Ağzımdan bir anda çıkan kelimelerin ne kadar ciddi olduğunu Özgür'ün bana aval aval bakması sonucunda anlamıştım.

Özgür" Anlamadım?"

-Bunda anlamıyacak bir şey yok, sevgilim olur musun?

Özgür bana dik dik bakmaya devam edince " Yalandan, sahte sevgili yani" dedim.

Özgür gülümseyip " Sahte sevgili mi? dedi.

Başımı olumlu şekilde salladım " Sen Cansu'yu istemiyor musun? Sana yardım edicem hem bende almam gereken intikamımı alacağım" dedim.

Özgür" Bilemiyorum İpek, hâla Cansu'yu istediğimi-" konuşmasını kesip " O zaman bana yardım etmiş olursun" dedim.

Özgür" Böyle güldüğünde beni ikna edebileceğini mi düşünüyorsun?" dedi.

-Bilmem, genelde işe yarar.

Özgür başını karşımızdaki denize dikti. Susmasını fırsat bilip " Merak etme sana aşık olmam, peşine takılıp ne yapıyorsun ne ediyorsun diyede bakmam. Seni sık boğaz etmem, sonra baktım işlerimiz istediğimiz şekilde yürümüyor ayrıldık deriz." Özgür bana dönüp " Emin misin? Üstesinden gelebilir miyiz?" Başımı olumluca salladım " Komik, sadece adını bildiğim birine nasıl bu kadar güveniyorum bilmiyorum. Belkide kaybedecek bir şeyim kalmamıştır" dedim.

Özgür" Belkide"

Gülümseyip gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Önümden kayan yıldız ile gülümsememi daha da genişlettim. " Yıldız kaydı gördün mü?" dedim. Özgür gökyüzüne dikmiş olduğu gözlerini bana döndürdü" Gördüm, belkide işlerimizin yolunda gideceğini gösteriyordur" dedi.

-Belkide.

****

-Evet burası, buradan sonrasını gidebilirim. Gerçekten Özgür.

Özgür" Peki tamam, görüşürüz" dedi ve sokaktan çıkmak için arkasını döndü.

-Piştt Özgür

Özgür sesimi duyup geri döndü " Telefon numaranı vermiyecek misin?" dedim.

Özgür" Direkt numaramı istiyorsun vay be"

-Ne saçmalıyorsun ?

Özgür" İyi yaz, normalde bu numarayı almak için ne kadar çok çabalıyorlar biliyor musun sen? Değerimi bil!"

-Zevzeklik yapma, söyle!

Özgür numarayı söyledikten sonra hızlıca telefon rehberime kaydettim. " Tamam hadi görüşürüz, yeterince geç kaldım zaten" dedim.

Binayı girip hızlıca ikinci kattaki evimizin kapısını çaldım.

-Geldim geldim.

Annemin içeriden gelen sesi ile ayakkabılarımı çıkarttım. Annemin kapıyı açması ile kapatması bir oldu.

-Anne bir girseydim içeriye, sonra kapatırdın kapıyı.

Annem içeriden babama bağırıp " Kapıda bir kız var Hilmi, bizim bir kızımız yoktu diye hatırlıyorum" dedi.

-Abartma anne ya alt tarafı yirmi dakika geç kaldım.

Annem kapıyı açıp " Geç içeri geç, ahh ahh şu ana yüreğim olmasa seni şu pas pasda yatırmaz mıyım ben!" dedi.

-Ceza pas pası mı? Bana bak şu deli çocuğa bağlarım beni o pas pasa oturtturursan seni ısırırım.

Annem yüzünü buruşturup " Ne diyorsun sen İpek? Ne cezası ne pas pası? Deli çocuk kim? Ay neyse seninle daha fazla uğraşamıyacağım" dedi.

-Gerçekten mi?

Bıktırma çabalarım işe yaradı. Bugünde yırttın be İpek, aferin kız sana!

-Hilmi İpek'e bir şey söylemek ister misin?

