@namelesswoman
|
Bölümü atmak için ilk defa 2-3 günü geçirdim, beklettiğim için kusuruma bakmayın 🥹 Keyifle okuyacağınız bir bölüm olsun, iyi okumalarr ❤️ Bu arada bir tane daha kitap yazdım fakat kitabın kapağını yüklerken sistemsel sorunlar yaşıyorum, ne zaman düzelirse o zaman onu da yayınlayacağım ♡ ... "Maziye hiç değil, âna kırgınım Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna Bir hayli kırgınım..."
Can Yücel'den şiirler okuyor, bir yandan da televizyona göz ucuyla bakıyordum. Hayatım boyunca şiir okumayı hep sevmiştim. Bu yüzden arada bir kitaplar karıştırır ya da Youtube'dan şiirler dinlerdim. Benim de ruhumun gıdası işte bunlardı. Oturduğum koltukta dikleşirken aklıma Barış'la olan dünkü konuşmalarımız gelmişti. Benden sakinleştiricisi olmamı istemişti. Ya olmazsa? Ya her şey sarpa sarıp ikimizde birbirimize kötü gelirsek? Hayatım hep kötü düşünceler üzerine kuruluydu. Ben anksiyeteli bir insandım, obsesif düşüncelerim olurdu. Bunları engellemekte bir hayli zorluk çekiyordum. Sesli bir nefes verdim ve düşüncelerimi havayla karıştırdım. Su almak için yerimden kalkarak mutfağa doğru giderken cebimdeki telefonun titrediğini fark ettim. Elime aldım ve kilidi tek hamlede açtım. Bildirim Instagram'dandı. Takip isteklerini ve mesajları ne zaman herkese açık yaptığıma dair en ufak fikrim bile yoktu. Halbuki en son Barış'ın isteğini onaylamıştım.
anonim901783: Tabii Ne zaman istersen (14 saat önce) Cemre Nasılsın İyi misin Endişelenmeye başladım Sen bu kadar uzun süre girmemezlik yapmazsın Görüldü.
Ah, tabii ya! Dün en son Barış'la konuşacağım diye onu geçiştirmiştim. Şimdi ne bahane uyduracağımı hiç bilmiyordum ve ayrıca aklım karışıyordu. Tanıdığım biri olduğunu söylemişti, ters davranarak kırmak da istemiyordum çünkü daha kim olduğunu bilmiyordum. Çok sevdiğim bir arkadaşım çıkarsa pişmanlık yaşamamak için sakin ve temkinli davranmalıydım. Bir şeyler yazmaya karar verdim.
cemreakyilmaaz: Uyumuşum Cevap veremedim Özür dilerim 🤦🏻♀️ Görüldü.
Artık şu uyuma bahanelerinden vazgeçmem gerekiyordu. Can sıkıcı bir hâl almaya başlamıştı.
anonim901783: Ha Öyle mi Önemli değil o zaman İyi ol da Gerisi mühim değil Görüldü.
Karşında yalan söyleyen biri dururken bu inceliğin... Kendimi kötü hissediyordum. En iyisi, konuyu bir an önce değiştirmekti.
cemreakyilmaaz: Sana nasıl hitap edeceğim İsmini söylemedin ama bari bir şeyler uydur Konuşurken zorluk çekmeyelim Görüldü.
anonim901783: Gece Bana Gece diyebilirsin Görüldü.
Gece mi?
cemreakyilmaaz: Tamamdır Artık Gece'sin Ya bu arada Benim gitmem gerekiyor Çarşıda bir işim var Sonra döneyim sana Görüldü.
