Yeni Üyelik
16.
Bölüm
@nazlimgunay

Adar oturduğu yerden kalkarak yukarı Cennet'in yanına çıkmaya başladı.Ona uzak olmak istemiyordu aksine her saniye yanında durmak istiyordu.Beraber geçirdikleri 2.haftaydı fakat Cennet bu süreçte odasından dışarı çıkmamıştı.Ancak Cennet'i de kırmak istemiyordu,tek başına sıkıldığı biliyordu.Buna son vermek için geç değildi.

 

Cennet'i ondan çekindiğini görüyordu Adar,bu yüzden kapıyı birkaç defa tıklattı.Kapının diğer tarafından ses gelmezken Adar kaşlarını çattı.Kalbi korkudan hızlı atmaya başlamıştı bile fakat içindende kendine nutuk çekiyordu.

 

Bir kez daha kapıyı tıklatıp"Cennet benim Adar giriyorum içeri?"dedi emin olmak amacıyla.

 

Sessizliğe daha fazla dayanamayıp kapı kulpunu aşağı çekti.Karşılaştığı boş yatakla kaşlarının ortasında çizik oluşacak şekilde çattı.Birkaç adımda yatağın yanına varırken elini yastıkta gezdirdi.Hissettiği sıcaklık daha yeni kalktığı gösteriyordu.İlk önce kıyafet odasına baktı ardından banyonun önünde durdu.

 

"Cennet?!"

 

"Banyodayım!"

 

Nihayet duyduğu sesle derin bir nefes çekti ciğerlerini dolduracak bir şekilde.Eli ayağı boşalmıştı sanki,Cennet'in onu bırakma korkusu kaplamıştı bedenini.İki parmağı ile burun kemerini sıktı,başını kütleterek yatağa oturdu.Kalbi hala göğüs kafesini delecek şekilde atıyordu,az önce kısa bir anda olsa kendini çaresiz hissetmişti.

 

Elleriyle kapattığı yüzünü duyduğu kapı sesiyle kaldırdı.Cennet üstünde gri bir tişört ve altında siyah eşofmanla karşısında duruyordu.O sırada tesadüfen bile olsa aynı giyindiklerini farketmişti.

 

Kaşlarını havaya kaldırarak çekingen adımlarla Adar'ın karşısında durdu.Adamın bembeyaz olan suratı onu içten içe endişelendirmişti.Tereddütte kalarak elini Adar'ın elinin üzerine koydu.

 

"İyi misin?Yüzün bembeyaz olmuş?"

 

Adar soğuk bakışları yerine şefkat ve özlemle dolmuş gözlerini Cennet'in yüzünde gezdirdi.Kulaklarını şenlendiren naif ses 2 dakikada korkusunu alıp götürmüştü.

 

"Gittin sandım."

 

Cennet inanamayarak gözlerini kırpıştırdı.Böyle bir adamdan böyle bir cümle beklemediği aşikardı.Fakat duyduğu cümle kalbinde durmuş olan şelalelerin yeniden akmasına neden olmuştu.

 

"Gitmedim.Sadece bunalmıştım,duş aldım.Korkuttuysam özür dilerim."

 

Adar hafiften gülümseyerek Cennet'in yanağını avuçladı.Kendince yumuşak tuttuğu sesiyle"Bana niye söylemedin?Ya başına bir şey gelseydi o zaman ne yapacaktım ben?"dedi.

 

Bu derece yumuşak konuşması Cennet'i mutlu etmeye yetmişti.Geldiği günden beri Adar'ın onu istemediğini düşünmüştü fakat şimdi daha iyi anlıyordu ki 2 dk ortadan kaybolması bu koca adamı korkutmaya yetmişti.

 

"İyiyim."

 

Cennet gülümseyerek cevapladı onu.Adar'ın yıldız şekli almış irisleri titredi.Cennet'in yaptığı her mimik ritimlerini bozuyordu.

 

"İyi olduğuna göre beraber kahvaltı yapabiliriz?"

