32. Bölüm

3.2

NamellessWorrior
namellessworrior

Hafta sonunun gelip çatmasıyla dershane günümün geldiğini çalan alarm ile anlamıştım. Hâla sınav kafasında olmadığım içinde olabilirdi tabi. Havaların hâla sıcak olmasını fırsat bilerek dolabımdan bir şort çıkarttım. Üzerine bir gömlek giydim. Elimdeki çantamı mutfak kapısının yanına bırakıp içeri girdim.

-Günaydın anne

Annem elindeki çay bardağını masaya koyarken " günaydın benim güneşim" dedi.

Güneşim aklıma İlker'in dediği şeyler gelmişti bu kelime ile. Güneş yüzlüm demişti bana " Hadi İpek otur annecim" dedi annem.

-Hı tamam

Sandalyemi çekip masaya oturdum. Annemin ortaya doğradığı domates ve salatalıktan kendi tabağıma aldım. Bir kaç tane daha ıvır zıvır koyduktan sonra yemeğimi yemeye başladım.

Annem " Ee sizinkiler nasıl?" dedi.

-İyiler anne, ne yapsınlar çalışıyorlar.

Annem " Sizde bir tuhafsınız canım bütün hafta okulda görüştüğünüz yetmez gibi birde aynı dershaneye gidiyorsunuz" dedi.

Aynı dershane ben bunu unutmuştum. Şimdi ben İlker ile birlikte mi gidecektim oraya. Her ne kadar aynı bölümde olmasakta bazı derslerimiz ortaktı.

-Biraz değişiğiz ama biz de böyleyiz ne yapalım?

Annem gülümseyip " Seni böyle mutlu gördüm ya ben başka bir şey istemem kızım" dedi. Yüzüme şefkat ile bakarak.

-Utandırıyorsunuz beni Leyla hanım.

Annem " Utanma utanma" dedi.

Bir bardak dolusu suyu mideme indirdikten sonra masadan kalktım. " Köşe başında beni bekliyorlardır ben gidiyorum" dedim.

Annem " Ahh gençlik ne güzel şeysin" dedi içli içli.

-Sen hâla gençsin Leyloşum.

Mutfaktan hızla çıkıp kapının önündeki spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Binadan çıkıp sokağın sonuna doğru hızlı adımlarla ilerledim. Sokağın sonuna geldiğimde kimsenin olmaması beni birazcık şaşırtmıştı. Normal şartlarda şimdiye kadar gelir bin kerede beni aramış olurlardı.

 

Cebimden telefonumu çıkartıp bizimkileri aradım ama hiç biri açmamıştı. Bir kaç dakika daha bekledikten sonra dershaneye gitmeye karar verdim. Evime fazla uzak olmayan dershaneye 15 dakika sonra varmıştım. İçeri girip sırama oturdum. Sınıftaki bir kaç kişiyle azda olsa bir muhabbetim olduğu için onlarla biraz konuştum.

Ayşe " Seninkiler nerede?" dedi.

-Bilmiyorum, aradım açmadılar.

Ayşe " Bizde şaşırdık Beliz ile normalde hiç ayrı ayrı gelmezsiniz" dedi.

Önüme gelen saçımı kulağımın ardına sıkıştırıp " Ayrı ayrı gelmemiz için önce gelmeleri gerek ama görünüşe bakılırsa pek de gelecek gibi değiller" dedim.

Ayşe " Neden gelmediklerini bilmiyor musun?" dedi.

Başımı olumsuzca iki yanıma salladım.

Ayşe " Umarım kötü bir şey yoktur" dedi.

Biraz daha kızlarla oturduktan sonra sırama geçtim.

 

***

Derslerim bitmiş eve dönüyordum. Bizimkilerden hâla haber alamamıştım. Bir kaç kez daha aradım ama hiç biri telefonlarını açmadı.

Cebimde titreyen telefonumu hızlıca cebimden çıkartıp arayanın kim olduğuna baktım. Arayanın İzel olduğunu görünce telefonu hemen açtım.

-Efendim İzel?

İzel " İpek çabuk gel İlker ve Özgür'ü tutamıyorum" diye bağırıyor bir yandan da ağlıyordu.

-İzel iyi misin? Ne oldu? Nerdesiniz?

İzel " İlker ile Özgür Efe'yi öğrenmişler. Efe, Efe hiç iyi değil çabuk gel" dedi.

