Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@mylavanta_5

Herkese merhaba 6. Bölümle sizlerleyim. Biliyorsunuz instagram kapandı bu yüzden karakter paylaşımı yapamadım. Eğer isterseniz tiktoktan editler yapıp paylaşa bilirim ordan da takip edip bakmak isterseniz hesap ismim: my_lavanta5

şimdi hikayemize dönelim. İyi okumalar. Oy verip takip ederseniz çok mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim 🥰🥰


"CEYLAN! "


Sesin geldiği yöne çevirdim başımı. Zeynep elinde içeceği ile kapıda durmuş bize bakıyordu sinirli gözler ile. Benim elim Timur abiye doğru tatlı uzatılmış bir şekilde kalırken Timur abi de yönünü Zeynep'e çevirmişti.


"Sen ne yaptığını sanıyorsun yaa! Her şeyime göz diktin sesimi çıkarmadım şimdi sıra Timur'a mı geldi? "


Ben Zeynep'in ne demeye çalıştığını anlamamıştım. Galiba bizi yanlış anlamıştı. Timur abi ile sevgili olduğumuzu bile düşünmüş olabilirdi. Bu çok saçmaydı çünkü o benim abim gibiydi. Abimin arkadaşıydı.


Hemen kendimi açıklama gereği hissettim.

"Zeynep bak yanlış anladın ben eli... "

"Neyi yanlış anladım ya? gördüm işte gülerek tatlı yediriyordun."

Zeynep elindeki içeceği bir hışımla üzerime fırlattı. Elindeki vişne suyu güzelim kıyafetimi ıslatırken, ben yaptığı bu davranış karşısında şok olmuştum.

İçerideki herkes sesi duymuş bakmaya gelmişti hemen.

"Zeynep kızım niye bağırıyorsun? "

"Ceylan hanım benim her şeyime göz dikiyor ya şimdi de Timur'a göz dikmiş. Az önce gülerek kendi elleriyle tatlı Yediriyordu"

Timur abi devreye girdi hemen.

"Zeynep saçmalama kimsenin bana göz diktiği falan yok! Elim şire olmasın diye ceylandan rica ettim o da verdi bir tane yanlış anladın sen olayı. İnsanlara da yanlış aksetme"

Ben artık dayanamayacak dereceye gelmiştim. Küçüklükten beri bana yapmadığı şey, atmadığı iftira kalmamıştı ama artık yeterdi canıma tak etmişti.

Yanımdaki sandalyeye çıkıp Zeynep'in üstüne atladım. Timur abi beni belimden yakalasa da Zeynep'in saçlarına asılmama engel olamadı.

Zeynepten acı bir "ağğğhhh" çığlıkları yükselirken, ben saçlarını koparmak ister gibi çektim. Timur abi beni zeynepten ayırmaya çalışıyor, başaramıyordu. Abim ve kızlar da araya girmiş en sonunda bizi ayırmışlardı.

Abim Timur abiye "ceylanı eve götür bizde birazdan geliyoruz" diye emir verirken, Timur abi kucağında beni sanki kedi tutuyormuş gibi o evden çıkarttı.

Hâlâ ellerim titriyor, karıncalanıyordu. Çok bile dayanmıştım bence. Kızlarda bizimle beraber gelmiş evlerinde inmişti. Onlarla konuşmayı sonraya bırakmıştım çünkü şuan çok sinirliydim.

Pencereyi sonuna kadar açmış, derin derin nefes alıyordum. Kızları bıraktıktan sonra biraz sakinleşmiştim ama hâlâ tam geçmemişti sinirim.

Timur abi kızları bıraktıktan sonra yönünü değiştirmiş sahile gelmişti. Sahil evimize çok uzak değildi araba ile 20 dakikalık bir mesafedeydi.

"Niye buraya geldik? "

"Sakinleş diye "

"Ben zaten sakinim! "

"Hayır değilsin"

"Sakinim dedim ya! "

"Sakinim derken bile bağırıyorsun ceylan. Değilsin işte."

Bağırdığımın bile farkında değildim. Bana iftira atması ağırıma gidiyordu. Bu zamana kadar her şeye zaten yeterince susmuştum. Beğendiği her şey onun olsun başka kimsede olmasın istiyordu. Başkasında beğendiği bir şey varsa zorla alır suçluyken suçsuz durumuna çıkarırdı kendini.

Timur abi ile 15 dakikalık bir sessizliğin ardından sessizliği ben bozdum.

"Kusura bakma sana da yakıştırma yaptı böyle. Sanki benim sevgilimmişsin gibi"

"Benim için sorun yok güzellik. Ben senin sevgilin olmaktan memnunum"

Duyduğum şeyle dona kaldım. Ne demekti bu yani? Sevgilin olmaktan memnunum derken benimle sevgili mi olmak istiyordu?

