@nebiyye.bkrtrbz
|
Gözlerimi yorgunlukla açtığımda elimi tutan umut, yerde koltuğa yaslanmış kafası karnım da görkem, ayağımın dibinde olan pusat ve görkemin yanında başını yaslayan anıl. Buruk bir tebessüm oluştu yüzümde. Onlara dikkat ederek kalktım ve üstüme baktım. Civcivli şortlu pijamalarım vardı. Kendi halime gülüp banyoya gittim ve kendime baktım. Tenim kendine gelmeye başlamış, gözümün şişiği inmiş, kızarıklık azda olsa kalmıştı. Aşağı indiğimde önce kahvaltıyı hazırladım. Biraz mide bulantım olsa da gecenin teşekkürünü yapmam lazımdı. Çayı da koyunca içeri gelip önce Umutu uyandırdım " Umut. Umut" Dedim. Hafif uyandı ve gülümsedi. Anılı, Pusatı da uyandırınca görkemin önünde eğildim. " Maviş" Dedim dürterek. Hafif kıpırdandı ve bir anda belimden tutup altına aldı. Ben şokla bakarken o uyku mahmuru ile bana bakıyordu ve yalan yok yakışıklıydı. Benim ellerim kollarındaki pazulara tutunmuş o ise belimi tutmuş yüzüme yakın bir noktada duruyordu. Kalbim götüm de atıyordu yani pek bir şey yokkkk ki. " Lan kalk-oyyyy biz görmedik" Diyen Anıl u dönüşü yaparak umutla arkasını dönüp koşarak gittiler . Görkeme bakarak sertçe yutkundum ve dayanamayıp dudağımı dilimle ıslattım. Bakışları dudaklarıma ve yutkunduğum da haraket eden boğazıma düştü. " Ahh ben bunu hint dizisinde izledim " Dedi Anıl iç çekerek. Durumu sonradan kavrayınca görkemi üstümden ittim ve ayağa kalktım. " Ne film izler gibi izliyorsunuz? ". Hepsi birbirine baktı ve " Zaten film gibiydi. Ah dudaklara kayan bakışlar, uzun süre gözlerle takılmalar" Dedi umut elini çenesine koyup hayal dünyasına dalarak. " Yok öyle bir şey" Dedi görkem sert bir dille uyararak. Ben üstümü giyinmeye çıkarken onlar sessizce konuşmaya başlamışlardı. Odama girip kapıyı kapatınca elimi hızlı atan kalbimi koydum. Sevmiyor lan seni? Sevmiyor sok şunu aklına. Arkadaşın o senin sadece arkadaş. Üstümü giyinip saçımı taradım ve açık bıraktım. Parmaklarıma eklem yüzüklerimi, yüzüme maskara, güneş kremi ve dudak parlatıcısı sürüp gözlüğümü taktım. Çantamı alarak odadan çıktım ve aşağı indim. Sofraya oturmuş beni bekliyorlardı. Masaya oturduğumda " İkizim babam seni aradı. Hasta olduğunu söylemedik. Onca yolu kat eder gelirdi" " İyi ettiniz. Önemli bir şeyim yok zaten" Dedim ve çayımı içtim. Bardağı dudaklarımdan çekecekken herkesin çatık kaşları yüzüme odaklanmıştı. " Tamam biraz önemli olmuş olabilir " . Gittikçe çatılan kaşlarla omuzlarımı düşürdüm " Tamam önemli idi" Kaşlar düzeldi ve yemeklerimize devam ettik. Kapı çalınca açmaya gittim. Karşımda selimler vardı. Yoklama sırasında öğrenmiştim isimlerini. Ayrıca hafızam gayet iyidi. Hatta baya iyidi ve sadece gıcıklığına isimlerini öğrenmemiştim. " Buyrun? " Dedim tek kaşım havada kollarımı birbirina bağlayarak. " Şey. Dün seni görkemin kucağında baygın gördükte. Nasıl olduğunu merak ettik" Dedi selim ensesini kaşıyarak " Beni? Siz beni merak ettiniz? Lan yürüyün gidin işinize " Diyip kapıyı suratlarına çarptım. Maytap geçiyorlar birde benimle. İçeri geçtiğim de bende çantamı sırtıma aldım. Görkem elime ilaç tutuşturunca zorla içtim. Hap gıdım sevmiyorum ya. Bu kadar büyük hap olmamalı. Travmam var kardeşim. Evden çıkıp motorlara bindik ve okula sürdük. Kapıda bekleyen bekir amcaya selam verip geçtiğimizde motorları park ettik ve indik.
