Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6.Bölüm

@n4zlece

Yaz günü odama vuran loş ışıkla gözlerimi açtım. Odamdaydım. Yavaşça yataktan kalkıp etrafa baktım, nasıl olabilirdi gerçekten odamdamıydım.? Her şeyin başladığı aynaya doğru ilerledim, her şey gayet normal gözüküyordu. Boynumda duran kolyeyi elime aldım ve aynaya tekrar baktığımda biri sağımda biri solumda olan tanımadığım iki erkek belirdi. İkisininde elleri omzumdaydı aniden kocaman kanatlarım ortaya çıktı. Gözlerimi ovuşturdum, bu gerçek miydi yoksa rüya mı görüyordum.

 

Arkamı döndüm ve kimse yoktu. Aynaya tekrar baktığımda hala arkamda olduklarını gördüm. Zihnim bana bir oyun oynuyor gibiydi. Birbirilerine sinirli bir şekilde bakıyorlardı. Bir elleri omuzlarımdayken diğer ellerinde birbirilerine doğrulttukları kılıç vardı. Kulağım da bir ses yankılıyordu.

 

"Diana..."

 

"Diana..."

 

"Uyan.."

 

"Derse geç kalıcaksın."

 

Maria'nın sesiyle kendime gelip gözlerimi açtım. Hızlıca etrafıma bakıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Maria'ya şaşkın şaşkın bakıyordum.

 

"Ne oldu diana."

 

Maria'ya bu olanlardan sonra hiç güvenmiyordum.

 

"Hiç, bu olanların etkisinde kaldım sanırım."

 

Söylediğim şeye inanmamış gibi gözüküyordu.

 

"Tamam o zaman bu elbiseyi al şimdilik bununla idare edersin."

 

Uzattığı mavi vatkalı elbiseyi aldım. Ellerini çırpıp konuştu.

 

"Kahvaltı saati geldi hadi bakalım."

 

Komidinin üstüne baktım, kahvaltımın orada olacağını söylemişti ama hiç bir şey yoktu.

 

"E hani nerd-."

 

Cümlemi bitiremeden kahvaltı komidinin üstünde beliriverdi. Ağzım açık kalmıştı.

 

"N-ne nasıl."

 

Maria gülümsedi. Tabi ki dün olanlardan sonra buna pek şaşırmamak lazımdı.

 

"Hadi seni bekliyorum yarım saatimiz var tanrıçam."

 

Hızlı adımlarla odadan çıktı. Bende elbiseyi giyip kahvaltımı yaptım. Gördüğüm rüyayı düşünüyordum. Ne anlama geliyordu. Acaba kısa bir süre sonra evime dönebilecek miydim.? Kapının aniden açılmasıyla irkildim.

 

"Hadi diana çıkalım artık."

 

Maria heyecanla kapıda bekliyordu. Onu takip edip odadan çıktım.

 

Büyük şamdanlarla dekore edilmiş avlu tarzı bir yere geldik.

 

"Sen beni burada bekle. Thetis'e bir şey sorup geliyorum."

 

Maria benim yanımdan ayrıldı. Bir süre sonra boş avluya birkaç kişi geldi. Tam karşımda arkası dönük şekilde bir erkek duruyordu. Yavaşça benim bulunduğum tarafa döndüğünde vücudum titredi.

 

Rüyamda sağ tarafımda gördüğüm kişiydi. Elim ayağıma dolandı ve avludan ayrıldım. Hızlı adımlarla uzun koridordan geçtim. Herkes bana bakıyordu, ilerde gördüğüm bir odaya girip kapıyı kapattım ve ellerimi kapıya koyup derin bir nefes aldım. Neden bu kadar heyecanlanmıştım. O da kimdi?

 

Enseme değen nefesle irkildim.

 

"Birini mi arıyorsun?"

 

Hızlıca arkamı döndüğümde şok geçirdim. Rüyamda sol tarafımda duran kişiydi.

