@nazyaziyor
|
Dakikalardır fark etmediğim şey, araçlarından inmiş bizi izleyen insanlardı. Polis memurları onları arabalarına binmek için uyarırken, Arhan ve üniformalı bir polis daha peşpeşe bize doğru yürüyorlardı.
Begüm abisinin beline sarılmıştı. Arhan sert bakışlarıyla yeri delen adımlarıyla hızla dibimde bitti.
Güçlü ve iri eli bileğimi nazikçe kavrayarak beni arkasına çektiğinde, görüş noktam üniformasının sardığı kaslı sırtıydı.
Ankara bebesi, "Komiserim olay tam olarak..." derken Arhan onu sertçe böldü.
"Ben olayın hepsine hakimim sen rahat ol. Hadi haklısın diyelim niye adam akıllı polisi aramak varken hep bir şiddet, hep bir magandalık!? Karşında bir erkek olsaydı böyle davranabilecek miydin?"
Adam sustu. Kıpkırmızı kesilmişti. İzmir'in sıcağında ecel terleri döküyordu resmen.
Arhan'ın eli hâlâ bileğime sarılıydı. Elimi bileğinden kurtarmaya çalışırken bir anda elini tuttum.
Allah Allah o nasıl iş öyle...
Arhan hızla bana döndü. Bakışları gözlerimin en içine işlerken, eli elimin arasından yumuşakça geçip gitti.
"Alın bunu, çekiciyi de çağırın arabayı alsınlar. Bizim bmw'yi de Serhat sen tamirhaneye bırakıver koçum."
Boşlukta kalmış gibi elim yanıma düşerken Arhan'ın polislere dönmesiyle yanında olduğum arabanın arka kapısını açıp çantamı aldım ve biber gazını hızla içine attım.
Taşımak yasaktı, o da bir polisti. Yakalatmak istemezdim...
***
"Yani durum şu ki, hemen özetleyeyim anneciğim! Elbise bakamadık!" Begüm'ün göt korkusu kendisini elbise bakamamanın üzüntüsüne bırkalı saatler oluyordu.
Olayın ardından karakola geçmiştik. Saatlerce ifade, araba masrafları vesaire derken ikindi geçmişti bile.
Arhan'in mesaisi bitmiş beraber çıkmıştık karakoldan. Ela teyze hepimizi onlara yemeğe beklediğini söylediğinden de şuan Arhan'ların evinde yemekteydik.
Annem, babam, ben ve Begüm masanın sol tarafında otururken, Ela teyze, Serter amca ve Arhan'da karşımızdaydı.
Annemler olanları duyunca paniklemişlerdi. Bizi dinlemeden direkt Arhan'a sormuşlardı ve onun anlattıklarıyla rahatlamışlardı.
"Aman tek derdiniz elbise olsun yavrum, cana geleceğine mala gelsin. Siz iyisiniz ya..." diyen Ela teyzeye içtenlikle gülümsedim.
O sırada babam, "Emir mesaj attı. Nişan mekanını 1 hafta sonra için ayarlamışlar." Dediği an bizimkilerden bir çığlık koptu.
"Ayol biz daha hazır değiliz ne bu acele!?" Diyen annemle, şokla ona döndük.
"Annem? Sen her halinle güzelsin, çıkalım mı sana alışverişe?" Şokumuzun sebebi annem nişanı hastalığı nedeniyle pek istemiyordu. Annem bugünde ayrı bir güzeldi. Erkek modeli sarı saçlarına fön çekmişti. Gözlerine siyah kalem çekmişti ve bu onun kahverengi gözlerini daha da ortaya çıkarmıştı.
Yanaklarına şeftali tonlarında bir allık sürmüş ve üzerine pudra pembe askılı bir bluz giymişti. Beyaz teni ışıl ışıl parlarken, verdiği kilo nedeniyle hafif derileri sarkmıştı fakat bu o kadar göze batmıyordu ki... Benim annem çok güzeldi.
"Alacağım tabii! Son oğlumu evlendiriyorum, nasipse darası kızıma..." demesiyle, masada yükselen öksürük sesi hepimizin Arhan'a dönmesini sağladı.
Ağzını peçeteyle kapatmışken, "pardon, genzime kaçtı da..."
"Helal oğlum helal!" Diyen Ela teyze, elini Arhan'ın sırtına attı. "Merak etme sana da kısmet çıktı!" Bu Arhan'ın öksürüğünü kesip kaşlarını çatmasına sebep oldu.
"Ne kısmeti anne?"
"Necla yengenin yeğeni Nilsu, adı gibi su gibi maşallah!" Diyip elini bluzunun içine daldırıp bir vesikalık çıkardığında, hepimiz şokla ona bakıyorduk.
"Yuh anne!" Diyen Begüm'le, "Anneye yuh denir mi sus kız!" Diyerek ona bağırırken, Arhan'a dönünce bakışları masumlaştı.
"Yavrum senelerdir kimş gösterirsem elinin tersiyle itiyorsun, tohuma kaçtın artık!"
Bu serter amcanın, "Elacığım..." diyerek boğazını temizlemesine sebep olurken, Arhan anlık olarak bakışlarını fotoğrafa değdirdi.
Daha sonra bakışları bana döndü. İfadem dümdüzdü. Ellerim masanın altında birbirine kenetlenmiş verceği tepkiyi beklerken, Ela teyze "bak 22 yaşında, anaokulu öğretmenliğine başlamış bu sene. Şu naifliğe bir bak yavrum, hemen hayır deme!" derken Arhan sözünü kesti.
"Tamam anne."
"Yavrum bir görüşseydin niye hayı-- NE!? Tamam mı dedin çocuğum!"
Anlamadığım bir şekilde kalbim hızlandı. Boğazımdan yanaklarıma doğru bir ateş yükselirken, mavilerim Arhan'ın yeşillerine sağlandığı an Arhan net bir dille gözlerimin içine baka baka;"tamam anne, deneyeceğim." Dedi.
Bölüm sonu.
Veee Arhan bombayı patlatır!💣 |
0% |