11. Bölüm

1.1

NamellessWorrior
namellessworrior

Bugün biraz daha mutluydum, bu mutluluğumu neye mi borçluyum?

Galiba Özgür'e çünkü sabahtan beri beni güldürmek için uğraşıyordu.

 

-Ee makarnam biraz daha mutlu musun?

 

Gülümseyerek " Senin olduğun yerde mutlu oluyorum lahana merak etme" dedim.

 

İzel bize gülümseyerek bakarken İlker gözlerini kısmış bizi izliyordu. Sanki bir şeyleri anlamaya çalışıyordu.

 

Ona dönüp kafamı " ne oldu" der gibi salladım. Hiçbir şey demeyip oturduğumuz masadan kalkıp gitti.

 

-Buna ne oldu şimdi?

 

Özgür " Arada ona geliyorlar" dedi.

 

Özgür bakışlarımı gördüğünde " Üç harfliler İpek" diyip güldü.

 

İzel " Canı sıkkın olabilir" dedi İlker'in arkasından bakarken.

 

İzel" Ben bir gidip bakayım" dedi.

 

Özgür " İzel.sakın" dedi.

 

İzel " Bir şey olma-"

 

Özgür " Hayır, bırak yalnız kalsın" dedi.

 

İzel ilk defa Özgür'i dinledi. Oflayıp sandalyesine yaslanıp bacak bacak üstüne attı.

 

Aslında aralarında geçen konuyu anlamayı çok isterdim ama onların mevzularına dahil olmak istemiyordum. Sonuçta bir iki hafta sonra yine eski hayatıma dönecektim.

 

Özgür beni dürtüp " Sana ne oldu? Daldın gittin" dedi.

 

Gülüp " Ama kafam nasıl güzel" dedim.

 

İzel gülerek " Kafan sende kalsın" dedi.

 

Zilin çalması ile üçümüzde ayaklanmıştık.

 

İlker ve İzel aynı sınıftaydılar, Özgür onların yanındaki sınıftaydı ve ben Deniz ile aynı sınıftaydım. Deniz kim ya!

 

-Aynı sınıfta olsaydık keşke.

 

Özgür bu dediğime gülüp " Emin ol o sınıf bizi kaldıramaz" dedi.

 

-Aslında biliyor musun, çok doğru.

 

Hepimiz kendi sınıflarımıza dağıldıktan sonra kendimi yalnız hissetmiştim. Bu duygu çok güzeldi, bir kaç günlüğüne de olsa arkadaşım olması çok güzeldi.

 

Özgür derdimi dinleyen, güzel sözler söyleyen hatta ilk defa bana lakap takan biriydi.

 

Duvar kenarındaki sırama ilerleyip oturdum, çok geçmeden de kıvırcık saçlarını savurarak Deniz geldi.

 

Deniz yerine oturduktan sonra çantasındaki küçük defteri çıkarttı, meşhur defterini. Bu kız bu defter ile her gün ne yapıyordu? Benim meraklı bir kız olduğumu bilmiyordu galiba.

 

-Ne yapıyorsun sen onunla her gün?

 

Deniz benim ani sorum ile defterinin kapağını hızlıca kapattı. Tek gürdüğüm kalemin karalamasıydı.

 

Gözlerimi defterden çekip Deniz'in gözlerine çıkarttım.

 

Deniz" Sanane" dedi.

 

-O meşhur laf benim, sen söyleyemezsin.

 

Deniz " Ne dememi istersin" dedi.

 

Gözlerimi tekrar deftere çevirip " Ne çizdiğini söylemeni" dedim.

 

Deniz ağzından garip bir ses çıkartıp " Sana mı? Sen kimsinde sana ne çizdiğimi söyleyeyim" dedi.

 

-Arkadaş olabiliriz.

 

Deniz gözlerini devirip " Önemsiz bir şey için benim ile arkadaş mı olmak istiyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak. Lanet olsun onu nasıl yapıyordu?

 

Aslında şimdi düşündümde saçma sapan bir çizim için Deniz ile arkadaş olmak?

 

-İlk defa sana hak veriyorum.

 

Deniz " Şimdi beni rahat bırakır mısın?"

 

Başımı onaylar bir şekilde salladım. Önüme dönüp hocanın gelmesini bekledim. Bugün mutluluğuma mutluluk katacak edebiyat dersinin öğretmenini.

 

***

 

Özgür " Bence bu hafta sonu bir şeyler yapalım" dedi.

 

İzel " Ben gelemem" dedi

 

Özgür " Dakika bir gol bir, kızım bir dur daha hafta sonuna yıllar var" dedi.

 

İlker " Bende gelemem, işlerim var" dedi.

 

Onların aksine gülümseyip " Ben gelirim lahana" dedim.

 

İlker " Düşündüm de bende gelebilirim" dedi. Kaşlarımı çatıp " hani senin işin vardı" dedim.

 

İlker " İşlerimin önemli olmadığını düşündüm İpek böceği" dedi.

 

Ne dedi o ne dedi. İpek böceği mi? İsmim ile dalga geçilmesinden hiç hoşlanmam.

 

-Böcek möcek ne oluyor ya?

 

İlker " Sinirlendin mi?" dedi ciddi bir ses ile.

 

Allah aşkına bu çocuğun ciddi olmadığı bir hali var mıydı?

 

İlker'e dönüp " Evet" dedim.

 

İlker gülümseyerek " O zaman sana artık İpek böceği diyeceğim" dedi.

 

Yüzümü buruşturup " Aman ne yaparsan yap" dedim.

 

Özgür beni kendine doğru çekip " Üzmeyin benim makarnamı" dedi.

 

Özgür'ün bu hareketine aldırış etmeyip İzel'e döndüm " Bence sende gelmelisin, belki bir şeyleri düzeltiriz" dedim.

 

İzel düşünceli bir ses ile " Tamam gelicem ama nereye gideceğiz" dedi.

 

Özgür" Ne biliyim orasını hiç düşünmedim" dedi.

 

-Bowlinge ne dersiniz?

 

Özgür " Ne diyelim canım, tamam deriz" dedi.

 

İzel " Ağlatırım ona göre" dedi meydan okur bir ses ile.

 

Sinsi bir bakış atıp " Geçen gün ki gibi mi?" dedim.

 

İzel sinirle ofladı. İlker ise " Bana uyar" dedi.

 

Evet kısa cevaplar, ciddi duruşlar tam olarak İlker'i anlatıyordu. Çocuk insan değil de programlanmış robot gibiydi.

 

Özgür " Ee iyi bugünden taaa hafta sonunun planınıda yaptık" dedi.

 

İlker" Ben gidiyorum" dedi. Ne oldu da bu çocuk bir anda kaçma isteği duydu. Evet evet kaçtı. Bundan sonra İlker'in adı kaçak olacaktı.

 

İzel, İlker'in ardından bakarken " geri zekalı" dedi.

 

Hâla Özgür'ün kolları arasında olduğumu fark edince geri çekildim. Gülümseyerek " Ee o zaman yarın görüşürüz" dedim. Sonuçta on beş dakika önce çıkmam gereken okuldan çıkmamıştım ve dayak yiyeceğim kesinleşmişdi.

Bölüm : 09.01.2025 02:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...