Yeni Üyelik
23.
Bölüm
@nazlimgunay

(Cennet Aksoy)

 

Araladığım gözlerimi çevreleyen acı yüzünden tekrardan kapanmıştı.Sanki göz kapaklarım taşlanmış gibi açılmamakta ısrarcıydı.Umursamayarak tekrardan araladığım gözlerim bi çift koyu mavi gözle keşişti.Adar abi kızarmış gözleri eşliğinde gülümsedi.

 

"Günaydın uyuyan güzel."

 

Başımı salladım,diğer yandan gözlerimi ovuşturarak kendimi geri çektim.

 

"Günaydın."

 

Ellerimi gözlerimden çektiğimde beni bir kez daha kırmızı gözler karşıladığı için kaşlarım havalanmıştı.

 

"Sen uyumadın mı?"

 

Eğilerek anlımı öptü.Bana sıkıca sarılırken çenesini başıma yasladı.

 

"Hayır."

 

"Neden?Bir şey mi oldu?"

 

Sertçe soluyup bıraktığı nefesi tüylerimi diken diken etmişti.Adar abinin sert bakışlarının yerini alan yorgunluk içime huzursuzluk bırakmıştı.

 

"Daha ne olsun ki?"

 

Omuzlarım suçluluk duygusu altında düşerken yutkundum.Anlattığım şeyler mi onu bu hale getirmişti?

 

"Benim yüzümden mi böylesin?"

 

Pişmanlıkla harmanlanmış sesim onu sarsmışçasına kendini geri çekti.Çatık kaşları arasından yüzüme bakarken ben suçlu bir çocuk gibi yerime sinmiştim.

 

"Sen beni üzmezsin aksine bana vaat ettiğinde tek bir hareketin bile beni dünyanın en mutlu adamı yapar."

 

Başımı elleri arasına alarak anlımdan öptü.

 

"Hadi kalk bakalım,aşağıda seni bekleyen birileri var."

 

Başımı sallayarak yorganı üzerimden çektim.Açıkçası beni kimin beklediğini merak ediyordum.Odadan nasıl çıktım bilmiyorum fakat Adar abinin kahkahasını duymuştum.Umursamadan merdivenlerden inmeye başladığım sıra birden havalanmamla kısık bir çığlık attım.Beni sırtına ters bir şekilde alan kişinin bacağına sarıldım.

 

"Benim prensesim uyanmış!"

 

Aral abinin sesi evi inletirken tepinmeye başladım.

 

"Aral abi bırak beni."

 

Bu seferde beni kucağına aldığında bırakmamakla kararlı gibiydi.Dönen başımı tuttuğumda az öncekine nazaran başımın dönmesi geçmişti.Birkaç dakikalık olsada dünyam dönmüştü sanki.

 

"İyi misin?Başın mı döndü?"

 

Beni bırakırsa düşüceğimi bildiği için kendine çekerek şakağımdan öptü.

 

"İyiyim."

 

Başımı göğsüne yaslayarak kollarımı ona sardığımda göğsü hiddetçe şişti.

 

"Ölümüm senin elinden olursa şaşma sakın."

 

Başımı kaldırarak ona baktım.

 

"Yanılıyorsun,ben de peşinden gelirim.Benden o kadar kolay kurtulamazsın!"

 

Alayla konuşmam onu güldürmememiş aksine ciddileşmesini sağlamıştı.

 

"Bir daha ölümle ilgili konuşmak yok tamam mı?

 

Ciddi olsa bile sesi yumuşaktı.Başımı salladım onaylarcasına.

 

İkimizde daha fazla konuşma gereği duymayarak gözlerimizi birbirinden ayırdık daha doğrusu ilk olarak ben çektim gözlerimi.Salona geçene kadar ikimizden de ses çıkmamıştı.Aral abinin bakışları arada sırada bana kaysada her seferinde karşılıksız geri çekmişti.

 

Salona girdiğimiz sıra beni yere indirdi.Koltukta oturan dört çift göz bana dönerken ben yabancı olmayan gözlerinin yanına ilerledim,göz hapsinde olmak utandırmıştı beni.Arel abinin yanında durduğumda elimden tutarak beni kolunan altına çekti.Dudaklarını şakağıma dayamıştı.

