Yeni Üyelik
12.
Bölüm
@nazlimgunay

Geçmişim sizin hayal ettiğinizden daha acı dolu aslında.Ben hiç çoçuk olmadım,başımı sokacak sıcak bir evim olmadı.Maddi olarak değil,manevi olarak hasret kaldım birçok şeye.Cebime üç beş para koysalar ne olurdu yüreğimi sarmadıktan sonra?

 

Şimdi seneler sonra karşıma geçmişler korkma benden falan diyorlar,gerçekten onları affedeceğimi veyahut sevebileceğimi mi düşünüyorlardı?

 

Neden şaşırıyorsam,güçsüz olduğum içindi bu görüşleri.Ellerine kozu ben vermiştim.Onlarda bundan yararlanıyordu.Onlar bana kendilerince iyi davranırken bile canımı yakıyorlardı.

 

Derin bir nefes alarak bakışlarımı duvardan çektim.Sıcak bir duş alsam iyi olurdu.Hem günlerdir iyi şeyler yaşamıyordum,bedenime iyi gelirdi belki.

 

Oturduğum tekli koltuktan kalktım.Ama önce izin almalıydım değil mi?Yoksa izin almadığım için hakaret yerdim.

 

Uyuşuk adımlarla bahçe kapısı gittim.

 

"Abi!"

 

Mirza abim,sesimi duyduğu gibi yerde olan bakışlarını bana çevirdi.Kiminle konuştuğunu bilmiyorum fakat birkaç kelime söyleyip telefonu kapattı.Bir iki adımla yanıma geldiğinde beni omzumdan geri itti hafifçe ardından kendine içeri girip kapıyı kapattı.

 

"Dışarı soğuk,"dedi açıklama yaparak.Gülsem kızar mıydı?Beni düşünüyormuş güya peh!

 

"Banyoyu kullanabilir miyim?"dedim hızla.Çünkü onunla konuşmak istemiyordum.Ne onunla ne diğerleri ile aynı havayı solumak,aynı şehirde yaşamak bile istemiyordum.

 

Kaşlarını çatarken sertçe burnunu çekti.Sinirlenmişti her zamanki gibi.

 

"Sormana gerek yok Kardelen.Burası seninde evin."

 

Başımı salladım.Evinmiş,bir gün kendi evinde yabancı olarak görülürsen konuşalım Mirza Boran.Şimdi ikimizin yarası birbirine denk değil.

 

Merdivenlerden çıkmaya başlarken onunda beni takip ettiğini gördüm,umursamamaya çalıştım.Ölene kadar burnumun dibinden ayrılmayacağı kesindi.Nasıl Azrail ensemde nöbet tutuyorsa o da ensemde nöbetteydi.Anlayacağınız onun Azrail'den bir farkı yoktu.

 

Odanın karşısında durduğumda o da durdu.Sabır dilercesine titrek bir nefes aldım.Abim benden önce davranıp içeri girdi ve dolabın karşısına geçti.Eline kalın bir uzun kollu tişört ve eşofman alırken alt dolaba yöneldiğinde hızla kolunu tuttum.Amacı neydi bu adamın?

 

Beni deli etmek mi?

 

"Abi geri kalanını ben halletsem?"

 

Mavi gözleri kısa bir anlığına kısıldı,tek kaşını kaldırdı.

 

"Benden mi utanıyorsun?"

 

Dudağıma dişledim.Alt tarafı duş alacaktım kendim seçebilirdim ne giyeceğimi.Ayrıca bu ondan utandığım için değil aramızdaki sınırın bu kadar ileri düzeyde olmadığını göstermek içindi.

 

"Hayır ama...Şey işte..."

 

Doğru düzgün cümle kuramama güldü.İnci gibi sıralanmış dişleri gün yüzüne çıkarken yanaklarındaki gamzeler belirginleşmişti.İlk defa görmüştüm onu gülerken.

 

"Tamam o zaman."

 

Ayağa kalktı ve kıyafetleri elime koydu.Arkasına dönerken ne yaptığı anlamıştım,en azından bu konuda anlayışlıydı.Geri kalan kıyafetleri alıp banyoya girdim.

 

"Buradayım."

 

Kapının diğer tarafından gelen ses beklemediğimden irkilmiştim.Titrek bir nefes aldım.Kapıyı kitlemiş,sıcak suyu açmıştım.

 

Mirza abim tahmin bile edemeyeceğim hareketlerde bulunurdu.Anlayamıyordum onu,ne değişmişti ki?

 

Üzerimdeki kıyafetler çıkarıp banyoya girdim.

Hızla hareketlerle saçlarımı şampuanlarken bacaklarımda farkettiğim morluklarla durdum.Kaşlarımı çatıp bacaklarıma bakarken ne zaman çarptığımı hatırlamıyorum.Köpüklü ellerimle bacaklarıma dokunurken hafif bir sızı hissetmiştim.Anında ellerimi geri çektiğimde dikkatimi alıcaklı misali çalan kapı dağıtmıştı.

 

"Kardelen!"

 

Başımı iki yana salladım,hızlıca üzerimdeki köpüklerden kurtulurken telaşla konuştum.

 

"İyiyim!"

 

Kenarda duran havluyu bedenime sararken önce vücudumdaki ıslaklığı havlunun emmesini bekledim sonrada kıyafetlerimi üzerime geçirdim.Islak saçlarımı kurutmadan kilitlediğim kapıyı açarken Mirza abim yerine Barış abimi beklemiyordum.Bunu şaşırsamda tepki vermedim.

 

"Ne zaman geldiniz?"diye sordum yorgun bir sesle.

 

"Yeni sayılır."

 

İkimizde sessizliğe bürünürken o beni elimden tutup sandalyeye oturttu.

 

"Bekle burda."

