Yeni Üyelik
17.
Bölüm
@nazlimgunay

Duyduğu sesler ile rahatsızca yerinde kıpırdandı Cennet.Sesler gereğinden fazla yüksek ve kulak çınlatacak derecedeydi.Gözlerini ovuşturarak uykusunu gidermeye çalıştı,camdan vuran güneş ışığı batacağının habercisiydi.Kahvaltıdan sonra uyumuştu fakat bu kadar çok uykusu olduğunu şimdi anlamıştı.

 

Üzerindeki yorganı itekleyerek ayaklarını soğuk parkeyle buluşturdu.Araladığı kapıyla yutkunma gereksinimi duydu.Sesler alt kattan geliyordu ve bu Cennet'i ürkütüyordu.İstemsiz bir şekilde titrediğinin farkında değildi.Sesin sahibinin Adar olması da korkusuna korku katıyordu.

 

Titrek adımlarla alt kata inerken görüş açısına giren ilk şey duvara çarpan vazoydu.Korkuyla eliyle ağzını kapattığında çıkan ses sıçramasına neden olmuştu.Gözleri yeniden üç adama kaydığında Adar'ı tutan Aral ve Arel'le keşişti korku dolu hareleri.

 

"Gitmiş!Bir kez daha kaybettim onu!"

 

"Kendine gel abi kimsenin bir yere gittiği yok!"

 

Cennet endişeli gözlerle Adar'ı izlerken Adar kenarda duran koltuğa yorgun bir şekilde oturdu.Başını iki elleri arasına aldığında aynı şeyleri sayıklamaya devam ediyordu.

 

"Gitti,gitti,dayanamadı gitti."

 

Aral'ın kapı eşiğindeki kardeşine kaydı gözleri.Korkmuş olduğunu titreyen dizlerinin anlamıştı.İki kere Arel'in omzuma vurarak başıyla Cennet'i işaret etti.Arel önce abisine ardından Cennet'e baktı.Başını salladığında Aral Cennet'in karşısında durdu.Dizlerini kırarak ellerini tutup buse kondurdu.

 

"Şşş korkma yok bişey."

 

Aral abisinin bu duruma alışıktı bu yüzden garipsememişti.Fakat Cennet'in onu böyle görmesi iyi olmamıştı.

 

"Ona ne oldu?"

 

Aral rahatsız bir şekilde nefes aldı.Adar'ın son zamanlarda gördüğü halüsinasyonlar oldukça fazlalaşmıştı,yapılan sakinleştiriciler bile artık ona etki etmiyordu.

 

"Korkmuş biraz."

 

Cennet endişe dolu gözlerini kırpıştırarak hıçkırdı.Ağladığı için değil,korktuğu için hıçkırmıştı.

 

"Korkmuş mu?"

 

Aral Cennet'in çenesinden tutarak kendine bakmasını sağladı.Kardeşinin böyle şeylerden etkilenmesini istemiyordu.

 

"Herkes gibi onunda korkuları var Cennet'im."

 

Cennet ellerini Aral'dan kurtararak Adar'a adımladı.Böyle sarsılmaz duran adamın korkusu olmasına şaşırmıştı.Oturmakta olduğu koltuğa tamamıyla çökmüş gibiydi.Arel başını kaldırıp kardeşine baktığında konuşacağı zaman Aral onu gözleriyle uyardı.Cennet birkaç adım daha atarak Adar'ın karşısında durdu.Tereddüt dahi etmeden elini adamın dizine koydu.

 

"Adar abi..."Sesi o kadar kısıktı ki Arel ve Aral ne dediğini anlamamıştı ancak Adar duyduğu anda başını kaldırdı.Cennet'e sanki değerli bir mücevhermiş gibi bakıyordu.

 

"İyi misi-"

 

Adar Cennet'in konuşmasına izin vermeden kendine çekip sarıldı.Başına sayısız öpücükler kondurdu.

 

"Burdasın...Burdasın."