 

"Hoşgeldiniz."

 

Sanırım bu üç adam arasından tek tanıdığım Duman abi-dayı demeye dilim varmıyor-olabilirdi.Restoranda da görmemiştim diğerlerini.

 

Duman abiden birkaç yaş büyük olduğunu düşündüğüm adam elini bana uzattı.

 

"Hoşbulduk fıstık,ben İlyas."

 

Uzattığı elini tuttuğum sıra elimi sıktı.

 

"Cennet,memnun oldum."

 

Bu sefer yanında oturan 21-22 yaşlarında görünen kişi elini uzattı.

 

"Aybars."

 

Sesindeki soğukluk ileride yaşayacağımız sorunların için bir işaretti.Umursamadan gülümsedim.

 

"Cennet."

 

Elimi geri çektiğimde Arel abi hala diğer elimi tutuyor diğer eli ise omzumdaydı.

 

"Pijamalar yakışmış."

 

Diğer tarafından gelen Duman abinin sesi domatese dönmemi sağlarken başımı eğerek kendime baktım.Evet,civcivli geceliğim ile güzelce rezil olmuştum.

 

"Kardeşime karışma Duman."

 

Herkes merdivenlerden gelen sese döndüğünde Adar abi her zamanki asilliği içerisinde salona girdi.Üzerine siyah bir gömlek altına ise siyah bir pantolon giymişti.Özenle kesildiği belli olan sakalları siyahlar içerisindeki bedeniyle uyum içerisindeydi.Adar abi kapıya yakın olan tekli koltuğa oturduğunda karşısında oturan İlyas ve Aybars ikilisine baktı.

 

"Bu ne sürpriz dayı hoşgeldiniz."

 

Tamam,ikinci bir şok daha.Duman abi haricinde bir tane daha dayım vardı anladığım kadarıyla.Bunu Duman abi ile olan benzerliğinden anlamam gerekirdi aslında.

 

"Şey benim kafam karıştı da biri bana anlatabilir mi ne olduğunu?"

 

Odaya dolduran erkeksi kahkahaları bedenimde ikinci bir utanç dalgası yaratmıştı.Duman abi beni bu durumdan kurtarmak ister gibi konuştu.

 

"Bak şimdi ufaklık,şurda oturan iri yarı olan adam varya İlyas..."İlyas dayı-bu adama dayı diyebilirim-yanındaki yastığı alarak Duman abiye attı.

 

"Düzgün anlat lan kıza!"

 

Yüksek sesinden irkildiğimde Arel abi arkadan bana sarıldı,korkma dercesine sardı kollarını.

 

"Abi,Cennet."diyerek gözleriyle beni işaret eden Aybars abiye dehşetle baktım.

 

Ne olduğunu anlamayan bir ben miydim?

 

"Kızın kafasını iyice karıştırdınız."

 

"Hepiniz bi susun."dedi İlyas dayı ardından sert bakışları yumuşayarak bana döndü.Ani ruh değişimi şaşırmama sebep olmuştu.

 

"3 tane dayın var Cennet.En büyükleri benim,benden sonraki Duman,en küçük dayında Aybars.Ve evet restoranda biz yoktuk çünkü yurtdışındaydık."

 

Mitoz bölünme gibi üredikçe ürüyorlardı.Ben 3 tanesine zor alışmışken 3 dayıya nasıl alışacaktım?Aşiret miydik biz acaba?

 

"Benim hiç teyzem yok mu?"dedim gözlerimi etrafta gezdirerek.

 

"Ne o beğenemedin mi bizi?"

 

Aybars abinin göz devirerek kurduğu cümle Duman abiyi ve İlyas dayıyı kızdırmış olmalıki ikiside aynı anda "Aybars!"diyerek uyarmıştı onu.Omuz silkerek önüne döndüğünde bakışlarımı ellerime çevirdim.

 

Sanki ben ondan bahsetmiştim.2 gün öncesinde akrabalar ile tanışırken de kız görmemiştim bu yüzden merak etmiştim olup olmadığını ama tabi gelde bunu Aybars ab-pardon dayıma anlat!

 

Üzerimi değiştirme bahanesi ile odama çıkmaya başlarken bir yandan söyleniyordum.

