Pekala şimdilik her şey yolunda gidiyordu ama bu bir anda her şeyin bozulmayacağı anlamına gelmiyordu.

Özgür" Sakin olmaya ne dersin İpek?" dedi.

-Olamıyorum ki!

Özgür ellerimi ellerinin arasına alıp " Sadece sakin olman gerekiyor, Teoman'ı kaskançlıktan kudurttuğunu ve bu işin bittiğini düşün" dedi gülümseyerek.

Özgür'ün arkadaşça elimi tutmasını okuldakiler farklı anlasada, hiç biri umurumda değildi.

-Teşekkür ederim. Eğer sende umutsuzluğa düşersen Cansu ile sevgili olduğunu düşün.

Özgür" Bu öneriyi aklımın bir köşesine yazdım. Bu arada sen neden konuşmuyorsun?" diye kaşlarını çatarak sordu.

-Konuşuyorum ya.

Gerçekten de konuşuyordum, şimdi bu soru ne alaka?

Özgür" Emin misin? Normalde bu dakikalarda başımın ağrıması gerekiyordu" dedi sırıtarak.

-Bana bak lahana, ben fazla konuşmam! Sensin fazla konuşan, dediği şeye bak ya çok konuşarak başını şişiriyormuşum. Yok ya!

Özgür" İpek"

-Ne?

Özgür" Bu konuşmamış halin mi?" dedi.

Bir an duraksadım, gerçekten de bu konuşmamış halim miydi?

-Uzatmayalım bence bu konuyu.

Özgür" Bencede, ben uzatmamda işte seni bilemiyorum düdük makarna" dedi.

-Sensin düdük!

Yanımızdan geçen Teoman " Aman aman yeni çiftler tartışıyor mu yoksa?" dedi.

Özgür" Sana ne lan hıyar?" dedi.

Onun bu haline gülümsedim. Hıyar tam olarak Teoman'ı yansıtıyordu hatta kart hıyar, evet evet kart hıyar.

Teoman" Ya ben neyi merak ediyorum biliyor musunuz? Bir gecede ne olduda bir anda sevgili yapabildin İlay" dedi.

-Senin o İlay diyen ağzını cart diye kopartırım pis herif. Beni adım İlay değil, İpek!

Teoman" Ha İlay, ha İpek ne fark eder" dedi.

-Siktir git lan gözümün önünden!

Teoman bir kaç saniye yüzüme bakıp yanımızdan geçip gitti.

Özgür" Yani pek de bana ihtiyacın yokmuş gibime geldi" dedi gülerek.

-Neye gülüyorsun sen?

Özgür" İlk defa İzel dışında bir kızın ağzından küfür duydum" dedi.

Şaka mısın oğlum sen dercesine Özgür'ün suratına baktım.

-Bu devirde küfür etmeyen kız mı kaldı? Hayır yani dışından söylemese içinden söyler yine söyler yani. Ayrıca İzel de kim?

Özgür" Ne bileyim ben düdüklü tencere. İzel benim arkadaşım" dedi.

-Anladım ayrıca teflon tava benim sinirimi bozma, şu lakap takma olayını bıraksak mı?

Özgür" Sen bırakmak istiyorsan bırakabilirsin ama bende geri vites yok" dedi.

-Niye Sivas'lı mısın? Bizde yanlış yoktur gardaş falan da demeyi düşünüyorsan buyur söyle. İçinde kalmasın.

Özgür" Aslına bakarsan Bursa'lıyım. Sivaslı olmak da güzel olurdu tabi ama Bursa'yı ayrı bir seviyorum" dedi.

-Her yaz Bursa'dasın yani?

Özgür" Yoo daha önce hiç Bursa'ya gitmedim.

-Sen nasıl bir manyaksın ya? Madem hiç gitmedin, gitmediğin bir yeri nasıl bu denli sevebiliyorsun?

Özgür" Benlik bir şey değil çok met ediyorlar" dedi.

-He sende diyorsun ki bana anlatın yeter, gitmeye hiç gerek yok!

Özgür" Aslına bakarsan pek böyle bir şey değil ama böylede denebilir" dedi.

Özgür'e gözlerimi devirirken zil çalmıştı.

-Mükemmel, şimdi gidip matematik dersini dinleyeceğim. Eşit ağırlık öğrencisiyim ben ne diye bana matematik anlatıyorlar?

Özgür" Sınavda çıkacağı için olabilir mi?" dedi dudaklarını büzerek. Bu benimle dalga mı geçiyor?

-Tabi siz sayısal öğrencileri size emanet edilen formülleri her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir eşit ağırlıkçı öğrenciye burakılmasına oldukça karşısınız ama !

Özgür" Beynim yandı" dedi.

-Akıllı ol aklını alırım oğlum, edebiyatçıyız lan biz?

Özgür" Edebiyatına Bihter Ziyagilde ortak mı?" dedi.

-Bizde de böyle!

Özgür" Her neyse ben sınıfıma gidiyorum" dedi.

Arkamı dönüp yürümeye başladım, ani bir kararla Özgür'e doğru dönüp " Pişt öğlen kantinde buluşuyoruz" dedim.

Özgür eliyle okey işareti yaptı. Mükemmel bir sahte sevgiliden daha mükemmel olan bir şey varsa o da daha mükemmel sahte sevgilidir.

Sırama otururken bana dik dik bakan Deniz'e ne var dercesine elimi salladım.

Deniz" Ağzının olduğunu düşünüyordum İpek" dedi.

-Aa öyle mi, tüh ben unutmuşum. Aaa bak konuştum, bu bir ilk bunu kutlamalıyız Deniz.

Tipine tükürdüğümün kara fatması! Kıvırcık kafa ne olacak, piss kız!

Aslında hoca gelene kadar kalkıp yolsa mıydım?

Kapının açılması ile kafamın üzerindeki düşünce bulutunu elim ile itekledim.

Kötüden daha kötü bir şey vardıysa matematik sözlüsünü unutmaktı!

***

Özgür tostlarımızı getirip masaya koydu " Neyin var senin?" dedi.

-Matematikten sözlü oldukta.

Özgür" Anlaşılan pek güzel geçmemiş" dedi kaşarlı tostundan bir parça alarak. Önümdeki ayranı çalkalayıp pipeti üzerinden geçirdim.

-Aslına bakarsak, bence iyi gidiyordum. Ta ki bölme işleminde hata yapıp ve sonradan çözümün yarısını sallayana denk.

Özgür ağzının içini dişliyordu. Bu onun galiba düşünme pozisyonuydu.

Sonra birden" Eğer istersen sana matematiği anlatabilirim" dedi.

-Matematiği biliyorum zaten Özgür! Sadece konularını ve gerisi bilmiyorum.

Özgür" Ne saçmalıyorsun İpek? Sana ders verebilirim, matematiğim iyidir" dedi.

-Cidden mi? 11 yıldır yapamadıklarını mı yapmaya çalışacaksın? Kandırma kendini Özgür!

Özgür" Ciddiyim! İstiyor musun, istemiyor musun?" dedi.

Aa madem bu kadar ısrar ettin canım sahte sevgilim tabikide kabul ederim.

-Tamam, yapalım şu işi.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, görüşürüz!