Yeni Üyelik
5.
Bölüm

İntikam 5 . Bölüm

@nebahatsarca

İNTİKAM

5 . BÖLÜM SİZLERLE

KEYİFLİ OKUMALAR...

 

14.02.2009

 

"Acıyor mu ?" Diye sordu dedesi eyüp karatay .

 

Sercan ile deniz 'in elleri tavandan bir iple , ayakları ise yerden bağlıydı.

 

Dedesinin elinde ise bir adet tane çivili sopa vardı ve onla her yerlerine vuruyordu.

 

Deniz ara ara acıyla inliyordu. Göz yaşları ise akmıyordu, akamıyordu.

 

"Yeter vurma ona " inledi sercan .

 

Denizin karnına bir kere daha sert bir şekilde vurdu .

 

"Kahretsin seni eyüp karatay , kahretsin " dayanamayarak. İpleri hırpaladı.

"Konuşma " dedi eyüp karatay. Bu sefer sercana döndü . Onun ise bacaklarına vurmaya başladı.

 

"Yapma , yapma vurma ona " inledi deniz karatay.

 

"Susun , susun " dedi eyüp karatay. Onların seslerini duydukça vazgeçesi geliyordu . Onlarla birlikte onunda canı yanıyordu.

 

Dahada vurdu onlara . Acıdığını biliyordu...

 

Sercan artık inlemiyordu. Kanlı üstünle denizi izliyordu .

 

Ama birden eyüp karatay'ın yöneldiği yeri görünce bağırdı. " orası olmaz yapma , iyileşmedi , lütfen bunu yapma "

 

Denizin geçen kurşunladığı bacağına baktı eyüp karatay . Sonra kafasını kaldırdı . Deniz dolmuş gözlerle onu izliyordu . Yapma demedi oysa bir şey dese bırakacaktı işgenceyi.

 

"Yapma lan şerefsiz , bırak onu " sercanın sesi yankılandı .

 

Deniz acıyla gülümsedi dedesine . Dedesi o an kurşunladığı yere sapladı çivili sopayı. Yine kanattı o yeri ama kimse görmüyordu. Deniz karatayın o günden beri her yeri kanıyordu.

 

"Deniz" feryat etti sercan .

 

Deniz son sesi ile inledi ama yine ağlamadı , ağlayamadı.

 

"Kahretsin , yeminim olsun ki seni öldüreceğim eyüp karatay , göreceksin , sonun olacağız , bize yaptıklarını sana bin mislisini yaşatacağım "

 

"O zaman gelince görüşürüz çocuk adam " dedi ve ardından devam etti .Eyüp karatay "Yaşa deniz karatay yaşaki intikamını al " son sözü bu oldu.

 

Arkasını döndü ve ordan iki tane şırınga aldı . Birisini sercana birisini denize vurdu .

 

Bunlar ikisinide bir süreliğine uyutacaktı.

🐚 

 

Yaşa deniz karatay yaşa ki onlarıda yaşat .

 

"Deniz abla gelmiş koşun " aralarından bir kız çocuğu.

 

Hepsi bir anda bana doğru koşmaya başladı . Ruhsar ise benim yanımdan çekildi ve gülerek duvara dayandı.

 

"Yavaş , yavaş olun " sarılmalara karşılık vererek.

 

"Çok özledik seni , nerelerdeydin " dedi bir erkek çocuk .

 

"Geldim işte " zorda olsa bir nefes çektim. "Hatta size yeni bir kardeş daha getirdim "

 

Hepsinin dikkati ruhsar'a döndü . Ruhsar ise çekingence baktı , kedisine ise dahada sığındı .

 

Buranın sözcüsü olan civan , diğer çocukların itlemesiyle ruhsar'ın önüne geçti .

Gülümsedim onlara . Civan ise hepimize ters bir bakış attı ardından karşısındaki kıza döndü .

 

"Selam , ben civan " elini uzattı , tutması için "bizden ve burdan korkmana gerek yok , hepimiz burada kardeşiz ve senide kabul ederiz " güven verici bir sesle .

 

Ruhsar mavi gözlerini bana çevirdi . Ben ise onaylarcasına kafamı salladım .

 

Kedisini bir eline aldı ve ona uzatılan eli tuttu . "memnun oldum civan .. Yani hepinizle memnun oldum . Ben ruhsar "

 

Civan gamzesini göstererek güldü . Diğer çocuklar ise hemen yanlarına toplandı.

 

" yaşın kaç ?"

 

" 9"

 

" Peki kedinin adı ne ?"

 

" maya "

 

" çok güzelsin abla , aynı deniz abla gibi " dedi aralarından bir kız çocuğu .