 

Adar'ın bu halleri Cennet'i gülümsetirken başını salladı.30 yaşındaki bir adamı 5 yaşındaki bir çoçuğa dönüştürmüştü.Cennet 2 haftanın ardından odadan çıkmanın ferahlılıyla derin bir nefes aldı.Yeni inceleme fırsatı bulduğunu ev oldukça büyük gelmişti gözüne.Elalarını duvarlarda gezdirirken bin bir tür resim görmüştü Aksoyların bulunduğu.

 

"Gerçekten iyisin değil mi?"

 

"İyiyim."

 

Adar sıkılmadan aynı soruyu sorabilir Cennet sıkılmadan aynı cevabı verebilirdi.İkiside ilk konuşmalarında ördüğü duvarları yıkmak istiyordu.Adar,Cennet'in o evde ne yaşadığını harfi harfine biliyordu.Acısınıda harfi harfine çıkarıyordu Boranlardan.Onu Cennet'le sınadığı yılların hepsini şimdi o zindan ediyordu Boranlara.

 

Kahvaltı masanın bulunduğu odaya girdiklerinde hizmetçiler masaya kahvaltılıkları koymakla meşguldü.

 

Adar ve Cennet'i gören bir hizmetçi gülümseyerek"Aral Bey bahçede,Arel Bey ise odasında."dedi,bunu duyan Cennet"Ben çağırabilir miyim onu?"dedi.Onlardan uzak durdukça onların üzüldüğü hissediyordu.Sonuçta 14 sene ayrı kalmışlardı.Geç kalınmışlık vardı fakat düzeltilmeyecek gibi değildi.

 

"En üst katta sağdaki ilk kapı bulabilir misin?"

 

Cennet başının sallayarak Adar'ın elini bıraktı.Koşmak için hareketlenmişti"Merdivenlerden koşarak çıkmak yok Cennet anlaştık mı?"dedi Adar uyarıcı bir tonda.

 

Gözden kaybolana dek yavaş adımlarla yürüdü merdivenlerle Adar'ın dediğine uymuş koşmadan çıkmıştı en üst kata.

 

Hangi odaya gireceğini unutmuştu,eliyle anlına vurdu.Heyecandan ne yapacağını unutuyordu.İlk önce solda bulunan beyaz kapıyı açtı.Karşılaştığı çamaşır makinesi onu dumana uğratmıştı.Ardından diğer kapıları açtığında hepsinden ayrı bir şey çıkmıştı.Pes etmeyerek sağda bulunan ilk kapıyı açtı.

 

İlk karşılaştığı şey yatakta beline kadar inmiş yorganıyla yatan Arel'di.

 

"Çık dışarı inmeyeceğim kahvaltıya."

 

Cennet birkaç dakika olduğu yerde durdu.Arel onu hizmetçiler biri sanmıştı ancak Cennet'in dikkatini çeken şey sesindeki pürüzlüklü.Birkaç adım daha atarak yatakla arasında iki üç adım bıraktı.Dudaklarını aralamış konuşacakken"Çık dedim sağır mısın?"dedi yeniden bir ses.

 

Arel başını yan çevirerek çatık kaşları ardında gelen kişiye baktı.Görüş açısına giren Cennet'le olduğu yerde hızla toparlandı.Gözlerine inanamayarak kapatıp açtı birçok kez.

 

"Cennet?"

 

"Kahvaltıya çağırmak için gelmiştim.Anladığım kadarıyla inmeyeceksin."

 

"Hayır,ineceğim."

 

Cennet ellerini önünde birleştirip başını eğdi ardından tekrar kaldırdı.Sebepsiz utanmıştı.

 

"Anladım çıkayım o zaman ben."

 

"Hayır yani bekle!"

 

Arel ayağa kalkarak Cennet'in karşısında durdu.2 haftanın ardından böyle bir şey beklemiyordu Cennet'ten.Eğilerek dizleri üstüne çöktü.

 

"Sarılabilir miyim sana?"

 

Cevap vermeden Cennet doladı kollarımı ona.

 

Bir tek ben değil onlarda dağılmıştı ve toparlanmak için bana ihtiyaçları vardı.Bunu geçirdiğimiz 2 hafta ardında daha iyi anlamıştım.14 sene geç kalınmışlık vardı fakat toparlanamayacak kadar kötü değildik.

