Yeni Üyelik
4.
Bölüm

00.03

@n4zlece

İki gündür göt korkusundan evden çıkmamıştım. Hattımı da değiştirip beni aramasını veya herhangi bir şekilde iletişim kuramamasını sağladım. Tam benimle artık ugrasmadığını düşünürken telefonumun nazichane bildirim sesine döndüm.

 

0531*******; Hande hazırlan birtanem rızzık zamanıı.

 

Yazara söverek mesaja cevap verdim.

 

Hande; Bu ilişki beni çok yordu ya.

 

0531*******; Aa bu kadar çabuk mu yoruluyorsun.

 

Hande; Evet ya sen sık kafama geç.

 

0531*******; Hmm bilemedim şimdi ben bunu bir düşüneyim.

 

Hasiktir ya şaka yapmıştım. Bir kaç dakika mesaj gelmeyince ben mesaj attım.

 

Hande;?

 

Anında cevap gelmişti.

 

0531*******; Dur be kızım düşünüyorum.

 

Sabır Yarabbi.

 

Hande; Cabuk düşün sıkıldım.

 

0531*******; Alıyım sıkıntı aşkitow.

 

Hande; Sen biraz ergen misin?

 

0531*******; Sen biraz seksi misin?

 

Hande; You have banned.

 

0531*******; Öf neyse karar verdim.

 

Hande; Ee yani.

 

0531*******; Sıkıcam ama bir şartla.

 

Mal yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya.

 

0531*******; Dolabındaki kırmızı elbiseyi giyiceksin.

 

Üstüme dökülen soğuk su hissiyatıyla içim titredi. (Mecazen değil cidden su içerken döktüm)

 

Hande; Ben elbise giymem akıncım. Bak burda patladın.

 

0531*******; Yok yav.

 

Hande; Ciddiyim.

 

0531*******; O güzel kıçını kaldır da bir bak bakıyım handecimm.

 

Yoksa evime girdi dolabıma elbise mi koydu. Girdiyse ne zaman girdi, nasıl görmediler. Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi.

 

Sanki dolaptan Akın çıkıcakmış gibi yavaşça kapılarını açıp geri sıçradım. Kaşlarımı çatıp tekrar mesaj attım.

 

Hande; E hani yok elbise falan.

 

0531*******; Şaka yapma sameet.

 

Hande; Lan vallaha yok.

 

0531*******; Nasıl yok.

 

Hande; Baya yok.

 

Ekranda yazmasını bekliyordum ama beş dakika boyunca mesaj gelmedi ve evet bende beş dakika boyunca mesaj gelmesini bekledim. Saygılar.

 

Yazıyor...

 

0531*******; Handecim ufak bi aksaklık olmuş sen gidip alsana sizin evin aşağısındaki mağazadan.

 

Bir seri katil düşünün ki mal.

 

Hande; Kaç beden alıyım. Sana 38 olur mu.

 

0531*******; Çok komiksin güzelim. Uzatma da git al elbiseyi.

 

Hande; Napıcaksın elbiseyi ya.

 

0531*******; Üstündeyken parçalamak istiyorum.

 

Hande; Anladım canım başka kapıya o zaman hoşt.

 

0531*******; Hav hav sahip.

 

Hande; Bak cidden soruyorum benden ne istiyorsun?

 

0531*******; Seni.

 

La havle la havlee. Bam bam bam bambam yaparım. Neyse dur.

 

Hande; Seninle insan gibi konuşulmuyor cidden.

 

0531*******; Hayvanlaşalım o zaman ömrüüm.

 

Hande; Nerden ömrün oluyorum be.

 

0531*******; Bundan sonra ömrün sonun ölümün doğumun herşeyin benim kari.

 

Hande; E siktir git diyim bidaha o zaman.

 

0531*******; Gitmicem banane banane.

 

Gözlerimi devirip telefonun ekranını kilitledim, Peki ben neden şimdiye kadar polisi aramadım?

Neden diye sorarsanız, çünkü bu bir badboy kitabı kızlar alooo.

 

Derin bir nefes alıp 155'i tıkladım. Acaba arasam bu hikaye burda biter miydi, gerçekten dört bölüm mü olucaktı, ama çocukta çok yakışıklı ultra mega sigma kasları. Neyse sustum.

 

Tam arayacaktım ki içeri annem girdi. Aa işe bak arayamadım tüh.

 

"Napıyorsun kızım."

 

Telefonu hemen arka cebime koydum.

 

"Hiç anne öyle takılıyorum."

 

Suçlu gözlerimi annemden kaçırırken annem yanıma yaklaştı.

 

"Hande."

 

"E-efendim anne."

 

Kalbim küt küt atmaya başladı.

 

"Boynundaki ne?"

 

"Neymiş."

 

Birden yaşananlar aklıma gelince hemen boynumu kapattım.

 

"Aa şey anne sinek ısırdı, bişey olmaz."

 

"Kızım o nasıl sinek, emmiş gibi."

 

"Yok artık annecim saçmalama ne emmesi kim emicek."

 

Annem omzumu yumruğuyla ittirdi.

 

"Kız kime emcüklettin burayı."

 

Emcük?

 

"Yok anne ne emcükletmesi, sinek ısırdı diyorum kaşınıyınca öyle oldu."

 

Panikle annemi ittirerek odadan çıkartmaya çalıştım.

 

"Hande bak yalan söyleme."

 

Annemin kapının dışına ittirdim, kapıyı kapatmaya çalışıyordum ama annemde zorluyordu.