-Tamam sakin ol gelicem. Nerdesiniz bana söyle.

İzel " Özgür'ün evini biliyor musun?" dedi.

-Hayır ama Özgür geçen sene evinin adresini atmıştı.

İzel " Tamam çabuk ol" dedi.

Yol kenarında bir kaç dakika bekledikten sonra ilk gelen taksiye atladım. Özgür'ün evinin adresini söyledikten sonra araba hareket etmeye başlamıştı.

Taksi sokağın başında durunca ücreti ödeyip arabadan indim. Karşımdaki binanın kapısının önünde oturan İlker'i görünce koşarak yanına gittim. Başını ellerinin arasına almış ayaklarını izliyordu.

-İlker?

Sesimi duyunca kafasını ellerinin arasından usulca çıkarttı.

-İpek senin ne işin var burada?

Dedi ama ben ona cevap veremiyecek kadar şaşkındım kaşının kenarından ve dudağından akan kana bakakalmıştım.

Yanına oturup yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Ne oldu sana böyle?" dedim.

İlker yüzünü ellerimin arasından çekmeye çalışırken "Hiç bir şey" dedi. Yüzünü tutmayı bırakmayınca saniyelikte olsa göz göze gelmiştik.

Bir kaç saniyeliğine de olsa gözlerinin içindeki parıltıyı görebilmiştim.

İlker " Yapma"

-Neyi yapmayayım?

İlker " Beni önemsiyormuş gibi davranma, vicdanını rahatlatmak için bana iyi davranma" dedi.

-Gerçekten sana bu kadar yakın davranmamın arkasında böyle bir şey olduğunu mu düşünüyorsun?

İlker" Bu değilse ne yapmaya çalışıyorsun? Üç gün önce nefret ettiğin çocuğu sevmeye mi başladın? Yoksa sırf "seni seviyorum"dedim diye kendini bana iyi davranmaya mı zorluyorsun. Ne istiyorsun İpek benden ne istiyorsun?

Ellerim arasındaki yüzünü okşayarak "Sevdiğim İlker gibi olmanı istiyorum" dedim. Şaşkın gözler ile bana bakıyordu. Yanlış bir şey mi söylemiştim. Yo tam tersine kalbim ne demek istiyorsa onu dile getirmiştim.

İlker "Yani bu tam olarak ne demek oluyor? Biraz açık konuş İpek" dedi.

Elerimi İlker'in yüzünden ayırıp derin bir nefes aldım. "İlker bana ilk duygularından bahsettiğinde sana yemin ediyorum içimde bir yerlerden asla bir ses "şunu yapman gerekiyor İpek "demedi. Düşünmem gerekiyordu, sadece düşünmem gerekiyordu. Ama düşünmem gereken bir şey olmadığını fark ettim. Benim zaten duygularım belliydi sana karşı. Sadece bu duygularıma bir karşılık gelmediği için o duygularım kalbimin en ücra köşesine saklanmıştı. Sadece birinin gelip onu çıkarması gerekiyordu. Bu gelen kişide sen oldun İlker o duygulara sahip kişi olarak geldin hemde karşıma. Benim duygularım sana karşı belliydi ben seni seviyordum İlker. Hemde seni ilk gördüğüm günden beri. Ben hâla seni seviyorum İlker. Eğer bunu öğrenmek istiyorsan buyur öğrendin sana karşı olan duygularımı.

 

İlker bir kaç saniye gözlerimin içine baktı bilmiyorum ama bir anda beni kollarının arasına çekti. Kollarımı İlker'in boynuna sarıp kokusunu içime çektim. Kalbim, kalbim çok hızlı atıyordu. Sanki yıllardır bu anı bekliyor gibiydi. İlker'den kollarımı hızlıca çekip ondan uzaklaştım.

-İzel ve Özgür nerede? Ah İlker beni lafa tutuyorsun neden buraya geldiğimi unuttum.

İlker "Onlar İlke'nin yanında" dedi yüzünü ovuşturarak.

-Kötü bir şey mi oldu İlker?

İlker " Eve girsek iyi olur"dedi. Burada her ne yaşandıysa hiç hoş şeyler olmadığı kesindi. Ve ben bu olanı öğrenmekten korkuyordum...

Bölüm : 20.09.2025 03:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...