
-BEŞİNCİ GÜN-
Buradaki ilk haftam bitmişti ikinci haftama girecektim,bu bir hafta içerisinde tanımam gereken herkesi tanımış,buradaki işleyişi öğrenmiştim,victor'un sol kolu mayayı,evin aşçısı viole'ti,leyla ve buket'in spor hocası ellie'yi ve maria hanımın iş arkadaşı atlası öğrenmiştim,hiç biri kötü insanlara benzemiyorlardı tabii kolay kolay hiç birine güvenemezdim.
Şuan maya ile victorun yanında garaja doğru iniyorduk,şuan önümüzde iki olay vardı birine şuan gidiyorduk; çocuk kaçırma
evet çocuk kaçırma ne kadar istemesem'de bunu yapmak zorundaydım zaten görev en az beş(1 ay),en fazla on üç hafta (3 ay) sürecekti yani ben öyle umuyorum
Garaja inmiştik ben arabanın arka kapısını açtım önce victor'un binmesi için victor arabaya binmeden bana baktı "ilk iş günün" diyip bindi,bende kapısını kapattım ben sürücü koltuğa geçtim yanıma'da maya oturdu,maya dikiz aynasından arkaya baktı "nereye gidiyoruz patron?" diye sordu "beykoz meydan'nına" kontağı çalıştırıp sürmeye başladım,beykoz meydanı kalabalıktı orda illaki her gün çocuk olurdu,bu yüzden çok rahatça çocuğu alınabilir'di ve kimse kolay kolay fark etmezdi.
Normalde kırk,kırk beş dakika içerisinde varabilir'dik tabiki istanbulun trafiği ile bir saate varmıştık,normalde asla trafik sevmem bugün sevmiştim keşke daha geç gitseydik öğlen yada akşam.
Beykoz meydanına varmıştık boş bir bulup arabayı park ettim (normalde asla bulamazsınız) "çocuk altı yaşında,üstünde mavi bir tişört var zaten koca yerde bir tek o giyinmiş" parmağı ile çocuğu gösterdi,maya ile ikimiz araçtan indik sanki öylesine gelmiş gibi etrafta dolanıyorduk,
Maya çocuğun yanına gidip kucağına almıştı ne dediğini bilmiyordum ama çocuğun anne baba diye bağırdığı duyabiliyordum tabii maya pek bağırmasına izin vermemişti,çocuğu aldığımız gibi sakin adımlarla araca bindik,çocuk önde mayanın kucağınday'dı ağlıyordu,victor öne eğilip çocuğun kolunu sıktı "SUS NE ÇOK AĞLADIN" diye bağırdı çocuk susmak zorunda kaldı,çocuktan daha çok canım yanıyordu,bu görev sonunda çocuklar ailelerine teslim edilecekti bu yüzden içim rahattı.
Eve varmıştık sadece ben ve çocuk inmiştik maya benim yerime sürücü koltuğuna geçti yine başka bir yerden çocuk kaçırmaya gidiyorlardı ben ise çocuklarla kalacaktım bugün çocuklara yüzme dersi ve bir çok şeyin dersini verecektim,çocuğu kucağıma aldım ve eve doğru yürümeye başladım "annen babanın adı ne?" diye sordum elimden geldiğince çocukların anne ve babasını öğreniyordum teslim edebilmek için "beren ve yağız alaca" beynim durdu ne? bu çocuk arkadaşlarımın çocuğu muydu? "alaca?" dedim soru sorduğumu anlamış gibi başımı salladı.
Şuan çocuklarla öğlen vakti beraber havuza inmiştik çocuklar havuzun başına yan yana tek sıra halinde dizilmişler'di içlerinden biri konuşmak için elini kaldırmıştı "konuşabilirsin" dedim "sırayla havuza girelim mi?" diye sordu "buyurun" dediğim gibi hepsi havuza atladı ve aynı saniyeler içerisinde yanıma vardılar "aferin güzel yüzüyorsunuz" dedim hepsi kendi halinde yüzmeye başladı yanımda sadece yağız ve beren'nin çocuğu kalmıştı "sen yüzme bilmiyor musun?" diye sormuştu havuzdan çıkıp ayak ucuma oturdu bende yanına oturup bacaklarımı havuza soktum "biliyorum yüzmeyi" dedim karşılık olarak "e gir yüz o zaman" diye bir ses duydum arkamdan bu maya'nın sesiydi,başımı çevirip ona baktım "yüzerim sıkıntı yok içime bikine var sonuçta,sen?" dedim maya hiç bir cevap vermeden üstünü çıkartıp şezlonglar'dan birine attı içine bembeyaz bir bikine giymişti yanıma gelip durdu bana 'izle' dermişçisine bakış atıp havuza balıklama atladı ve suyun altında yüzerek karşıdan çıktı "sende gelsene angel" ayağa kalkıp üstümü çıkartıp bende onun kıyafetlerinin yanına attım üstümde siyah bikine vardı maya ile birkaç saniyeliğine göz göze gelip suya balıklama atladım ve havuzun kenarlarından tutunarak yüzeye çıktım çocuklar bize büyülenmiş gibi bakıyorlardı.