 

Güldü ruhsar " teşekkür ederim sende çok güzel " dedi.

 

" beni unuttunuz bakıyorum " dedim aralarına girerek.

 

"Seni unutamayız ki deniz abla " dedi bir çocuk ardından işaret parmağını kalbine yasladı . " Sen hep burdasın " dedi.

 

"Gerçekten mi?" Diye sordum çocuksu heyecanla.

 

"Lan repliğimi niye çalıyorsun , ben bunu ne kadar düşündüm biliyor musun ?" Dedi utku .

 

" ne yapayım utku abi sende kaç saatte ezberleyemedin, bende dedim ki onun yapamadığını ben hayli hayli yaparım " göğüsünü kabarta kabarta dedi bunu .

"Kaç benden süleyman, yoksa bittin " dedi utku .

 

"Eyvah !" Diyerek koşmaya başladı süleyman. Bütün çocuklar ise güldü. Süleyman ise bağırarak "utku tutku götü boklu , boklu"

 

"Lan ne diyorsun süleyman , şimdi gelde elimden kurtul "

 

Utku ise son hız koşmaya başladı. Civan bağırdı ."utku çocuğu sakın geçenki gibi hırpalama , gebertirim "

 

Onlara bir süre güldükten sonra ruhsar'ın yanına gittim ." Ben şimdi gidiyorum " dedim ellerimle onun kollarını sıvazlarken . Ruhsar ise hala arkamda çocuklarla konuşan civan 'a bakıyordu.

 

"Hımm , peki zaten civan burda o sana yardım eder " dedim gülerek.

 

Civan ise ismini duyar duymaz kafasını bizim olduğumuz yere çevirdi. Ruhsar gözlerini hemen ordan ayırdı .

"Peki ama geliceksin değil mi ?" Fısıldadı ruhsar.

 

"Tabi ki " ellerimi kollarından çektim .

 

Civan ise ruhsar'ı göğüsüne çekti . "Hadi git sen deniz abla ben , ruhsara bakarım " gamzesini göstererek güldü .

 

Ruhsar ise gamzesine baktı . Ardından bana döndü . Kızarmıştı, utanmışmıydı ?

 

Sesli bir şekilde güldüm . "Ona ne şüphe " diyip ruhsar'a göz kırptım ve yurttan ayrıldım .

 

Üstümde hala aynıydı . Hiç değiştirmemiştim. Çocuklarda ruhsa'a odaklanmaktan bana bakmamışlardı .

 

Şimdi ise eve dönmem gerekti . İlk başta sercanı arayacaktım ama daha yeni gitmişti . Ona gerek yoktu . En iyisi taksiye binmekti.

 

İnşallah üstüne çok dikkat etmezler dino .

 

Telefonumu cebimden çıkardım ve arama yerinden dedemi bulup çıldırmaya başladım.

 

Telefon çalmadı . Kapalıydı .

 

Neden kapalıydı? Hiç kapalı olmazdı .

 

"Neyse " diyip telefonu cebime attım .

 

Yurttan çıktım . Daha sabahtı, trafik te yoktu .

 

Acaba yürüsek mi ?

 

"Yürüyeyim bari hem sabah sabah spor olur " dedim ve evime doğru yol aldım .

 

🐚 

 

Yürürken hep insanların kınayıcı bakışlarına hemde sözlerini dinlemiştim . Hatta bir tane kadın "savaştan mı çıktın kızım sabah sabah " demişti. Ben ise evet ablacığım deyip yürümüştüm.

 

Eve geldikten sonra kısa bir duş aldım . Üstüme rahat birşeyler giyip salonda oturmuş pizzamla televizyon keyfi yapıyordum.

 

"Şimdi ki haberimizde ise büyük iş adamı Eren eken ve karısı Nihal eken evlerinde ölü bulundu , çocukları ruhsar eken ise kayıp , polisler iş başında " dedi spiker . Ardından ekenlerin yaptıkları iyilikleri ve kendilerini gösterdiler ama hepsi yalandı onların iyiliklerinin altında bile kötülük vardı .

 

Elbette ölenler onlar değildi . Sadece öyle göstermiştim.

 

Pizzamın son ısırığını aldıktan sonra telefonumu elime aldım . Aramalara girdim ve yine dedemi aradım .

 

Ama yine kapalıydı. Bu işte bir terslik vardı . Telefonu hiç kapalı olmazdı ama aramaları açmazdıda.

 

 

Onun altında olan sercan'ı aradım. Sercanın telefonu ise ;

 

Çaldı...

 

Çaldı...

 

Çaldı...

 

Meşgule atıldı .

 

"Ne oluyor ya neden kimse telefonlarıma cevap vermiyor " söylene söylene mesaj yazdım .

