@nebiyye.bkrtrbz
|
Baba" Dedim gözlerimi doldurarak " Lütfen. Bak abilerim de, ikizim de yanımda olacak" Evet arkadaşlar olay ne mi? Biz görkem, anıl, ikizim pusat ve umut ile ayrı eve çıkacaktık. Babalarımız hepsine izin verdi ama beni bırakmıyor canım babam. Senden ayrılamam? Ya bir şey olursa? Diyor. Gideceğim yer nere mi? izmir. " Kızım. Bak. Ben babayım. Sözümü dinle gitme. Hem sen yapamazsın. Kafayı yersin" Dedi masum masum göz kırpıştırarak. Dudaklarım titredi ve omzuna tokat attım" Ya baba. " Dedim cırlayarak. " Cırlama kız " Diye kafama atılan füze ile inledim. Lara sultan yine terlik fırlatmıştı. Bide şu terlik olayı. Hayatımın her günü bir beş dakika o terlik sayesinde beyaz ışık geliyor diğer tarafa uğruyorum. Ve yine aynı şey olmuştu. Gözümün önünde kuşlar cikliyordu " Lara. Aşkım atma kızımın kafasına şu terliği. Ölüyor beyin nöronları" Dedi babam anneme dönüp beni kolunun altına alarak. Kafamı iki yana salladım " Şımartma şu kızı" Dedi annem ve içeri gitti. İçime yine dert oluşmuştu. Annem ne kadar anne gibi dursa da sadece pusata öyleydi. Mafyalıkta önemli olan erkek çocuktu. Babamda viran amcam gibi bir mafyaydı. Annemde kafaya takmış en çok pusata değer verirdi. Bazen beni yok sayardı. Belki de bu durumdan dolayı gitmek istiyordum. " Tamam anne. Bir daha olmaz" Dedim ve babamın kolunun altından çıkıp odama yöneldim. Arkamdan babamın anneme " Bir daha kızıma şunları söyleme. Kızım o benim. Şımartırım" Dediğiydi. Gülümsedim. Ama buruk bir gülümsemeydi. Fazla takmadım yine her zaman ki gibi. Odama girdiğimde tam bağıracaktım ki ağzım kapandı " Kızım bir dur" Diyen ses anıldı. Derin bir nefes verdim. Ona baktım ve yavaşça omzuna vurdum " Oğlum mal mısınız. Niye gizlice odama giriyorsunuz? "Dedim. Görkem yatağıma oturmuş, ikizim masama, anıl ağzımı kapatmış, umut ise yerde giden karıncayı izliyordu. Salak. " Umut ne yapıyorsun? " Dedim " Dur lan. Bu karınca nasıl o kadar yükü kaldırabiliyor? " Yanına tebessümle ilerledim ve yere çöküp kollarımı dizime sardım. " Karıncalar en çalışkan hayvanlardır. Dünya üzerinde en güçlü, boyuna göre karıncalar. Aslında fil ve başka hayvanlar diye bilsekte, boyuna ve yapısına bakılınca Kendinden üç kat ağır bir şey kaldırabilirler. Kendi yuvalarını kuran karıncalar her zaman güneye doğru bakacak şekilde yuvalarını yaparlar. . Eğer ormanda kaybolursanız karınca yuvalarına veya ağaçların yosun tutmuş taraflarına bakın. Binevi pusula gibi yön gösterir size" Dedim ve karıncaya baktım. Yoktu. Peki umut bu bilgiyi biriken ben niye anlattım. Kafamı kaldırınca hepsi beni dikkatlice dinliyor yüzlerinde ise gülümseme vardı. " Çok konuştum yine " Dedim dudaklarımı büzüp yere tam oturarak. Soğukmuşta he. " Biz seni dinleriz kızıl panda " Dedi anıl " Ben panda değilim nazar boncuğu" " Pandasın " Diyince üstüne atladım ve saçını çektim " Kız o nasıl çekmek" " Kıyamadım" Dedim kafamı eğerek " Ya yerim ben seni" Dedi umut ve beni kendine çekip sırtıma vurarak sarıldı. " Help me " Dedim . Görkem yanıma gelip kolayca kendine çekti ve umutu ittirip tekrar yatağa oturdu. Bende ikizime koşup yanına oturdum ve yandan beline sarıldım. " Niye odaya camdan girdiniz? " " Geçen sinan amca babamla tavla oynuyordu. Bizde sana gelmiştik. Kapıyı kırarcasına açan görkemle sinan amca taş kaybetti. Bizede eve girme yasağı koydu. Bide kapıya köpek giremez diye asmış. Üstünde kim var? " Dedi Anıl. Kıkırdadım " Kim? " " Biz? Senin dördümüzü çektiğin resmi shoplayıp yapmış. Utancımdan yerin dibine girdim " Dedi. Kahkaha attım. " Kızım müsait misin? " Diyen babamın