 

Cennet ani hareketle kasılırken Adar'ın fısıltısı onu şaşırtmıştı.Hala ne olduğu anlamamıştı fakat Adar'ı bu hale getiren şeyin kendisi olduğuna emindi.Arel'e yan bir bakış atarak ellerini Adar'ın sırtına koydu.Korkmuştu onun için.

 

Aral,Arel'i yanında durarak iç çekti.

 

"İğnelerle sakinleşmeyen adam bi kokuyla böyle oldu ya ağlıyayım mı güleyim mi bilemedim."

 

"Koku baş döndürücü olunca insan ne yapacağını bilmiyor..."

 

Arel kısa bir sessizliğin ardından tekrar Aral'a döndü.Abisinin neden böyle olduğunu biliyordu yinede emin olmak amacıyla"Aynı şeyler mi?"diye sordu.

 

"Vedalar canını yakıyor Arel,"diye yanıtladı kardeşini.

 

Arel daha fazla bir şey konuşma gereği duymayarak başını salladı.

 

Cennet bi süre aynı pozisyonda durarak Adar'ın sakinleşmesini bekledi.Odada bir tek nefes alış veriş sesleri yankılanıyordu.

 

Cennet ayaklarının yerden kesilmesiyle bir iki saniye ne olup bittiğini anlamamıştı.Ancak bedenine sarılan kolların sıkılaşmasıyla Adar'ın onu kucağına aldığını anlamıştı.Adar kimseyle konuşmadan odasına ilerlemeye başladığında Aral"ab-"diyerek konuşacağı an Cennet bir şey olmaz anlamında göz kırptı.

 

Cennet arkasında bıraktı iki çift endişeli gözlere güven verircesine gülümsedi.Adar odasına girdiğinde ayağıyla kapıyı kapattı,göz bebekleri hala gördüğü şeylerden ötürü titriyordu.Gerçek olmasa bile her seferinde nefesini kesiyordu Adar'ın.

 

Küçük kız başını geri çekerek Adar'ın yüzüne baktı.Yeni yeni birbirlerine ısınıyorlardı bu yüzden Adar'ın onu kucağına almasını görmezden gelmeye çalışıyordu.Fakat yarın bunun utancını yaşayacağını biliyordu.

 

"Adar abi?"dedi saygı içerisinde.Abi demesinin tek nedeni aralarındaki yaş farkıydı.Belki şuan ona pek bir şey ifade etmiyordu ancak ileride severek söyleyeceğine inanıyordu.

 

"Hı?"

 

Adar'ın kısık mırıldanması Cennet'i rahatlatmaya yeterken"İyi misin?"dedi.

 

"Neredeydin?"

 

Cennet kaşlarını çattı.Odasında uyuyordu hatta onu yatıran da Adar'dı.Aklını iyice karıştırmıştı bu soru.

 

"Uyuyordum."

 

"Gitmedin mi?"

 

"Gitmedim."

 

Adar dünyadan somut bir şekilde başını yana yatırarak gülümsedi.Cennet bu koca adamın gülümsemesine karşıt başını diğer tarafa yatırıp gülümsedi.

 

"Yanında yatabilir miyim?"

 

Cennet dudaklarını dişledi.Daha birkaç hafta tanıdığı biriyle uyama fikri cazip gelmesede öz abisi olması onu bi tık rahatlatmıştı.Adar'ın ona zarar vermeyeceğini biliyordu.En azından böyle hissetmesine neden oluyorlardı.

 

Konuşmak istemeyerek başını salladı.Yeterince stresten ve korkudan bedeni yorgun düşmüştü.Adar ilk önce Cennet'i yatağa bıraktı ardından kendide Cennet'in yanına uzandı.Karanlıkta parlayan koyu mavi gözleri her bir detayı ezberlemek ister gibi Cennet'in yüzünde gezdiriyordu.Ne kadarda korkmuştu gideceğine,varlığı bile koca adamın dengesini bozmasına neden olurken bir kez daha yokluğunu kaldıramazdı.

 

"Uyusana,"dedi abisinin koyu irislerine bakarken.Yorgun olduğu her halinden belli oluyordu ancak uyumamak için direniyor gibiydi.