 

Sercan bir şey mi oldu neden aramalarıma cevap vermiyorsun ?

 

*görüldü .

 

"Ha birde görüldü atıyorsun , bittin sen sercan " dedim .

 

Tam o sırada televizyonu kapatacağım sırada haberlerde tanıdık yüz geldi.

Bulut ve yanında ise bir kız , ama kızın yüzü bulanıklaştırılmıştı.

 

Oğuz özyurt evleneceği kişinin yüzünü sır gibi saklıyor .

 

Ardından haber muhabiri mikrofonu oğuz'a yakınlaştırdı.

 

"Oğuz bey , evlenme tarihiniz bellimi?" Diye sordu.

 

Oğuz ise buz mavisi gözlerini ekrana dikti.

 

Ekrandaki gözlere bakarken . Çalan telefonuma baktım . Yine bilinmeyen numaraydı.

 

Kulağıma dayamadan önce derin bir nefes alarak aramayı yanıtladım. O sırada da haberi pür dikkat izliyordum .

 

"Alo oğuz " dedim .

 

Oğuz , bulut değil artık sadece oğuz .

 

"Belli " dedi bir süre bekledikten sonra muhabirin sorduğu soruyu cevaplayan ekrandaki oğuz .

 

"Peki bize bir tarih verebilir misiniz?" dedi muhabir .

 

Ekrandaki oğuz yanındaki kızın elini daha da sıktı.

 

"11 Kasım... düğümüz 11 Kasım 'da " dedi.

 

Her şey yıkıldı. Gözlerim bulanıklaştı. Kalbim kırıktı ama bu sefer sanki kalbimi söküp almışlar gibi oldu . Ölüyormuydum, Neyden dolayıdır bu kalbimi acıtan acı.

 

"11 Kasım ha bulut " dedim telefondaki kişiye . Sesim titremiyordu. Aksine güçlü çıkıyordu , göz yaşlarımda akmıyrodu ama aramayı sonlandırdığı an hepsi gerçekleşecekti. Ardından devam ettim . " Pardon bulut değil " sesli bir şekilde güldüm. "sadece oğuz artık benim için hiç bir şeysin "

 

Telefonu direk kapattım.

Neden ağlıyordum . Kalbim paramparçaydı. Ama neden , neden anlamıyordum .

 

"Neden ölüyor gibi hissediyorum " diyerek kalbime ard arda vurdum .

 

"Nefret ediyorum senden "

 

"Bari bunu yapmasaydın , doğum günüm lan benim doğum günüm"

 

"Doğduğum gün başka birisiyle evlenceksin ha "

 

Göz yaşlarım şiddeleniyordu .

 

"Kahretsin , lanet olsun sana " koltuklara vurmaya başladım.

 

"Yalan olsun lütfen , bunu sen yapmazsın hani çiçegindim senin "

 

Kalktım ayağa , göz yaşlarımı ise sildim ama yine akmaya devam ediyordu .

 

"Soldurdun çiçeğini bulut " Güldüm. "bitti artık hiç sın senide öldüreceğim "

 

Solan çicek

 

Zil çaldı . Gözlerimi dahada sildim . Burnumu çektim .

 

Güçlü maskeni taktım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtım .

 

Karşımdaki sercan 'dı ama her tarafı kandı. Kapıyı açtığım gibi arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım .

 

Sormak istedim neden bu halde olduğunu ama konuşmaya halim yoktu . Sustum , söyleyeceklerimi yuttum .

 

" sormayacak mısın, neden böyle olduğumu ?" deyip Kapıyı örttü sercan .

 

Cevap vermedim .

 

"Peki tamam . Noldu sana "

 

Yine Sesiz kaldım ve az önce ağladığım yere oturdum.

 

Sercan ise ayakta durdu ve bir bana bir televizyona baktı .

 

"Lan bu yavşak bunu da yapmaz " dedi ve yanıma koştu . Sıp sıkı sarıldı .

 

"11 Kasım.. senin doğum günün "

 

" Evet sercan doğum günüm "

 

"Kahretsin "

 

Üstümde ıslaklık hissettim. " ne oldu sana "

 

Sarılmayı bıraktım ve ona baktım.

 

KARNINDAN VURULMUŞTU!!

 

 

"Vurulmuşsun lan , ne oldu " yerimden kalkıp ilk yardım çantasına doğru koştum.

 

"Sen daha önemlisin deniz , bana bir şey olmaz "

 

Yarası vardı ve hala beni düşünüyordu .

 

"Sus gerizekalı benim bir şeyim yok asıl kendine bak "

 

İlk yardım çantasından gerekli şeyleri çıkarttım ve oraya ilaçları sürdükten sonra sargı beziyle sardım .