Bazı kızların iğrenç veya kıskanç bakışlarına maruz kalmak beni biraz geriyordu. Biraz ama. Ah kime yalan söylüyorum tabii geriliyorum. Bok mu var? Ne bahıyonuz? Zil çalmıştı çoktan. Bahçede olan beden dersine girmek o kadar isterdim ki. İşte ilk ders matamatik olunca. Kapıyı çalarak girdik. Öğretmen bize döndü ve sinirli bir şekilde " Bu saatte ne işiniz var burda? Hiç gelmeseydiniz? " Dedi. Göz devirmeyeceğim. Umut , Anıl ve Pusatla göz göze geldiğimizde aynı anda göz devirdik. " Bana göz mü devirdiniz siz? " Dedi yanımıza gelip dördümüze bakarak. Allahım sana geliyorum yarab. " Çok özür dileriz hocam. Gözlerimiz biz istemeden kayıyor bazı olaylarda " Dedim. Pusat arkadan belime çimdik atınca sus dediğini anladım. " Terbiyesiz seni. Annen baban terbiye vermedi sana ? " " İnsanların terbiyesini sorgulayamazsınız hocam" Dedim sert sesle. " Çabuk müdüre " Diyince bu sefer hepimiz göz devirdik " Kendi okulumda müdüre gitsem ne yapacaksınız hocam. He beni tanıyor musunuz bu arada? " Dedim ve hocaya yaklaştım " Yanaşmaya çalıştığın adamın kızı Peri Çetinim" Dedim. Bu kadın esmaydı. Bir süre İstanbul'da kalmıştı ve bizim okulda çalışmıştı. Babam sürekli okula geldiğinde yanaşmaya çalışıyordu. Evli olduğunu bildiği halde hemde. Hoca mororıp kızarırken bende fazla takmadan yerime geçtim. Görkem yanıma gelip oturdu ve kafasını masaya koydu. Bende kollarımı başıma sarıp yatış pozisyonu aldım. Kulaklarım duyuyor sonuçta. Tabii ne oldu. Uyudum
*** Kafama konulan öpücüklerle kafamı yavaşça kaldırdım. Görkem bir kolunu belime sarmış diğer kolunu omzuma atmış, saçıma öpücükler konduruyordu. Gülümseyip kafamı omzuna koydum. " Oğlum sizde sevgili misiniz? " Dedi ali hoca. Umutlar bize gülüp sırıtarak kalp işareti yaparken bütün sınıf cevabımızı bekliyordu " Yo-yok hocam" Dedim sesimin titremesi ile. Ali hoca hınzır bir gülümseme ile kitaplarıyla sınıftan çıktı. Umutlar yanımıza gelince " Sesin titredi bakıyorum " Anılın söylenmesine ağzına çarparak susturdum. O ağzını tutup umuta ağlarken pusat " Acaba ne zaman söyleyeceksiniz birbirinize? " Dedi Görkemle birbirimize baktık sonra sertçe yutkunduk" Ben başkasını seviyorum " Dedi görkem. Elimdeki kalem masaya düştü. Ellerim titremişti. Tabii ya. Sevdiği kızın tokasıydı o kim olacak? Bilmemezliğe vurdum " Kim benim yengem ? " İçeri eceler girdi. Ece görkeme sırnaşırken " Ece " Dedi görkem. " Aa öyle mi?...Hayırlı olsun. Ben bir tuvalete gideyim kaç saattir uyuyorum " Diyip masadan çıktım ve tuvalete yol aldım. Dolma gözlerim dolma. Dolma. 'Üzülme peri' İç sesim bana üzülme diyordu ama göz yaşlarım tuvalete girip boş bulunca akmaya başlamıştı. " Ah kendine gel kendine gel" Dedim yanaklarıma hafif vurarak. " Kim sevsin seni? Kim beni sevsin? Annesinin sevmeyen kızı kim sevsin? " Dedim aynadaki yansımama. Sevdiğim kişinin başka kızla olmasına nasıl dayanacaktım peki? Ben bunu yapamam ki? Telefonum çaldı. Babamdı. " Efendim baba" Dedim sesimi düzelterek. " Güzelim, balım" Dedi sesine hayran olduğum babam. " Babam" Dedim sesim titremeye başlamıştı çoktan " Ne oldu balım? Birisi