 

Onların toparlanmaları için ilaca değil birbirlerine ihtiyaçları vardı.Cennet ilk başta ne kadar onlara karşı zıt olduysa Aksoy erkekleri ona karşı yumuşak davranmışlardı.Cennet'in düşünme fırsatı çok olmuştu ve vardığı sonuç bu adamların ondan vazgeçmeyeceğiydi.

 

"Umarım beni yanıtlamazsınız."

 

Arel cevap vermeyerek kollarını sıkılaştırdı.Böyle bir şey olmayacağımı adı gibi biliyordu o kadar emindi kendinden.Kırılmış kanatları olan küçük bir kız ona dünyanın en güzel hediyesini vermişti. Cennet'in geri çekilmesiyle anlına kısa bir an dudaklarını bastırdı Arel.

 

"Eğer biraz daha böyle durursak basılacağız."

 

Cennet ortamdaki kötü atmosferi bozmak amacıyla söylediği şeyler Arel'i gülümsetti.

 

"Adar Aksoy tarafından değil mi?"

 

Tam o sırada açılan kapıyla Cennet olduğu yerde sıçradı.Başını çevirip gelen kişiye baktığında Adar olduğu gördü.

 

"Harika bir zamanlama abicim."

 

Adar"bir sorun mu var Arel?"dedi Arel ise omuz silkmekle yetindi.Cennet'in yanağından öperek ayağı kaktı.

 

"Hayır."

 

Arel gülümseyerek Cennet'e göz kırptı.Cennet o sırada ağzını eliyle kapatmış gülerek abi-kardeşi izliyordu.Adar,Cennet'in yanına gelerek elini ağzından çekti.

 

"Gülümsemeni kapatma."

 

"Abim haklı Cennet kapama yaşam sebebimizi."

 

Cennet'in yanakları kızarırken gözlerini kaçırdı.Elleriyle yanaklarını kapatarak odadan çıktı.

 

"Acıktım ben!"

 

Arel gülmeye başlarken Adar'ın yüzünde silik bir gülümseme vardı.Arel abisinin bu hali dikkatini çektiğinde"onun için zor bunu hepimiz iyi biliyoruz abi,"dedi onu rahatlatmak için.

 

"Deniyor,"dedi adam sıkıntılı bir nefes alarak.

 

"Bizim için deniyor,"diyerek abisine destek çıktı Arel.

 

"Yaşı küçük,kalbi büyük kızım benim."

 

Cennet koşarak indiği merdivenlerden çarptığı bedenle durdu.Burnunu tutarak dengesini sağlamaya çalışırken Aral onu tuttu.

 

"Yavaş ol ufaklık!"

 

"Üzgünüm."

 

"Nereye koşuyorsun böyle?"

 

Cennet elini burnundan çektiğinde Aral kaşlarını çattı.

 

"Kızarmış..."diyerek burnundan öptü.Bu hareket Cennet'i domatese dönüştürürken oflamadan edemedi.

 

"Siz 3 kardeş beni utandırmak için mi doğdunuz?!"

 

Cennet'in bu çıkışı Aral'ı kahkahalara boğarken Cennet kaşlarını çatarak tekrardan kahvaltı masasının kurulu olduğu odaya girdi.

 

Merdivenlerden inen Arel"Az önce Cennet sana isyan mı etti yoksa bana mı öyle geldi abi?"

 

Aral ensesini kaşıdı.

 

"Sanırım öyle oldu."

 

Adar,Aral ve Arel'e öyle bir bakış attı ki iki kardeş birbirine bakarak yutkundu,hapı yuttuk dercesine.

 

"Ne dedin lan ilk günden isyan ettirdin kızı?"

 

Bu cümleye karşıt isyan bayraklarını çeken kişi bu sefer Aral'dı.

 

"Her şeyi benden bil tamam mı abi?"

 

Adar başını iki yana sallayarak yemek odasına girdi. Karşılaştığı görüntü onu gülümsetirken içinden bir kez daha şükretti Allah'a.

 

•••

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Arel?

Aral?

Adar?

Cennet?

Diğer bölümde görüşürüz.🦋✨

Loading...
0%