29. Bölüm

Bölüm:28 “İki Nisan”

naz
nazaydin

Merhabalar! Okul nasıl geçti? Evde oturan veya çalışanlar sizde durumlar nasıl? Ben bu kışın 50. gribini oldum. Aman diyim dikkat edin.

Keyifli okumalar.❤️

 

 

 

 

2 AY SONRA, 2 Nisan 2026

 

Dışarıda baharın getirdiği tatlı bir telaş vardı. Pencerenin önünde oturmuş, fincanımdaki bitki çayını usulca içiyordum.

Gözlerim dalgınca dışarıyı izlerken, ne ara nisan ayına girdiğimizi düşünüyordum.

Zaman öyle hızlı geçmişti ki, hiçbir şey anlamamıştım.

Dün geceden beri susmayan telefonumda zamanın acımasızlığının bir göstergesiydi.

Bugün benim doğum günümdü.

26. yaşıma hem evli, hemde hamile giriyordum.

Ve bugün öyle bereketli bir gündü ki, bayramdan önceki arefe günüydü.

Galiba ilk defa bir bayramı ailemi görmeden geçirecektim. Bu koskoca şehirde tek başımıza ne yapacaktık ki…

Arhan’ın bayram izni olsa da, kavga ettiğimiz günden beri İzmir konusunu açmamakta kararlıydım.

Boştaki elim yavaşça karnıma yaslandı. Artık dışarıdan bakan birinin görebileceği bir göbeğe sahiptim.

15 haftalık, yani 3 ay, 15 günlük hamileydim.

Fakat bu aydaki kadınlara tezat biraz daha büyük bir karnım vardı.

Ve bugün doktor randevumuz vardı. Bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gidecektik.

Sabahtan beri içimi kemiren heyecan, yaşamadığım bulantımı tetiklemiş gibi bugün hiç iştahım yoktu.

Arhan bir şeyler almak için markete gitmişti ki, anahtar sesiyle geldiğini anladım.

Elindekileri mutfağa bırakmış olacak ki saniyeler sonra odanın kapısı açıldı.

”Sen hâlâ ayılamadın mı?” Derken, adımları dibimde bitti.

Arkama geçti ve ellerini yanaklarıma yasladı.

“Midem bulanıyor,”

”Heyecandandır o. Benimde bulanıyor,” dediğinde kısıkça güldüm.

Elimdeki fincanı yere bırakırken, ona döndüm. Alttan bakışlarımı yüzüne diktim ve ellerimi dizlerine yasladım.

”Sence cinsiyeti ne olacak?” Dedim heyecanlı bir tonda.

Gülümsedi. “Sağlıklı olsun tabii ama baştan beri kız hissediyorum…”

Gözlerimi kıstım. “O yüzden mi dün pembe bir takım alıp geldin? Üzerinde prenses figürü olan tulumu bana ‘erkekte giyer’ demenden belliydi.” Kaşlarımı çattım. “Hani öğrenmeden taraf tutmayacaktık?”

Masum bir ifadeye büründü. “Taraf tutmuyorum, rüyamda gördüm…” dediğinde gözlerim parladı.

“Ne gördün, nasıl gördün?” Dedim merakla.

Aniden beni koltuk altlarımdan tutarak kucağına çektiğinde, refleksle ellerim omuzlarına tutundu. Gözlerim korkuyla açıldı.

”Aşkım napıyorsun?!” Bacaklarımı beline sardığımda, adımlarının hedefi yatağımızdı.

“Arhan… yeni duş aldım hasta olacağım…”

”Ben sadece rüyamı anlatacaktım…” derken muzip bakışları yüzümde dolandı.

Yumruğumu omuzuna geçirirken, “pislik!” Dedim sahte bir kızgınlıkla.

 

***

 

Kliniğin koridorunda ilerlerken, içimde garip bir heyecan vardı. Sanki kalbim karnımın içerisinde atıyordu.

Beyaz kapının önüne geldiğimizde, tabelada Op. Dr. Derin Ceylan yazan kapıyı tıklattık.

Doktorum Derin hanımın her zamanki enerjik sesiyle içeri geçtik.

”Buyurun!”

Kocaman gülümsedim. O sırada masadaki küçük kutuyu ellerine alan Derin hanımın adımları bana yöneldi.

“Doğum günün kutlu olsun güzel anne!” Diyerek içtenlikle kutuyu bana uzattığında, mahçup bir gülümsemeyle kutuyu avuçlarım arasına aldım.

”Ne gerek vardı… çok düşüncelisiniz, çok teşekkür ederim.”

“Rica ederim. Buyurun sizi sedyeye alayım hemen, ikinizin de heyecanı gözlerinden okunuyor!” Dedi, sedyeyi işaret ederken.

Üzerimde beyaz boğazlı bir kazak, altımda ise koyu mavi bir jean vardı. Havalar yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı bile.

Elimdeki kutuyu ve lacivert çantamı Arhan’a uzattım ve sedyeye geçtim.

