1.BÖLÜM

(SUNANIN ANLATIMIYLA)

Sabah alarmın sesiyle uyandım evet beni uyandırıcak bir annem yada bir babam yok çünkü yanlız yaşıyorum

Yani eskiden arkadaşlarım vardı birlikte kaldığımız, eğlendiğimiz. Ama hepimiz ayrılmıştık bir takım sebeplerden dolayı aramızda küsme yok sadece bir süre konuşmama kararı almıştık.

Sanırım böylesi daha iyidi. En azından benim için.

Şimdi siz diyiceksinizki neden tek yaşıyorsun? Ailen yokmuş yada akraban.

Aslında ailem var.

Ama babamın bana uyguladığı şiddetle, abimin tacizlerine boyun yemedim ve o evden kaçtım.

Reşit deyilim isteseler beni bulabilirler ama onlarda beni istemiyor, bende onları istemiyorum sanırım bu yüzden ne yaptığım umurlarında deyil.

Çok çabaladım ve bir okula burslu girdim.

Ben evden kaçalı 4 yıl oldu. O sıralar sokakta biriyle tanışmıştım Aras baba. Gerçek babam olmasada gerçek babam gibi korur kızı gibi sever beni.Aras baba bani eyitmiş ve bu dört yılda dövüşçü yapmıştı.

Evet dört yıl az bir süre ama biz gece gündüz çalışmıştık Aras babayla sonra iste Şifa,mete, Bora, Rüya ve Asya ile tanıştırmıştı. Onlarda benim gibi sokak çocuğuydular.

Aras baba zengin biri ve sokak çocukları için bir mahhalesi Var.

Yani sokakta olan çocuklara iş, yiyecek, kalacak yer veriyor.

Ve bu mahalleye yani çukura tanımadık kimse alınmıyor, ve giremiyordu.

Zaten Aras baba uzun zamandır illegal işlerle uğraşıyor, illegal dediysem uyuşturucu, adam öldürme deyil.

Polise yardım amaçlı polislerin bulamadığı çeteleri Aras baba ve biz çökertirdik. Ve polise teslim ederdik.

Yani eskiden öyle yapardık.

Bizim gurup yani sokak çocukları mahallede adımız böyle geçerdi. En çokta benim çünkü Aras babanın sağ kolu bendim, en güvendiği adamında bendim heryerde bilirim. Namım vardır yani.

İçimden böyle düşüne düşüne çoktan okula hazırlanmıştım bile.

Çantamı alıp evdenıktım.

Yolda giderken herkes bana selam veriyor benden küçük olanlar yülümseyip başlarını eyiyorlardı.

Nekadar başlarını eymemeleri konusunda uyarsamda dinlemiyorlar, ve bende uyarmayı bırakmıştım.

Mahalleden çıkıp okulun önüne gelmiştim okulla mahallenin arasında çok birşey yoktu zaten yakındılar.

Bahçeden içeri girince öyle herkes bana baktı falan gibi birşey olmadı. Evet benimle oğraşanlar vardı belki hor gören, fakir diye ezikliyende vardı.

Ama bana el kaldırmadılar sürece asla onlara birşey yapmam aramıidaki tek şey sadece küçük küçük laf sokmalr, olur okadar.

Kendi katıma çıkıp sınıfa girdim duvar kenarı en arka soya oturdum. Ve kitaplarımı çıkardım der matematikti ve bu der önemliydi.

Genellikle zorunda kalmadığım sürece kimseyle konuşmaz. Kendi halinde sakin bir kızdım.

Cebimden telefonumu çıkarıp sosyal medyada gezinirken kapı açıldı kafamı kaldırıp kapıya baktığımda bunun Bora olduğunu gördüm.

Bora benim en yakın arkadaşımdı dağılmadan önceki gurubunda borada vardı ve bora benim aşık olduğum ilk çocuktu.

En yakın arkadaşım aynı zamanda canımdan çok sevdiğim biriydi.

Onu sevdiğimi ona hiç demedim çünkü beni arkadaşı olarak görüyordu biliyordum.

Şifa, rüya, mete Asya onlar is mahhelleyi terk etmiştiler büyüdükleri yeri arkadaşlarını onları sevenleri bırakıp gitmiştiler.

