Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Kartal

@nazcann1

Bade her ne kadar annesi olacak kadın ile konuşmak istemese de telefonu açtı ‘’ efendim anne, bir şey mi oldu bu saatte’’ Annesi bir kahkaha attı. İçmişti, sabaha kadar eski eşinden aldığı paranın yarısı ile içmiş evde tek başına dönüp duruyordu. ‘’anne iyi misin’’ dedi Bade, annesinin içmiş olacağına ihtimal veremedi. ‘’ Kızım, napıyorsun iyi misin? ‘’ Bade annesinin ağzından ilk defa kızım sözcüğünü duymuştu. Bunu laf olsun diye bile söylememişti, ona hep ‘’ gel kız buraya, şşhht kime diyorum veya Bade’’ derdi. İsmi ile seslendiği anlar bile nadirken ondan kızım sözcüğü duymak yüzünü güldürmüştü. Tabi onu izleyen Alp, Badenin yüzü güldükçe kaşlarını daha çok çatmıştı.
- İyiyim anne, sen beni aramazsın normalde noldu sen iyi misin
- Amaaaan, ne iyi olacağım. Kocam terk etmiş, Kızımı sırf kocam için, beni kabullensin diye göndermişim. Hayatında tanıyabileceğin en kötü insan daha ne kadar iyi olabilir ki.
Annesinin ağlamakla karışık gülmesi ile kurduğu cümlelerden hiçbir anlam çıkaramadı bade. Gülüşü sönmüş, kaşları çatık bir şekilde anlamaya çalışıyordu. ‘’ anne ne diyorsun açık açık konuşsana babam mı terk etti nasıl yani ne terk etmesi’’ Sonlara doğru sesi yükselmişti. Karşı apartmana gidecek kadar yüksek…
‘’Baban mı’’ diyerek bir kahkaha da kopuvermişti kadının ağzından. ‘’anne sen içtin mi? ‘’ Bade hala annesinin dediklerinin içkinin etkisi ile saçma şeyler olduğunu düşünüyor bu nedenle altında bir anlam aramak istemiyordu.
- Bade, bunları sana kafam yerindeyken söyleyemem belki ama şimdi beni iyi dinle ve sözümü kesme… Ben aslında, şey…
- Anne emin ol üvey evlatsın desen bile şaşırmam o yüzden direkt söyle.
Bade’nin burukça gülerek söylediği cümle annesinin derin bir nefes almasına sebep olmuştu. Alında bir şaka değildi bu, Defalarca ailesi olan insanların ona neden bu denli uzak olduğunu düşünmüştü. Hayatında bir baba figürü yoktu mesela. Bade daha 4 5 yaşlarındayken, babası işten eve geldiği zaman annesine sarılır gününün nasıl geçtiğini sorardı. Küçük kız ona da sarılmasını bekler ama o sarılmadan geçer giderdi, Yemek masasında babacım bugün bunları yaptım diyerek uzun cümleler kurar ama karşısındaki adamın onu dinlemediğini bilirdi. Küçükken kendini kabul ettirmek için verdiği tüm çabaların boşa gittiğini gören Bade büyüdükçe iyice ailesinden soyutlanmıştı. Babası yalnızca maaş günü onunla konuşur, evin eksiklerini gidermesini söylerdi. Annesi ile tekken çok güzel vakit geçirir ama babası olduğu zaman asla yüzüne bakmaz o görünmezmiş gibi davranırlardı.
- Bade, ben sana hamile olduğumu öğrendiğimde sen 3 aylıkmışsın, Devamlı karnımda şişlik olduğu için hamile olacağımı düşünememiştim. Stresli dönemlerdi benim için yine şiş sandım hiç doktora gitmedim… Bade senin baban o değil. Benim de artık kocam değil…
Bade duyduğu sözler ile istemsizce ayağa kalktı bağırmaya başladı.
- Sen ne diyorsun ya! Ne demek baban değil, ne demek kocam değil sen ne dediğinin farkında mısın!!
- Bir dur beni dinle, Ben daha önce bir evlilik daha yaptım ama o ama…
- Lan ben 22 yaşındayım senin daha önce evlendiğini şimdi mi öğreniyorum. Benimde dalga mı geçiyorsun kadın sen. BABAM KİM BENİM O ZAMAN!
Karşı taraf sessiz kaldı. Bade daha fazla dayanamadan telefonu kapattı yanındaki armut koltuğun üzerine attı. Ellerini ile şakaklarını ovmaya başladı. Sakinleşemiyordu, algılayamıyordu ve artık yaşadığı şeylere aklı da kalbi de dayanamıyordu. Karşısında konuşmanın Bade tarafına yakından şahit olan Alp, duyduğu şeyler ile kendini daha kötü hissetti. Karşısındaki kıza bilip söyleyemediği gerçekler içinde büyümeye başlamıştı. Karşısındaki kadının gözleri önünde nasıl tükendiğini görüyordu. Albayını arayıp durumu anlatması gerektiğini düşündü, tam ayağa kalkacağı sırada karşısındaki çökmüş gözler ona döndü ve kaşları çatıldı.
- Napıyorsun sen orada oturup dik dik buraya bakıyorsun.
Alp böyle bir çıkış beklemediği için afalladı, onu dikizliyor gibi görünmek istemedi, ayağa kalktı tam açıklama yapacağı sırada karşısındaki kızın söylenerek odasına girdiğini gördü. ‘’Manyak bu kız ya’’ diyerek tebessüm etti. Sonrasında albayını arayıp durumu anlattı…