 

Bu kesinlikle gerçek değildi. Tam kapıyı açıp odadan çıkıcağım anda kapıyı kapatıp elini kapıya yasladı.

 

"Çıkabilirsin dediğimi hatırlamıyorum."

 

Yüzü yüzüme çok yakındı. Hızlıca nefes alıyordum ve korkuyordum. Ruh rehberi odasından bir kız sesi duyuldu.

 

"Ares hadi hazırlandın mı?"

 

Ares mi? Maria'nın asla konuşma dediği çocukla aynı odada mıydım?

 

Ares boğazını temizleyip cevap verdi.

 

"Gelme Lisa hazırlanıyorum."

 

Tekrar bana döndü.

 

"Adın ne?"

 

Cevap vermedim. Kelimeleri bastırarak tekrar konuştu.

 

"Sana bir soru sordum. Adın ne?"

 

Kekeleyerek cevap verdim.

 

"D-diana."

 

Çapkınca gülümsedi.

 

"Demek Diana. Şimdi beni iyi dinle ben istemeden bu odaya kimse giremez. Girerse de cezası ağır olur."

 

Tıslayarak söylediği kelimeler bedenimi titretmişti.

 

"Şimdi defol."

 

Beni hızlıca odadan çıkarttı. Ne olduğunu anlamamıştım. Kapının önünde donup kalmışken Maria geldi.

 

"Burada ne yapıyorsun diana."

 

"B-ben seni arıyordum."

 

Kızgın bir ifadeyle yüzüme baktı.

 

"Aresin odasının önünde mi arıyordun beni."

 

Heyecanlanmıştım.

 

"B-ben bilmiyordum. Şey oldu b-ben girdim sonr-."

 

Maria eliyle beni susturdu.

 

"Tamam sonra konuşuruz bunu hadi hemen derse girmelisin."

 

Elimden tutup beni hızlıca sürükledi. Bir odaya girdik taş şeklinde oturaklar vardı. Ama taş değildi o kadar güzel bir yerdi ki her yer çiçeklerle kaplıydı. Resmen içim açılmıştı.

 

Maria yukarı çıktı bende boş gördüğüm taşın üstüne oturdum ve etrafımı inceledim. Otantik bir odaydı ve çok hoştu loş ışıklar vücuda rahatlık veriyordu. Burası nasıl bir sınıftı böyle. Ben bunları düşünürken içeri Ares girdi. Göz göze geldik ve hemen önüme döndüm.

 

Az ileride oturan çocuğun yanına gitti. Alaycı bir gülümseme ile konuştu.

 

"Bir melezin tanrılar okulunda ne işi var."

 

Çocuk Arese doğru döndü ve yüzünü görebildim. Bu avluda gördüğüm çocuktu. Sakin bir şekilde cevap verdi.

 

"Seninle uğraşacak vaktim yok Ares."

 

Ares gülümsedi.

 

"Ailen sana tanrılarla nasıl konuşman gerektiğini öğretmedi sanırım."

 

Çocuk tam bir şey diyecekti ki yanında duran kız elini omzuna koyup konuştu.

 

"Boşver Adonis muhattap olma."

 

Rüyamda gördüğüm çocuğun adının Adonis olduğunu öğrenmiştim. Tam Ares cevap vereceklen içeri yaşlı bir adam girdi.

 

"Merhaba çocuklar. Ben Antoni, benimseme dersinde beraber çalışacağız."

 

Antoni masasına ilerledi ve göz göze geldik.

 

"Diana, hoş geldin."

 

Adımı nereden biliyor olduğunu sorgularken tekrar konuştu.

 

"Annene çok benziyorsun."

 

Yüzüm düştü ve önüme döndüm.

 

"Evet çocuklar benimseme dersini çoğunuz biliyorsunuz ama bilmeyen arkadaşlarınız için tekrar anlatayım. Benimseme dersi kendinizi güçlerinizi kabul etmeniz için zihninizi boşalttığınız bir motivasyon dersidir. Burada kendinizi ve kimliğinizi benimsersiniz. Ne tanrısı veya tanrıçası olduğunuzu bu derste anlarız."

