25. Bölüm
naz / LAHZA / Bölüm:24 “Utku”

Bölüm:24 “Utku”

naz
nazaydin


İYİ AKŞAMLAAARR!! 😁

Finale çok az kaldı, nasıl gidiyoruz? Yorumlara toplanalım sorularınızı cevaplayayım, görüşlerinizi alayım…


Utku’yu nasıl buldunuz? 💙


🎈


 

“Kapatma telefonu lütfen…” hıçkırığım boğazıma dizildi. Gözyaşlarım sicimle yanaklarımdan boşalırken, “çok korkuyorum. Beni bulacaksın… değil mi?” Dedim titreyen sesimle.

“Ağlama güzelim. Ağlama sevgilim.” Dedi yatıştırıcı bir tonla. “Bulmamam imkansız. Ben sensiz nefes alamıyorum ki, nasıl yaşayayım sen olmadan?”

Bir süre sessiz kaldık. Ben sessiz gözyaşlarımı dökerken, doktor beni tedirginlikle izliyordu.

“Lütfen kapat artık, bak gelirlerse daha kötü olacak…” dedi göz ucuyla kapıya bakarak.

”Arhan,” dedim titrek bir nefesi ciğerlerime gönderirken. “Beni kaçıran adamın ismi Yavuz Martin.”

“O şerefsiz…” Arhan’ın sert çıkışı aniden kesilirken, sesli bir nefes aldı. “Tamam sen şimdi dediklerimi yapıyorsun. Hastaneden çıksanız bile seni bulacağım, ben şu an yola çıkıyorum. Manisa’da ki ekiplere haber yolluyorum, sadece 10 dakika Bahar. 10 dakika sonra güvendesin.”

Gözyaşlarımı silerken oturduğum sedyeden kalktım. “Seni çok seviyorum.” Diyiverdim.

Saniyeler sonra telefonun ucundan titreyen sesi duyuldu.

“Bende seni çok seviyorum gönlümün Bahar’ı…”

 

 

***

 

 

 

YAZAR ANLATIMIYLA, İSTANBUL

 

 

”N’oluyor abi?” Begüm’ün anlamsız, kızarmış gözlerine heyecanla baktı Arhan.

“Bahar aradı,” dedi çocuksu bir heyecanla. Sesi deli gibi titriyordu.

Begüm gözlerini irice açarken, ağzından sevinçle bir çığlık kaçtı.

Herkes panikle ayaklanırken, “n’oldu!?” Diye koşarak oğluyla kızının yanına geldi Ela.

Arhan birden annesinin boynuna atladı.

“Bulduk! Bulduk anne Bahar’ı!” Emir, Serter, Aydın sevinçle birbirlerine sarılırlarken, Arhan hızla annesinden ayrıldı.

“Ben gidiyorum. Bahar’ı alıp geleceğim.”

Emir, “bizde gelelim!” Diye seslendi.

Arhan polis arkadaşının omuzuna dokunarak, “siz Leyla annemle kalın! Biz Mesut’la gideceğiz.”

Emir bir şey demedi.

Günler sonra herkesin gözleri umutla parladı.

Bu parıltı hızlı mı sönecekti? Yoksa sonsuza dek sürecek miydi?

 

 

 

MANİSA

 

 

”Telefonunuzu botumun içine koyacağım. Eşim geldiğinde size aynısını alacağım başka çarem yok!” Diyen Bahar eğilerek uzun botunun içerisine dikkatle yerleştirdi telefonu.

“Hiç sorun değil. Siz bir kurtulun da… ben ameliyat olacağını söyledim. Şimdi seni giydirmemiz lazım. Birkaç hemşir arkadaşa haber edeceğim, gelip sana yardımcı olsunlar güya ameliyata girecekmişsin gibi. Tamam mı?”

Bahar başıyla onayladı. “Dikkatli ol.” Dedi.

Doktor tedirgince onayladı ve dışarı çıktı. Bahar arkasındaki sedyeye tekrardan oturdu. Bakışları bir buçuk aydır bakımsız olan uzamış tırnaklarına döndü.

Daha sonra başını kaldırdı. Hemen karşı duvardaki, lavabonun üzerindeki kare aynaya baktı. Günlerdir aynaya ilk bakışıydı.

Yüzü gözü şiş, dudakları ağlamaktan ve sürekli ısırdığından kıpkırmızıydı. Saçları… türlü türlü bakım yaptığı omuzlarının altındaki, açık kahve saçları temiz olsa da bakımsız ve taranmamıştı.

Üzerinde koyu mavi bir boğazlı kazak, altında dar bir siyah pantolon ve ayağında uzun siyah çizmeleri vardı.

Kapı tıklandığında, aynayla bakışmasını bölerek tedirginlikle ayaklandı.

“Gel,” dedi kısık bir tonda.

İçeriye, kadın doktor ve iki hemşir girdi. Bahar karşısında gördüğü tanıdık yüzle gözlerini irice açtı.

”Utku!?”

“Ecoş!?”

Üniversiteden en yakın ev arkadaşı Utku’yu karşısında gören Bahar, 1 ayın sonunda gördüğü tanıdık kişi yüzünden mi bilinmez omuzlarını düşürdü.

Aniden sesli bir şekilde ağlamaya başlayınca, Utku koşar adımlarla Bahar’ın yanına geçti ve kollarını sıkıca arkadaşına sardı.