 

"Ne oldu sercan bunu sana kim yaptı ?"

 

"Kimse "

 

"Lan söylesene "

 

"Ne önemi var , sen iyisin sorun yok "

 

Kaşlarımı çattım ." Ne alaka ya sen vurulmuşsun hala beni düşünüyorsun "

Dişlerini sıktı . Sustu sustu ama en sonunda patladı. "Ne önemi var deniz ne önemi var benim iyiliğimin , ben seni korumak için yetiştim , ben senin yanında sadece bir piyonum . Yanındayım , her zaman olduğu gibi ama hep böyleydim . Benim bir önemim yok işte hiçim ben bir hiç "

 

"Ne , ne, ne dedin sen öyle " dedikleriyle dahada sinirlendim. Ben onu hep sevmiştim . Ben onu hiç öyle görmemiştim ki.

 

"Yalan mı lan yalan mı? Bu hep böyleydi , deden bana hep bunu söyledi. " Tam konuşacaktım ki izin vermedi " ben bir piyonum , sadece intikam için kullanılan bi piyon "

 

"Hayır, hayır asla ben seni hiç böyle düşünmedim, yemin ederim kardeşim sen hep benim kardeşimdin "

 

" Ama öyle olmuyor "

 

" yapma söz vermiştik unuttun mu ? Ben seni hiç bir zaman böyle görmedim"

 

" söz.. " Bir eliyle kafasını karıştırdı."sözümüz.."

 

" Evet "

 

" Deniz kızı sözü "

 

"Evet sercan , Evet kardeşim sen hiç bir zaman piyon olmadın , dedem.. kahretsin dedemi " deyip ona geri sarıldım.

 

"Özür dilerim , çok özür dilerim deniz " dedi sarılışıma karşılık vererek.

 

"Dileme dileme sen dileme , sana böyle hissettirdiysem ben özür dilerim "

 

" Özür dilerim çok özür dilerim "

 

" tamam tamam. "

 

" özür dilerim "

 

" Neden diliyorsun, neden "

 

Cevap vermedi ama sanki bir şey yapmıştı ve bu onu zorluyordu , üzüyordu.

 

🐚 

 

Sercan ile konuştuktan sonra akşam için hazırlanmaya başladım . O sırada sabah ki haberleri düşünüyordum .

 

"Vazgeçtim lan ben senden " üstümdeki beyaz elbisenin iplerini dahada sıktım .

 

"Neden ölüyor gibi hissediyorum , neden ?" İpleri bağladım.

 

"Seni sevdiğim güne lanet olsun " makyaj masama doğru ilerledim ve oturdum .

 

Aynada kendimi gördüm , vazgeçtiğimi söylüyordum , öldüğümü söylüyordum ama hala kolye boynumdaydı.

 

 

Kolyeye dokundum . " kahretsin , nefret ediyorum"

Kolye 'de garip bir enerji vardı . Sanki her şeyin tam tersini hisstememe neden oluyordu .

 

"Ne dersin küçük deniz , çıkartmalımıyım ?"

 

Aynada tam o sıra küçük denizi gördüm . Kolyesini tutmuş hala gülümsüyordu . Yapma diye fısıldadı.

 

Acıyla inledim ve gözlerimi kapattım.

 

Ellerimi kolyenin üzerinden çektim . "Çıkartmıyorum ama sırf çocuk deniz için her şey senin için "

 

Yüzüme hafif bir makyaj yaptım . Sonra ipli topuklu ayakkabılarımı giydim ve ipleri düğümledim.

 

Aynaya son kez baktım ." Her şey sizin için ailem"

Gülümsedim . Ardından hala akmakta olan göz yaşlarımı sildim .

 

Maskemi yeniden kuşandım. Emin adımlarla odamdan çıktım . Bukle bukle olan saçlarım ise omuzlarımdan dökülüyordu.

 

Aşağıya indikten sonra siyah BWM aldım . Tam gidecekken ise sercan beni durdurmuştu.

 

"Dur deniz " dedi yarım camdan kafasını sokmaya çalıştı .

 

"Durdum sakin ol , ne oldu ?" camı full açtım . Kafasını ve kollarını içeriye soktu.

 

Elleri yanaklarımı kavradı ve alnımdan öptü." Seni seviyorum kardeşim ve her zaman yanındayım , dikkatli ol "

 

"Çok duygusal bir sahne oldu sercan , bu böyle olmaz " Güldüm. "Hem makyajımı bozdun pislik herif "

 

Oda benle güldü . " bırak dalgayı ben ciddiyim , dikkatli ol "

 

"Tamam ya , planda aksilik olmasında " dedim ve ellerimi direksiyona koydum .