 

"Kız Hande se-"

 

Kapıyı hızlıca kapattım ve kilitledim ama hala arkadan annemin boğuk boğuk sesleri geliyordu.

 

Koşarak aynaya gittim, boynum gerçekten bir vampir tarafından emilmiş gibi duruyordu. Tabiri caizse MOSMOR.

 

Yoksa, yoksa... şaka şaka.

 

Telefonuma tekrar bildirim gelmesiyle cebimden çıkarttım.

 

0531*******; Sinek benzetmesi hiç hoş değil.

 

Nerden duydu bu.

 

Hande; Eve kamera mı yerleştirdin.

 

Nah çekip odanın içinde dolaşmaya başladım.

Sanırım deliriyorum.

 

0531*******; Çok ayıp gerçekten, sana anlattığım onca şeye rağmen hala nah mı çekiyorsun insan bi soyunur.

 

Minee rezeneee.

 

Sinirle hemen polisi aradım. İki üç çalmada çoktan açılmıştı.

 

"155 polis imdat buyrun."

 

"Polis imdaat."

 

"Anlayamadım hanımefendi."

 

"Çok pardon siz öyle diyince."

 

"Buyrun sizi dinliyorum."

 

"Bir ihbarda bulunmak istiyorum, iki üç gün önce birisi beni taciz etmeye başladı, evimi biliyor kamera takmış üstelik seri katil olduğunu iddia ediyor."

 

Arkadan gelen klavye sesleri içimi rahatlatmıştı.

 

"Anladım hanımefendi şahsın ismini biliyor musunuz?"

 

"Evet. Akın çolpan."

 

"Akın Çolpan mı? Biz bu adamı her yerde arıyoruz."

 

"Tamam yakalayın işte, bana mesaj atıp duruyor."

 

"Tamam hanımefendi sakin olun öncelikle camınızın önünde duran kutuya gitmenizi istiyorum."

 

"Kutu mu?"

 

"Evet lütfen."

 

Camın önüne gittim. Gerçekten bir kutu vardı.

 

"Tamam aldım kutuyu."

 

"Güzel. Şimdi o kutuyu açıp içindeki kırmızı elbiseyi giyin ve atacağımız konuma gelin."

 

N-ne noluyor amınakoyayım.

 

"Hanımefendi?"

 

Doğru mu aradım diyerek telefonun ekranına baktım. Evet 155 doğru aramıştım.

 

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz lan?"

 

"Hanımefendi sakin olun yoksa sizi öldürmek zorunda kalırım."

 

Akın...

 

"Senin ben amınakoyayım tamam mı."

 

"Tamam bir tanemm."

 

"İlaç mı verdin lan bana hayal mi görüyorum."

 

"Asıl hayali akşam evimde görüceksin."

 

"Siktir git Akın."

 

"Bir daha söyle."

 

"Siktir git."

 

"Bir daha."

 

Hasta bu çocuk.

 

"Peşimi bırak nolur."

 

"Bırakamam."

 

Çaresizce haykırdım.

 

"Neden."

 

"Çünkü evlenicez."

 

Evlenmek mi, hemde bir seri katille.

 

Umarım şakadır.

 

"Hande."

 

Cevap yok.

 

"Handee."

 

Cevap vermeye cesaretim yok.

 

"Handecim dil dudak tembelliğin varsa Bararla barba bererle berbe mirirli mirli mororlo mor-"

 

"Kes sesini be."

 

"Oh öldün sandım. Çok korktum."

 

"Sen mi korktun?"

 

"Evet."

 

"Neden?"

 

"Çünkü onu ben yapıcam güzelim."


"Ölmek için çok gencim biraz beklesek olmaz mı?"

 

"Size kaç yaş uygundur hande hanım?"

 

"Yani bi 70-80 olur gibi."

 

"70-80 çok biraz düş"

 

"Tamam 60 olsun o zaman."

 

"Hande."

 

"Efendim."

 

"Akşam 8'de attığım konuma gel, hatta gelme ben seni alıcam."

 

"Ne alması, ne konumu."

 

İki dakika sessizlik oldu. Telefonun diğer ucundan gelen inlemeleri duyabiliyordum.

 

"Akın iğrenç misin."


Nefes nefese sesiyle cevap verdi.

 

"Yavrum yanlış anladın."

 

"Ay gerçekten iğrençsin."

 

"Lan düşündüğün şeyi yapmıyorum, bak telefonuna."

 

Telefonu kulağımdan çekip bildirime baktım. Fotoğraf atmıştı, bu sapığın ne atacağını tahmin ediyordum ama merakıma yenik düşüp açtım.

 

Mideme kramp girdi, elimle ağzımı kapattım.

 

Fotoğrafta sandalyede bağlı her yeri kan içinde olan bir adam vardı.

 

"Bak düşündüğün şeyi değil işimi yapıyorum."

 

Akının sesiyle telefonu tekrar kulağıma götürdüm.

 

"Sen hasta bi pisliksin."

 

"Evet ama artık sana hastayım.

 

Telefonu ağzıma yaklaştırıp öfkeyle bağırdım.

 

"SİKTİR GİT RUH HASTASI."

 

Aramayı bitirip telefonu yatağa fırlattım. Ne bok yiyeceğimi düşünürken bölümün çok uzun olduğunu fark ettim...

 

-----------------------------------------------

Ballarım kaymaklarım bu hikaye öylesine yazılmış, lütfen yorumlarda sinirlenmeyiniz. Yoksa sizi öpmek zorunda kalırım. Hadi ben kaçtım baayy

 

 

Loading...
0%