Bir tek Bora ve ben kalmıştım ama bizde konuşmuyorduk. Sadece birbirimize bakıp sonra gine geri eski halimize dönüyorduk.

Bora bakıp gözlerimi ondan kaçırdım oysa herşey bir yanlış anlaşılma yüzünden olmuştu hepsi beni suçşamıştı ama benim bir suçum yoktu. Ben masumum beni dinleyip beni savundalardı belki herşey çok başka olucaktı. Belki arkadaşlığımız bitmeyecekti.

Hoca sınıfa girince ders anlatmaya başladı bende hocayı dinliyordum dersin bitmesine 20 dk varken müdür sınıfa girdi.

"öncelikle birşey söylemek istiyorum hepiniz sakin olun"

"okulumuzda bir virüs tespit edildi ve okulu karantinaya aldık. Karantina bitene kadar herkez burada kalacak"

Sınıftan uğultukar yükselmeye başlarken ben konuşmadım sadece müdürü dinledim.

"bu süreç boyunca kantindeki herşey bedava aynı zamanda soyunma odalarındakş şampuanlar bakım malzemeleri havlular yenilendi. Ve giyiceğiniz kıyafetler hazırladındı. Birazdan sağlık görevlileri gelşvek ve kan alıp kimde virüs var yok tespit edildi ek virüslü olanlar tek karantinaya alınacaktır ve ders işlenmiyicektir"

Diyip çıktı herkez müdürün dediğine itiraz ederken hoca sınıftan çıkmıştı yavaş yavaş öğrencilerde çıkıyordu sınıftan.

Ben yerimde kalmıştım ve Bora ve onun bir kaç arkadaşı. SBoraya bakıp gözlerimi kaçırıp kafamı sıraya koydum, cebimden kulaklığımda çıkarıp en sevdiğim şarkıyı açmıştım.

Tolodro ve edip AKBAYRAK Hasretinle yandı gönlüm. Şarkısı açtım bu şarkıda hep gözlerim doluyordu çok seviyordum, kafamı Bora gülden diyer tarafa çevirdim ve uyumaya çalıştım gözlerim ise kapanıyordu.

Sırtıma bireyin örtülmesiyle hiç kıprdamadım. Bunun Bora olduğunu biliyordum kokusundan tanımıştım. Boranın kokusunu nerede olsa tanırdım.

Sonra ise kapı açılıp kapanma sesi geldi gittiklerini anladığımda kafamı kaldırdım sırtıma örtülmüş ceketi oldım ve önüme koydum sırtımı duvara yaslayıp ayaklarını uzattım. Bu benim ona aldığım ilk hediyeydi ve bana bunu hep üstünde taşıyacağını söylemişti. Sözünüzde tutmuştu bu ceketi hıç çıkarmamıştım sürekli yıkayıp kurup ertesi sabah tekrar giyiyordu.

Yavaşça ceketi burnuma götürdüm o özlediğim kokusunu içime çektim şarkı bir yandan çalarken gözlerim dolmuştu.

Hepsini çok özlemiştim bir hasta Borayı yakınımdayken ona sarılmamak, koyuyordu.

Beni hiç tanımamışardı ben onlara ihanet etmezdim ben çukura ihanet etmedim.

Bunu Aras baba ıspatlamıltı istesem onları kendime inandırdım ama istemedim çünkü onlar bana inanmadılar yapmadım demem bile yeterli olmalıydı ama olmadı. Sadece çok kırgınım onlara karşı.

Gelse özür dilesler affedersin biliyorum.

Kapı açılınca hızla gözümdeki yaşı sildim baktığımda Bora olduğunu gördüm ayağı kalkıp ceketi ona uzattım.

"teşekkürler" dedim

"önemli deyil" diyip ceketi aldı ve üstüne giydi ondan ayrılıp cam kenarına geçtim canı açıp cebimden sigaramı çıkardım.

Uzun zamandır sigara kullanıyordum.çok küçükken başlamıştım sigaraya. Dahada bırakamadım okulda içmek yasaktı ama umrumdada deyildi açıkçası.