 

"Olmaz , hadi " Kendisini arabadan çıkardı ve içeri iki tane silah attı . Artık bana dışarıdan bakıyordu .

 

"Öptüm esmer bombam " dedim ve gaza bastım.

 

Arkadan bana bağırmaya başladı . " O benim lafım lan , deme bana öyle "

 

Korna öttürüp ezbere bildiğim yola sürmeye başladım.

 

Gaza basabildiğim kadar bastım . O sırada da arkadan şarkı çalıyordu .

 

Lovers thing

 

"Ya tarih olacağım.. " Güldüm " Yada tarih yazacağım "

 

Biraz durdum ve söylediğim cümleyi algılamaya çalıştım.

"Niye şuan edebiyat yapıyorum ben amına koyayım "

 

Kaşlarımı çattım ." Tövbe , tövbe ben delirdim heralde "

 

Yolu böyle kendimle konuşa konuşa gelmiştim . Şimdi ise kavak malikanesinin önündeydim.

 

Bu ev eken malikanesinden bile büyüktü . Güldüm .

 

Evin arka kısmına sakin sakin gittim ve büyük duvarlarla çevrili olan yerin önüne geldim .

 

"Haydi bakalım deniz " elbisenin filelerini dahada kaldırdım.

 

Düz duvardan tırmandım . Korumalar bu tarafta fazla değillerdi. Sadece iki kişilerdi .

 

Yanımda silahlarım vardı ama şuan ses çıkartmam gerekiyordu yoksa eğlence 'nin tadı kaçardı.

 

Bacağımdaki bıçaklardan birini aldım ve birisine öylesine attım .

 

Bingo 

 

Kafasına gelmişti ve direk yere yığılmıştı. Bu koruma düşünce diğer koruma ise direk benden gelen bıçağın nerden geldiğini anlamaya çalıştı.

 

Beni görüncede bir el ateş etti ama ben çoktan duvardan atlamış ve bir ağacın arkasına geçmiştim.

 

"Yaşlandım galiba " dedim kendi kendime . Kafamı saklandığım yerden çıkardım. Sol elimde tuttuğum silahla bir el ateş ettim.

 

Yine ve yine adamı vurmuştum ve adam direk yere düşmüştü.

 

Hızlı bir şekilde saklandığım yerden çıktım . Koşar adımlarla ilerledim.

 

Büyük camlarla döşenmiş mutfağı görünce sesli bir şekilde güldüm . Ama bunu kimse duymadı.

 

Sesiz bir şekilde kapıyı açtım . Ama içeride bir sürü hizmetçi vardı .

 

Silahımı hepsinin üzerinde gezdirdim ve sağ elimin baş parmağını kaldırıp hepsini susmasını işaret ettim .

 

Mutfaktan çıkarken hem onlara bakıyordum , hemde silahımı onlara tutuyordum.

 

Hepsi bir çıt bile etmedi . Ben ise onları vurmadım. Amacım onları vurmak değildi . Sadece bir kaç haber vermekti.

 

Nursena ise sadece oyunun parçasıydı. Plan ters giderse onu öne atacaktım.

 

Mutfaktan çıktım ve büyük salona karşılaştım. Tam ortada büyük bir masa vardı ve kavakların hepsi orada yemek yiyordu . Hiç biri ise beni fark etmedi .

 

Onların dikkatini çekmek için semih kavak 'in elinde tuttuğu bira bardağını nişan aldım ve vurdum .

 

Bardak elinde tuzla buz oldu ve tiz bir çığlık yükseldi. Hepsinin yüzü bu sefer bana döndü.

 

"Selamlar " topuklularımla yürüdüm . Yüzüme acımış bir ifadeye büründürdüm ve alt dudağımı büktüm. "Amacım sizin o keyifli yemeğinizi bozmak değildi ama hiç birinizde beni fark etmedi . " yürüdüm yürüdüm ardından ceyda kavağın sandalyesine tutundum. "Bende dikkatiniz böyle çekeceğimi düşündüm, nasıl iyi yapmışmıyım?"

 

Keyifliydim bu her halimle belli oluyordu.

 

Semih kavak sandalyesinden sinirle kalktı.

"Bu nasıl cüret böyle " derkende üzerime yürüyordu.

 

"Böyle bir cüret, hala anlayamadın mı? " sesli bir şekilde güldüm . " ben deniz karatayım "

 

"Ne istiyorsun yine deniz , kahretsin " dedi . Aramızda iki adım boşluk bırakarak.

 

Dayandığım yerden çekildim ve omuzlarımı dikleştirdim. "Ne istediğimi herkes biliyor " dedim . Masadaki aile üyelerinin yüzlerine bir gölge düştü.