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı masasında oturuyordu tim, Alp Timur, işleri hızlandırmaları için ekibini hırslandırırken Mert söze atıldı ‘’ Komutanım ben partide bir şeyler duydum ama kimden olduğunu bilmediğim için söylemek istemedim’’ Tüm timin gözleri Mert’e dönmüştü. Mert sözlerine devam etti. ‘’ Elimde içkiler vardı biri bizim dört beş arka masamızdan biri kalktı arkamdaydı yüzünü seçemedim, sanırım kalkan kişinin kolunu tuttu bi çocuk, ona ‘’ Babalarımıza söz verdik kimse ile muhattap olmak yok unutma, kızın yanına gitme’’ gibi şeyler söyledi, Arkamı döndüğümde kalabalığa karışmışlardı kim olduğunu bilmiyorum ama benim tahminimce Mer-‘’
‘’ Mert Başkan’’ Alp Mete’nin sözünü keserek devam etti ‘’ Okulda hiçbir kız arkadaşı hatta normal arkadaşı bile olmamış üç kişiler okulda üç erkek. Yanlarında başka kimse görülmüyormuş. İlk defa Bade’nin yanına geldi. Arkadaşı da o yüzden öyle söylemiş olabilir. Tabi bunlar ihtimal kesin sonuca varmamız için iyice araştırmamız lazım. Ama en azından gözlemleyeceğimiz kişiler belli. Okulda Umay ben Cenk bunların etrafından ayrılmayız. Süleyman sen de Mete ile birlikte okul dışında bunları takip et ne yapıyorlar bilmem lazım. ‘’
Umay ‘’ Abi ben zaten bugünden itibaren kızlar ile yaşayacağım için eğer Bade ile bir ilişikleri veya arkadaşlıkları olur ise detayları öğrenirim he belki Bade aracılığı ile tanışı-‘’ Alp sinirle sesini yükselti ‘’ O çocuğu Bade’nin etrafında görmeyeceğim, arkadaş olarak bile olsa yaklaşmasına izin vermeyin.’’ Umay, Alp’in sözünü kesecek gibi oldu fakat Cenk söze girdi. ‘’ Alp, biz çok göze çarpmadan kızlarla samimi olalım en azından sadece biz toplu takılırsak çok göz önünde oluruz. Umay bir yandan o çocukların sosyal medyasını takip etsin, takıldıkları mekanlar gittikeleri kafeler. Karşılaşmış gibi gideriz bi süre çaktırmadan göz hapsinde tutalım. Ama Umay’ın da dediği gibi eğer Bade’ye yakınlaşırsa bu bizim için daha kolay olacaktır.’’ Alp sıkıntı ile ofladı. Aslında haklılardı ama yine de onun yanında bir erkek görme fikri çok huzursuz etmişti içini.
-Ben bir Hasan albayın yanına uğrayacağım oradan okula gelirim siz geçin’’

Hasan albay, Alp’in anlattıklarından sonra en az onun kadar güvendiği adamını yanına çağırdı. Kızı ile konuşmayı düşünmüyordu, ne diyeceğini nasıl kendini açıklayacağını bilmediğinden uzaktan izlemekte karar kılmıştı fakat annesi olacak kadının yaptıklarından sonra karşısında çıkması gerekecekti. Onu bilip de hareketsiz kalırsa ondan daha da nefret edeceğini düşündü.
Şuan karşısında hem askeri hem de kızının arkadaşı duruyordu.
- Albayım ben bilmiyordum Bade’nin sizin kızınız olduğunu yani arkadaşız evet ama bana her şeyini anlatacak kadar güvenmiyor, o kadar samimiyetimiz yok istediğinizi veremeyebilirim.

- Şu aradığımız adamlar hakkında herhangi bir fikrin var mı? Bu insanların kızım ile aynı ortamda bile bulunmasına katlanamazken yakın olmalarını istemem.

- Evet düşündüğüm birkaç kişi var ama hiçbirinin Bade ile alakası yoktu. Son günlerde olan şeylere kadar şey olmamıştı

- Ne diyorsun olum sen ! şey şey ne? Konuşmayı mı unuttun lan.