sesi ile bizimkilere döndüm Görkem rahatça otururken diğerleri kaçacak delik arıyordu. İkizim ise. Lan baktığımda masanın altına kendini sokmaya çalışıyordu. Göz devirdim ve ayağa kalkıp kapıyı açtım. Kendi evinde saklanıyor. " Buyur baba" Dedim. Babam omzuma uzandı ve odaya baktı. Şokla gözleri açılmıştı. Bende baktığımda gülmemeye çalıştım. Umut dolaba anılla yan yana durmuş, ikizim masada sadece arkası gözükecek şekilde durmuş ve en rahatı görkem ayakları yerde vücudu yatakta tavana bakıyordu. Kollarını kafasının altına koymuştu ve viran amca gibi olan kasları gün yüzüme çıkmıştı. " Siz nasıl girdiniz. Ben kapıya sizi resmeden bir şey yapıştırmıştım. Eğer kabullenemediyseniz söyleyin sizin türünüzde olan bi sürü hayvan var. İllaki biri sizin için kontenjan açar " Babam yine günün deydi anlaşılan. " Baba. Girmesinler mi? " Dedim gözlerim doldu. Bana yan gözle baktı sonra onlara. Tekrar bana döndü. Yenilmişlikle omuzları çöktü" Girsinler " Diyip çıktı. Sonra tekrar döndü " Bu arada. Git kızım. Biraz uzak kal" Diyip çıktı Babam niye öyle konuşmuştu . Ben anlamszıca kapıya bakarken anıl geldi yanıma. " Hadi bakalım güzellik. Senin odanı yaptırdık. Çok güzel oldu" Dedi. " Oyy canım nazar boncuğum" Dedim yanağını öperek. Gidip hepsinin yanapından öptüm. Görkeme gelince yanağını ben demeden çevirdi. Uzanıp yanağından öptüm ve el çırpıp koşarak valizimi çıkarttım. " Sizin için biriktirdiğim bileklikler " Dedim ve hepsine taktım. Görkem e çekingence gittim. Takı takmayı sevmiyordu ama bileğinde hep bir siyah toka vardı. Aralarından hafif pembe vardı ve çıkarmıyordu. Ne kadar bizimkiler dalga geçsede . Yanına geldiğimde diğer bileğini uzattı. Gülümseyip bilekliği taktım. " Hadi bizde yardım edelim. Sonra çıkalım" Dedi umut Kafamız ile onayladık. Kıyafetlerimi koyduktan sonra çekmeceyi açıp resmi alacakken elime gelen silahla çığlık attım. " Bu ne " Dedim silahı yere atarak " Kim koydu bunu buraya? " " Kızım iyi misin? " Diye odaya dalan babam yere bakınca dudaklarını dişleri. " Baba" Dedim tereddütle. " Hıı" Dedi yutkunarak " Sen mi koydun? " Dedim elim kalbimde " Evet kızım. Acil bir şey olur kullanırsın" Tip tip baktım. Hatta sadece ben değil bütün hepimiz baktık çünkü ben silah kullanmayı bilmiyordum. Kendime sıkardım lan ben yanlışlıkla " Baba. Ben silah kullanmayı bilmiyorum ki? " " Olsun. Öğretirim " Dedi ve saçımı okşayıp silahı alarak çıktı. Herkes kıkırdadı. Ters bakış atınca gülmemeye çalıştılar. Göz devirdim ve bavulumu kapıya bıraktım. Ardından bir çanta açıp yere oturdum " Dikkatlice resimleri versenize " Hepsi resimleri verdiler. " Yatağımda da var" Umut gülüp yatağı açtı ve kırk resim çıktı. " Kızım bune? Sen depo mu yaptın kendine ? " Dedi anıl " Napıyım. Her şey özel benim için" Dedim ve resimleri alıp dikkatlice bavula koydum. Kitaplarımı alıp çantaya koydum ve kapattım. " Siz çıkın üstümü giyinip geliyorum" Dedim. Onlar çıkarlen " Aa camdan çıksaydınız ya. Mazallah köpek ısırır " Dedim kahkaha atarak. " Hahahaha çok komik" Dedi umut ve kafama vurdu. Bende yerdeyken dizine vurdum " Yürü git be hintli " Onlar çıkınca bende odada hazırladığım kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Kızıl saçlarımı açık bıraktım. Altıgen olan altın rengi gözlüğümü gözlerime taktım. Yeşil gözlerimi öne çıkaracak olan maskara sürmüştüm. İşte hazırdım. Sade ve şık. Kapıyı açtım ve tam çıkacakken son kez baktım odama. Gülümsedim ve kapıyı kitleyip aşağı indim. " Canım oğlum benim. Orda dikkat et kendine tamam mı? Yemene içmene" Dedi annem. Babam yanıma geldi. Burukça bana