@n.eceuyar
|
Öncelikle,mutsuz sonlu kitapları sevmiyorsanız,bu seriyi okumanızı önermiyorum. Demek hala buradasın? Öyleyse artık başlayabiliriz. ~~~~~~~ Selam, "renkli" dünyama hoş geldiniz. Benim dünyamın başladığı yer,işte okulum ' ARSLAN KOLEJİ ' hiç bir zaman olayların eksik olmadığı 'canım' okulum. Burası için ölürüm demenize gerek yok çünkü zaten ölebilirsiniz. Evet,koca bir felaketin ortasındayız. Neden mi böyle diyorum,işte şimdi anlarsınız. bundan tam 30 dk. önce, İngilizce dersinde okulumuza yeni bir çocuk geldi, Poyraz Güler. Kendisi Güler Şirketi'nin sahibinin oğlu. Tabii ki de teneffüste bütün kızlar sırasının başına toplandı ve onunla konuşmaya çalıştı. Tabii ki de Poyraz hepsine umursamaz cevaplar verdi çünkü bana yetişmeye çalışıyordu. Kızlarla birlikte bahçeye iniyorduk. Kızlar demişken size onları tanıtıyım. Güneş; Anne tarafının yarısı Rus,yarısı İngiliz. Sarışın ve adının hakkını veriyor. Annesi Hostes,babası Doktor. Kendisi tiyatro oyuncusu olmak istiyor. Gece; Anne tarafı İtalyan. Kumral, ela gözlü. Annesi Öğretmen,babası Pilot. Resim yeteneği var. Babası ve Güneş'in annesi aynı yerde çalışıyor. Doğa: Babası Fransız. Turuncu saçları,kehribar rengi gözleri var. Annesi Doktor,Babası kimyager. Seracılıkla uğraşıyor. Lara: Annesi Amerikan. Kumral saçlı, yeşil gözleri var. Resimde yetenekli. Babası polis,annesi oyuncu. Zeynep: Babası Brezilyalı. Kahverengi saçlı, yeşil gözlü. Annesi Pilot,babası bilgisayar mühendisi. Okulun voleybol takımında. Artık onları tanıdığınıza göre, anlatmaya devam edebilirim. Kızlarla aşağıda voleybol oynarken arkadan Poyraz'ın bize seslendiğini duyduğumuzda ona döndük. "Kızlar,bana kütüphanenin yerini gösterir misiniz?" "Ece gösterebilir." "Ben niye gösteriyorum?" "Mızmızlanmayı bırakta bana kütüphanenin yerini göster." Poyraz'a döndüğümde bana sinir bozucu bir şekilde bakıyordu. Kızların yanından ayrılıp birlikte kütüphaneye doğru yürümeye başladık. "Neden onca ter varken kütüphaneyi merak ettin?" "Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum." "Soru sordum." "Cevabını aldın, şimdi rahat bırak beni." Ona döndüğümde bana nefretle bakıyordu. Neden bana böyle baktığına dair hiç bir fikrim yoktu. Beni kenara ittirip kütüphaneye girdi ve arkasından kapıyı kapattı. Bu çocukta bir şeyler vardı ve bunu öğrenecektim. |
0% |