 

Silahımı salladım . " hayır , hayır korkmayın, sadece yemek yiyeceğim " dedim ve güldüm. "Yoksa haberiniz yok mu ? "

 

"Otur deniz otur " dedi semih daha da uzatmadan .

 

"Hay hay , zevkle "

 

Tam semih kavağın karşına oturdum.

Silahı masaya bıraktım . "Hadi ama sadece yemek yemek istiyorum , bu bile bana çok mu dayı ?" Dedim.

 

Semih kavak, Evet benim dayım, annemin kardeşi ve ailemi elimden alanlardan birisiydi. Acı ama gerçekti.

 

"Deniz uzatma ne söyleyeceksen söyle ve defol " diye bağırdı yengem yani ceyda kavak .

 

Kafamı yere eydim ve güldüm . Bugün çok gülecektim.

 

"Ayıp yenge , yeğenine hiç böyle denir mi ?" Gülüşümü onlarada sergiledim. Hiç biri gülmüyordu.

 

Önüme gelen etten bir parça attım ağzıma ."hem sizi çok özledim "

 

Dayımın yanındaki kıza baktım . "Merak etme kuzen her zaman ki gibi en çok seni özledim "

 

Özüm sahte bir şekilde güldü . "İyi oldu geldiğin benimde sana çok güzel haberlerim var "

 

"İşte beklediğim performans bu , biz aileyiz " dedim ama son dediğim kelime yüzünden bir garip hissettim.

 

Nursena ise bana nefret dolu bakışlar atıyordu . Daha hiç bir şey yapmamıştım oysaki.

 

"Şimdi hangisinden başlasam " yemeği bıraktım ve arkama yaslandım. Ellerim le ise masada ritim tutmaya başladım.

 

"Hadi ama deniz , bu kadar meraklandırma " ardından güldü karşımdaki dayım. "Aileni.. "

 

Bıçağını sapladı ama ben yine onu geri çıkardım . Zaaflarınla oynanmasına izin vermeyecektim.

 

"Değil mi bende onu diyorum sevgili dayıcığım "

Derin bir nefes çektim içime bu hava bile zehirdi onlara.

 

"Şimdi biliyorsunuz ki dedem artık Örgütün başında duramıyor " dedim ve hepsinin üzerinde gözlerimi gezdirdim . Tepkilerini görmek için .

 

Dayım ve yengemin gözleri parladı. Özüm ise güldü , nursena hep aynıydı.

 

"Ve örgütün başına benim geçmemi uygun gördü"

Bu sefer gülme sırası bendeydi .

 

"Sen ne anlarsın liderlikten " dedi yengem .

 

Dayım kafasını olumluca salladı . " hem senin eşin yok , biliyorsun ki en önemli kural örgüt için bu "

 

"Evet biliyorum "

 

"O zaman "

 

Ritimlerim dahada hızlandı. "Yakın bir zamanda evleniyorum " dedim istemeyerek de olsa ama onlara bunu göstermedim.

"Ne!" Dedi yengem sesli bir şekilde.

 

"Kim bu evleneceğin kişi " diyerek söze atladı özüm.

 

Dayım ise şaşırmış gibi bakıyordu.

 

"Bu bana kalsın kuzen , örgütün başına geçince öğrenirsin zaten " dedim. Onlara kerim den bahsetmedim.

 

"Ee , sen söyle neymiş bana vereceğin mutlu haber " diye devam ettim . Özümün gözlerini içine bakarak.

 

Keyifli bir şekilde kahkaha attı . Mutluydu. "Bende evleniyorum kuzen "

 

Şaşırdım . Ama belli etmedim . Onunla bayadan beri konuşmuyorduk eskiden olsa ilk söyleyeceği kişi ben olurdum. Bu benim içinde geçerliydi.

 

Bende gülümsedim ve onu tekrar ettim ." kimmiş o kişi "

Göz kırptı. "Çok yakında öğreneceksin kuzen "

 

"O günü bekleyeceğimden emin olabilirsin kuzen"

 

"Hiç şüphem yok deniz " dedi.

 

Ayağa kalktım ve ben kalkar kalkmaz sandalye yere düştü.

 

"Yeter bu kadar konuşma " dedim ve masanın üzerindeki silahımı yengeme doğrulttum ve bir el ateş ettim .

 

Yengem bağırdı. Sadece kurşun koluna gelmişti.

 

"Şov mu yapıyorsun sen gerizekalı " diye bağırdı yengem .

 

Hepsi birden yengemin yanına toplaştı.

 

Dayım ise bana baktı . "Kahretsin deniz " gelen korumalara baktı . "Alın şunu " diye bağırdı.