”Ece’m, iyi misin? Ne işin var senin burada?” Utku’nun uzun boyu yüzünden, göğsüne gelen Bahar arkadaşının önlüğünü ve siyah kazağını ıslatmaktan çekinmeyerek gözyaşlarını tutmadı.

”Hiç iyi değilim! Kaçırıldım Utku!”

“Ne! Ne diyorsun sen!?” Bahar’dan ayrılırken, ellerini kızın yanaklarına sardı.

“Şakanın sırası değil Ecoş, ameliyat mı olacaksın sen? Leyla teyzemler nerede? Ciddi bir durum mu? Bu yüzden mi şaka yapıyorsun?”

Sorularını sıralarken, Bahar ellerini Utku’nun ellerine sararak sıktı.

“Değil! Kaçırdılar beni! Arhan’a anca haber verebildim! Kapıda değiller mi?” Derken bakışları doktora döndü.

Kadın bembeyaz kesilmiş yüzüyle, “ameliyathanenin önüne geçmelerini söyledim. Adamlar falan hepsi orayı kapatmışlar…” dedi.

“Siktir! Sen ciddisin!” Utku odada gözlerini gezdirirken, “gel benimle!” Diyerek Bahar’ın eline sıkıca sarıldı.

”Nereye!?” Bahar adım atmadı.

“Güven bana! Çıkaracağım seni buradan!”

 

 

***
 

 

”Gerçekten bu muydu güvenli yol?” Bahar üzerini göstererek duraksadığında, Utku sabır çekerek arkadaşının koluna sarıldı.

“Canım benim dikkat çekmezsen, aniden durup bütün milletin bize bakmasını sağlayarak bağırmazsan gayette okeysin!” Dedi ve hızla ilerlemeye başladılar.

Utku’nun planı, Bahar’ın doktor Tuğba’nın asistanıyla Bahar’ın yer değiştirmesiydi.

Bahar pembe bir önlüğün içerisinde, ağzında bir maske ve ayağında alışık olduğu crocslar ile acilin çıkışına ilerliyorlardı.

Tek sorun asistanın kıyafetlerinin 2XL olmasıydı.

”O kadar stresliyim ki! Bir an önce aileme kavuşmak istiyorum!”

“Sakin ol, kavuşacaksın! Seni bize götüreceğim!”

 

***
 

 

”Ah benim güzeller güzeli kızım! Kaynanan seviyormuş yeni yapmıştım yemekleri, bak bu börülce tarator,” uzun bir tabağa koyduğu, yeşil börülceleri Bahar’ın önüne koydu. “Yanına da nohutlu mantı edivermiş bizim gelin…”

Bahar yemekleri iştahla yerken, masada herkes Bahar’ın gözüne bakmaya başlayınca Utku olayı ele aldı.

“Şimdi sevgili ailem, kızı sıkboğaz etmeyelim o kadar yoldan gelmiş!”

“Heh işte bende onu diyivercektim! Bu kız tek başına, o kadar yolu niye gelmiş! Kocasıyla kavga mı etmiş!? N’olmuş çatlatma!”

Utku annesine uyarıcı bakışlarını atarken, “anne…” diyerek Bahar’ı işaret etti.

Bahar bir anda kaşığı ağzından çıkararak, “kaçırıldım ben ya, ondan buradayım yoksa kocamla Allah’a şükür geçinip gidiyorduk…” derken yüzü asıldı.

”Aa! Amanın ne dersin sen kızım! Kim kaçırdı seni!?”

“Emine teyzem ben bir kocamı arasam? Telefon hastanede kaldı, Utku bana telefonunu verebilir misin?” Diye ayaklandı.

“Soru mu bu? Al tabi güzelim.”

Utku Bahar’a telefonu uzattığı an, kapının gürültüyle açılmasıyla telefon ufak bir gürültüyle yeri boyladı.

Emine teyze ve gelini Sema aniden ayaklanırken, Utku korumacı bir tavırla Bahar’ı arkasına aldı.

“Yarabbim! N’oluyor!?”

“Kaldır elleri! Polis!”

İçeri doluşan üniformalı polis ekipleriyle Bahar umutla kapıya bakarken, Emine teyze ve Sema endişeyle konuşmaya başladı.

”Biz ne etmişiz polis bey!?”

“Çocuklar uyuyor içeride, yapmayın etmeyin kime ne yapmışız biz!?”

“Bahar Ece Kaner?”

Bahar Utku’nun koluna sarılmış, “benim…” diyince polisler elindeki silahları Utku’ya yöneltti.

“Kadını bırakıyorsun!”

“Buradan sonra dönüş yok, yirmi yılı otuza tamamlamak istemiyorsan bırak kızı!”

Polislerin sözleri üzerine, Emine teyze “ay bana bir şeyler oluyor!” Diyerek bayıldı.

“Ana! Ana aç gözlerini!” Sema, Emine teyzenin yanına eğilip yanaklarını tokatladı.

Utku’nun sözlerinin ardından evin içerisinde yankılanan sesle Bahar şokla kalakaldı.
”Bir yanlış anlaşılma var, indirin silahlarınızı konuşalım…”

 

 

 

BÖLÜM SONU.

Bölüm : 07.02.2025 22:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...