Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@naz__kalkan

Şimdi öncelikle sakin ol.

 

- Ya siz aşık olup evlenip gelip bize meydan okumadınız mı? Nasıl aranızda bir şey olamaz?

 

- Tamam dur anlatacağım ama itiraz etmeden sonuna kadar beni dinleyeceksin tamam mı?

 

- Aydınlat beni yenge yoksa benim sağlam 3 tahtam da kırılacak.

 

Rüzgara her şeyi detaylı bir şekilde anlattıktan sonra bana verdiği abartılı tepkileri ve en son söylediği beynimde yankılana yankılana odama gidiyordum.

 

- Yenge sen acaba birazcık gerizekalı olabilir misin? Abim sana aşık olmuş hatta herif mala dönmüş.

 

Demişti. Ben ise ona kızamamıştım bile çünkü her şeyi anlatırken bende fark etmiştim. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ne hissettiğimi de bilmiyordum. Bana yaptığı yardımları, yakışıklılığını, havalılığını ve kitaplardan fırlamışlığını saymazsak çok da bir olayı yoktu. Ay neler diyorum ben. Yeni bir hayat istiyor muydum? Yada burada mı kalmak istiyordum? Her şey çok karışıktı. Rüzgarla bu konuyu daha sonra detaylıca konuşmak için anlaştıktan sonra odama çıktım ve yatağa girip yorgana sarılıp uykuya daldım.

 

Sabah gece kurduğum alarm sayesinde uyandım ve hızla hazırlanıp aşağıya indim. Yağmur ile birlikte kahvaltı için yardım ettik ve yarım saat sonra hep birlikte sofraya oturduk, 1 kişi hariç, tahmin edin kim? Tabii ki Ateş Kırca. Ben bir yandan kahvaltı yapıyor, bir yandan da Rüzgar'a kaş göz yaparak abisini soruyordum, ama Rüzgar da bilmediğini söylüyordu, daha sonra dayanamayıp Berivan teyzeye sordu.

 

- Anne abim nerede biliyor musun?

 

- He oğlum sabah erken çıktı, toplantısı mı ne varmış. Ahmet bey diyorum ki biz bugün kızlarla çıkalım düğün için alışveriş yapalım.

 

- Olur çıkın, Rüzgar'da sizle gelsin.

 

Rüzgar'a tekrar işaret ettim ve tekrar sordu.

 

- Abim gelmeyecek mi? Abim gelsin, benim işlerim var.

 

- Ne işiymiş bu, abini getirtme şirketten, sen götür bizi.

 

Rüzgar bana bakınca hemen destek oldum.

 

- Evet Rüzgar gelemez, çünkü onun çok önemli bir işi var. Hatta bana anlattı ve aramızda sır.

 

- Evet evet yengemle aramda sır.

 

- Ooo benide dışladınız iyice.

 

Yağmur'a kaş göz yapınca pot kırdığını fark etti.

 

- Şaka şaka yengeme bende verdim birkaç sır.

 

- İyi bari, Ateş gelip alsın bizi. Kızım sen ara Ateş'i, gelsin bizi alsın.

 

Ben mi, iyide benim telefonumu açmaz ki şimdi.

 

- Tamam ben hemen ararım.

 

Keşke düşündüklerimi dışa vurabilsem. Yukarı çıktım ve tedirgin bir şekilde Ateş'i aradım. Ve ne oldu biliyor musunuz, telefonu açmadı. Ama ben onu öyle bir sinirlendireceğim ki o beni arayacak. Ne mi yaptım? Hemen bir mesaj yazdım.

 

- Ne o Ateş Kırca? Telefonu açmayacak kadar nefret mi ediyorsun benden yadaaa 1/A sınıfı damarın mı tuttu?

 

Mesajı gönderir göndermez gördü ve görür görmez aradı. Bende biraz bekledim ve 3. çalışında açtım.

 

- Alo.

 

- Alo.

 

- Efendim Asel.

