Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6.Bölüm: "Bendeki Sen."

@namelesswoman

Kitabıma "Fenerliyim, ona rağmen zevkle okuyorum." yazıyorsunuz ya, orada bi' size âşık olmuyorum değil yani... Bilin istedim dazxlşk Bu arada bölümü çok hissederek yazdım, umarım o his size de geçer okurken. Öpüldünüzz 🩷

"Tanıdığım herkesten daha güçlü bir kadın buldum

O benim hayallerimi paylaşıyor, bende bir gün onunla bir evi paylaşmayı umuyorum..."

(Ed Sheeran - Perfect)

...

Şarkının bu kaçıncı başa sarışı ve kaçıncı dinleyişim bilmiyordum. Kabinin içinde belki de bi' yarım saattir sabit bir şekilde duruyordum. Dünya'yla olan bütün bağlantımı kesmiş, kendimi sadece sözlere teslim etmiştim. Kan, damarlarımı zorlarken her nefes alışımda kaburgalarımın battığını hissediyordum. Göğsümün tam orta yerindeki bir yangın, yavaş yavaş tüm vücuduma yayılmaya başlamıştı. Yanaklarımın kızarıklığı hâlâ gitmezken birisi kapıyı tıklattı ve olduğum yerde sıçramama sebep oldu. "Hanımefendi, artık çıkar mısınız? Bekleyen müşteriler var." Ah, tabi ya! Bu kadar leyla olamazdım. Aceleyle üstümü çıkarttım ve askıya asmış olduğum kendime ait kıyafetleri tek çırpıda üzerime geçirdim. Çantamı da boynuma astıktan sonra kabinden çıktım. Hızlı adımlarla kasaya doğru ilerledim. Hâlâ Barış'a bir cevap vermemiştim. Sırada beklerken ne yazacağımı düşünüyordum.

Ben galiba gerçekten ona âşık oluyordum çünkü attığı bir şarkıya bile bu kadar yanıyor olamazdım. Ciddi ciddi yanaklarım, alnım... Enfeksiyon geçiriyor gibi ateşim çıkmıştı.

 

cemreakyilmaaz:

Yine görüşürüz hiç sanmam

Yaşıyoruz çok farklı hayatlar...

Görüldü.

 

Gerçekten de çok farklı hayatlar yaşıyorduk. O milyon dolarlar kazanan, tüm Türkiye'nin âşık olduğu Barış Alper; ben ise moda tasarımı bitirmiş, işsiz bir kız. Neyimeydi onunla hayaller kurmak?

 

barisalperyilmaz:

Ama senin ayrı bir havan var

Görüldü.

 

Ah, bana mı yürüyordu yoksa yanlış mı yorumluyordum? Neden kitlenmiştim, bir şey yazamıyordum? Hem neden bana yürüsün ki, elinin altında onca kız varken?

 

cemreakyilmaaz:

Barış

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Efendim

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Yarın buluşuyoruz değil mi

Yani

Ne bileyim

Hâlâ inanmakta zorlanıyor gibiyim

Ben seni görecek miyim şimdi

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Evet Cemre

Göreceksin

Bak ben

Bu kadar

Ulaşılmaz bir insan

Değilim

Hepiniz gibi birisiyim

Beni gözünde neden bu kadar

Büyütüyorsun

Senden ne farkım var mesela

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Çok farkın var Barış

Bunu sende biliyorsun

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Çok fark dediğin

Ünlü olmam ve

Para kazanmam mı

Benim için o kadar değersiz

Bir şey ki bu

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Barış

Yapma

Allah aşkına

Nasıl değersiz olabilir

Tüm Türkiye'nin

Gözü önündesin

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Sana bir şey söyleyeyim mi

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Tabii

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Hayatıma her kim girmiş olursa olsun

Beni hep

Bunun yüzünden sevdi

Hiçbir zaman

Bir insanın

Beni sevebileceğini

Düşünmedim

Neden

Biliyor musun

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Neden

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Tam da bahsettiğin

O şey yüzünden

İnsanların

"Ah, Barış'la mısın?"

Demesinden başka

Bir halta yaramadım

İşte bu yüzden

Kariyerime odaklandım

Çünkü hayatıma giren her kadın

Sadece dış görünüşüme ve parama

Bakar oldu

Kimse ruhuma bakmak istemedi

Kalbimde büyük bir boşluk var

Fakat

Kimse onu görecek kadar derinime inemedi

Çünkü sadece bakmakla kaldılar

Göremediler

Görüldü.