 

Elindeki kağıda bakıp tekrar konuştu.

 

"Evet önce kim başlamak ister."

 

Kimseden ses çıkmayınca Antoni kendisi seçti.

 

"Peki o zaman Adonis sen gel."

 

Adonis oturduğu yerden kalkıp hocanın karşısına geçti.

 

"Elini uzat Adonis."

 

Adonis elini uzattı, Antoni parmaklarını onun parmaklarına değdirdi.

 

"Şimdi avucunu aç bakalım."

 

Adonis avucunu açtığında bir su damlası oluştu. Antoni gülümsedi ve konuştu.

 

"Su tanrısı."

 

Adonis başıyla hocayı selamlayıp yerine geçti.

 

"Kate sen gel bakalım."

 

Geçen gün Maria'ya bir ton laf söyleyen Kate kalktı ve hocanın karşısına geçti. Parmaklarını birbirine değdirdiler ve Kate avucunu açtı. Avucunda bir ateş belirdi.

 

"Ateş tanrıçası."

 

Kate gururla yerine geçti. Antoni birkaç kişiyi daha kaldırıp ne tanrısı olduklarını söyledi.

 

"Ares sıra sende."

 

Ares yerinden kalkıp hocanın yanına geçti parmaklarını parmaklarına değdirdiler. Ares avucunu açtığında parlak bir kılıç belirdi. Antoni kaşlarını kaldırdı.

 

"Savaş tanrısı."

 

Ares de gururla yerine geçti. Antoni bana baktı.

 

"Diana."

 

Eliyle nazikçe beni yanına çağırdı. Karşısına geçtim, parmaklarını parmaklarıma değdirdiğinde Antoni'ye elektrik çarptı. Hızla elini geri çekti.

 

"Avucunu aç diana."

 

Avucumu açtığımda Antoni'nin gözleri büyüdü. Avucumun içinde göz kamaştıran bir taç duruyordu. Şaşkınca avucuma bakarken arkadan sesler yükseldi.

 

"Bu da ne demek oluyor?"

 

"Taç mı.?"

 

"Nasıl olur."

 

Duyduğum seslere döndüğüm sırada Antoni elimi kapattı.

 

"Bir yanlışlık olmalı. Sanırım enerjini alamadım Diana. Evet çocuklar bugünlük dersimiz bu kadar yarın devam ederiz."

 

Etrafıma bakınırken avucumda neden taç çıktığını sorguluyordum. Ben bir ay tanrıçasıydım, ay çıkması gerekmiyor muydu.? Maria hızla yanıma geldi ve avucuma baktı.

 

"Bir yanlışlık olmalı."

 

Ares'le Adonis bana bakıyordu. Maria koluma girip beni odadan çıkarıcakken diğer elimi Ares tuttu.

 

"Kapanmamış bir hesabımız var."

 

Ares'in yüzüne anlamadığımı ifade ederek baktım. Maria telaşla elimi çekiştirdi.

 

"Sonra kapatırsınız hesabınızı şimdi yetişmemiz gereken bir yer var."

 

Ares gülümsedi.

 

"Babamın yanına git Maria sana söyleyecekleri varmış."

 

Maria olduğu yerde kaldı Ares beni sürüklerken Adonis ile göz göze geldik. Ares'in karşısında durdu.

 

"Kızı rahat bırak Ares."

 

Ares elimi bırakıp Adonis'in üstüne yürüdü.

 

"Bırakmazsam ne olur iyilik meleği bana ceza mı verecek yoksa."

 

İkisininde gözünden ateş püskürüyordu. Odada yankılanan sesle hepimiz irkildik. Zeus gelmişti.

 

"ÜÇÜNÜZ!!! ÇABUK ODAMA GELİN."

Loading...
0%