- Benim baş şüphelim ile geçenlerde bir kavgası oldu Bade’nin ama onun olduğundan emin değiliz tabi, yani belk-

Sözü kesilmişti çünkü odaya biri dan diye girmişti. Alp Hasan amca diyerek odaya daldığı için, Asker sesi tanımış ve arkaya dönmemişti. İçten içe bunun niye burada olduğunu sorguluyor ve fal taşı gibi açtığı gözleri ile albayına bakıyordu.
‘’ Alp, koçum dışarı çık işim var birazdan gel’’ Alp ikiletmeden özür diledi ve odadan çıktı.
- Albayım lütfen bana az önce sesini duyduğum kişiyi okula reis olarak ben göndermedim deyin.
Hasan albay gülümsedi. Eğer kendi askeri bile fark edemediyse kimse anlamazdı.
- Şey, Albayım eee,

- Olum bana bak bir daha şey kelimesini kullanırsan sana tuvaletleri diş fırçası ile temizletirim benim canımı sıkma.

- Albayım geçen bir olay oldu demiştim ya Bade ve benim şüphelendiğim kişi arasında. Olayın sonrasında ben Bade ile Alp’i gördüm konuşurken. Yani normalde yeni birileri ile tanışmaya açık değildir Bade. Tanışsa bile yanında gülecek kadar samimi olmaz, Onu da gözlemleme fırsatım oldu. Beni yanlış anlamayın belki haddime değil ama alp biliyor mu kızınız olduğunu. Onu mu görevlendirdiniz yakın olup koruması için?

Hasan albay duyduğu her cümlede kaşlarını daha çok çatmıştı. Alp Timur onun oğlu sayılırdı. Bade’yi söylediği zaman tanıyorum bile demeden odadan çıkıp gitmişti. Bu olayların hiçbirinden haberi yoktu. Normal bir görevde bile bir kadınla yakın temas halinde olmasını istese reddeden askeri bu sefer kendi razı olmuştu kızı ile karşılıklı dairelerde oturup onu korumaya. Aklından geçen anılar ile gülümsedi…
Alp Timur daha 3 yaşındayken Babası ve Hasan amcası her görev dönüşü lojmanın bahçesinde oturup sohbet ederdi. Hasan, Alp’e her baktığında bir erkek çocuğum zaten var bir de kız çocuk sahibi olsam diye dillendirir, Arkadaşı da her fırsatta kızın olsun da bizim oğlana alalım hem dünür olmuş oluruz diye arkadaşı ile dalga geçerdi.
Aklına gelen anılar ile keyfi yerine gelmişti Hasan albayın. Eğer aklından geçen şeyler olur ise diye düşündü…
O sırada odadaki askerine Alp’e görünmeden okula gitmesini söyledi. Bir süre sonra odaya giren askerine baktı, Alp Timur. Onun için hep yeri ayrı olmuştu…
- Otur oğlum, seninle bir şey konuşacağım.

- Albayım öncelikle bizim şüphelendiğimiz biri var onu söylemem lazım size, Me-

- Mert Başkan, biliyorum. Senden önce burada olan asker. Hani size dediğim çok öncesinden okulda olan kolum. O söyledi.

Alp duyduğu şeyle biraz bozulmuştu. Hem ondan önce öğrenilmesine hemde görevine karışılmasına sinirlenmişti. ‘’ Amca madem bu görev için adamın var biz ne diye zaman kaybediyoruz ki’’ Hasan albay gülümsedi. ‘’ Oğlum sandığınız kadar basit bir şey olsa bir kişi ile halledilir belki. Bu okul içerisinde son bir ayda 17 öğrenci üstü kapatılarak öldü, Uyuşturucudan… Hepsinin kanında belirli dozlarda madde çıktı ama hepsine farklı kılıf buldular. Sırf okuldaki kolları sağlam olsun kimse şüphelenmesin diye. Sadece bu okul onlara ulaşmamızı sağlar. Burası dışında tüm işlerini sorunsuz hallediyorlar. O kadar temiz çalışıyorlar ki nereden malları çıkarttıklarını bile saptayamıyoruz. Türkiye’nin her yerinde kolları var. Tek zaafları da çocukları muhtemelen. Buradan vuracağımızı düşünemezler. O yüzden siz bu göreve devam edeceksiniz, Benim diğer adamımla da zamanı gelince tanışırsın.’’
Alp her ne kadar memnun olmasa da bu durumdan ses çıkartmadı. Hasan albay karşısındaki genç ile biraz uğraşmak istedi ‘’ Eee Bade’m ne yapıyor, geçenlerde muhabbet etmişsiniz oğlum hiç haber de vermiyorsun’’ Hasan albayın gülerek söylediği sözler ile Alp kaskatı kesilmişti. Ne diyeceğini bilemedi. Evet söylememişti çünkü karşısına çıkıp albayım ben sizin kızınla flörtleştim sonra da sizin kızınız olduğunu öğrenince kardeşim dedim diyemezdi. Tam bir şey diyeceği sırada Albayın telefonu çaldı. Eli ile çıkabilirsin gibi bir işaret yapınca Alp derin bir nefes verdi ve koşar adımlar ile okula gitti.