 

Söylediği şeyler kalbime ince bir bıçak yarası kondurdu. Usul usul sızan kan, yüreğimi sızlattı. Uçan bir kuşun kanadı kırılmış, kaldırımda onu bekleyen rüzgâr; mezarını kazımıştı.

 

cemreakyilmaaz:

Çıkacak

Seni de gören biri elbet çıkacak

Eminim Barış

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Umarım Cemre

Neyse

Seni tutmayayım

Yarın görüşeceğiz nasıl olsa

Bu arada

Nerede oturduğunu hiç sormadan

Maça davet ettim seni

Umarım çok uzakta değilsindir

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

A hayır

İstanbul'dayım

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Sevindim o zaman

Yarın görüşmek üzere

Kırmızı kafa

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

BARIŞ YA

SHEMDHSMJDSXSK

KIRMIZI KAFA NE

OF

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

E öyle değil misin kızım

Djdmdjex

Görüldü.

 

cemreakyilmaaz:

Dedi

Sarı Kafa

Djdmejcx

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Yarın sarı kırmızı

Olacağız

Desene

Dhnshxsxş

Neyse

Hadi ben kaçtım

Görüşürüz güzel :)

Görüldü.

 

Güzel mi? Beni gerçekten güzel mi buluyordu? Beni çoğu kişi güzel bulurdu fakat Barış'ın ağzından duymak...

Sıra bana geldiğinde kıyafetleri kasadaki bayana uzattım ve ödemeyi yaparak hızlı adımlarla dışarı çıktım. Yarın için şimdiden heyecanlanmaya başlamıştım ve neden daha önce maçına gitmedim diye kendimi sorguluyordum. Kalbimde bir kelebek arada bir mideme de uğruyor ve beni kıvrandırıyordu. Bildiğim bütün duaları yarın için okuyacak, öyle yatacaktım. Tanrım, lütfen güzel geçsin. Onu bir kere bile görmek, bana bir yüzyıl yeter de artardı.

...

(Barış'ın ağzından)

 

mauroicardi:

Pişt

Kızı naptın

Bize demeden

Götürüyor musun yoksa

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Sana da ayırayım

Amına koyayım

İster misin

Görüldü.

 

mauroicardi:

Komik şey seni

 

barisalperyilmaz:

1 saat sonra maç başlayacak

Bu hâlâ kız derdinde

Ne mal adamsın amk

Tabi

Yokluk zor di mi

HSMSHDMSHDMEHDŞ

 

mauroicardi:

Diyene bak

Eskort takipleyen de ebemdi zaten

Yokluktan bahseden de camii de hacı olsa

Mübarek

 

keremakturkoglu:

Camii mi

Kim camiye gidiyor

 

barisalperyilmaz:

Kerem ya

İnanılmazsın cidden

Bayılıyorum sana kardeşim

Shsmxhsmxaş

 

keremakturkoglu:

Eyvallah kardeşim benim

Saygılarımla

Neyse, konuşmayalım fazla

Hazırlanmamız lâzım

 

barisalperyilmaz:

Adam haklı

Ben kaçar

Galibiyetimiz

Icardi'nin karı kız merakı

Kerem'in imanı

Benim de kaslarım gibi şişik olsun

Uçtum

...

Stadyuma girmiş ve ön sıralarda yerimi almıştım. Maç başlayalı uzun bir zaman olmuştu ve ben pür dikkat sadece Barış'a odaklanmıştım. Barış ise beni hiç fark etmemişti, zaten fark etmesini de aklımın ucundan geçirmemiştim çünkü stadyum karınca misâliydi. İğne atsan yere düşmezdi. Tek odak noktam, bir an önce maçın bitmesi ve yanına gitmemdi. Aradan bir dakika bile geçmedi ve Galatasaray hücuma kalktı. Kerem yardırarak bir asist yaptığında Barış topu tuttu ve karşı takımın futbolcusunu geçti. Topu ağlarla buluşturmuştu. "Gooooooooollllll!"

Gittiğim ilk maçında gol atması muntazam bir duyguydu. Saatler ilerlerken 90+5'e girmiş, gözüm ve kulağım maç bitimindeydi. Galatasaray skoru 3-0 yapmıştı. Kulaklarım bitiş anonsunu duyduğunda gözlerim süreye takıldı ve sonunda maç bitmişti. Koşar adımlarla stadyumun girişine geldim ve beklemeye başladım. Beklerken de neden daha önce gelmediğim için kendime sövüyordum. Etrafım tıklım tıklımdı. Barış beni bu kadar insan arasından nasıl ayırt edecekti?

