Bugün Özgür ve takımının maçları vardı. Sırık gibi bir adamın futbolda oynadığını düşünmediniz dimi?

Bu boyun nereden geldiğini hiç düşünmemiştim. Ta ki Özgür'ün bugün yanıma gelip " Şans öpücüğü istiyorum" demesine kadar basketbolda oynadığını bilmiyordum.

Şans öpücüğü mü? Saçmalamayın tabiki vermedim! Ufak bir saç karıştırma operasyonundan sonra Özgür'ü gönder- gönderemedim çünkü gelirken benide yanında getirmişti.

Şansa bakın ki İlker ve İzel ikilisinin yanında oturuyordum.

İzel" Sen niye girmiyorsun oyuna?" dedi İlker'e dönerek. İlker ise sessizce bir şeyler söyleyip önüne döndü. Bu diyologun kısa bir kısmını duysamda aklımda bazı şeyler oturmuştu. İlker ve Özgür basket oynuyorlardı, boyları bu yüzden bu kadar uzun ve okul takımındaydılar. Bütün parçaları birleştirdin aferin sana İpek.

Maç başladıktan kısa bir süre sonra top Özgür'ün eline geçmişti. Tam basket atarken bana dönüp

-Senin için!

Diye bağırdı olanca bakış bana dönünce utanmıştım. Ama gözlerim Teoman'a takılınca bütün utancım gitmiş yerine sinsi bakışlarım gelmişti.

Maçın sonuna doğru tuvalete gitmek için spor salonundan çıktım.

Koridorun sonundaki tuvalete girip ellerimi yıkadım. İşimi halletmiş koridorda yürürken bir ses duydum.

-Galipten sesler mi duyuyorum acaba?

Bir müddet dinledikten sonra seslerin kesilmediğini, hatta sesin bizim sınıftan geldiğini duydum. İçeri girdiğimde Deniz'i görmeyi hiç beklememiştim.

-Deniz?

Beni gördüğünde gözlerinin altındaki yaşları silip " Niye geldin?" dedi.

-Sadece, sesini duydum.

Deniz " Sende dedinki gideyimde şununla dalga geçeyim" dedi.

Deniz'in yanına ilerleyip " Hayır, amacım seninle dalga geçmek değil. Ne oldu?" dedim.

Deniz bir kaç dakika sessiz kaldı, konuşmayacağını düşünüp onu yalnız bırakmak için oturduğum sıradan kalktım.

-Babam ve annem boşanmak istiyorlar.

Bana özelini açması tuhaf gelmişti. Çünkü o Deniz'di üç yıldır neden olduğunu bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyordu.

Deniz'in yanına gidip oturdum, sıkmış olduğu ellerini tutup parmaklarını gevşettim.

-Her ne olursa olsun seni asla yalnız bırakmıyacaklar Deniz. Belkide onlara saygı duyman gerekiyor.

Deniz burnunu çekip " Ne için, beni bırakıp gidecekleri için mi?" dedi.

-Hayır, hayır Deniz. Onlar eminimki seni sevmekten vazgeçmiyecekler. Ayrılırlarsa belki birbirlerini incitmekten vazgeçerler.

Deniz " Öyle mi dersin?" dedi.

Kafamı sallayarak " hıhı" dedim.

Deniz'in bana gülümseyip sarılması ile bende gülümsedim " Teşekkür ederim" dedi.

-Ne demek.

Deniz benden ayrılıp sınıftan çıkmak için ayaklandı " Ama bu hâla senden nefret ettiğim gerçeğini değiştirmez" diyip sınıftan çıktı.

Hadi ama İpek sen kime laf anlatıyorsun ki? Zilin çalması ile maçı unuttuğum aklıma geldi. Özgür orada olmadığımı görürse beni öldürür!

***

-Dedim ya canım, işim vardı.

Özgür sinsi bir bakış atıp " Öpersen affederim" dedi.

Dişlerimi sıkıp " Fazla ileri gitme istersen!" diyip güldüm.

İlker ve İzel'in yanında beni zor duruma düşürmek için uğraşıyor gibi geliyordu.

İzel" Çifte kumrular" dedi sinirli bir ses ile.

İlker bizim bu halimize gözlerini devirip " Musmutlumutsuz olsunlar" dedi.

-Ne dedi bu şimdi?

Diyip Özgür'e döndüm. Özgür tercüman havasında " Mutlu olursanız çok mutlu olun, mutsuz olursanız çok mutsuz olun gibi bir şey dedi" diye telafuz etti.

-Ay İlker ve bozuk Türkçesi.

İzel " Bozuk türkçe değil, kısaltma yapıyor sadece. O da konuşmaya değmeyen insa-"

Özgür " İzel uzatma artık!" dedi.

İzel " Ne yaptım şimdi? Sadece kız arkadaşından hoşlanmıyorum!" dedi.

-Niye?

İzel " Bir nedeni yok!"

Daha fazla İzel ve İlker'i dinlemeyip yanlarından ayrıldım. Tamam benimde bir sabrım var ve buraya kadar dayanıyor. Bu sahte sevgili işi bugün burada bitecekti. Ayrıca Özgür, Cansu denilen kızın umurunda bile değildi. Tamam belki biraz Teoman'ı gıcık etmiş olabilirdim ama biraz!

İlker ve İzel'in hiç bir şey yapmadığım halde böyle kötü davranmalarının nedenini bir türlü anlayamıyordum. Ya sorun bendeydi ya da Özgür ile sevgili olmamızdaydı.

Ama bu sorun ortadan kaldırılmalıydı!

Selam, her gün yeni bölüm kampanyamız devam ediyor. Umarım bölümü beğenirsiniz.