Ben bir daha konuşamazken sessizliği bu sefer de Timur abi böldü.

"Hadi gel seni eve bırakıyım Annenler merak etmesin. "

Arabaya binip eve doğru yola çıktık. Şuan gitmek istemesem de orası benim evimdi, gidecek biri varsa o da onlardı.

Kapının önüne gelince emniyet kemerimi çözdüm. Timur abi bana bakıyordu. Bir iki saniye bakıştık.

"Bulaşma Zeynep'e ne derse desin aldırma. Burda kalıcı değil zaten nişandan sonra gidecek "

Sakin ve yatıştırıcı sesiyle beni az da olsa yumuşatmıştı. Başımı tamam anlamında sallayıp indim aşağı. Evden gürültüler geliyordu. Demek ki hâlâ kaos bitmemişti. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. Maksadım kimseye görünmeden odama kaçmaktı. Bir iki basamak çıkmıştım ki arkamdan abimin "CEYLAN! " bağırışını duyup yönümü salona çevirdim.

"Efendim? "

"Otur konuşucaz"

Teyzem " daha ne konuşucaz? Mahvetti oğlumuzun sözünü, yetmedi kızıma saldırdı saçını yoldu. Başında baba yok ki dövsün de ağzının payını versin"

Teyzemin söyledikleri o kadar ağırdı ki artık dayanamamıştım.

"Yeter bee! Sus artık! Babama laf söylemeyi bırak! Bizi azarlamayı bırak! Hayatımıza karışmayı bırak artık anladınmı? Senin kızının babası var da ne işe yarıyor? Daha kızına terbiye verememiş bir kızı mı savunuyorsun sen bana? "

Abim araya girdi. "Ceylan sus"

"Susmıycam! Görmüyor musunuz bizi ezikliyorlar, rencide ediyorlar, bir şey olsa babamı bahane ediyorlar. Benim babam sizin gibiler yüzünden gitti tamam mı? "

"CEYLAN SUS DEDİM! "

Abimin bana tokat atmasıyla geriye savruldum. Abim babamı severdi, laf söyletmezdi. Yine söyletmemişti. Annem elini ağzına kapatmış bir kenarda korkuyla izlerken, salondaki herkes bize bakıyordu. Eniştem ona söylediklerime bozulmuştu. Bozulsundu da tekin abi abime koşup yakaladı ve benden uzaklaştırdı. Zeynep zaten bu durum hoşuna gitmiş gibi gülüyordu.

Biz zamanında fakirdik. Abim okuyordu, babam annemi çalıştırıyor kendi de boş geziyordu. Bir kadınla tanışmış, kadın zenginmiş. Onunla gitti terketti bizi. Abim konduramadı ona bu durumu. Ama okulu bırakıp çalışmak zorunda da kaldı anneme yardım etmek için. Çalıştığı yerin patronu abimi çok sevmiş, yanına almış. Şimdi onun asistanlığını yapıyordu.

Durumumuz şimdi orta halliydi. En azından kendimize yetecek kadar.

Teyzem de kızı gibiydi. Her şeyin en iyisini onlar bilirdi. Babam gittikten sonra annemi suçlamış "iyi kadın olsaydın gitmezdi" demişti.

Ben küçüktüm o zamanlar. 6 yaşıma yeni girmiştim. Aklım yetmese de bilirdim babamın gittiğini.

Tekin abi " Tamam olan oldu uzatmayın artık. Ne olduysa oldu bitti. Söz takıldı konu kapandı açmayın artık eski defterleri de "

Ben koşarak odama çıktım ve ardımdan kapıyı kilitledim. O kız benimle kalmayacaktı. İsterse böcekler yesin onu umrumda değildi. Ne çevremde ne yanımda istemiyordum.

Kızlara mesaj attım yarın onlarla buluşmak istediğimi bildiren. Onlarla konuşursam belki iyi olabilirdim. Üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım.

Abim bu zamana kadar bana hep kızmış, ceza vermişti ama hiç vurmamış, dövmemişti. Teyzem ve onun asalak kızı için bana vurmuş ve bundan pişman olacağını da biliyordum. Ama olan olmuştu. Benim canım yanmıştı.

Gözlerimden yaşlar boşalırken uyuya kaldım.

*****

Sabah uyandığımda saat 9 olmuş ama kimse henüz kalkmamıştı. Benimde kimseyi görmeye niyetim yoktu zaten. Hemen bir duş alıp siyah bir pantolon siyah bir krop giydim. Saçlarımı açık bırakıp çantamı da alıp çıktım. Kahvaltımı dışarda yapardım artık.

Kızlarla buluşma yerine geldim. Kızların gelmesine daha çok vardı bir saat beklemem lazımdı. O zamana kadar bende kahvaltımı yaptım. Dün olanlardan dolayı canım istemese de güçten düşmemek için yemek zorundaydım.