 

Öğrendiğim şeyleri kafamda tartarken İlyas dayının 37,Aybars dayımın 22 yaşında olduğunu öğrenmiştim.Duman abi Adar abim ile yaşıt olduğunu için ismi ile hitap ettiğini de öğrenmiştim.Fakat aklıma takılan şey Aybars dayının,abi üçlüsünden küçük olmasıydı.

 

İnsanın kendinden küçük dayısı olması komik geliyordu bana.Düşünsenize kendinizden neredeyse 10 yaş küçük birine dayı diyorsunuz?

 

Neyseki benim dayılarımın hepsi benden büyüktü.Anneannem acaba Aybars dayıma kaç yaşında hamile kalmıştı?

 

Bu düşünce gülmeme sebep oldu.İstemsizce birden aklıma bu soru düşmüştü.

 

Bunları düşünürken çoktan üzerimi değiştirmiştim.Üzerime mavi uzun kollu tişört altıma ise beyaz bir pantolon geçirmiştim.Belime gelen saçlarıma gülümseyerek baktım.Hala aynada kendime bakarken kapının tıktıklanması beni kendime getirmişti.

 

"Gel!"

 

Bakış açıma giren Aybars dayım ile bedenimi ona döndürdüm.

 

"Hazırlan diyecektim fakat hazırlanmışsın çoktan,hadi o zaman aşağıdakileri bekletmeyelim."

 

Odadan çıkacakken kolundan tuttum.Gözleri hızla bana dönerken ateşe deymişçesine ellerimi geri çektim.Birkaç adım gerilediğimde soru soran gözlerle yüzüme baktı.

 

"Nereye gideceğiz?"

 

Kaşlarını çattı.

 

"Lunaparka?"

 

"Lunapark mı orası ne?"

 

Dalga geçtiğimi düşünebilirsiniz fakat gerçekten oranın ne olduğu bilmiyordum.İsmini duymuştum ancak hiç gitmemiştim.Anlatan da olmamıştı bu yüzden merak ediyordum.

 

O da bedenini tam olarak bana çevirdiğinde aramızdaki boy farkı yüzünden başımı kaldırmak zorunda kalıyordum.

 

"Eğlenmek için gidilen yerlerden biri,genelde çocuklar bayılır lunaparka gitmedin mi daha önce?"

 

"Hayır,gitmedim."

 

"Atlı karınca,dönme dolap binmedin mi hiçbirine ?"

 

Bu adam kıt mıydı yoksa anlamamazlıktan mı geliyordu?Neyi sorguluyordu bu kadar?

 

Kaşlarımı çattım,bu adam benim sinirlerimle oynuyordu.

 

"Hayır,binmedim."

 

"Aybars?Cennet?"Arel abinin merdivenlerden gelen sesiyle gülümsedim.Kurtarıcım geç olsada beni bu sinir bozucu adamdan kurtarıcaktı.

 

"Sizi bekliyoruz aşağıda ne yapıyorsunuz?"

 

Aybars dayı-bunu her söylediğimde gülesim geliyor-omuz silkti.

 

"Cennet hiç lunaparka gitmemişte onu konuşuyoruz."

 

Arel abinin bakışları sertleşirken bakışlarını Aybars dayıya dikti.

 

"Öyle mi?"

 

Yanıma gelerek önümde diz çöktü.

Anlımdan öperek"hadi meleğim abimleri daha fazla bekletme,bizde birazdan geleceğiz,"dedi.

 

Başımı sallayarak onları koridorda baş başa bıraktım.Arel abinin neye sinirlendiği bilmiyordum fakat kızdığı açıkça belliydi.

 

Aklıma Aybars dayımın dediği gelirken gülümsedim.

 

Lunapark gitmek benim için ilk olacaktı fakat belki de yeni hayatımın ilk adımı olucaktı.

 

 

 

•••

 

Merak etmeyin kitaba diğer akrabaları katmayacağım sadece aklımda farklı fikirler var bu yüzden dayılarımız bol bol.

Diğer bölüm?

İlyas,Duman ve Aybars?

Arel,Aral ve Adar?

Cennet?

🦋✨

Loading...
0%