Arhan elindekileri koltuğa bıraktıktan hemen sonra yanıma yanaştı.

Ben açtığım sıcak karnıma ellerimi sardığımda Arhan eğildi ve karnıma her zamanki yumuşak öpücüklerinden birini bıraktı.

”Ah sizin kadar sevgi dolu çift görmek zorlaştı! Peki hisler nasıl? Ne düşünüyorsunuz, kız mı erkek mi?” Diyen Derin hanım hız kesmeden sorularını sıraladı.

Ben ellerimi göbeğimden çekerken, bir elimi Arhan’ın eline sardım.

Arhan’ın bakışları benden doktora düştüğünde, “ben kız hissediyorum…” dedi hevesle. Ardından eklemeyi de unutmadı.

“Ama tabii sağlıklı olsun da,”

Derin hanım içtenlikle gülümserken, cihazda birkaç ayar yaparak jeli eline aldı ve bana döndü.

”Sen ne düşünüyorsun Bahar?”

Ben ne düşünüyordum. İşte ben hiçbir şey düşünmüyordum, bir anne nasıl böyle bir şey düşünmez demeyin ama gerçekten ya kızdı, ya erkek. İkisi arasında ayrım yapamazdım. Ne hissediyordum orası bile karışıktı.

”Ben… ben bir şey düşünmedim, yani rüyamda kız bebekte gördüm erkek bebekte. Şimdiden taraf tutmak istemiyorum…”

Söylediklerimle Derin hanım gülerken, jeli ultrason cihazıyla karnıma yedirmeye başladı.

”Bu çok doğal. Birçok annede gördüğüm bir durum, ben şimdi size söyleyeceğim…” derken bir telefon sesi tüm ambiyansı altüst etti.

Kaşlarım çatılırken Arhan’a döndüm.

”Kusura bakmayın sessize almayı unutmuşum…” derken eli elimden ayrıldı ve pantolonun cebine sokup telefonunu çıkardı.

“Begüm onlarca mesaj atmış, neyse çıkınca ararım…”

”Aç sevgilim. Önemli olabilir.” Dedim.

Arhan doktora mahçupça gülümserken hafif uzaklaştı.

Sadece 15-20 saniyelik, ‘tamam…evet…tamam’ diyaloglarından ibaret bir konuşmasının ardından geri döndü.

Eli tekrardan elime sarılırken, üçüncü kez kulaklarıma dolan o sesle gözlerimi kapadım.

Bebeğimizin o melodik kalp atışlarının sesi…

Arhan bu sesi ilk duyuşumuzda kaydetmişti ve şu an bebeğimizin ilk oyuncak tavşanının karnına dokunduğumuzda bu sesleri duyuyorduk.

Bebeğimiz gelene kadar tavşan bana emanet gibi, Arhan’la her gece o sesi dinleyerek uykuya dalıyorduk.

Gözlerim her zaman olduğu gibi dolarken, boştaki elimi yanağıma yasladım.

Ekrandaki karartıya bakarken, Arhan aniden “Derin hanım kız kardeşim bir sürpriz yapacakmışta, cinsiyeti bir kağıda yazsak…” derken bakışları bana döndü.

“Emretti sevgilim, istemiyorsan öğrenelim ama…”

Gözyaşlarım arasında gülümsedim. “Hangi ara yapacak ki…” dedim umutsuzca, “neyse öyle olsun bakalım.”

(paragraf arası duyuru 📣 Bölüm sonuna birkaç soru ekledim. Okuyan herkes cevaplarsa sevinirim, okumaya devam edebilirsiniz.)

Klinikten çıkıp arabaya geçtiğimizde, bebeğimizin sağlığının iyiliği ve aldığımız renkli ultrasonla kime benzediği hakkında tartışıyorduk.

”Ya resmen sen bu!” Diyordum, dakikalardır anlamsız bir görüntüde bile ayırt edemediğim benzerlikleri sinirimi bozuyordu.

“Ne kadar sevmişim seni bak! Çocuğumuz senin kopyan olacak! Kendimi bulana kadar 5 tane de olsa doğururum ama söyleyeyim!”

Arhan tebessüm ederken, gözlerinde bir parıltıyla izliyordu beni.

“Bir şey desene!”

”Diyeyim sevgilim…” dedi ve ellerimi kavradı. Gözleri gözlerime dokunduğunda, “sen üzerini düzeltirken ben Derin hanıma sordum uzun yola çıkmanda bir sakınca yokmuş…” kaşlarım çatıldı.

“Doğum günün kutlu olsun öncelikle, asıl sürprizin bu akşam tabii. Yani, İzmir seyahatimiz için hazırlan karıcığım. Bayramlaşmaya gidiyoruz.”

 

 

 

 

 

BÖLÜM SONU.

 

• 30. Bölüm final diyorum, ne dersiniz?

• Bölüm akışları nasıl? Neler görmek istersiniz? Fikirlerinize açığım…

Bölüm : 18.02.2025 17:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...