 

"Gitme."

 

Cennet bir kez daha derin bir nefes çekerken ciğerlerine başını salladı.Küçük kız şimdi her şeyi daha iyi anlıyordu bu koca adamın

gitmesinden korktuğu anlamıştı.

 

Gitmeyeceğim.Size alışmaya çalışacağım.

 

Cennet'i gözleri kapanmadan önce Adar onu içine hapsedercesine sarıp sarmaladı.Kalp atışları Adar'ın sağ tarafını doldururken gözlerini kapatarak dinlemeye başladı.Her göğsüne çarptığı an içi titrerken içinde durmuş olan şelaleler yeniden akmaya başlamıştı.

 

(Birkaç saat önce)

 

Başında hissettiği ağrıyı unutmak için kapattığı gözlerini araladı Adar.Yattığı yatakta dikleşerek uyanmasına sebep olan sesin geldiği yöne ilerledi.İstemsiz bir şekilde elini sol tarafına bastırırken Cennet kelimesi döküldü dudaklarından.Ona bir şey olma ihtimali nefesini kesiyordu.Her ihtimale karşıt odalarını karşı karşıydı.Sıkıca kavradığı kapı kulpunu aşağı çekerek içeri girdi ancak karşılaştığı boş yatak sendelemesine neden olurken dolap kapaklarının açık olup içinin boş olması da kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

 

"Cennet?"

 

Aşağı kattan gelen takırtılarla merdivenlere yönelirken korkarak indiği merdivenlerin sonunda Mirza Boran'ın elinden tutan bir adet Cennet beklediği son şeydi.

 

"Kızım..."

 

Adar'ın kaygılı sesi bakışları ona yöneltirken gözünün gördüğü tek şey Mirza'nın elini tutan Cennet'i.

 

"Kızın mı?Kardelen'den mi bahsediyorsun?"

 

"Cennet!Onun adı Cennet!"

 

Bir adım atıp onlara yaklaşacağında ayakları yere yapıştığını hissetmişti.

 

"Benim adım Kardelen...Kardelen Ceylan Boran'ın ben,Boranların kardeşi ."

 

İtiraz edercesine başını iki yana salladı Adar.Cennet'in sözleri onu yeterince yerin dibine sokmuştu.

 

"Hayır!Değilsin,hiçbir zamanda olmadın!"

 

Yalvaran gözlerle Cennet'e baktı Adar.Dizlerinin üzerine çökerek elini tutması için öne doğru uzattı.

 

"Beni bir kez daha sensizliğe mahkum edemezsin."

 

Cennet omuz silkerek Mirza'ya döndü.

 

"Gitmiyor muyuz abi?"

 

Adar duyduğu kelimeyle sağlam sandığı bütün kaleler yıkılırken omuzları çöktü.Mühürlenmiş dudaklarından tek kelime çıkmaksızın acıyla küçüldü.Canı o kadar yanıyordu k elini kaldıracak mecali yoktu.Yok oluyordu,Cennet'in ayakları altında eziliyordu.

 

"Gitme."dedi son kez fısıltıyla.

 

Mirza Cennet'i kucağına alarak yanağına buse kondurdu.

 

"Gidelim abicim."

 

Yüzüne kapanan kapıyla havada duran eli yere düştü.Koşup yetişemedi,durduramadı.

 

Kollarından çekilmesiyle onu tutan kardeşlerine baktı.

 

"Ne bu halin abi?!"

 

Aral'ın sesi Adar'ı öfkelendirirken hiçbir şey yapamamak onu çıldırtıyordu.

 

"Gitti...Dayanamadı gitti."

 

Eline geçen cam vazoyu duvara fırlatırken artık kendinde değildi.

 

"Kaybettim tutamadım ellerim arasından kayıp gitti!"

 

•••

 

 

Herkese merhaba!

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Cennet?

Aral,Arel?

Adar'ın gördüğü halüsinasyon?

Diğer bölümde görüşürüz.✨🦋

Loading...
0%