Canım mermer olan yerine oturup ayaklarımı kendime çektim, paketten bir sigara çıkarıp dudaklarımın arasına aldım ve çakmakla ucunu yaktım. Sigarayı derince içime çekip camdan dışarıyı izledim.

Busurada kulaklığımda hala aynı şarkı çalmaya devam ediyordu.

Camdan dışarı doğdu sigarayı içtiğim için sigara dumanı içeri girmiyor bu yüzden yangın alarmları çalmıyordu.

Nekadar orada kaldım, yada kaç dal sigara içtim bilmiyorum ama son 3 tane sigaram kalmıştı ve paketi yeni açmıştım.

Telefonum çalınca boş sınıfta yankı yaptı, ve Boragilin butarafa bakmasına sebebe olmuştu telefonu cebimden çıkarıp kim olduğuna baktımğımda şaşırdım çünkş babam arıyordu 4 yıl sonra beni sormayan adam beni niye arıyor?

Telefonu açıp kulaklığı çıkartıp kulağıma tuttum

"alo" dedi sakince

"merhaba canım kızım" demişti babam sesi kadar iğrenç geliyorduki sesine bila tahammülüm yoktu

"ne istiyorsun? niye aradın?"

"insan bir hal hatır sorar"

"ne halini hatırını sorucam be çıkar ağzındaki baklayı"

"benimle düzgün konuş"

"niye aradın bunca zaman sonra ne oldu paranmı bitti" dedim biraz sesimi yükselterek

"kes sesini! senin doğduğun hastaneden aradılar sen doğduğunda bir bebek daha doğmuş ve o hastanedeki hemşirelerin hatası yüzünden bebekler karışmış DNA testi istiyorlar hemn özer Sarçın hastanesi gel"

"gelemem'dedim

" nası gelemem gelmek zorundasın"

"okulum karantinada siz gider DNA testi yaptırırsınız zaten bir ihtimal ya senin kızınım yada deyilim hoş birşey fark ediyorumu etmiyor şimdide kızın yok gibi sadece kağıtlarla ıspatlanmış olacak bu yüzden o kağıtta ne yazıyor beni hiç ilgilendirmiyor beni sakın bşrdaha arama "diyip yüzüne kapattım.

Derin bir nefes alıp tekrar kulaklığımı taktım ve Gine aynı müzüği açtım bir sigara daha yakıcakken sigaram elimden alındı. Baktığımda Bora olduğunu gördüm.

Kulaklığımı çıkarı ona döndüm.

"çok sigara içiyorsun"dedi elindeki sigarayı parçalayıp camdan aşağıya attı.

"sanane istersem iki paket içerim sen ne karışıyorsun?" dedin ona hitaben

"seni arayan babanmıydı?" diye sordu benim sorduğum soruyu es geçerek

"sanane kimse kim çok mu umrumda çok sigara içmem, çok mu umurunda benim babamın araması"

"umurumda"

"umrumda öylemi umurunda madem senin umurundaydım ya ben neden bana öyle -" konuşamadan sustum çünkş konuşursam kalbini kıracaktım. Biliyordum.

Camdan inip yanından gelecekken sesi ile durmak zorunda kaldım.

"senin bir suçun olmadığını biliyorum" dedi arkamı döndüm ve ona baktım ona bir adım yaklaşıp durdum

"madem biliyordun niye sustun lan, niye demedin yapmaz, o diye niye savunmadın lan beni?"

"çünkü" dedi sustu

"ne çünkü ne, söyle hadi niye arkamda durmadın niye sözünü tutmadın niye sözünüzü tutmadınız biz birbirimize söz vermedikmi demedik mi ne olursa olsun hep birbirimizin arkasındayız diye, ben sözümü tuttum tutmayada devam ediyorum ama siz bir pürüzde, bir sarsıntıda beni yarıyılda bıraktınız ne oldu? Babam aradığını duyunca acıdınmı bana yada sigara içmeye daha çok devam ettim diye vicdan azabımı çekmeye başladın? "

" ben sadece seni düş-"

"sakın Bora sakın bana seni düşündüm deme" diyip arkamı dönüp hızla sınıfı terk ettim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın