Merhabalar yeni bölümle sizlerleyim. Bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Yorum yapıp oy veriyorsunuz, kitabımı okuyorsunuz ve bu beni çok mutlu ediyor.

Lafı fazla uzatmadan bölümle sizi başbaşa bırakayım. Keyifli okumalar.

2 gün sonra

Sabah odama düşen güneş ışığı ile gözlerimi açtım. Bu gün güzel bir gündü çünkü zeynep ve ailesi nişandan sonra gidecekti. Evet bu gün nişan vardı.

İki günde mağaza mağaza gezip eksik ne varsa aldık, hiçbir eksiğimiz kalmadı. Dün de tekin abi ve sanem nişanlık bakmış güzel bir nişanlık almıştı.

Bu günde nişan günüydü. Nişan akşam saat 7'de başlayacak 10'da bitecekti. Dün kendime çok güzel bir elbise almıştım. Biraz zor olmuştu ama nişana güzel gitmek için son paramı da bu elbiseye vermiştim.

Elbisem lila renginde, tek omuzu açık, tek omuzunda lavanta ya benzer çiçeklerin olduğu ve belinde gümüş taşlardan oluşan bir kemer detayı vardı. Askılı olan kolundan aşağı tül iniyordu.

Derya ve beyza ile beraber almıştık elbiseleri ama onlar bana göre biraz daha sade seçmişti.

Beyza; siyah, balon kol, derin bir yırtmacı olan elbise alırken, Derya; kırmızı, dizinin bir tık üzerinde kırmalı bir elbise seçmişti.

Kızlarla yine kuaföre gidecektik ama bu sefer zeynep gelmeyecekti. Lavaboya girip işlerimi hallettim. Ardından mutfağa gidip kahvaltı hazırlayan annem ve teyzeme yardım ettim.

Teyzem bir sürü kişiyi davet etmişti yaklaşık bir saate bizim ev düğün evine dönerdi. Zaten düğün eviydi ama düğün günü bu gün değildi.

"Günaydın.hemen yardım edeyim de kızlarla kuaföre gidicez ev dolmadan"

"Kızım daha çok var nişana. Burda dur da yardım et bize. Bir sürü gelen giden olacak"

"Kusura bakma annecim ama kuaför kaç saat sürüyor biliyor musun sen? "

Teyzem "aman bizim zamanımızda kuaför mü vardı. Saçımızı kendimiz yapardık hatta toka bile bulamazdık "

"Teyzecim o zamanla bu zaman bir mi? Benim acil çıkmam lazım"

Mutfağa abim girdi. Üzerine beyaz bir gömlek, siyah bir pantolon giymişti.

"Hayırdır nereye? "

"Kızlarla kuaföre"

"Hangi kızlar"

"Halay çeken kızlar. Allahım yarabbim hangi kızlar olacak abi yaa beyzayla derya işte "

"İyi sizi almaya ben gelirim"

"Aaa hayret ne has geliyorsunuz samet bey biz sizi berberde olursunuz başkasını gönderirsiniz sanmıştık"

"Boş konuşuyorsun ceylan yürü hadi "

Uzatmadan Annemlerle vedalaşıp çıktım evden. Kızlarla bir kafede buluşup hangi saçı ve makyajı yapacağımız hakkında biraz konuştuk. Böylece biraz zaman geçmiş oldu.

Kuaföre gelince hemen örnekleri gösterdik ve çalışanlar yapmaya başladı. Deryada bir haller vardı ama anlatmıyordu. Sesleniyorduk duymuyordu sürekli dalıp duruyordu. Hemen yanımdaki Beyza'ya döndüm.

"Nesi var bunun? "

"Bilmiyorum valla 3 gündür böyle. Aceba egemen ile mi barıştı diyorum ama emin değilim"

"Niye ondan şüphelendin ki? "

"Çünkü sürekli telefon elinde ve gülerek telefona bakıyor. Bence biriyle konuşuyor ama sevgilisi olsa söylerdi. Bilmiyorum "

Şaşırmıştım çünkü derya bu zamana kadar bizden hiçbir şey saklamamıştı. Ben neyseydi ama beyza onun ikiziydi ona mutlaka anlatırdı. Yakında çıkar kokusu diyerek bir kenara bıraktım.