Annemin babama seslenmesi ile " İnan babacım seninle konuşmak isterdim ama biliyorsun yarın okulum var. İyi geceler" deyip odama girdim.

Odama girince kısık sesle kahkaha attım. Ya ben bugün aldatılmıştım, salya sümük ağlamam gerekmiyor mu benim? Yoo ağlamam gerekmiyor. O şerefsize onu için salya sümük ağlamadığımı gösterecektim. Önemsiz bi varlık olduğunu göstereceğim ona.

Kızım İpek eğer bu iştende üstün başarı ile çıkarsan, hayattan pek bi beklentin kalmasın! Bütün şansını kullandın İpek!

Dolabımı açıp içinden pijamalarımı çıkarttım. Yarın yeni ve yine okul günü.

***
Okulun önünde tir tir titreyen Özgür'ü görünce adımlarımı hızlandırdım.

-Bu kadar blli etme stresli olduğunu.

Özgür beni görünce" Elimde değil, eğer biraz daha geç kalsaydın şuracıkta ölümü bulurdun" diyerek okulun giriş kapısını gösterdi.

-Hadi ama koca adam sen ÖZGÜR GÜROĞLU'sun! Kendine gel.

Özgür" Derin derin nefes al Özgür, derin derin nefes al Özgür" diyerek kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

-Bir dakika ya, sen neden bu kadar streslisin?

Özgür" Ee şey, daha önce hiç okulda koluma bir kızı atıp " Bu benim sevgilim" demedim" dedi.

-Hadi ya, görüyor musun sen stres olman gereken konuyu. Tüh oysaki ben her gün koluma birini atıp " Bu benim sevgilim" diyorum.

Özgür'ün kahkaha atması ile bende güldüm.

Özgür" Haklısın, stres olmam gereken bir konu yo- Bir dakika ya eğer sen benim sevgilim olursan diğer kızlar ile takılamam.

-Aa o mu? "Kolumu Özgür'ün koluna sokup okulun kapısından bahçeye soktum. Bir kaç adım atıp " Artık çok geç canım ya!

Okul bahçesinde oturan çok sevgili kız arkadaşlarımız bize gözlerini pörtleterek bakıyordu.

Özgür bana dönüp ciddi bir bakış attı " Demek kural mural yok? Direk bam bam bam diyorsun" dedi.

Kafamı olumlu bir şekilde sallayarak " hıhım evet, doğru anlamışsın" dedim gülerek.

Özgür" Özgür bunu sevdi" deyip birden beni kendine çekip sarıldı. Gözlerim yuvalarından çıkacak kadar büyümüştü.

-Ne yapıyorsun be?

Özgür" Kural yoktu diye hatırlıyorum" dedi.

-Aa Özgürcüm sen bilmezsin tabi geçen yıl sen alzheimer oldun ya!

Özgür" Öyle mi? Sevgilim, seni çok seviyorum" diye bağırdı.

-Ne yapıyorsun be? Ellerim ile Özgür'ün ağzını kapatmaya çalıştım ama ellerim dudaklarına dokunamadan Özgür'ün elleri arasına girmişti.

Özgür" Seninki sana bakıyor, ondan dedim" dedi.

-Öyle desene be! Teoman'ın olduğu yere gözlerimi çevirdim ve bombayı patlattım " Bende seni çok seviyorum sevgilim" dedim.

Teoman'ın ağzı Bolu tüneli gibi açılıp kalmıştı. O bunları yaşarken benimde en az 10 kilom gitmişti.

-Eridim resmen

Özgür " Ne?"

-İçimin yağları eridi diyorum, ne kadar güzelmiş bu sahte sevgili işleri.

Özgür " İnşallah batırmayız" dedi.

-Amin

Bu yazarınızın çılgın bir düşüncesi var fnmdmd
Acaba her güne bir bölüm mü atsam?
Yapamam diye çok korkuyorum ama en azından deneyeceğim.