 

Banyo dolabından kurutma makinesini alarak tekrar yanıma geldiğinde fişi prize taktı.Saçlarıma kurutmaya başlarken gözlerimi ovuşturdum.Üzerimde nedenini bilmediğim bir yorgunluk vardı.İşini bitirdiğinde kurutma makinesi kapatıp masaya koydu.Bu sefer de eline tarağı alarak karışmış saçlarımı taramaya başladı.

 

"Bitti."

 

Çekmecede bulunan tokalardan birini alıp saçlarımı bağlarken aynadan gözlerim Barış abimi buldu.Bir şey düşünür gibiydi,dikkatle yüzüme bakıyordu.Gözlerimi kaçırırken ayağı kalktım fakat anında Barış abim tarafından geri oturturmuştum.

 

"Sana bir şey aldım."

 

Kaşlarım havalandı.Beni şaşırtıyorlardı,Barış abimin bana bişey alması garibime gitmişti.

 

Elinde tuttuğu siyah kutuyu kucağıma bırakırken ona baktım.

 

"Teşekkür ederim."

 

Burukça gülümsediğinde elini önemli değil dercesine salladı.Gözlerime öyle bir ifadeyle bakıyordu ki sanki onu anlamamı beklercesine...Ama ben bu istediğini görsem bile umursamadım.O beni senelerdir anlamıyordu.Eğer anlasaydı şayet benden en uzak yere gitmişti çoktan.

 

"Etme,başından beri vermem gerekiyordu.Teşekkür etme."

 

Söyledikleri aklımı karıştırırken kırmızı kurdeleyi çektim.Odayı hoş bir melodik ses doldururken kutunun içindeki şeylerle elim havada kaldı.

 

Bir atlı karınca ve bebek...

 

"Senin hakkında bildiğim bazı şeylerden biri de bunlar atlı karıncalara olan zaafın ve bu örme bebek..."

 

Parmaklarım bebeğe dokundu.Annemin ördüğü bebekti bu,Barış abimin benden aldığı.Yıllar geçmesine rağmen hala tertemiz duruyordu.

 

"Annem senin için örmüştü ama sana kendi elleriyle verememişti.Ben de sana ceza vermek için bu bebeği saklamıştım."

 

Boş bakışlarımı Barış abime çevirdim.Bana bunu neden anlatıyordu?Ben zaten acı çektiğim hiçbir anı unutmamıştım.

 

"Barış abi?"

 

Sesimdeki soğukluğu sezmiş olacakki bana baktı.

 

"Bunu neden şimdi veriyorsun?Bana karşı olan nefretin her şeyden büyük sanıyordum ."

 

Gözlerini kapatarak başını iki yana salladı.

 

"Nefret yok...Özlem...Bolca özlem var."

 

Gülerek bebeği elime aldım.Bana karşı aldıkları gardı indirmişlerdi demek ki.Peki bu umrumda mıydı?Ölsem olmazdı.

 

"Abi?"dedim tekrardan .

 

"Hı?"

 

"Annem nasıl bir kadındı?Nelerden hoşlanırdı?En sevdiği çiçek ne?Gamzeleri var mıydı?Sever miydi siz-"

 

Soruları ard arda sıralarken çok soru sorduğumu farkederek sustum.Korkuyla başımı eğerken utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim.Dilimin ayarı yoktu işte, bazen çok konuşuyor bazen de hiç konuşmazdım.Onuda sorularımla bunalttığım kesindi.

 

"Şey abi özür dilerim seni sıkmak istememişt-"

 

"Annem hakkında hiç mi bir şey anlatmadık sana?"

 

Başımı iki yana salladım.Adlarını bile zar zor söylemişlerdi,ellerinde olsa söylemeyeceklerdi.

 

Mirhan ve Mine Boran...

 

"Annem güzel bir kadındı,severdi bizi.Senin gibi ela gözlere,güneşte açan kumral saçları vardı.Peri gibi bir kadındı,annem."

 

Demek ben babama değil anneme benziyormuşum..

 

"Karanfilleri çok severdi.Birde asla vazgeçmediği papatyalardan...Gamzeleri var mı diye sordun ya vardı fakat Mirza abim ve seninki gibi yanağında değil çenesinde vardı."

 

Barış abim bunları anlatırken öylece uzaklara dalmıştı.Sanki o anları tekrar yaşıyormuşçasına arada gülüyordu.Bana farkettirmemeye çalışsa dahi dolan gözlerini fark edebiliyordum.

 

"Annem yaşasaydı eğer sever miydi beni sizi sevdiği gibi?"

 

Anne hasreti öyle zor bir şeydi ki merhemi bulunmazdı.Fakat benin hasretini çektiğim birçok şey vardı.

 

İç çekerek gezdirdi gözlerini yüzümde.

 

"Emin ol Kardelen Mirza abim ilk göz ağrı olmasına rağmen tek kız çoçuğuydun sen,babam bile ayırıyordu seni bizden.Farklı şeyler yapmıyorlardı sadece Boran ailesinin tek göz bebeğiydin...Bizim için hala öylesin."

 

Son söylediğini aldırmadım.Yalan söylüyordu,ben onların hiçbir zaman bir şeyi olmamıştım.Onlar kendini kandırıyorlardı,benim senelerce kendimi kandırdığım gibi.Ben onların gözünde bir karınca kadar değerli değildim.

 

Sol gözümden akan bir damla yaşı benden önce davranarak sildi.

 

"Annem kanserdi Kardelen."

 

Anında gözlerim onu buldu.

 

"Senin yüzünden ölmedi."

 

 

 

•••

 

Ağlıyorum ;)

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

 

Abi sıralamalarınız?

 

Kardelen?

 

Diğer bölümde görüşürüz.✨🦋

Loading...
0%