞĞĞĞHHHH"

Timurda koşarak yanıma geldi ve çadırın içine baktı. İçinde gördüğü görüntü ile hemen gözlerimi kapattı.

Beyza ve Kayra çıplak değildi ama üst üste uzanmış öpüşüyorlardı. Benim çığlığım ile onlar da korkmuş hemen çadırdan çıkmaya çalışmışlardı.

Timur kayranın yakasına yapışıp hırpalamaya başladı.

"Ne yapıyorsun lan sen"

Kayra panikle cevap veremezken beyza araya girdi.

"Abi valla bir şey yapmıyorduk. "

"Ooo beyza hanım ayağınız iyileşmiş bakıyorum da " diye ima ile sordum. Beyza utançla yüzünü yere eğdi. Biraz daha gelmesek belki farklı şeyler olabilirdi. Bence tam zamanında gelmiştik de kurtarmıştık kızı.

"Abi ben beyzayı seviyorum", dedi Kayra. Beyza da " bende kayrayı seviyorum ", dedi.

" lan siz ne zaman tanıdınız da sevdiniz birbirinizi? " diye hayretle sordu Timur.

Beyza ;" iki hafta önce " diye cevapladı. O sırada derya ile abim geldi.

"Ne oluyor burda? " diye sordu derya.

"Gelin gelin bunları çadırda öpüşürken yakaladık" diye açıkladı timur.

"NEHH!" diye tepkisini gösterdi derya da. Beyza çok utanmıştı. Bunun bu şekilde öğrenilmesini istemiyordu anlaşılan.

"Tamam neyse ne. İkisi de birbirini seviyormuş. Timur sende rahat bırak çocuğu" diye çıkıştım. Deryadan bir "NEHH" nidası daha döküldü ve kendini olduğu gibi yere bıraktı. Neyse ki abim yere düşmeden tutmuştu deryasını.

Bu gün yeterince aksiyon yaşamıştık galiba bende bayılacaktım şuralara bir yerlere.

*****

Canım okurlarım bölümü nasıl buldunuz?

yarın pek müsait olamıycam bu yüzden yarınki bölüm bir sonraki gün gelebilir o yüzden merak etmeyiniz.

birde instagram açtım ama takipçim yok 🥺😭

Bana destek olursanız çok sevinirim.

instagram adresim: my_lavanta00

yeterli bir kitleye ulaşınca modellerin resmini atıcam ve gerekli duyuruları ordan paylaşıcam.

sizleri çok seviyorum kendinize iyi bakın hoşçakalın.

 

Loading...
0%