35. Bölüm

3.5

NamellessWorrior
namellessworrior

Kantinde oturmuş içeri giren ikiliye bakıyordum. Cidden hâla aklım almıyordu bu ikisinin birbirini sevmesine. Yanımda oturan İlker'i kolumla dürtüp " Bu cadı gerçektende Özgür'ü seviyordur umarım"dedim. İlker elindeki ayran kutusunu masaya bırakıp " Öyle görünüyor, Özgür mutlu baksana" dedi.

İzel " Bok mutlu, bu marul kafa benim kardeşimi kesin üzecek" dedi.

İlker " Kızlar saçmalamayın hem bizene onlardan, ne yaşamak istiyorlarsa yaşasınlar" dedi.

İzel kısa saçlarını elinin tersi ile savurup " Ya öyle mi paşam? Bu cümleler neden bana kurulmadı" dedi.

İlker " Kuruyorum ya işte" dedi.

İzel oturuşunu düzeltip" Ne demek istiyorsun İlker" dedi.

İlker " Bu senin hayatın İzel her ne kadar seni korumak istesekte bu senin hayatın. Biz sana karışamayız. Cumartesi Özgür'ün doğum günü biliyorsun, İpek ona sürpriz bir doğum günü hazırlamak istiyor. Hem böylelikle aradaki buzlarda erir"dedi.

Daha fazla dayanamayıp " Uzun lafın kısası Efe ile gelebilirsin. Artık sizi kimse yargılamayacak" dedim.

İzel " Şaka mı bu?" dedi gözleri mutluluktan parlıyordu.

-Hayır değil.

İzel "İnanamıyorum ya, İpek keşke daha önce girseydin hayatımıza. Baksana şu hödüğe nasılda dize gelmiş" dedi kahkaha atarak.

-Kolay olmadı.

İlker " İpek böceğim kırılıyorum ama" dedi dudaklarını büzerek. Daha fazla onun bu haline dayanamayıp yanağına küçük bir buse kondurdum.

İzel "Cıvımayın, ayrıca İlker Özgür ile beni korumaya çalışmayın. Unutmayın ki siz ikinizi tek başıma koruduğum günler olmuştu" diyip göz kırptı.

İlker " Asla değişmeyeceksin İzel" dedi.

İzel "Hem de asla" diyip ayağa kalktı.

-Nereye?

İzel "Nereye olacak Efe'ye güzel haberi vermeye gidiyorum. Gidiyimde birazcık sevdiceğim ile konuşayım. RAHATÇA" diye üstüne bastıra bastıra konuşup yanımızdan ayrılmıştı.

-Ne dersin yanlış mı yaptık?

İlker bana gülüp beni kolunun altına çekti "İş işten geçti bir kere" dedi.

İlker'in kolları arasındayken başımı göğüsüne yaslamıştım. Sol tarafından gelen ritim beni mutlu ediyordu. Hayatıma iyi ki girmişti.

-Keşke daha önceden birbirimizi bulsaydık.

İlker saçlarımın arasına bir öpücük kondurup " Keşke demek istemiyorum sevgilim. Çünkü ben çok mutluyum" dedi.

Başımı İlker'in göğüsünden çekip " Aslında biliyor musun iyi ki bu sene açılmışız birbirimize. Ya çocuk aklı ile sevgili olsaydık ve boktan bir sebepten ötürü seni kaybetseydim" dedim.

İlker gülümseyip " Emin ol senin peşini bırakmazdım" dedi.

-Ne yani şimdi olsa bırakır mısın?

İlker " Bırakırım ama hayatımın içine etmen lazım. Asla affetmeyeceğim bir şey yaparsan peşinden koşmam İpek" dedi.

Kaşlarım havaya kalkmış İlker'i dinliyordum. " Neymiş bakayım asla affetmeyeceğin şeyler" dedim.