 

barisalperyilmaz:

Neredesin

Görüldü.

 

Telefonumun titremesiyle beraber mesajına göz attım ve yazdığını görünce heyecanım ikiye katlanmıştı. Ben ona nasıl tarif edecektim ki şimdi?

 

cemreakyilmaaz:

Girişteyim

Umarım fark edebilirsin beni

Nasıl göreceksin

Hiç bilmiyorum

Görüldü.

 

barisalperyilmaz:

Kıyafetinden bile olsa

Yine tanırım

Görüldü.

 

Son mesajına like attığımda parmaklarım daha fazla yazamıyordu çünkü heyecandan bulunduğum yerde bayılacakmışım gibi hissediyordum. Ah, lütfen hızlı gel yoksa fenalaşacağım...

Yerimde titrerken hiperaktifliğime göz deviriyordum. Biraz olsun dizginlesene kendini kızım yoksa Barış'ın yanında çok aptal duracaksın. Arkama döndüm ve vaktin geçmesi için bütün duaları ettim, bu sırada da gözüm diğer taraftarları süzüp etrafı kolaçan ediyordu. "Cemre."

Sesini duymuştum.

Evet evet, onun sesi. Bu Barış'ın sesiydi.

Arkama dönmekle dönmemek arasında kaldım, titremeye başlamıştım. Sertçe yutkundum ve yavaşça arkama döndüm. Gözlerim, gözleriyle buluştuğunda kalbimin teklediğini hissettim. "Ben..."

"Evet, sen?" Elleri sakallarına gitti ve ardından da saçlarını düzeltti. Kusursuz bir yüze sahipti. Dudakları, gözleri, saçları... Ah, saçları... Kıvrımları ıslanmış ve alnına dökülmüştü. Dudakları yukarıya kıvrıldı ve o ikonik gülüşünü yaptı. Beni mest eden o gülüşü... "Sen... Fazla yakışıklısın."

Ne?

Gerçekten bunu mu demiştim?

Dediğim şeyin bilincine yeni yeni vardığımda durumu toparlamaya çalışmak için ne söyleyeceğimi düşünüyordum. "Ben, öz-"

"Dileme."

"Neden?" Sesim titriyordu.

"Bunu demek için fazla güzelsin de ondan." Cümlesi anlık olarak nefesimin durmasına sebep olmuştu. Karşımda, gözlerimin içine bakarak bana güzel mi diyordu? Elleri üstündeki formaya gitti ve tek hamlede çıkardı. Gözlerim kaslarına kayarken utanç verici bir şey yaptığımı düşünerek hemen gözleriyle buluştu. "Al... Bu senin."

Ah, evet... Forma verecekti değil mi?

"Ben... Ne diyeceğimi bilemiyorum. Ço-çok teşekkür ederim." Ben böyle olacağını yemin ederim biliyordum ya, karşımdayken lâl olmuştum.

"O şarkıya bir yenisi daha eklendi."

"Efendim?" Dilini hafifçe alt dudağında gezdirdi ve devam etti. "Ed Sheeran... Perfect... Dinlemeni isterim."

"Şarkı... Seviyorsun galiba."

"Severim fakat daha çok anlamıyla ilgileniyorum."

"Ben..." Dudaklarımı büktüm. Kurduğum cümlelerin devamını niye getiremiyordum ki. Tanrım...

"Hadi git, üşütme. Hem medyaya da yansımayalım. Döşerler şimdi saçmasapan şeyler. Geldiğin için teşekkür ederim... gerçekten."

"Asıl... Ben teşekkür ederim Barış. Kırk yılda bir, bi' kuş kafama pislemek yerine kondu diyelim. Bu da bir şeydir." Gülümsedi.

"Kuşlara laf söylemeyelim lütfen." Burnuma dokundu ve yavaşça ellerini geriye çekti. Göz kırptı ve yanımdan uzaklaştı.

O, yanımdan uzaklaştı fakat hâlâ benimleydi.

Söylesene, bendeki seni sen bile uzaklaştıramazken ben seni benden nasıl silebilirdim?

Ben, silinir fakat bendeki sen silinemezdi.

...

Loading...
0%