20 yaşındaki Larin Aydemir, ailesinin mirası olan geniş bir çiftliği yönetmektedir. Psikoloji öğrencisi olarak akademik hayatını sürdüren Larin, çiftlikteki atlarla ve işlerle ilgilenirken, bu mülkü hem bir miras hem de bir yaşam alanı olarak koruma görevini üstlenmiştir.
Ancak, 22 yaşındaki baskıcı bir aile geçmişine sahip genç mafya lideri Barlas Miran Kılıçsoy, çiftliği kendi elit mafya okulunu kurmak için ideal bir yer olarak görür. Barlas, mafya dünyasında hızla yükselmiş ve büyük bir güç sahibi olmuştur. Zira rakipleri ona meydan okumak ister. Ve çiftliği satın almak ve burada prestijli bir okul kurmak, onun meydan okuma planıdır. Barlas, Larin`e çiftliği satın alma ve bazı atları kendi okulunda kullanma teklifinde bulunur. Teklif, sadece maddi bir alışveriş değil, aynı zamanda Larin`in ailesinin mirasına yönelik bir tehdit olarak görülür.
Barlas devletin zayıf noktalarını bilen ve bu bilgileri kendi çıkarları için kullanan bir liderdir. Yasal engelleri aşmak konusunda uzmanlaşmış Barlas, Larin`in bu mücadelesini zorlaştırır. Çiftlikteki atlar ve geniş arazi üzerindeki hak iddiaları, iki taraf arasındaki çatışmayı derinleştirir. Ama en sonunda Larin bu güce karşı koyamaz.
Bu süreçte, Anka Kuşu`nun efsanevi varlığı, hem Barlas`ın hem de Larin`in içsel
dönüşümünü simgeler. Anka Kuşu, zorlukların ve trajedilerin ortasında güçlenme ve yeniden doğuşun sembolüdür. Larin ve Barlas`ın yolları, bu efsanenin gölgesinde kesişir ve aralarındaki ilişki karmaşık bir hal alır. Larin, Barlas`ın acımasız yüzeyinin altında yatan yalnızlık ve boşluğu keşfederken, Barlas da Larin`in kararlılığı ve mücadelesi karşısında içsel bir değişim yaşar.
Bir mafya kurgusudur.