İlker " Eğer sevdiğim beni biriyle aldatıyorsa ve sonra pişman oldum diyorsa umursamam hatta aldattığını öğrendiğim an onunla muhattap bile olmam" dedi.

-Sadece bu mu?

İlker" Daha ne olsun sevgilim. Senin nedir?" dedi.

-Biliyorsun ki bir it tarafından aldatıldım ki aynı senin gibi yaptım dönsün diye uğraşmadım. Kaybettiği kızın eğlenilecek bir kız olmadığını göstermek istedim ne kadar başarılı oldum bilmiyorum. Ama bir başka bir şey olsa affetmeyeceğim arkamdandan iş çevrilmesi, büyük yalanlar söylemesi. Buradan sevdiceğime duyurulur" dedim gülerek.

İlker " Sevdiceğin duydu ve bunların birini bile asla yapmayacağını söyledi" dedi.

-Sevdiceğime söyle o zaman onu çok seviyorum.

İlker gülümseyip başını iki yanına salladı.

İlker " Teşekkür ederim" dedi.

Teşekkür mü ederdi e eyvallah be abi. Bozulduğumu belli etmeyip lafı hızlıca değiştirdim.

***
İzel ordan oraya koşturuyordu. Yanımdan hızlıca geçtiğinde saçlarım havaya kalkıp inmişti. Ciddi anlamda Özgür'ün dediği gibiydi, tam bir fırtına!

-İlker pasta istediğimiz gibi yapılmış dimi? diye sordum kapıdan girer girmez. İlker kucağında pasta kutusu ile " Evet güzelim" diye bağırıp içeri girmişti.

Gözlerimi asılı olan süslere çevirdiğimde gülümsedim. Tavana bin bir uğraş sonucunda astığımız balonlar. Duvarda kocaman yazan " İyi ki doğdun makarnam" yazısı vardı. Gözlerim Efe'ye kaydığında kahkaha attım. Hâla nasıl burada olduğunu anlamaya çalışıyor bir yandan da kapının girişinde duran konfetilere korkarak bakıyordu. Çünkü konfetilerden onu sorumlu tutmuştum. Yanlış bir alarm sonucu patlatırsak büyük cıngar çıkartırdım.

Son kez üzerime çeki düzen verdikten sonra İzel uçuşan siyah eteği ile koşarak gelmişti.

İzel" Av görüş alanına girdi ajan p. Herkese söyledim, hazırlar" dedi.

Herkes dediğide bizlerdik ve İlker ve Özgür'ün takım arkadaşlarıydı.

İlke kapının önünde bağırarak " Ay ne var yani seni sürükleyerek buraya getirdiysem. Abi kardeş bir kahve içelim istedim" dedi.

Özgür bıkkın bir ses ile " Kardeşim Allah'ın unuttuğu yere gelene kadar evde bir kahve yapsaydın şimdi paramızda cebimizde kalacaktı" dedi.

İlke " Öyle deme abi buranın kahvesi bir efsane. Bayılacağına eminim" dedi.

Kapıyı itmeleri ile Efe konfetiyi patlatmıştı. Herkes hep bir ağızdan " İyi ki doğdun Özgür" diye bağırıyordu. Tabi bir de marul kafa vardı yanımda. O cırtlak sesi ile " İyi ki doğdun sevgilim" diyordu. Allah'ım sen bana sabır ver yoksa ben bunu boğazlayacağım.

Özgür " Çüş" diye bağırdı. Gözleri bana değince koşarak boynuna atladım.

-Özledim seni makarnam.

Özgür " Özledin mi? Bu pislik herifi ve aynı zamanda adi olan beni" dedi. Sesi buruk çıkmıştı.

-Üzgünüm Özgür beni kullandığını düşündüm. Canını yakmak istedim ama hemen sonrasında çok pişman oldum. Yanına gelecektim ama bunu doğum gününe saklayıp hayatının en güzel hediyesinin ben olduğumu belli etmek istedim diyip kahkaha attım. Sonunda yaptığım kinayeyi anlayınca sarılıp yanağımı öptü. Ellerimi yüzüne çıkartım yanaklarını çekiştirdim.

