Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM minik avukat

@n3v4l_7

Bu sabah her zamankinden daha heyecanlı ve sabırsız uyandım çünkü yıllardır görmediğim Çocukluk arkadaşım timur'u görmeye gidecektim kendisi askerdi ve onunla gurur duyuyorum çünkü çocukluğundan beri ben asker olacağım diyip sözünü de tuttu.timur benim abim gibidir başım sıkıştığında , üzüldüğümde,mutluluğumda herzaman yanımdaydı bu yüzden ona minnettarım.onun için her ne olursa gözümü kırpmadan yapardım çünkü o da benim için yapmıştı.yıllar önce bir müvekkilim sırf davayı kıl payı kaybettik diye gece yarısı evime beni öldürmeye kalkıştı ve Timur benim hayatımı kurtardı avukat olmanın avantajları kadar dezavantajları da vardır.mesleğimi severek yapıyorum ve en önemlisi adil davranıyorum hukuk adalet demek olabilir ama bazıları sırf kazanmak için rüşvet ile adalet diye bir şeyi ortada bırakmıyorlar. Kahvaltımı da yaptıktan sonra beyaz botlarımı ,dizlerime gelen kahverengi eteğimi ve uzun bir kaban giydim bugün hava oldukça yağmurluydu bu nedenle şemsiyemi de yanıma aldım.arabama bindim ve yola çıkmadan önce timur'u arayıp nerede olduğunu sormam gerekiyordu."alo Timur nerdesin ben yola çıktım" o da hemen cevap vererek"efnancığım ben üsteğmenin yanındayım inönü kışlasını biliyormusun?" Ben de "evet evet bana yakın zaten oraya geliyorum kapıda karşılarsın beni olur mu" o da hemen"tabi tabi benim halletmem gereken işim var beraber hallederiz sonra da bir cafeye falan gideriz hem senin sevdiğin tatlıcı buraya da yakın beraber birşeyler yaparız" bende olur deyip telefonu kapattım arabayı çalıştırdım ve yola çıktım Malatya güzel bir şehir ancak depremden sonra hasarları var tabi. Tabletten de eğlenceli bir şarkı açıp yoluma devam ettim:

"Gün açan çiçekler gibiyiz yalan yalan öyle saftı sevgimiz yalan yalan" hepsi grubunun seslendirdiği şarkıyı dinlendikten sonra timurun bahsettiği kışlaya vardım.ve arabayı müsait bir yere park ettikten sonra arabadan indim .kapıda bana el sallayan timur'u görür görmez sevinçten "Timur" diye bir çığlık kopardım. Biraz utanmış olabilirim ama ne yapayım çok özledim yıllardır çocukluk arkadaşımı görmüyorum. Birbirimize içten sarıldıktan sonra "ooo efnan hiç değişmemişsin yine aynı sürat yine aynı boy pos" bende ona " valla sende hiç değişmemişsin ama askeri kıyafetler de pek yakışmış hayallerine kavuştun" o da bana "avukat hanım sizi söyle alayım" deyip içeri davet etti.avukat hanım sözcüğü hoşuma gitmiyor değil pek seviyordum bana böyle denmesini.içerde beni bir sandalye oturttu. Biraz işi varmış sonra tatlıcıya gidecektik.ve sonunda geldi "efnancığım sen yavaştan çık ben dosyaları odama koyayım geleceğim olur mu" ben de ona "olur" dedikten sonra merdivenlerden inmeye başlamıştım ki yağmurdan dolayı beyaz botlarım kayganlaşmıştı ve tam yere kapaklanacaktım ki kendimi bir askerin kucağında buldum neye uğradığımı şaşırdım.gözlerı bir taşı deşecek kadar keskindi ve korkmadım değil yani.beni hemen yere indirdikten sonra yoluma devam edecektim ki konuşmaya başladı"minik avukat bilekliğini düşürdün" bana minik mi demişti acaba boyum çok mu kısaydı ayy ne bu yaa efnan şu düşüncelerine sahip çık artık ben de ona cevap vermek istedim "öncelikle bu hakaret miydi iltifat mıydı bilemedim ama bence düşüncelerinizi içinizde saklayın bilekliğe gelince sağol"deyip yoluma devam ettim avukat olduğumu da elimdeki cüppeden alamış olacaktı ki çünkü tatlıdan sonra adliyeye gidecektim Timur da gelmişti zaten "ayy hadi Timur benim sevdiğim tatlıcıya gidelim çok özledim orayı" timurun yüzü düşüktü "ne oldu sana Timur ne bu hal" Timur da "ya canım benim benim çok önemli işlerim çıktı üsteğmen de beni odasına istedi seni demir ile tanıştırayım demir benim yerime eşlik etsin sana biz senle Başka zaman gideriz olurmu?"daha cevabımı beklemeden demir denen Arkadaşını benimle tanıştırdı bir dakika bu az önce kucağına düştüğüm ve bana minik avukat diyen çocuk değil miydi? Utançtan yüzüm yerli domateslere benzedi.timur da bana laf bırakmadan gitti neyse artık ne yapacaktım bilmiyorum ama şu demir denen adamla bir tatlı yiyecektik hemde en sevdiğim tatlıcıda...

 

Loading...
0%