 

Biraz oyundan zarar gelmez.

 

- Hoparlördesin o yüzden konuşmalarına dikkat et Ateş, kardeşlerin yanımda.

 

Bana iltifat etmesini istiyordum.

 

- Anlaşıldı güzelim, biraz daha az aşık görünmeliyim yani.

 

- Başarılı olacağını düşünmüyorum ama sen dene yinede. Ateş gelip bizi alman lazım. Düğün alışverişine çıkacağım.

 

- Rüzgar ne halt yiyor?

 

- Onun işleri var, hiç sorma aramızda sır.

 

- Tamam o zaman, ben yarım saate gelirim hazır olun.

 

Ve bende ilk defa bir şey yaptım.

 

- Tamam sevgilim, görüşürüz.

 

Dedim ve yüzüne kapattım. Offff ben birden aşık mı olmuştum? Yada Rüzgar yüzünden mi böyle değişiyordum? Her neyse çantamı alıp aşağı indim, Berivan teyze ve Yağmur ile birlikte Ateş'i beklemeye başladım. Ateş geldi ve çıkarken Rüzgar bizi yolcu ediyordu.

 

- Hadi görüşürüüüüz, su gibi gidin su gibi gelin.

 

- Ne işin var lan senin? Hâlâ çıkmamışsın.

 

- Hiç sorma abi yengemle aramda sır.

 

Rüzgar'ın yanına gittim ve yumruk yaptığımız ellerimizi çarpıştırdık. Ben arabaya binmeye giderken Rüzgar şarkı söylüyordu.

 

- Biz ikimiz tek, tüm piyasaya denk, yemin ederim hepsini yeriz cano.

 

Biz Rüzgar'ın bu hallerine gülerken Ateş'in yüzü yine asıktı. Off benim bu şapşalla bir an önce konuşmam lazım. Bizi alışveriş merkezine bıraktı ve gitti. Bende bir plan yapmaya karar verdim ama Yağmur ve Rüzgar'a ihtiyacım vardı. Rüzgar'ı arayıp güzel bir restoranda Ateş ve benim için rezervasyon yaptırmasını istedim. Yağmur ile birlikte de güzel bir elbise seçmem gerekiyordu. Ve Ateş beyle bu gece açık açık konuşacaktım. Akşama kadar süren alışveriş yolculuğumuzdan sonra Rüzgar bizi aldı ve eve götürdü. Ben şuanda yeşil elbisemi giymekle meşguldüm. Elbisemi giydim ve Yağmur'un yardımıyla güzel bir makyaj yaptım. Üzerine ise deri, ayak bileğime kadar olan kapanımı giydim. Berivan teyzeye bugün Ateş ile birlikte dışarıda yemek yiyeceğimizi söyledim ve beni şirkete götürmesi için Rüzgar'ın odasına çıktım. Kapıyı çaldım ve gir sesiyle içeri girdim.

 

- Rüzgaaar nasıl olmuşum?

 

- Pardon siz kimsiniz ve adımı nereden biliyorsunuz?

 

- Ya dalga geçme nasıl olmuşum? Abin beni beğenir mi?

 

- Yengeee sen misin? İnanmıyorum Adriana Lima gibi olmuşsun vallahi. Abim sana tekrar aşık olacak, demedi deme.

 

- Hadi inşallah. Şimdi sen beni abine götürüyorsun.

 

- Şirkete mi?

 

- Evet. Hadi hadi vakit yok.

 

- Tamam hanımağam hadi gidelim.

 

- Gidelim bakalım Rüzgar Ağa.

 

Birlikte aşağı indik ve arabaya binip yola koyulduk. Yolda Rüzgar bana taktik veriyor ve abisine aşık olduğumu söylüyordu.

 

- İyi de ben daha ne hissettiğimi bile bilmiyorum ki. Tamam hoşlantı var da sevgi ve aşk şüpheli.