"Ahh burdaymış" beyzanın sesiyle onlara döndüm. İkisi de beyaz tişört giymişti ama derya siyah pantolon giyerken, beyza kot tercih etmişti. Masaya oturdular ve kısaca selamlaştık.

"Neler oldu dün gece anlatsana merak ettik seni? "

Beyza merakla sordu. En meraklıları beyzaydı ailede. Derya biraz daha sakindi ona göre.

Ben nefes alıp dün onlar gittikten sonra olan her şeyi anlattım. Derya abimin bana tokat attığı yerde sinirlenmiş masadan kalkıp yüzleşmek istemişti ama zor tuttuk. Kızlar beni çok severdi. Üçüz gibiydik ve tepkileri gayet normaldi. Ben olsam bende öyle yapardım.

"Nasıl yapar bunu ya sorarım ben ona bunun hesabını. O kim köpek benim arkadaşıma vurur"

"Derya adam kızın abisi" beyza göz devirirken derya hâlâ sinirliydi.

"Abisi olması ona tokat atacağı anlamına gelmez"

"Neyse kızlar olan oldu boş verin şimdi onu dün Timur abi bana ne dedi? "

Beyza yine heycan ve merakla sordu " ne dedi? "

"Ben dedim ki seni de zorda bıraktı benim sevgilimmişsin gibi dedim. Oda "ben senin sevgilin olmaktan memnunum "dedi"

Deryanın içtiği kahve boğazında kaldı ve bir hışımla püskürdü "NEE! "

Yarısı masaya, yarısı suratıma gelirken "kızım napıyorsun yaa" diye isyan ettim.

"Ne demek şimdi bu? Seninle sevgili mi olmak istiyor? "

"Bilmiyorum bende anlamadım. Zaten geçen gün de elimi tutmuştu. "

Deryadan bu sefer daha coşkulu bir "NEEEE!" nidası yükseldi.

Beyza "Az daha bağır kanka kimse duymadı"

"Ne yapıyım kızım? Neler diyo bu? "

"Yok yok bu iş olmuş"

Ben "ne işi olmuş? "

Beyza hemen devraldı konuyu

" Yani Timur abi seni seviyor. Bu iş olmuş"

Göz devirdim "saçmalama beyza "

"Ne saçmalama ya adam basbayağı söylemiş seni sevdiğini "

"Söylemedi sadece sevgilin olmaktan memnunum dedi"

" yani? Aynı sonuca çıkıyor. Ha sevgilin olmuş ha seni sevmiş ne fark eder? "

"Olmaz beyza o benim abimin arkadaşı. Ben ona abi diyorum. O da bana kardeşi gibi bakıyor eminim o yüzden yardım ediyor. "

"Tabi tabi sen kendini kandır"

Derya" o zaman test edelim"

Beyza merakla sordu "nasıl edicez "

Bende merakla dinlerken derya devam etti.

" şimdi birini senin sevgilin gibi göstericez bakalım kıskanacak mı kıskanmayacak mı? Eğer kıskanır da belli ederse seni seviyor ama yok belli etmezse sadece abi gözüyle bakarsın "

"Saçmalamayın kızlar hem kimi bulucaz da benimle sevgili rolü oynayacak Allah aşkına "

Ben göz devirip gülerken kızlar birbirine bakıp "SAVAŞ" dedi aynı anda. Ben onlara olmaz gözüyle bakarken onlar olur olur der gibi kafalarını salladılar.

*****

Sıkılmıştım artık ne giren vardı ne çıkan. Şuan savaşların dükkanının önünde durmuş babasının çıkmasını bekliyordum. Kızlar beni gaza getirmiş, buraya yollamıştı. Böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyordum ama savaştan da rica edecektim mecbur.

Nihayet babası dükkandan çıkıp giderken derin bir nefes aldım. Miğdeme kramp giriyordu, çok stres yapmıştım. Ya kabul etmez de benim duygularım oyuncak değil derse ne yapardım hiç bilmiyorum.

Yavaş yavaş dükkana doğru yürüdüm. O sırada kapıdan bir müşteri dükkana girince hemen arkamı dönüp geldiğim yere geri gittim. Onunla konuşurken kimse olmamalıydı. Yoksa duyarlar laf ederlerdi. Dünden sonra zaten abim ile kavgalıydık bir de bu olay patlak vermemeliydi.

Yaklaşık 10 dakikanın sonunda müşteri nihayet çıkabilmişti. Sanki mal satacakmışım gibi gizli gizli dükkana yaklaşıp içeri attım kendimi.

Ani girişim ile savaş sıçramış, irkilmişti.