 

Bütün korumalar bana döndü . Üzerime koşmaya başladılar. Ben ise geri çekilmedim elimdeki silahla bazı yerleri vuruyordum , onları öldürmüyordum sadece yaralıyordum .

 

İkisi aradan sıyrıldı ve kollarımdan tuttu. Silahımı ise bilerek yere attım .

 

"Nursenayı götürün " dedi korumalara. Nursena hem ağlıyor hemde bana nefretle bakıyordu.

 

Korumalardan bir tanesi onu kucağına aldı. "Nefret ediyorum senden deniz , öldüreceğim seni " dedi nursena bağırarak.

 

Bana bakarken ona göz kırptım. " o günüde bekliyor olacağıma emin olabilirsin ufaklık ama bunu anca kırmızı kar yağınca görürsün " dedim.

 

Plan tıkır tıkır işliyordu. Tam beklediklerim oluyordu.

 

"Çabuk doktor çağırın " dedi ve ardından bana saf bir nefretle bana baktı.

 

"Depoya götürün ve içeriye ben gelene kadar kimse girmesin "

 

Kumar oynamıştım ve beni ters tepmişti. Şimdi ise sıra sercan 'daydı.

 

"Uff çok dramatik bir sahne " dedim yerimde debelenerek . "Dur bi ağlayayım " korumalar beni tuttukları için zar zor da olsa ellerimi yüzüme koydum ve sanki göz yaşlarımı siliyormuş gibi yaptım.

 

"Yeter hadsiz " diyerek üzerime yürüdü dayım .

 

"Dokundumu dayıcık " dedim dudaklarımı büzerek.

 

Dayım yanıma geldikten sonra sol elmacık kemiğimin üzerine yumruğunu geçirdi.

 

Kafam ise sola düştü , hemen kafamı düzelttim ve karşısında dik şekilde durdum.

 

"Bu mu ?" Dedim ve hiç beklemediği bir anda bacak arasına dizimi geçirdim.

 

Vurduğum gibi yerinden sendelendi ve inlemeye başladı.

"Tik tak tik tak zaman daralıyor dayıcık " Yarım ağızla güldüm . "Hepinizin gelmişinizi geleceğinizi sikmeme çok az kaldı "

 

Dayım yine yanıma geldi ve burnumun üzerine yumruğunu geçirdi. "Ne diyordun sen .." düşünüyormuş gibi yaptı."o gün geldiğinde görüşürüz ama o gün hiç bir zaman gelmiyecek ayrıca koskoca bir örgütten bahsediyoruz ve sen teksin " omzuma iki kere vurdu .

 

Küçümsüyorlardı beni ama onların azrailleriydim ve azrail öldürmeden de gitmiyordu .

 

"İşte en büyük eksiklik" onaylamaz bir şekilde kafamı salladım.

 

"Yapma çocuk seninde sonun ailen gibi ölüm olucak " yine zaafımdan vurmaya çalışıyordu . Ama ben bu yollardan geçeli çok oluyordu .

 

Dilimi damağıma vurdum . "Ölüm benim için bu yolda bir şereftir ama sizi bitirmeden de ölmeye pek de bir niyetim yok "

 

"Götürün " dedi korumalara . Korumalar haraketlenmeye başlayınca işaret barmağını burnumun ucuna getirdi . "Bittin sen deniz bunu sen istedin "

 

Güldüm . "Buraya kendi isteğimle geldim hem benim için çocuk oyuncağıydı. " dahada yaklaştım. "Çıkmasına bilirim be dayıcık "

 

Korumalar artık beni yürütmeye başladı . Ben ise onlarla birlikte ilerledim.

 

Bu geceyi atlat yarın kolay dino .

 

🐚 

 

"Eyüp karatay nerede ?" Kürkredi dayım . Ama bu kükremeler vız gider tız gelirdi.

 

"Sence ben bunu biliyor muyum ?"dedim su gibi berraklığımla. Evet gerçektende dedemin nerede olduğunu bilmiyordum . Hiç bir zamanda bilmedim . Doğrusu öğrenmekte istemedim.

Elinin tersiyle bir tokat vurdu artık dudağımın ve burnumdan akan kanın haddi hesabı yoktu.

 

"Seni şimdi burda öldürsem , kim duyar " dedi ve baldırımdan bıçaklardan birini çekip boynuma dayadı.

 

"Bunu yapmayacağını ikimizde biliyoruz "

 

"Bilemezsin , ben eskisi gibi değilim " dedi yüzüme bir tane daha yumruk geçirirken.

 

"Aynen dediğin gibi.." derin bir nefes çektim . "Dahada şerefsiz ve orosbu olmuşsun "

 

Bir kere daha vurdu . Çünkü yapacak bir şeyi yoktu biliyorum beni öldürürse onunda biteceğinden ikimizde emindik.

 

"Ekenlerin ölümüyle bir alakan var mı ?" Soru yöneltti bu sefer.

 

Yüzümü şaşırmış gibi bir ifadeye soktum . "Ne olamaz benim hakkımdı onlar .." bu seferde sert bir nefes çektim içime . "Bunu kim yaptıysa bende ondan hakkımı alacağım "

 

Tek kaşını kaldırdı .

 

İnanmışmıydı, bu kadar mıydı .

 

"Emin misin ?" Sol elindeki bıçağımı yanan ateşin üstüne koydu.

 

"Ben sana ne diyorum sen bana ne diyorsun dayıcık"

 

Bu seferde kaşlarını çattı.

 

"Ciddi ol ve bana öyle seslenme "

Sesli bir şekilde güldüm . "Seni kim ciddiye alır ki ben alabiliyim "

 

Ayağını bu sefer sert bir şekilde karnıma vurdu . Nefesim kesilmişti ve öksürmeye başladım.

 

Beyaz elbisenin rengi artık koyu kırmızıya bürünmüştü.

"Sence ben bu yaptıklarının bin mislini yaşatmazmıyım " yukarıya bağlı elimin , işaret parmağımla kafasını gösterdim . "Şu kafandaki susam kadar beynin bunu da düşünsün diyeceğim " dilimi damağıma vurdum . "O da çalışmıyor "

 

O da benim güldüğüm gibi sesli güldü. Arkasına dönüp kızmış olan bıçağı aldı.

 

Siktir .

 

"Korkma ufaklık , daha demin böyle büyük sözler söylerken böyle değildin "

 

"Senden korkan senin gibi olsun adi köpek " diye bağırdım .

 

Üzerime yürüdü yürüdü ve sağ kolumun oraya geçti.

 

"Bu yanık nasıl oldu ufaklık " kollarındaki parçayı yavaş yavaş yırttı .

 

 

Acımı çektirmeye çalışıyordu , ben zaten çektim çekeceğimi . Peki neden bunlar.

 

Sorusuyla sesiz kaldım. İlk defa sesiz kaldım .

 

"Ne , yoksa hatırlamıyormusun?"

 

"Kardeşini nasıl bir koltuk yüzünden öldürdüğünü mü semih kavak hepsini iyi biliyorum " dedim yine kendimi tutamayarak.

 

Efsun karatay 'ın öz kardeşi semih kavak sırf bir koltuk yüzünden onu öldürmüştü.

 

Bıçağına baktı ardından yavaş yavaş yanan yere sıcaklık vurdu .

 

Sanki bir anda 11 yaşındaki bene döndüm . Kolumun nasıl yandığı , ailemin ölüm gününe döndüm.

 

Acı yeniden dirildi .

 

"Efsun , ablam " Güldü ve bıçağı bir milimlik yer bıraktı . "İyi biriydi rahmetli "

 

Sıcaklık daha dokunmadan derimi yakmaya başlamıştı.

 

"Anma annemin adını , onun adının bir harfini ağzına almaya hakkın yok şerefsiz "

 

Her şey bir anda oldu ve sıcaklık derime işlendi.

Ve söylediği söz şu oldu ."Senin sonunun da ailenden farklı olmayacak karatayların son kanı "

 

Yara kanadı , kanadı , yara her zaman kanardı ve hepsinde ayrı bir acı yaşatırdı.

 

Acıdı acıdı . Her zamanki gibi her zaman benim canım yandı .

 

Olan yine bana oldu .

 

Gözlerim kararmaya başladı . Tam o sırada bir ses duyuldu . Sonra bir anda kesildi .

 

Dayım semih kavağın sesi doldurdu sesizliği.

 

"Ne olmuş eyüp karatay'a "

 

Gözlerim görmesini yitirdi . Kulaklarım ise duymayı.

 

 

 

 

5 . Bölümün sonuuuu.....

 

 

 

 

 

 

Destekleriniz beni için çok önemli lütfen kurguma destek olur musunuzzzzz

                                                                 

🤭🤭🤭

 

 

 

 

 

Yazılım yanlışlarım yada telefuzlarımda yanlışlıklar olabilir o yüzden sizlerden özür dilerim.

 

 

 

EYÜP KARATAYA NE OLDU ???

 

Sizce özüm kim ile evlenecek????

 

 

 

Tiktok ve Instagram : edit_b00ks30 takip etmeyi unutmayın.

 

 

6. Bölümde görüşmek üzereee....

 

 

Hoşça kalın mutlu kalın :)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

~NK ~

 

Loading...
0%