Ozan ve arkadaşları yürüyüş için hazırlanmıştı. Alp’te okuldaki ülkücülerin yanına giderek önce dün yaşanan olay hakkında konuştu, sonrasında yürüyüş için yapılması gereken her şeyi tek tek etrafındaki kalabalığa anlattı. Yalnızca bir yürüyüş olmasını istiyordu. Her ne kadar Ozan denen çocuktan haz almasa da Kimsenin zarar görmesini istemiyordu. Sıkı sıkı tembihledi etrafındakileri. Herhangi bir olay istemiyordu, çıkacaksa bile başlatan tarafın ülkücüler olmaması konusunda netti. Bu yaştan sonra bir de sivil üniversite öğrencisi dövmek zorunda kalmasam bari diye geçirdi içinden…

Bade sabah uyuduğu için öğlene kadar uyanmamıştı. Eylül arkadaşının sesini gece duysa da böyle anlarda yalnız kalmayı istediği için yanına gidememişti. Sabahki dersi için erken çıkmış, Arkadaşı için de kahvaltı hazırlayıp not bırakmıştı. Bade uyanıp saate baktıktan sonra yataktan fırlayıp koşarak banyoya girdi, İşlerini çabucak halledip telefonunu aldı. Bu kadar aramaya rağmen nasıl uyanamadığını düşündü…
Eylül’üm 9 cevapsız arama
Ozan 32 cevapsız arama
Tayfun 5 cevapsız arama
Yağmur 30 cevapsız arama
Yaklaşık yarım saat sonra başlayacak bir yürüyüş vardı muhtemelen buna katılması için aramıştı Ozan. Tayfuna da Ozanın arattığını düşündü. Yağmur da tek kalmamak için aramıştı muhtemelen. Her gün gelen aramalar olduğu için fazla şaşırmadı bunlara. Fakat annesinden de birkaç arama olduğunu görünce dün dediği şeyler aklına geldi tekrar. Bu sefer onlar için kendini üzmeyi reddedip, Dolabını açtı. Sonbahar olduğu için çok kalın giyinmesine gerek yoktu.Üşümeyecek kadar kalın giymek onun için yeterliydi. Bu nedenle kazak benzeri mini bir elbisenin üzerine trençkotunu giydi. Hızlıca bir makyaj yaparak mutfağa geçti.
Bir şeyler atıştırıp çıkarım diye düşünürken masanın üzerinde arkadaşının ona hazırladığı kahvaltıyı gördü. Yanına bıraktığı notu okuyarak bir şeyler atıştırmaya başladı. Arkadaşını arayıp biraz şımarıklık yaparak evden çıktı.
Evin biraz ilerisinde duran mat siyah arabaya takıldı gözü. Aklına birden ona gelen kolye ve mesajlar geldi. Aklından tamamen çıkmıştı. Kim olduğunu bulacaktı. Ama ondan önce babasının kim olduğunu bulmayı düşündü. Aslında çok şaşırmamıştı ya da büyük bir şok yaratmamıştı bu haber onda. Zten gerçek bir babanın öyle davranacağına ihtimal verememişti hiçbir zaman. Her ne kadar bunca sene ortada olmadığı için öfkelense de hem sorulacak bir hesabı hem de muhtaç olduğu bir aile sevgisi vardı…
Düşünceleri ile meşgulken okula kadar geçmişti. Turnikeden geçip okula doğru ilerlerken bir mesaj geldi telefonuna. O kutuyu gönderen numarayı engellemişti onun olabileceğine ihtimal vermeden tanımadığı numaradan gelen mesajı açtı;
+053******26
Ben sevdiğime her türlü ulaşırım merak etme güzelim. Her yerde gözüm kulağım vardır, Muhattap olduğun her erkek için seni cezalandıracağımı bilmeni isterim. Buna dün tartıştığın ve dün seni kurtarmış gibi görünen o adam da dahil.
-KARTAL.
Kartal kimdi ya , lakabı falan mı acaba. Ona hiç tanıdık gelmemişti böyle biri, Elinde telefon ile yürürken önüne bakmıyordu. Alp karşısından gelen, telefona kaşları çatık bir şekilde bakan kızın yanından geçip gitmesini izledi. Belki babası ile alakalıdır diye telefonuna bakmaya çalışırken Kartal yazısını gördü. Gözleri açıldı. Bu…
Aradıkları kişilerin kullandığı bir lakaptı. Kartallar…

Loading...
0%