Çok bahane uyduran biri değildim ama şu son iki gündür fazla yalan söylüyordum. Karşılıklı iki his, bedenimin içinde sıkışmama sebep oluyordu. Ama bunu yapmak zorundaydım. Sevdiğim, belki de imkânsızım olan birine âşıktım ben. Ne olursa olsun ona ihanet edemezdim. Dün yaptığımı yine yaparak saniyesinde çıkmıştım mesajlaşmadan. Çıkar çıkmaz da elimde çalan telefon, bütün sessizliği bir kılıç misâli kesmişti. Bir dakika olsun, şu telefon zırlamasa ne olurdu sanki? Arayan Simge'ydi. "Efendim güzelim?" "Cemre! Canımın içi, nasılsın?" Pozitifliğinden, neşesinden hiçbir zaman bir şey kaybetmemesi yüzümde küçük bir gülümsemeye sebep oluyordu. "İyiyim Simge, öyle oturuyordum bende." "Sen... Hatırlamıyor musun?" Neden bahsediyordu? "Anlamadım." "Meriç... Doğum günü ya kızım, nasıl unutursun?" Gözlerim irileşmişti. Ben bunu nasıl unuturdum? Meriç, benim liseden beridir arkadaş grubumda olan sevdiğim dostlarımdan biriydi. Benim doğum günümü asla unutmaz, bir pasta kesip hediye almadan da bırakmazdı. Şimdi ben onunkini nasıl unutmuş olabilirdim? Çok mahcup hissediyordum. "Ben..." "Unuttun di mi? Cemre..." Hem kızar gibi hem de bozulmuş gibi bir ses tonu vardı. "Ben kendime inanamıyorum, her yıl istisnasız doğum gününe hazırlık yapardım." Gerçekten de öyleydi. Barış, aklımı başımdan alacak kadar ne yaşatıyorsun bana? Ya da ben mi aklımda çok kuruyorum? "Neyse... Halledeceğim. Sen bir an önce giyinip hazırlığını yap ve sana WhatsApp'tan atacağım adrese gel, ben bir şekilde kurtarmaya çalışacağım." Ah Simge, ne zaman zor bir duruma düşsem bana yardımcı oluyorsun. Ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim? "Canım benim... Cansın sen, can! O zaman kapatıyorum hemen." "Çabuk çabuk!" Telefonu ne ara kapattığımı ve kendimi odama attığımı bilmiyordum. Bir an önce hazırlanıp doğum gününü kutlayacağımız adrese gitmem gerekiyordu. Dolabımdan çok da kısa sayılmayan beyaz bir elbise çıkardım ve vakit kaybetmeden üstüme giydim. Ardından hızlıca banyoya geçtim ve dolabın kapağını açarak içinden bir maşa çıkardım. İri dalgalar yapacak, en azından özensiz durmasını engellemiş olacaktım. İşim bittiğinde elimle saçlarımı karıştırdım ve makyaj için ışıltılı bir göz farı seçtim. Ardından da yüzüme birkaç şey daha sürerek her şeyi uyumla tamamladım. Şık ama abartılı olmayan bir makyaj yapmıştım. Tekrardan odama geçtim ve boy aynasından kendime baktım. Gayet güzel görünüyordum. Gözlerim saate kayınca yarım saat geçtiğini fark etmiştim. Hızlıca aşağı inerek portmantodaki kabanı üstüme geçirdim ve uzun çizmelerimi de giyerek dışarı çıktım. Kimseye haber vermediğimi çıktıktan sonra fark etmiştim. Annem kızacaktı. Yolda ilerleyip metrobüs durağına doğru gidiyordum. Yarım saate orada olmam lâzımdı. Telefonumun titrediğini hissetmiş ama acele ile yetişmem gereken bir yer olduğundan dolayı bakamamıştım. Bi' on dakikalık beklemenin ardından metrobüse binmiş ve arka sıralardan bir yer bularak oraya yerleşmiştim. Biraz soluklandıktan sonra çantamın fermuarını açtım ve içerisinden telefonumu çıkararak kilidini açtım. Bildirimle göz göze geldiğimde heyecanlanmıştım.
barisalperyilmaz: Kızım Ner'desin sen Sürekli ben yazıyorum Farkında mısın Ayrıca 2 dk oldu Cevap vermedin Ne yapıyorsun sen Görüldü.
Haklıydı, kaç seferdir hep o yazıyordu fakat bilerek yaptığım bir şey değildi. Araya başka bir şeyler giriyor ve benim yazmamı beklemeden o çoktan yazmış oluyordu. Ayrıca, 2 dakika... Çok mu fazlaydı?
cemreakyilmaaz: Yoldayım İşim vardı Yazamadan sen yazmışsın Görüldü.
barisalperyilmaz: Ne işi bu Görüldü.
cemreakyilmaaz: Arkadaşımın doğum gününe gidiyorum Metrobüsteyim şu an Görüldü.
Telefonda mesajlaşırken bir yandan da gözüm camdan dışarıya bakıyordu, gideceğim yeri kaçırırsam kaybolurdum çünkü. Hem de bu vakitte... Korkardım ben.
barisalperyilmaz: Ne arkadaşı Yani nereden Kız mı Erkek mi Adı ne Görüldü.