"Napıyorsun kızım? insan gibi girsene içeri"

"Hayvan gibi mi girdim? Girdim işte"

"Estağfurullah öyle demek istemedim de, buyur bir şey mi lazımdı? "

Nasıl söylesem bilememiştim. Direk benimle sevgili olur musun desem ciddiye alırdı kesin. Zaten dünden razıydı o olmazdı. Benimle sevgili rolü oynar mısın desem bu sefer de incine bilirdi derken ismim seslenildi arkamdan bir yerden.

"Ceylan"

Hemen arkamı döndüm. Gelen Timur abiydi. Al işte ben iki saat laf konuşana kadar yakalanmıştık.

"Hayırdır ne işin var bu saatte burda? "

Savaş benim yerime konuştu

" beni görmeye gelmiş olamaz mı? "

"Seni niye görmeye gelsin oğlum"

Timur abi savaşa sırıtık bir ifade ile bakarken sonrası tamamen doğaçlama oldu. Ben ağzımdan çıkan kelimelere sahip olamamış herkesi şoka uğratmıştım.

"Ben savaşı görmeye geldim abi. Sevgiliyiz ya biz savaşla "

İkisinin de bakışları bana döndü. İkisi de şaşkındı. Ben elimi kolumu nereye koyacağımı bilmezken savaş mutlu olmuştu, Timur abi ise bozulmuş ve biraz da sinirli duruyordu. Aceba kızların dediği gibi beni mi kıskanmıştı? "

*****

Derya taksiden inmiş kuaföre doğru gidiyordu. Saçları epeyce kırılmış ve canlılığını kaybetmişti. Bakımına özen gösteren biri olarak bunu bir an önce halletmeliydi.

Beyza ile ceylana gaz vermiş savaşın yanına yollamış kendisi de beyza ile ayrılıp kuaförün yolunu tutmuştu. Tam o sırada yolun kenarında ceylanın abisi sameti gördü. Bu gün ceylanın anlattıkları yüzünden ona sinir olmuş patlamak istiyordu. İçinde tutamayan bir yapısı vardı.

Hızlı adımlarla yönünü samete çevirdi. Ama sametin karşısında bir kadın vardı ve gülerek sohbet ediyorlardı.

Derya bu duruma da sinir olmuştu çünkü kardeşine vuran ve kalbini kıran o değilmiş gibi eğleniyora benziyordu. Sametin yanına yaklaşınca "samet abi! " diye sesini biraz yükseltti.

Samet de yanındaki kız da deryaya döndü. Samet şaşırmış ve parlak gözlerle deryaya baktı. Sonra önündeki kadına döndü.

"Tamam ceyda sen içeri geç ben gelince konuşuruz. "

"Tamam ama mutlaka gidelim akşam ki konsere"

"Dedim ya benim işim çıkabilir belli olmaz haberleşiriz"

Ceyda arkasını dönüp gidince samet deryaya döndü.

"Efendim "

"Sen ne yapıyorsun ya! Sen ne aşağılık bir adamsın! Dün kardeşine tokat atıyorsun bu gün gelmişsin sevgilinle fingirdiyorsun! Ceylan ne halde haberin var mı senin? "

"Derya! Yavaş gel. O benim sevgilim değil 1, ben ceylanla akşam konuşucam zaten ve bu bizim meselemiz buda 2. Hem sen buraya bunu söylemeye mi geldin? "

"Ne söyleyecektim başka. Yazık değil mi ceylana. Senin o kuzenin olacak yelloz kıza iftira atıyor, herkes üstüne geliyor da destek olacağına tokat atıyorsun "

"Derya bu meseleye sen karışma. Hem ayrıca ceyda... "

"Başlatma lan ceydana! Ben sana sordum mu sevgilini de anlatıyorsun? "

Derya çok yükselmişti. Karşısında abi dediği adam olduğunu bile unutmuş bağırıyordu. Samet bu haline şaşırmış garip garip bakarken sözü devraldı.

"Ben ceydayı sevmiyorum derya"

Derya ne söylediğini şaşırmış "kimi seviyorsun o zaman" diye kendince saçma bir soru yöneltmişti. Samet yavaşça deryaya yaklaştı ve belinden tuttu. Derya şaşkın ve donuk bir ifade ile bakarken

"Seni seviyorum " deyiverdi samet.

Henüz onu sevmeye başlayalı 6 ay olmuştu. Söylemek istiyor ama çekiniyordu. Böyle bir fırsat gelincede kaçırmak istemedi ve itiraf etti duygularını.

*****


Merhabalar yine ben geldim. Beklenmedik bir aşk ile. Umarım beğenirsiniz. Oy verip destek olursanız beni çok mutlu edersiniz canlarım. Herkese teşekkür ederim sizleri seviyorum. Lütfen görüşlerinizi de paylaşın benimle


 


 

 

 

 

 

 


Loading...
0%