 

- Ne demek şüpheli yenge adam sinir krizi geçiriyor sana aşkından. Sen diyorsun ki daha belli değil.

 

- Zaten o da hiçbir şey itiraf etmedi, senin ipinle kuyuya iniyorum Rüzgar. Allah sonumuzu hayretsin.

 

- Eder eder. Sen bana güven. Abime ilanı aşk et. Bak hemen nasıl kucağına alıp döndürüyor seni.

 

- Offf Rüzgar of. Aşığım falan demem haberin olsun. Hislerim var derim sadece.

 

- Amaaan iyi tamam. Sen zaten hoşlandığını ima bile etsen o sana aşık olduğunu söyler.

 

- İnşallah hadi bakalım.

 

Rüzgar kapımı açtı ve aşağı inip koluna girdim, şirkete girerken etraftaki herkes bana bakıyordu demek ki gerçekten güzel olmuştum. Ateş'in odasının önüne gelince kapıyı çaldık ve ben içeri girdim, Rüzgar kapının dışında bekliyordu. Ateş beni görünce çok şaşırmış ve hayran kalmıştı, eee olsun o kadar boşuna mı hazırlandık.

 

- Emanet teslim edildi ben kaçar. Haa abi bu arada ağzını kapat. Ahahahah.

 

Rüzgar dışarı çıkınca bende Ateş'in masasının önündeki koltuklardan birine oturdum.

 

- Ne zaman biter işin?

 

- Sen ne zaman istersen.

 

- Şuan bitsin.

 

Elindeki kalemi masaya bıraktı.

 

- Bitti.

 

- Çıkalım mı?

 

- Çıkalım.

 

Ateş yanıma geldi ve elimi tuttu, sert yüz ifadesinden eser kalmamıştı. Kapıyı açtı ve el ele dışarı çıktık. Herkes bize bakarken kendimi çok garip hissettim. Arabanın önüne geldik ve Ateş kapımı açtı, bende arabaya bindim ve Ateş Rüzgar'ın attığı konuma arabayı sürmeye başladı. Hem çok heyecanlı hemde korku doluydum. Kesinlikle elime yüzüme bulaştıracaktım. Restorana gelince Ateş kapımı açtı ve el ele içeri girdik. Bizim için ayrılan masaya oturduk ve yemekleri söyledik. Artık konuşmam gerektiğini anladım ve konuşmaya başladım.

 

- Sen ne kadar inkar etsen de ben senin bana karşı hislerin olduğunu fark ettim.

 

- Asel ben-

 

- Ateş ben senden hoşlanıyorum.

 

- Nasıl?

 

- Bak açık konuşayım aşık değilim ama hislerim var hoşlanıyorum işte.

 

Gözlerime şaşkın şaşkın bakarken birden elimi tuttu ve

 

- Ben sana aşığım ama. Ben sana aşık oldum hemde deli gibi. Seviyorum seni.

 

Dedi ve kulaklarımı sağır eden bir ses duyuldu. Ateş'in yüzünde ki gülümseme soldu, gözleri yaşardı, elimi hafifçe sıktı ve sandalyeden düştü. Hemen yere oturup gözümdeki yaşlarla ona sarılırken bacağıma bir sıvı değdi. Kan! Ateş'in sırtından damlayan kanlar bacağıma değiyordu ve ben bir yandan ağlıyor, bir yandan bağırıyordum.

 

- Ambulans'ı arayın, ambulansı arayıııın. Ateş sakın beni bırakma, Ateş sakın. Sende beni bırakma, beni bırakma yalvarırım bırakma.

 

Ateş gözleri kapanmadan önce 4 kelime fısıldadı, tam 4 kelime.

 

- Sana çok aşığım karıcım.

 

- Hayır, hayır kapatma gözlerini, sende bırakma beni, yalvarırım yapma bunu Ateş, yalvarırım yapma. Sakın vazgeçme Ateş. Sakın! Sakııııııın!

 

 

İyi okumalar.

 

 

Loading...
0%