bakıp alnımdan öptü. Bende yanağından öptüm. Anneme baktım hala ikizime sarılı halde ağlıyordu . Anıl ve umut kenarda bana bakıyordu. Görkem yanıma gelip beni kolunun altına aldı ve göğsüne çekti . " Sorduğun için sağol lara teyze. Peri de bize emanet. Yemesine içmesine bakarız" Dedi düz ifade ile. Annem bir görkeme baktı sonra benim dolu olan gözlerime. Sertçe yutkundu. Bana bir adım atacakken " Çıkalım uçak kaçacak" Dedim ve çantamı sırtıma alıp kapıya yürüdüm. " Peri" Diyen annemi duymadan kapıdan çıktım ve motoruma bindim. Akan göz yaşlarımı elimle sildim hemen . Burnum akmaya başlamıştı. Kapıdan sinirle benimkiler çıktı ve kapıyı kapattılar. " Selpak varmı? " Dedim titreyen sesim ile. İkizim cebinden selpak çıkardı ve uzattı. Burnumu çekip göz yaşlarımı sildim ve her zaman ki gibi en iyi başardığım şeyi yani acılarımı saklayıp gülümsedim " Hadi gidelim" Dedim. Bavullarım koruma ile gitmişti çoktan. Motorla çıkarken durdum ve yanda gözleri dolu olan yusuf abiyi gördüm. Yaşlanmıştı ama hala babama çalışıyordu. " Yusuf amca" Dedim elini öperek " Gitme kızıl. Sen dert ortağımdın " Dedi kafasını eğerek. Yusuf amcanın ailesi ölmüştü kazada . Her gün çekirdek, çay birlikte oturur geçmişi, yaşanmışlıkları konuşurduk " Telefon ne güne duruyor amca? " . Çocuk gibi omuzlarını silkti. Gülüp yanağını öptüm ve " Ben seni akşam ararım tamam mı? " Kafası ile onayladı ve cebinden bir yüzük çıkardı. " Bu. Bu kızımındı. Ölen kızımın. Daha 10 yaşındaydı. Senin olsun. Onun hatırasını yaşat " Dedi yüzüğü bana uzatarak " Amca kabul edemem " " Lütfen" Dedi. Yutkunarak yüzüğü elime aldım. San ki dallarla yapılmış gibiydi. Üstünde yeşil bir taş vardı. İnce parmağıma geçirdim yüzüğümü. " Sağol amcam. Geç kalıcaz çıkalım artık biz" Kafası ile onayladı ve herkes ile sarılıp kenara çekildi. Son kez ona baktım ve gaza bastım. Hepsi arkamdan gelirken benim göz yaşlarım istemsizce akıyordu. Evet baba değil anne tarafından sevilmemek daha da koyuyordu insana. Elimi motordan çekip gözlerimi sildim. Kulaklıktan " Motoru durdur panda" Diyen Umut'un sesi geldi. İşlek bir yerde değil aksine hiç araba geçmeyen bir yerdeydik. Motoru kenara çektim ve kaskı çıkarttım " Ne oldu? " Dedim. Hepsi gelip ip gibi dizildi ve kollarını bağlayıp bana baktılar. Gerilmedim değil. Yine ne yapmıştım acep? " Biz sana neyi yasaklamıştık? " Dedi anıl. Hatıladığım şeyle suçlu çocuk gibi kafamı eğdim. En son ağlama krizine girmiş üç gün bayınca hastanede yatmıştım. Bunun sonunda ise dördü de kesin bir talimatla ağlamamı yasaklamışlardı. Görkem yanıma geldi. Diğerleri nedense arkasını döndü hemen. Görkem önümde eğildi ve gözlerini gözlerime sabitledi. Yeşil gözlerime mavi harelerine hayranca bakıyordu. O mavi gözler bende olacaktı varya. Görkem yüzümü avuçladı " Güzelim biz ne konuştuk senle? " Dedi. Kafamı eğdim ve dudağımı büzdüm "Bilerek ağlamıyorum ama. İstemsizce oluyor. Öyle görünce " Dedim gözlerim dolarak. Böyle ağlak birisi olmak istememiştim ama babamdan mı geçti bilmiyordum. Her boka ağlıyordum. Nefret ediyordum bu huyumdan. Bazende iyi geliyordu. Sinirimi ve stresimi atıyordum ağlayarak. Ama bazıları bu durumu dalga haline getirmişti. Her şeye ağladığımı söylüyorlardı. Çenemden tutup yüzüne hizaladı " Sen benim en değerlimsin kızım. Tek göz yaşına dayanamam ben. Eğer bir kişinin mezara gitmesini istemiyorsan o inci taneleri dökmiyeceksin tamam mı? " " Tamam" Dedim kısık sesle. Alnımdan öptü. Tekrar motorlara bindik ve havalimanına gittik. Hepimiz motorları korumalara verdik. Biz indiğimizde motorlar gelmiş olacaktı zaten.