Telefonuma bir bildirim geldi. Hemen açıp kimin yazdığına baktım. Mesaj Timur'dandı.

Timur: nerdesin güzelim?

gelen mesajla hafiften erisem de gülüşümü saklayıp cevap verdim çünkü henüz kızlarla konuşma vaktim olmamıştı.

ceylan: kuafördeyim

Timur: tamam geliyorum

ceylan: neden?

Timur: sana bir şey vermem lazım

ceylan:tamam bekliyorum

Telefonumu kapatıp kenara koydum. Başımı sola çevirince beyza ile göz göze geldik. Yüzümde sırıtık bir ifade vardı ve farkına varınca hemen sildim. Sağıma dönünce derya da gülerek telefona bakıyordu.

Beyza" hayırdır kızlar ne bu ifade sanki sevgili yapmış gibi? Varsa bilelim yani aramızda gizli saklı olmasın"

Ben cevap verecekken deryadan "saçmalama istersen" diye bir cevap geldi. Çalışan kızın beni makyaja çağırması ile arka tarafa geçtim.

Yaklaşık 10 dakika sonra bir kız yanıma gelip "abla bir abi seni çağırıyor" dedi. Gelenin Timur olduğunu düşünüp kızlara geliyorum manasında bakıp dükkandan çıktım. Kuaförün sağ tarafına gelip beklemeye başladım.

Tam o sırada biri ağzımı kapattı. Normalde gözler kapatılıp ben kimim denmez miydi?

Arkama dönüp kimin geldiğine baktım. Gelen timur değil savaştı. Sinirlenmişe benziyordu ve oldukça korkutucuydu.

"Merhaba ceylan hanım sizi de rahatsız ettik ama "

"Ne istiyorsun? "

"Görüyorum ki oyunu bozmuş Timur'a herşeyi söylemişsin "

"Yani"

Çok sinirli bakıyordu. Bana bir şey yapacak korkusuyla bir iki adım geri çekildim.

"Bak ceylan sen beni bir oyuna soktun, benimle rol de olsa sevgili olacaktın. O yüzden bende senden bir şey isteyeceğimi söyledim ve sende kabul ettin. Şimdi istediğim şeyi gerçekleştireceksin"

Korkarak sordum " ne istiyorsun? "

Çarpıkça gülümsedi. Siniri de gülüşü de korkunçtu. Benden istemediğim bir şeyi yapmamı isteyecekti emindim. Korktuğum da başıma geldi.

"Evleneceksin benimle "

"NEE! Hayatta olmaz. Gidiyorum ben"

Tam arkamı dönmüş gidiyordum, bileğimden tutup kendine çekti. O kadar sıkıyordu ki canım yanıyordu.

"Olur ceylan, olacak"

"Olmayacak"

Arkamdan gelen sesle ikimiz de arkamdaki Timur'a döndük. Bir hışımla beni arkasına çekmiş savaşa da sağlam bir yumruğu geçirmişti. Ben korkuyla çığlık atarken Timur savaşın üzerine çıkmış sayısız yumruklarını vurmaya devam ediyordu. Kendime gelip hemen Timur'un kolundan tuttum.

"Timur dur nolur "

Timur bir kaç yumruk daha vurup kalktı.

"Bana bak oğlum bir daha seni ceylanın yanında görürsem, ceylana dokunduğunu görürsem yok ederim duydun mu? "

Ben şokla Timur'a bakarken savaş zar zor konuştu.

"Ceylan abin biliyor mu sevgili olduğunuzu? "

Savaşa döndüm. Bu demek oluyordu ki abine her şeyi söyliycem. Timur bir kez daha üzerine yürüyünce hemen koluna yapıştım. Savaş zor da olsa ayağa kalktı ve " bu burda bitmedi" deyip gitti.

Kesin abime söyleyecekti emindim. Aklına koyduğunu ayapardı yapmıştı da daha önce. Savaşın böyle biri olduğunu hiç bilmiyordum, öğrenmiş oldum.

"Gördün mü ceylan nasıl biriyle oyun oynadığını!?"

Mahçup ve korkmuş bir şekilde baktım Timur'a. Hata yapmıştım anlatacaktı herşeyi ve benim yapacak bir şeyim yoktu.