Çok deşiklemeye başlamıştı. Alt üstü doğum gününe gidiyordum, ne gerek vardı bu kadar sorgulamaya? Hem arkadaşımı bilse ne olacaktı, bilmese ne? Hayır, sorduğu veya söylediği hiçbir şeyden rahatsız olmuyordum ben ama bu kadar sorgulaması tuhafıma gitmişti. Cidden bu kadar merak mı ediyordu beni?
cemreakyilmaaz: Erkek Erkek arkadaşım Görüldü.
barisalperyilmaz: Erkek mi Arkadaş mı Bir dakika Sen niye iki üç kelimeyle Geçiştiriyorsun beni Fark etmedim değil Rahatsız mı ediyorum Söyle de Bileyim Görüldü.
Senin beni rahatsız etme gibi bir durumun olamaz. Yer, gökle buluşur; sen yine beni rahatsız edemezsin.
cemreakyilmaaz: Hayır Geçiştirmiyorum Tabii ki Dediğim gibi metrobüsteyim Erkek arkadaşım olduğuna neden bu kadar şaşırdın ki Ayrıca Görüldü.
barisalperyilmaz: Sen benimle dalga mı geçiyorsun Görüldü.
Ne?
cemreakyilmaaz: Anlayamadım Görüldü.
barisalperyilmaz: Lan neresini anlayamadın Amına koyayım Görüldü.
Kalbim hızlanmaya başlamıştı, neye sinirlenmişti bu kadar? Herhalde arkadaşımın yanına doğum gününe gidiyorum diye sinirleniyor olamazdı.
cemreakyilmaaz: Ben gerçekten anlamıyorum Barış Görüldü.
barisalperyilmaz: Lan sana güzelim dedim Maça davet ettim Lan sana şarkılar ithaf ettim Ve senin Erkek arkadaşın mı var Amına koyayım Aklımı sikeyim Tabii benimle olamayacağını biliyordun Ne diye oyalanasın ki Egonu mu tatmin etmek istedin Suç bende ki Siktiğimin bir fanına Cevap verip Üstüne Neyse Sikerim böyle işi Sakın bir daha bana yazacak yüzün olmasın Siktir olup gidiyorum Görüldü.
Ne?
Hayır.
Erkek arkadaşımı sevgilim sanmıştı.
Kalbimde ince bir sızı dolanmaya başladı ve nefesimin daraldığını hissettim. Sertçe yutkundum ve ayağa kalkarak açık bir cam bulmaya çalıştım. Kafamda onu görünce çalan şarkılar mod değiştirmiş, yerini acıya bırakmıştı. Alelacele bir şeyler yazmaya koyuldum.
cemreakyilmaaz: Barış Hayır Erkek arkadaşım derken Erkek arkadaşım falan değil Normal arkadaşım Ya lütfen gitme Bi' dinler misin
Hiçbir şey yazmamıştı. Bekledim, bekledim ve bekledim... Mesajıma bakmıyordu.
cemreakyilmaaz: Barış Mesajlarıma bak Lütfen
Bakmıyordu işte. Ne diye zorluyorsun ki Cemre? Hem onca kız varken seni ne yapsın ki? Belki de kendine bir bahane bulmak istemişti, benimle konuşmamak için. Onu görünce aklımda çalan şarkı, yerini Dönmedin Ki'ye bırakmıştı. Bu kadar kolay mıydı her şeyi bitirmek? Beni dinlememişti bile. Art arda olan yutkunuşlarım ve boğazıma oturan yumru, gözden akacak bir çift gözyaşı için beni zorlamaya başlamıştı. Gerçekten bu kadar mıydı? Bizim hikâyemiz, başlamadan son mu bulacaktı?
"Göm bendeki senleri Sök çek geri, ektiğin her şeyi Talihim döndü, sen dönmedin Öyle hâller içindeyim ki."
Şimdi beni dinleseydin, sana derdim ki; Öyle hâller içindeyim ki Barış, kelimeler dudaklarımdan çıkmak için kendini zorluyor. Ben hayatımda konuşmak için hiç bu kadar zorlanmamıştım. Ben hayatımda ağlamamak için hiç bu kadar direnmemiştim. Ama olsun, bazı hikâyelerin ömrü belki de baştan yazılmıştı. Biz belki de... Yarım kalmak için doğmuştuk. ... |
0% |