Akşam olmuştu herkes yemek saati geldiği için aşağıya inmiştik şuan tanıştığım herkesle aynı masada oturuyordum şuan,bu ortamda beni tek rahatsız eden tek bir kişi vardı oda belliydi victor'du,atlas maya'nın yanında ona bir şeyler anlatıyor gülüyorlardı,melek hanım bana doğru eğilerek onları gösterdi "aralarında bir şey var galiba" dedi gülümseyerek bende dediğine karşılık gülümsedim "bilemiyorum melek hanım,atlas bey sizin arkadaşınız maya ise ne benim arkadaşım nede düşmanım" dedim kısık sesle. "atlas'ın ağızını arıyacağım ben sende istersen maya'nın ağızını ara" diye teklifte bulundu,başımı sallayarak onayladım,geri çekilip yemeğine devam etti,victor sesli bir şekilde boğazını temizledi bakışlarımı önümdeki tabağımdan alıp victor'a baktım,açılış konuşması yapacak sanki tövbe tövbe!
"yarın silah dolu tırlarımız yola çıkacak,en geç bir,iki haftaya burda olacaklar ve siz karşılayacaksınız maya,angel" diye açıklamada bulundu,bizimkilere haber vermem lazımdı ama nasıl? Hem her yerde kamera vardı hemde her yerde korumalar vardı bu yüzden haber vermem resmen imkansızdı,maya bir anda ayaklandı,victor'un bakışları mayanın üzerindeydi "maya bir şey mi oldu?" diye sordu maya tereddütlüydü "uykum geldi odama çıkacaktım müsaadenizle" diye açıkladı,hızlı adımlarla yemek salonundan çıktı,onun ardından buket ve leyla'da çıktı bende onların ardından ayaklandım "seninde mi uykun geldi angel?" diye sordu "evet patron uykum geldi,müsaadenizle" diyip çıktım salondan.
Uykum yoktu,bahçeye çıkmıştım beni fark etmesinler diye hemde kamera olmadığı düşündüğüm için arka bahçeye doğru ilerledim,gittiğimde ise maya ile karşılaştım,duvardan atlıyordu,ne yapıyordu? Nereye gidiyordu? Görmemesi için duvara yaslandım,duvardan atlayıp gözden kayboldu,etrafıma bakındım kamera var mı diye,vardı o yüzden aramaktan tekrardan vazgeçtim,tıpış tıpış odama çıktım.
&&&
Siyah önünde duran telefondan arama bekliyordu,yanında oturan dokuz ve üç dosyalar evraklar arasında resmen kaybolmuştu,çaprazında ise saka ve pelin oturuyordu,saka pelin'e yaptıkları işi,görevi anlatıyordu
Saka pelin'le konuşmayı bırakıp siyah'a doğru eğildi "siyah iyi misin?"
"hayır hala bir haber gelmiyor,tamam on'dan haber gelmiyor bari merkezdekiler'den bir haber gelse" diye hem söyleniyordu hemde efkarlanıyordu,on'dan haber gelsin istiyorlardı,merak ediyorlardı bir haftadır görevdeydi
"bu görev diğerleri kadar uzun değil,o yüzden bence mutlu olmamız lazım yani bence"
"evet uzun değil ama insan arkadaşını merak ediyor" üç siyah'a doğru dönerek "bizde merak ediyoruz,bizde haber bekliyoruz hem on'dan hemde victor'un yeni bir planını"
siyah oflarken telefonu çaldı,telefonu açıp hapörlere aldı "telefon kimden" pelin siyah'a bakarak "bir tanıdık"
"ne oldu son durum ne?"
"öncelikle söyleyeyim on iyi"
"teşekkürler söylediğin için siyah bir haftadır kafayı sıyaracaktı resmen" saka imalı bir şekilde "rica ederim neyse,sınırdan tır gelecekmiş üç tane,en geç bir,iki haftaya burada olur"
"yani iki hafta sonra görev bitiyor" diye sordu üç "aynen öyle üç,iki hafta sonra her şey bitiyor"
telefondaki kişi kapatmadan "ben kapatıyorum,umarım herkesi sapa sağlam buluruz"
hepsi inşallah diyip,telefonu kapattılar.
her an herşey olabilirdi
büyük gün gelince herkes sağlam olur mu orası bilinmiyordu...
Yorum yazmayı unutmayın :)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |