Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@nebahatsarca

 

Zalımın Kızı

 

1. Bölüm Sizlerle..

 

Keyifli Okumalar...

 

 

 

Zerrin Akca

 

 

Cam 'a yaslı olan kafamı camdan kaldırdım ve yanımdaki kuzenim ayçin 'e döndüm.

 

 

"Çıkar şu kulaklıkları , sıkıldım ben "dedim . Uçağa bindiğimizden beri hiç konuşmamıştık. Kulaklığını kulağına takmıştı ve dünyayla iletişimini kesmişti.

 

 

Beni duymayınca kolunu sıktım. Ayçin acıyla bana dönünce güldüm ama o kaşlarını çatmış, kulaklığını ise çıkarmıştı.

 

 

"Kızım sen salak mısın? Acıdı!" dedi bana vurarak.

 

 

Ayçin akca benim kuzenim aynı ayna kız kardeşimdi. Onla aynı yaştaydık. O spikerdi. Kendini baya ilerletmiş ve ünlü kanallarda spikerlik yapıyordu. Onun bizimle gelmesinin sebebi çanakkale 'de tek kalmak istememesiydi.

 

 

"Bari burda didişmeyin. " diye söylendi amcam.

 

 

Cengiz Akca ve Ömür Akca

 

 

Cengiz akca benim öz amcamdı. Kendisi albaydı.

 

Küçükken asker olmak istememin nedeni amcamdı.

 

 

Ömür akca emekli tarih öğretmeniydi. Kendisi beni kendi Kızı gibi severdi . Bende onu çok severdim.

 

 

"Özür dileriz " dedik aynı aynda ayçinle. Amcam ise bize kafasını olumluca sallayıp önüne dönmüştü.

 

 

"Kızım sen deli misin neden cimcikliyorsun. " kulağıma yaklaşarak söylendi ayçin.

 

 

"Çok heyecanlıyım , aşırı hemde ." tabiki de ilk görev yerim burası değildi ama heyecan her zaman , her yerde vardı .

 

 

"Bende ama sakin ol " dedi beni yatıştırmak için . Tabi ki kendi yine aynı kanalda çalışyordu ve yabancılık çekmeyecekti. Ben ise çok başka kişilerle tanışacaktım. Amcam olması pek bir şey değiştirmiyordu. Amcam kimse sormadan bizim kan bağımızın olmasını söylemememi söylemişti.

 

 

"Kız o kadar askeriye gezdin bir koca bulamadın" dedi . Daldığım düşüncelerden onun sayesinde ayrıldım.

 

 

"Ne kocası kız , ben böyle iyiyim. " dedim.

 

 

"26 yaşında çıtır bir kadınsın neden istemiyorsun" dedi bu sefer .

 

 

Amcam ise bize döndü. Bense hemen yanımdaki ayçin 'i dürttüm ve ikimizde otuz iki diş gülümsedik.

 

 

Amcam bir süre baktı ve kendince bir şeyden emin olunca önüne döndü.

 

 

"Yakalanıyorduk vallahi " diyerek kıkırdadım.

 

 

Ayçin ise tek kaşını kaldırdı. "Konuyu değiştirme, bu sefer kendine koca bulacaksın. "

 

 

Bu sefer bende iki kaşımı çattım. "Hayır , istemiyorum ya koca falan " dedim ve ardından devam ettim . "Bana diyorsun ama senin bir flörtün bile olmadı. "

 

 

"Konu bana ne ara geldi pardon ?" Diye bana sitem etti.

 

 

"Tamam , sus artık yoksa konu çok uzayacak. " diyerek konuyu kendimce sonlandırdım.

 

 

"Bu seferlik konuyu kapattım." Dedi

 

 

Ben ise onu tınlamadan yengeme döndüm. "Yenge ne zaman 'a varırız çok sıkıldım ." Diye söylendim.

 

Yengem arkasına döndü . "Çok az kaldı , Kilis merkezdeyiz " dedi .

 

 

Evet bilmem kaç saatten beri yoldaydık. Çanakkale 'den kilise gelmiştik.

 

 

"Çok heyecanlıyım " dedim ellerimi birbirine çarparak.

 

 

"Ne güzel , inşallah bu yer size bir sürü güzellikle gelir ." Dedi .

 

 

"Amin yengem ." Dedim ve kafamı geri cama yasladım.

 

 

Bu yer bana neler getirecekti ? Ne gibi arkadaşlıklar, ne gibi düşmanlıklar edinecektim.

 

Neyse dedim kendime yaşamadan göremezsin.

 

 

Kahveliklerimle yeşilliklerin maviyle uyumunu izlemeye başladım.

 

🩸

 

 

Yarım saat içinde alay 'a yakın olan lojmanımıza gelmiştik . Amcam ve bir kaç kişi evin eşyalarını taşıyorlardı. Ayçin ile aynı odada kalacaktık . Bana odayı kendi düzenleyeceğini söylemişti ve benide odadan çıkartmıştı.

 

 

Şimdi ise kendi başıma lojmanın içerisini gezmek için evden çıkmıştım.

 

 

Parkta bir sürü yüzü gülen çocuklar vardı . İster istemez adımlarım o tarafa yöneldi .

 

 

Bir çocuk yanıma geldi. " merhaba abla " diye neşeyle şakıdı .

 

 

Bende gülümsemesine karşılık verdim ."Merhaba prenses "

 

 

Boştaki elimin birini tuttu ve "bizim bi annemiz eksik , sen olur musun ?" dedi . Tam soru sorucakken devam etti . "Oyunda "

 

 

"Tabi ki olurum ." Dedim ve onu beni ilerletmesine izin verdim .

 

"Arkadaşlar bakın annemizi buldum ." dedi bağırarak.

 

 

Yere büsbüyük bir paspas'a benzeyen bir şey koymuşlardı ve üzerindede bir sürü oyuncak mutfak eşyası , oyuncak bebek vardı . İşin tuhaf kısmı çocukların yanında koskocaman yer kaplayan bir adam vardı .

 

 

Adamdan bütün odağımı çekip çocuklara yöneldim.

 

 

"Yehu , annemizde tamsa oyuna başlayabiliriz. " dedi bir tane erkek çocuğu.

 

 

Benide o sıra koca adamın yanına oturtturmuşlardı. Adam bana bakmıyordu sadece çocuklara bakıyordu. Üzerinde ise askeri forması vardı .

 

 

"Bir şey sorabilirmiyim çocuklar ?" Dedim . Çocukların ve yanımdaki adamın isimlerini merak ediyordum .

 

 

"Tabi ki annemiz " dedi beni buraya getiren kız .

 

 

Diğer kızda oyuncak fincanları önlerimize koymakla meşguldü.

 

 

"Adlarınız nedir ? " dedim fincanı elime alıp içiyormuş gibi yaparken .

 

 

"Ben şans " dedi kendini göstererek .

 

 

"Ben banu "

 

 

" Ben çağlar " dedi en son olarak.

 

 

Ben ise beklentiyle yanımdaki asker diye düşündüğüm adama döndüm .

 

 

İri vücudu vardı . Üzerinde forma olmasına rağmen kasılan kaslarını görebiliyordum. Kaşının birinde kurumuş kan lekesi vardı . Yüz hatları baya keskindi.

 

 

Ben yanımdaki adamdan cevabı beklerken çağlar araya atladı . " Senin adın ne ?" dedi .

 

"Ben mi ?" dedim afallayarak. Afallamamın sebebi adama odaklanmamdı.

 

 

"Evet sen " dedi şans .

 

 

"Zerrin 'im ben zerrin " dedim .

 

 

"Memnun olduk zerrin annemiz ." dediler hepsi bir ağızdan .

 

 

Yanımdaki adam ise bu sefer benim yüzümü incelemeye başladı .

 

 

"Ee hadi ama hava kararıyor " diye atladı banu .

 

 

"Banu haklı , bir...iki...üç oyun başladı ."

 

 

"Anne mama " dedi bebek gibi ses çıkartan çağlar.

 

 

Ben ise etrafa bakındım . Sonra biberonu görünce yanımdaki adamı dürttüm. "Beyfendi lütfen yanınızdaki biberonu uzatırmızınız?" Dedim.

 

Bu sefer şans yüzünü ciddiyete büründürdü ve bağırdı ." Ya hayır hayır , o senin kocan , bizim babamız "

 

 

Adam ise tek kaşını kaldırdı. Ben ise şans 'a döndüm . "Koca mı?"

 

 

"Evet ne var bunda " dedi ve banuya döndü . Banu ise üçten geri saymaya başladı . " oyun bir daha başlıyor üç...iki...bir "

 

 

"Kocacığım biberonu uzatırmısın?" Dedim . Arkadan ise çocukların kıkırtılarını duyabiliyordum.

 

 

Adam'ın yüzünde bir tebessüm oluştu . "Efendim karıcığım anlamadım. " dedi kalın sesiyle .

 

 

Evlenmenin düşüncesi bile kötüydü.

 

 

Arkadaki gülme sesleri kahkahaya dönüştü. Ben ise adamın yüzüne baka kaldım .

 

 

 

Bakışmamızı bozan şey bir bağırma sesiydi. "Saat kaç oldu siz hala dışardasınız, çabuk eve çabuk " dedi bir kadın .

 

 

Banu ise kadına döndü . " geldik anne geldik " dedi ve oyuncaklarını bir çırpıda topladı.

 

 

Ben ise bir adama bir de çocuklara bakıyordum. "Yarın görüşürüz oyuncuktan ailemiz " çağlar yüzünden gülümsemesini silmeden eve koşar adımlarla ilerledi .

 

 

"Seni seviyorum zerrin abla " dedi şans ve hiç beklemediğim bir anda yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Banu ve şansıda eve gidince adam 'la kaldım .

 

 

Bu sefer adam'a bakışlarımı çevirdim . "Ee.. Naber? dedim çekinerek.

 

 

Adam ise arkandaki banka yaslandı. Kalkıp banka oturmamıştı.

 

 

 

"Görüldü ha " dedim ve bende onun gibi kendimi banka yasladım.

 

 

"Ne dememi bekliyorsun. " dedi o erkeksi ses.

 

 

Gülerek adama döndüm ." Kocamın adını dahi bilmiyorum mesela " dedim .

 

 

Kocam ?

 

 

Adamın yüzü ilk başta şaşkın bir hal aldı sonra ise gülmeye başladı . " kocam mı?"

 

 

"Oyuncuktan kocam " dedim bende hemen kendimi savunmaya geçerek . "Seninle evlenmeye niyetim yok "

 

 

"Tamam , sakin ol "

 

 

Gözlerimi onun kahveliklerinden çektim ve karşıya sabitledim.

 

 

"Hey iyi misin ? Bir anda ne oldu " dedi bu sefer adam .

 

"İyiyim sadece..."diyerek gülmeye başladım . Az önceki oyun oynayan adam şimdi ciddileşmişti.

 

 

"Sadece ?"

 

 

"Hem harbisin hem barbie " dedim bu sefer kahkaha atarak .

 

 

Adam ise bana direk somurttu ve kaşlarını çatıp ayağa kalktı . Büyük adımlar atarak benden uzaklaşmaya başladı.

 

 

Bende hemen onun ardından ayağa kalktım ve koşmaya başladım. " hey , dur lütfen özür dilerim "

 

 

Adam bana bakmadan yürümeye devam etti .

 

 

Ben ise daha hızlı koştum . Kondisyonum iyiydi. Biraz daha koştuktan sonra adamın tam karşısına geçtim ve yüzüne bakmaya çalıştım.

 

 

Adam deve kadardı. Benim bin katım falan dı.

 

 

"Özür dilerim " dedim .

 

 

Adamın şuan yüzünü göremiyordum ve hiç bir tepkide vermiyordu .

 

 

"Amacım seni üzmek değildi , lütfen özür dilerim."

 

kendimce bu cümleyi baya bir tekrar ettim . Ama bir anda çenemde bir sıcaklık hissettim. Ne zaman eğdiğimi bilmediğim kafam tekrar onun göğüsüne bakmamı sağladı.

 

 

"Tamam , özür dileme artık " dedi çenemi okşayarak.

 

 

Ben ise hemen ondan uzaklaştım ve ellerimi birbirine vurdum . " affettin mi ?"

 

 

"Affettim zerrin "

 

 

" ee o zaman adını söyleyebilirsin?" Dedim gülerek.

 

 

"Adımı neden bu kadar merak ediyorsun?"

 

 

"Kocamsın ya " dedim çekinerek . Neden bu adama ikidebir kocam diyordum. Bende bilmiyordum.

 

 

Adam bir iki adım yaklaştı ve tam karşımda durdu . " kocan olduğum için mi ?"

 

 

O bana yaklaşınca onu gögüsünden ittirdim. "Neden bu kadar inatçısın "

 

 

" belki bir daha kader bizi bir araya getirir ve o zaman söylerim "

 

 

"Kader... " diyip yürümeye başladım . " Tamam senin dediğin olsun "

 

 

Hemen yanıma geldi ve ikimizde lojmanlarımıza yürümeye başladık.

 

 

"Burda yeni misin?" dedi yanımdaki isimsiz.

 

 

"Evet bugün geldik "

 

 

 

"Ne işin var burda " ikimizde sağ tarafa döndük.

 

 

"Senin ne işin varsa benimde o işim var ." dedim. Ona askeriyede doktor olduğumu söylemedim, söyleyemedim.

 

 

Bizim lojmana geldikten sonra kapının ziline uzanan elim sekteye uğradı. Hala arkamda mi diye adama baktım . Evet oradaydı hala beni bekler vaziyetteydi.

 

 

Ona omzumun kenarından bakarken güldüm. "kader , inşallah kaderimiz bir daha bizi bir araya getirirde ismini öğrenirim " diyip zile bastım.

 

 

Adam ise bir şeyler söylenerek ilerledi. Bense adama bir daha dönüp bakmadım.

 

 

" zerrin geldi " diye bağırdı kulağımın dibindeyken yengem.

 

 

Kapıdan içeri girdikten sonra ayakkabılarımı ayakkabılığa koydum ve pembe ayıcıklı bir terlik giydim .

 

"Hey , ne yemek var ?" Dedim mutfağa ilerlerken .

 

 

Mutfağa girdiğim gibi amcamı dolabın içinde iki büklüm olmuş ve elindeki tornavidayla şu tesisatına bakıyordu.

 

 

"Amca bırakta herkes kendi işini yapsın " dedim ve tezgahın üzerinde gördüğüm lahmacunlardan bir parça koparıp ağzıma attım .

 

 

"Gidin başımdan " diye kükredi amcam . Zaten böyle şeyleri yapınca keçileri atıyordu.

 

 

"Tamam ya bağırma " diyip mutfaktan çıktım.

 

 

Yeni evimiz genel olarak güzeldi . Mutfak ile salon birleşikti ve büyüktü. Üç oda ve bir tane lavabosu vardı .

 

 

Kapısı açık olan ilk odaya daldım.

 

 

Ayçin altında bir tane şort , üzerinde ise ince askılı bir cropla bazanın alt kısmında yatıyordu .

 

 

Yüzüme yaramaz bir gülüş kondurdum ve üzerine koşup , atladım.

 

 

"Lan , kahretsin zerrin sen salak mısın ?" Diye bağırdı ve çırpınmaya başladı.

 

 

Bense onu dahada sıktım. "Canım kuzum "

 

 

Hiç beklemediğim an kolumu ısırdı. Isırık fazla canımı yakmadı ama duvara yapışmama neden oldu .

 

 

"Çok acıdı " dudaklarımı büktüm ve kendi kolumu sıvazlamaya başladım.

 

 

Hemen yatakta oturur pozisyona geldi . "Özür dilerim , çok özür dilerim ." Diyip kolumu kendine çekti ve ısırdığı yere baktı .

 

 

Elimi tutan eline bir fiske geçirdim ve gülerek kafamı yastığa gömdüm.

 

 

"Noldu sana böyle mutlusun " diyip yanıma uzandı.

 

"Hiç " dedim. Kafamı yastıktan kaldırdım ve bende onun gibi uzandım.

 

 

"Yalancısın ne oldu işte söyle. "

 

 

"Ya bir kaç çocukla tanıştım sonra yanlarında bir adam daha vardı. Çocuklar dedi ki siz anne ve babamızsınız "

 

 

"NE!?" diye bağırdı. Bende refleks olarak elimi ağzına götürdüm.

 

 

"Bağırmasana amcam duyacak " diyip elimi ağzından çektim .

 

 

"Karı koca ha ?! Kim bu adam acil onu bana göster "

 

 

"Adamı bilmiyorum ki "

 

 

Kaşlarını şaşgınca kaldırdı. " nasıl yani "

 

 

"Öyle işte adını dahi bilmiyorum "

 

 

"Söylenedi mi ?"

 

 

Kafamı olumsuzca salladım. Adamı neden bu kadar merak etmiştim . Sadece kalbimi dinlemiştim.

 

 

Tam ayçine cevap vericekken cebimdeki telefon titremeye başladı ve cevabım bende kaldı.

 

 

Arayan kişi annem 'idi. Yani özlem akca

 

 

"Alo ?! " Dedim telefonu haparlöre alarak.

 

 

Annem seviçle şakıdı. " nasılsınız iyi misiniz aramadın zerrin "

 

 

Buraya bile zar zor gelmiştim. Ailem buraya gelmemi asla istememişti. Hatta askeri doktor olmamı da istememişlerdi ama gizli saklı sınavlarına girip kazanmıştım.

 

 

"İyiyiz anne " dedim bıkkınca.

 

 

 

Ayçin bunu fark etmiş olacak ki hemen söze atladı.

 

 

"Selam yenge"

 

 

"İyiyim kızım sen nasılsın " sesi buz gibi soğudu. Hiç bir zaman amcamları sevmemişti, sevememişti.

 

 

"İyiyiz yatıyoruz bizde " ayçin ne olursa olsun yengemle babamı sevmişti. Her zaman gördü onları , her zaman izledi , sevmediklerini gördü . Ama her zaman sevgiyle yaklaştı onlara.

 

 

"Hadi o zaman ben sizi tutmayayım, uyuyun siz "

 

Dedi ve ardından devam etti. " zerrin senle konuşabilirmiyiz "

 

 

Annem sorduğu soruyla ayçinin haparlörde olan telefon kapandı ve kulağıma dayandırdı. Artık konuşmamızı duyamıyordu.

 

 

"Beni aramayı unutma . Merak ediyorum seni "

 

 

Dışarıdan gören gerçekten merak ettiğini zannederdi. Ama öyle değildi bütün iplerimi ellerinde tutmayı seviyorlardı.

 

 

"Peki " dedim bende sakince . Geçmişin hayal kırıklıkları hala gözler önündeydi. Ama bunu gören sadece ben vardım .

 

 

"Seni seviyoruz ve iyiliğini düşünüyoruz kızım " dedi . Her zaman bana söylenen cümle buydu . Sanki bana bu cümleyi ezberletmeye çalışıyorlardı. Zaten akside olamazdı . Artık ister istemez kendimi bunla kandırıyordum.

 

 

Telefon kapandı . Bense yeniden yüzüme gülümseme kondurdum. "Seni çok seviyormuş ve dikkat etmemizi söyledi " dedim ona yalan söylemekten nefret ederdim ama üzülmesine de asla izin vermezdim .

 

 

"Bende seviyorum onları " dedi burukca.

 

 

"Hadi uyuyalım yoksa sabah kalkamayacağız "

 

Dedim yine gülerek.

 

Ayçin ise gülümsememe karşılık verdi . " sabah ben sizinle gelmiyorum ki , kendim gideceğim "

 

 

"Biz kaçta kalkacağız ki ?"diye sordum .

 

 

"Siz sabah beş , bense sabah sekiz "

 

 

"Oha ! " Dedim ister istemez . Sabah erken uyanmayı severdim ama beş 'de baya erkendi .

 

 

"Hadi hadi uyu yoksa sabah kalkamayacaksın "

 

 

Kafamı olu.luca salladım ve yanağına sulu bir öpücük kondurup bazanın üst katına , yani yeni yatağıma çıkıp uykuya daldım.

 

🩸

 

 

Vatan , vatan sevgisi bütün şeylerden önce gelmeliydi yani benim için her zaman böyle olmuştu. Vatanını sev ki diğer her şeyide sevebilesin.

 

 

 

Çalan alarmla yastık 'tan yüzümü kaldırdım . Sabah daha dört büçuktu.

 

 

Ayçini uyandırmadan alarmı hemen kapattım ve sıcacık olan yerimden kalktım. Ayçin hala mışıl mışıl uyuyordu . Ona gülümsemeden edemedim .

 

 

Kapıyı yavaş bir şekilde açtım ve dışarıya çıktım .

 

Arkama döndüğüm an gördüğüm manzarayla gözlerim fal taşı gibi açıldı.

 

 

Amcam askeri formasıyla koltuklardan birinde oturuyordu. Kafası ise eğik bir şekilde telefona bakıyordu .

 

 

"Hey.. günaydın amca " dedim uykulu sesimle gözlerimi ovuştururken.

 

 

Kafası yavaşça bana döndü ve gülümsedi . "günaydın kızım , hazırlanman için son yirmi sekiz dakika eğer yirmi sekiz dakika sonra burada olmazsan seni almadan giderim " dedi ama ben şuan o kadar uzun cümlesini anlamakla meşguldüm. Sabah sersemliğimle.

 

"Tamam ya " diyip koşarak lavaboya ilerledim ve lavaboda işlerimi yapıp çıktım.

 

 

Ben odaya doğru koşarken amcam gülerek sadece ben duyabileceğim seste konuştu. " son on dokuz "

 

 

Bense dahada panik oldum . Odaya girdiğim gibi üzerime bebe mavisi üniforma 'mı geçirdim . Onun üstüne ise beyaz önlüğümü giydim .

 

 

Aynanın karşısına geçip gülümsedim . Üzerimdekilerinin verdiği hissiyatı seviyordum. İnsanları iyileştirmeyide.

 

 

Çok hafif bir makyaj yaptıktan sonra saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım ve oturduğum yerden kalktım . Kenarda duran yaka kartını görünce direk elime aldım.

 

 

Doktor zerrin akca

 

 

Onuda önlüğüme taktıktan sonra dünden her şeyim içinde olan çantamı aldım.

 

Ayçin hala yatağındaydı. Odaya bir kere daha göz gezdirdim, bir şey unuturum diye ama her şeyim tamdı.

 

 

Amcam odadan çıktığımda yengemle tartışıyordu.

 

 

"Hayır ömrüm yemeği alay'da yiyeceğiz " diyordu . Yengemi ikna etmeye çalışıyordu .

 

 

Yengem üzerinde uzun renkli bir gecelik vardı . Elleri ise belindeydi.

 

 

"Olmaz cengiz, kız aç aç kafası çalışmaz "

 

 

"Ömrüm kız kaç yaşında , hem ben doyuracağım karnını "

 

 

Aralarındaki tartışma daha uzamasın diye aralarına ben girdim .

 

 

"Hazırım ben hadi gidelim amca "

 

 

 

İkisinin bakışları bana döndü . "Sonunda zerrin "

 

Dedi amcam ve kolundaki eski ama bir o kadar önemli saatte döndü . " geç kalmışız "

 

 

Yengem amcama sert bir bakış attı ve bana döndü . Bana döndüğü gibi bakışları yumuşadı. "Aç mısın kızım , hemen beş dakikada kahvaltı hazırlayabilirim "

 

 

"Yok teşekkürler yengem , alay'da ederim ben " dedim ve kapıya doğru yürümeye başladım.

 

 

"Amcalı kızlı ikinizde inatsınız "

 

 

Amcam siyah botlarını giydi . " Sen bizden daha inatcısın gibi yenge "

 

 

" Kız haklı vallahi ömrüm " yengem ona öyle bir baktı ki amcam bir daha ağzını açmadı . Büsbüyük, asker adam bir bakışla sustu. Hanımcılıkta bir numaraydı.

 

 

Bende ayakkabılarımı giydikten sonra son defa yengemi yanaklarından öptüm .

 

"Hadi bakalım hayırlı işler , bir şey olursa bana haber etmeyi unutmayın "

 

 

"Tamam yengem " dedim ve önden ilerlemeye başladım . Aşıkları kendi hallerinde bıraktım. Geçmişte çok çekmişlerdi. Hayat onlara saha yeni gülümsüyordu .

 

 

Bir süre arabanın orada durdum . Beklerkende dünkü adamın evine baktım . Camları ve perdeleri örtüktü.

 

 

Güneş kendini yavaştan yavaştan gösteriyordu .

 

 

"Hadi bin arabaya da üşütme " dedi yanıma ne zaman geldiğini bilmediğim amcam.

 

 

Kafamı olumluca sallayıp sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa geçtim .

 

 

Amcam da arkadan binince direk klimaları açtı ve arabayı sürmeye başladı.

 

 

 

 

"Heyecanlı misin?" Diye bir soru yöneltti .

 

 

Hiç düşünmeden cevap verdim . " Tabi ki "

 

 

" normaldir "

 

...

 

 

Yarım saat içinde alay'ın olduğu yere gelmiştik . Şuan ise giriş kapısının önünde duruyordum .

 

 

Girişte iki asker duruyorlardı. Yüzünün hiç bir yeri gözükmüyordu sadece put gibi duruyorlardı.

 

 

Alay girişini gördüğümde kalbim tekledi. Burası göz kamaştırıyordu. Burada olmak için ne verilmezdiki .

 

 

Omzuma bir el dokundu . Dokunan elbette ki amcam dı .

 

 

Amcama döndüğümde, amcam yüzümde ne gördüyse güldü .

 

Emindim gözlerim doluydu. Buralara gelmek için çok yoldan geçmiştim.

 

 

Elini omzundan çekti ve ilerlemeye başladı . Bende hemen arkasından onu takip ettim .

 

 

Kapıda olan asker " kimlik kontrol "

 

 

Amcam ' a kimlik kartımı verdim ve o da kendisininkini cüzdanından çıkarttı.

 

 

"Albay Cengiz akca ve doktor zerrin akca " dedi otoriteli sesiyle. Ciddiyetini kuşanmıştı.

 

 

Asker direk asker selamına geçti . " emredin komutanım "

 

 

"Rahat ol asker " dedi amcam ve ikimizde içeriye girdik .

 

 

İçeride bazı askerler koşuyor , bazı askerler silah imtihanı yapıyor , bazıları ise oturmuş sigaraların içiyorlardı.

 

 

İçlerinde kadın askerlerimizi görmek içimi sıcacık yaptı . Kadın dediğin evde oturur değilde kaşın istese her şeyi yapabilirdi ve en büyük örnekleride kadın askerlerimizdi.

 

 

Çenemi aynı amcam gibi dik tutarak ilerledim . Oturan askerin gözü bizim üzerimizdeydi.

 

 

Hızlı adımlarla binaya girdikten sonra geniş koridorda ilerlemeye başladık. Askerlerin bazıları buradan gelip geçiyordu ve içlerinden bir askeri tanıdım . Bu asker dünkü adamdı . Adamda beni tanıdı.

 

 

Askerle yan yana geçerken , yüzünü görme şansım oldu. Adam şaşgındı beni burada beklemiyormuydu?

 

 

Yanından geçtikten sonra İsimsiz askerin gözlerini sırtımdan hissedebiliyordum ama durmadım , amcam vardı . Duramazdım.

 

 

Amcam bir kapının orda durunca bende durdum .

 

 

Kapının kenarında Albay Zafer Ertekin yazıyordu .

 

Amcam hiç düşünmeden kapıyı çaldı ve içeriye girdi . Bende onun arkasından girdim .

 

 

Biz girdiğimiz gibi bir ses duyuldu . "Oo benim devrem gelmiş hoş gelmiş "

 

 

Amcam sesli bir şekilde güldü . " Hoş buldum devrem "

 

 

İkiside sıkı sarıldı ardından albay zafer ertekin "buyurun Oturun "

 

 

Zafer ertekin yerine geri kuruldu . Bizde amcamla karşılık oturduk .

 

 

"Sende hoş geldin kızım.." dedi albay . Sıcak bir gülümseme sergiledi .

 

 

"Hoşbuldum "

 

 

Amcam hemen araya girdi . " kardeşimin kızı , benimde ikinci kızım gibi olan zerrin " dedi sonra kendi aralarında konuşmaya başladılar.

 

Bense odayı incelemeye başladım . Oda ' nın bir duvarında neredeyse duvarın hepsini kaplayan bir Türk bayrağı vardı .

 

 

Gülümsedim. Bayrağımızda bir sürü şehidimizin kanı , hepsinden bir can vardı . Vatan onlar sayesinde vardı ve var olacaktı . Onları asla unutmayacak her zaman hatırlayacaktım.

 

 

Ama dikkatimi çeken bir yer oldu ve etrafa bakmayi bıraktım ve konuşmalarına odaklandım.

 

 

"Vahşet timinin yeni komutanı sensin , hayırlı olsun devrem "

 

 

Vahşet timi

 

 

Adı bile kan , vatan, acımasızlık çağrıştırıyordu.

 

 

Konuşmaları biraz daha sürdü ardından son buldu . Arada bana dönmüşlerdi sonra eskileri yad etmişlerdi.

 

 

 

"Timin seni bekliyor albay Cengiz akca " dedi zafer abi . Bana abi de demişti . Bende senin bir büyüğünüm, ne zaman ihtiyacın olunca beni bul demişti.

 

 

Amcam hemen ayaklandı . "Bekletmeyelim o zaman "

 

 

Bende onunla bir ayaklandım ve onlarla birlikte odadan çıktım .

 

 

"Hadi sen revir ' e git zerrin " dedi amcam .

 

 

Kafamı olumluca sallayıp ilerlemeye başladım. Revir neredeydi bilmiyordum ki .

 

 

Omzumun üzerinden onlara baktım . İkiside dışarıya ilerliyordu . Sadece kendim kalmıştım.

 

 

Tam karalar bağlayacakken yanımdan doktor önlüklü bir kadın geçiyorken durdurdum.

 

 

"Merhaba revir nerede acaba " dedim .

 

 

Açık yeşil gözlerinin içi gülüyordu . Saçlarını ise dağınık bir topuz yapmıştı. Çok güzel bir kadındı .

 

 

"Merhaba gel bende oraya gidiyordum " diyerek ilerlemeye başladı bende gülerek onu takip ettim.

 

 

"Yeni misin burada ?"

 

 

"Evet yeniyim " dedim hemen .

 

 

"Ne güzel " dedi ardından , kapının üzerinde acil yazan yere geldik . Burası revir olmalıydı.

 

 

İçeride bir kadın doktor daha vardı ve bir askerle konuşuyordu .

 

 

Ona bakmadan direk cam'a yöneldim . Camdan dışarıya baktığım gibi amcamı gördüm . Arkası dönüktü ve bir şeyler anlatıyordu . Karşısındada

 

Sekiz kişi asker selamına duruyordu . Bu askerlerden yedisi erkek bir tanesi de kadın 'dı . Bu askerler Vahşet timi olmalıydı.

 

 

 

Heyecanla arkamı döndüm . " aşağıya inme şansımız var mı ?"

 

 

Kadın bir bana bir cam ' a baktı ardından anlamamış bir şekilde . " Olur inelim "

 

 

İkimizde aşağıya inmeye başladık ve ne ara aldığını anlamadığım kahvelerde birini bana verdi . " içimizi ısıtırır "

 

 

" teşekkür " dedim .

 

 

Amcamların olduğu yere geldikten sonra oradaki bir banka oturduk ve dikkatlice onları dinlemeye başladım .

 

 

 

"Bir yüzbaşı , bir üsteğmen , bir teğmen , iki astsubay başçavuş , iki astsubay kıdemli başçavuş , bir astsubay çavuş olarak emrinizdeyiz komutanım " diye bağırdı . Tanıdığım kahvelikler.

 

 

Bu o adamdı.

 

"Kendini tanıt asker " diye bağırdı amcam .

 

 

Hepsi teker teker kendilerini tanıtmaya başladı .

 

Hepsi vatanımızın dört bir yanından vatanımızı korumak için gelen askerlerlerdi. Hepsinin bir amacı vardı vatanını korumaktı.

 

 

VAHŞET TİMİ

 

 

Yüzbaşı Ömer Asaf Özer - Ankara

 

Üsteğmen Emin Özdemir - Bursa

 

Teğmen Ülkü Yaşar - Sivas

 

Astsubay Başçavuş Bekir Dönek - Bayburt

 

Astsubay Başçavuş Kadir Baykal - Manisa

 

Astsubay Kıdemli Başçavuş Çınar Bilir - Sinop

 

Astsubay Kıdemli Başçavuş Tarık Akkaya - Uşak

 

Astsubay Çavuş Cemil Bozdağ - Yozgat

 

 

 

Sadece hayran hayran onlara baka kaldım . Vahşet timi oldukça göz kamaştırıyorlardı

 

 

1. Bölümün sonu....

 

 

Yazılım yanlışlarım yada yanlış telaffuz ettiğim kelimeler olabilir o yüzden özür dilerim.

 

 

Kurgumun yeri zamanı kişileri sadece kurgudan ibarettir.

 

 

 

Tiktok ve Instagram hesabım : edit_b00ks30 takip etmeyi unutmayın.

 

 

Kurgumun büyümesi için destek olurmusunuzzz🫶🫶🫶💗

 

 

 

Zerrin ve ayçin ikilisini nasıl buldunuz ?

 

 

Vahşet timi nasıllll ?

 

 

2 . Bölümde görüşmek üzere....

 

 

 

 

Hoşça kalın mutlu kalın :)

 

~NK ~

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%