İlker " Evet ben artık sevgilimi alayım" diyip beni Özgür'ün kolları arasından çekti. Onun beni çekmesi ile fırsattan istifade Deniz'de Özgür'ün yanına gelip sarılmıştı.

İlker ile birlikte uzaklaşırken " Yolacağım ben bu marul kafayı haberin olsun" dedim.

İlker gülüp " Yolarsın güzelim, yolarsın ama şimdi değil" diyip beni kolları arasına aldı.

***
İzel " İlk benim hediyem" dedi. Efe henüz alışamamıştı ortama. Utana sıkıla duruyordu yanımızda kolunu dürtüp " Korkma yemezler seni" dedim.

Efe " Yemezler ama çok güzel dayak atarlar" dedi.

İlke " Sen o pislik ikizin yüzünden yedin dayağı salak" dedi.

Efe " Sonuç olarak yedim o dayağı" dedi.

İzel elinde tuttuğu kutuyu Özgür'e uzattı. İçinden çıkan spor çantası ile Özgür " Oha, nasıl anladın bunu almak istediğimi" dedi.

İzel göz devirip " İki ay önceden istediğin hediyelerin listesini atmıştın" dedi.

Özgür " Öyle mi olmuş ya" diyip kafasını kaşıdı.

Ortaya atlayıp " Şimdi sıra bende" diyip elimdeki poşeti Özgür'e uzattım.

-Aslında sana bir süzgeç alacaktım ama vazgeçtim.

Özgür bir yandan gülüyor bir yandan da poşetin içindeki kutuyu çıkartıyordu. Kutunun içinden çıkan basketbol ayakkabılarına bakıyordu bir mutluluk ile.

-Beğendin mi?

Özgür " Beğenmez olur muyum hiç, bayıldım" dedi.

Bana sarılıp geri çekildiğinde Deniz hediyesini uzatmıştı. Özgür hediyesini açtığında İzel ile göz göze gelmiştik. Bu Deniz'in itina ile çizdiği Özgür'ün çizimleriydi.

Deniz " Sana senden daha iyi bir hediye bulamadım" dedi gülümseyerek.

İlker'i yanıma çekip " Seneye ne verecek, Özgür'ün ayakkabısını mı? " Sono sönun ayokkabundan doha ıyı bır hedüye bulomadum" dedim gözlerimi devirerek.

İlker " Güzelim İzel bu kadar kıskanmadı Özgür'ü" dedi.

Kıskansın canım bana ne. Ayrıca ben Özgür'ü kıskanmıyordum ki sadece Deniz'e gıcık oluyordum, kızın her hareketi mi batar arkadaş.

En son İlker'de Özgür'e hediyesini verdiğinde kimsenin değilde İlker'in verdiği hediye ile yerinde zıplayıp durmuştu.

-Ne verdin Allah aşkına?

Özgür'ün elindeki küçük kutuda bir misket vardı.

İzel " Bir an evlenme teklifi ediceksin sandım"diyip kahkaha attı.

Efe' de onunla birlikte gülüyordu.

Özgür " Olum bu seninle ilk misket oynadığımızda kaptırdığım misketim. Sakladığına inanamıyorum" dedi.

İlker " Niye saklamayayım lan. İlk defa senin misketini ben alabilmiştim. Benim için büyük bir gurur kaynağıydı" dedi.

Özgür ile İlker birbirlerine sarıldıklarında gözüm dolmuştu. Şu an fark ediyorumda ben baya baya bu grubun içine girmiştim. Ve kendimi ailemin yanında hissediyordum. Aferin kız İpek Göngören, kedi olalı bir fare tuttun.

 

Bölüm : 26.09.2025 20:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...