Uçağa bindiğimizde karşılıklı oturduk. Ben cam kenarı yanıma görkem ( viran yazıyorum hahah) karşımıza ise umut, anıl ve pusat geçmişti. Gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı. Gece geç saat kadar kitap yazıp, okursam olacaşı buydu. Hiç sormadan her zaman ki gibi görkemin sizin eyattım ve dizlerimi kendime çektim. Görkem bir kolunu koruma amçalı belime sarmış gözümdeki gözlüğümüde almıştı. Bende elimi eline geçirdim ve her uçak yolculuğunda ki yatış pozisyonuna geçtim. 😜😜😜 Gözlerimi yoğun bir koku ile açtım" Bu ne ya" Dedim hafif doğrularak. Görkem kafasını geri atmış tavanı izliyor, karşımda ki üçlü uyuyordu. " Adam çorabını çıkarmış" Dedi görkem. Etrafa baktım ve tam çaprazımda oturan adamın çoraplarını san ki resim sergisindeymişiz gibi koltuk başına koyması ve ayaklarınıda uzatması dışında bir sıkıntı yoktu. Tövbe yarab. Karşımda ki üçlü uyanmaya başlayınca " Öğğ bune be? Kanalizasyon mu patladı? " Dedi umut. " Oğlum bütün şehirlerin çöplerini toplayıp koymuşlar gibi bir koku bu" Dedi pusat. Anıl ise elini burnuna koymuş adama ters ters bakıyordu. Karşımda ki ikili çıkardıkları mandalları burunlarına koydular " Ohh ciğerlerim temiz hava aldı " Dedi umut. E biz. Biz bu kokuyu nedek. Sinirlenip ayağa kalktım Adamın yanına gittim. Etrafa bakınca evet herkes umutlu gözlerle bana bakıyordu. Adamın kolunu dürtüp " Hoooop dayıı" Dedim. Çokta naziğim ama bu adama da hödük lazım. Adam nazlanır gibi diğer tarafa dönüp" Karıcım yapma " Dedi Görkem sinirle kalkıcakken anıl gülerek tuttu onu. " Lan kalk. Karınmış. Uçağın tavanı delindi onuda geçtim azon tabakasını delmeyen şey senin sayende delinip atmosfere onuda geçtim evrene karıştı" Dedim. Adam gözlerini açtı ve bana baktı sonra etrafa. " Ne bağırıyorsun kızım? Sesinde sıkıntı mı var? " " Benim normal sesimde sizin ayak kokunuz normal değil. Yolcuların hassasiyetini düşünün yoksa bu sesimle kanatırım kulaklarını." Dedim ve " O ayakkabını giyinin yoksa müsait bir yerlerine monteleyeceğim" Diyip yerime geçip oturdum. " Kızım nazikliğini bırakmayıp küfürsüz laf sokmada senden üstünü yok" Dedi anıl. " Eh tabii" Dedim ve kafamı görkemin omzuna koydum. İlk defa kokusu farklı gelmişti bana. Böyle odunsu gibi bir kokusu vardı. Bide sigara içtiği için illaki ona başka koku sinmişti O kokunun üstüne bu koku iyi gelmişti. " Kaç saat kaldı? " Dedim " 20 dk " Dedi görkem. Saçımda ki buklelerle oynuyor kafasını cama çevirmiş bulutları izliyordu. Gözleri o büyüdükçe mavisi koyulaşmış lacivert gibi olmuştu. Hani her şeyin bir ilki vardırya. Görkem o. Gözleri lacivert resmen. Basketbol takımında ve bu yaşa göre boyu haddinden uzun. Hatta sadece o değil dördüde uzun. Bende 1.60 larda takılan bir kişiyim.
Uçak görkemin dediği gibi yirmi dakka sonra iniş yapmıştı. Biz uçaktan indikten sonra umut ve pusat koluma girmiş anıl ve görkem ise önde yürüyorlardı. Bakalım bu şehirde ne gibi belalar başıma gelecekti. (Kaos yok mu demiştim? Benim kitaplarım da olmazsa olmaz kaostur arkadaşlar) " Arkadaşlar. Okurlarıma lakap takma isteği oluştu içimde. Ailemin bana taktığı Max lakap. Kaos sevmek delilik olmuyor. Neyse. Sürekli civciv koyuyorum ve en sevdiğim canlı. Size DELİ CİVCİVLERİM desem nasıl olur? Veya en sevdiğim şey yani ÇAKLITLAR. Hangisi? Bu arada umarım bölümü beğenirsiniz"😍🥰😘
|
0% |