"Ben... Özür dilerim"

"Dileme.bir daha yan yana gelme, muhattap olma bununla, görüşme de "

"Tamam "

Yavaşça bana yaklaştı ve sarıldı. Sarılışına hemen karşılık verdim. Korkumun geçmesine ve rahatlamama sebep olmuştu kokusu. Benden ayrılıp elini cebine attı. Cebinden kadife, kırmızı ve uzun bir kutu çıkartıp bana uzattı.

"Bu ne? "

"Aç bak"

Hemen kapağı kaldırıp açtım. İçinden çok güzel bir kolye çıkmıştı. Kolye gümüştü ve ucunda ceylan figürü vardı. Parlayan gözlerle Timur'a döndüm ve boynuna sarıldım.

"Teşekkür ederim çok güzel "

"Beğenmene sevindim. Nişanda takarsın "

"Takarım."

Kuaförün kapısından ismimi duydum. Kızlar beni çağırıyordu. Uzun süre burda olduğumdan merak etmiş olmalılardı. Timurla vedalaşıp dükkana girdim. Kızlar ne oldu diye sorarken sonra anlatırım deyip makyajıma kaldığım yerden devam ettirdim.

İşimiz bittikten sonra abim bizi almaya geldi. Derya şaşıracağım bir şey yaptı ve abimin yanına öne bindi. Şaşırmıştım çünkü daha iki gün önce abime bana vurdu diye kızarken şimdi yanına oturması gerçekten şaşırtıcıydı. Sadece ben değil beyza da şaşırmıştı.

Bizim ev kalabalık olduğu için biz direk nişanın olacağı salona gelmiştik. Bir yandan Timur'u ararken bir taraftan da korkuyla stres arasında gidip geliyordum. Savaş gelir abime herşeyi anlatırsa abim burda olay çıkara bilirdi ve gece mahfolabilirdi.

Herkes biriktikten sonra giriş müziği çalmış ve tekin abi ile sanem çıkmıştı. Dans etmiş oynamaya başlamışlardı. Bizde dans etmek istesek de kimse bilmediği için sadece bakmakla yetinmiştik.

Zeynep dar zümrüt yeşili bir elbise giymişti. Gözü sürekli timurla benim üzerimdeydi. Dans edilirken bir ara Timur'un yanına gitmiş yüzü asık gelmişti. Muhtemelen reddedilmişti.

Oyun havası çalınca beyza ile oynamaya çıktık. Pist dolmuştu herkes gülerek oynuyordu. Sanem ile tekin abi, abimle Timur, beyza ile ben, derya ile de zeynep oynuyordu. Geri kalan herkes kız tarafıyfı.

Bir kız Timur'un yanına geçti ve arkadaşını da abimin yanına geçirdi. Timur'a çok yakın duruyordu ve nerdeyse kolları birbirine değiyordu. Timur kızdan rahatsız olmuşa benziyordu ki benle göz göze geldi.

Beyzayı kolundan tutup abimle Timur'un ortasına geçtik. Amacım biraz burda oynayıp yanlarına geçmekti.

Abim ne yaptığımı anlamadan bakarken Timur anlamış gülüşünü saklamaya çalışıyordu. Yavaş yavaş hareket ederek kızın önüne geçtim. Kızı ittiriyordum ama kız gitmiyor beni itiyordu. Bir adım daha atmıştım ki kızın ayağına bastım.

"Napıyorsun yaa! "

Kız ayağına basmamla ciyakladı.

"Biraz çekilirsen canım "

Kız sinirli bakışlarla arkadaşını aldı ve oyundan çıktı. Ben tam zafer gülüşü ile Timur'a döndüm ki kapıdan içeri giren savaşı gördüm.

Bitmiştim ben, kesin anlatacaktı herşeyi. Timur'a döndüm ve gözlerimle kapıyı gösterdim. Yavaşça dönüp baktı. Kollarını indirdi ve savaşa doğru adımladı.

*****

canlarım bölümü burada bırakmak zorundayım çünkü 1200 kelime oldu. Biraz daha uzatırsam yüklenmeyecek ve baştan yazmak zorunda kalıcam.

inşallah beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın sizi çok seviyorum 🥰🤗