bir şey mi yaptı? " " Seni özledim baba? " Dedim" Annemi bile" Bir nefes verişi duydum " Bende bu yüzden aradım kızım. Buraya dönmen gerekiyor. Annen bir daha kızıma bir şey yapmıyacağım. Kaybettiğim zamanı telafi etmek istiyorum dedi" Babamın dediği ile yutkundum. Görkem, anıl, umut, pusat hepsi gözlerimin önünden geçti ama o film şeridi tek görkemle Ece'de durdu. ' git peri. Git belki başka kişiler bekliyor seni. Başka kişilerle tanış. Kendine yeni bir sayfa açıp güzelliklerle doldur '. İç sesimemi ağlıyım, yoksa... Neyse. " Yarın uçak bileti alırsın gelirim baba. Annemle geçireceğim vakitleri bekliyorum" Dedim. " Bende seni özledim kızım. Belki affetmiyeceksin ama sana niye davrandığımı böyle söyliyeceğim. Seni çok seviyorum bunu unutma " . Annemin ağlamaklı sesi kulaklarıma ulaşınca bende hıçkırarak ağlamaya başladım. " Anne. Seviyorsun dimi beni? " " Seviyorum kızım. Ben seni herkesten, her şeyden çok seviyorum" Dedi. " Yarın görüşürüz anne. Görüşürüz babam" " Görüşürüz balım" " Görüşürüz kızım". Telefon kapanınca hıçkırarak ağlamaya başladım. Yine saklamıyordum. Ama her zaman ki gibi hıçkırıklarımı ağzıma tıktım. Elimi ağzıma götürdüm. Yere çöktüm hissizce " Peri" Diyen ses pusatındı. " Efendim " . Sesim cılızlaşmıştı. Kapıyı açıp içeri girdi. Yere oturmuş ve ağlayan beni görünce durdu. " Niye ağladın güzelim? " " Babam aradı " Dedim asıl konuyu yine söylemeyip. " Yarın. İstanbul'a geri dönüyorum " Sertçe yutkundu " Ama peri daha yeni geldin. Görkem m-" Demeden kestim sesini " Öyle bir şey değil abi. Görkem arkadaşım sadece. Sevgilisi olana bakmam ben. Annem bir şey söyleyecekmiş. Niye böyle davrandığının. Seninle olmak istiyorum dedi abi. Ben bunu kaçıramam. Annemle anne kız olmak istiyorum ben artık" Dedim. İkilemde kalmış gibi baktı bana . " Tamam tamam. Git" Dedi gözleri dolarak. Boynuna sarıldım hemen. Kafamı her zaman huzur bulduğun boyna soktum " Abi. Sen beni sev olur mu? " . Birisine beni sev hiç dememiştim ama ikizime demiştim. Sevgi dilenir olmuştum. Herkesin sevgisi yalan geliyordu bana artık. Pusat beni kaldırdı yerden. Elimi yüzümü yıkayıp toparlandım ve iyi hissedince tuvaletten çıkıp sınıfa gittik. Ders başlamış olmalıydı. Kapıyı çalıp girdiğimizde sınıf boştu. Nefesimi dışarı verip sıraya yürüdüm. Ama durdum sonra. Görkem Ece ile oturuyordu. Sertçe yutkundum " Ece kalk peri geldi " Dedi Anıl Ece omuz silkip görkeme sarıldı " Peri başka yere oturur musun şimdilik? " Şimdilik diyorsun da yarından sonra başka nerede oturacağım? " Görkem saçmalama " Dedi Umut ciddi sesle. Şokla bakmak istesem de bakamadım. Umut çok nadir ciddi sesle konuşurdu " Sevgilimle oturmak istiyorum. Peri başka yere oturabilir " Dedi Ece ve görkemin dudağına öpücük kondurdu. Görkem bir şey dememişti. Sıraya yürüdüm ve " Kalkar mısın? " Dedim nazik bir şekilde. " Banane ya" Dedi Ece omuz silkerek Tam koluna uzanacaktım ki sertçe biri elimi kavradı " Dokunma eceye " Dedi sert dille. Tek kaşım havaya kalktı. Elim acıyordu ama gözlerim dolu onun mavilerine kitlemiştim. " Bırak elimi" Dedim sesim titreyerek. O sırada " Cüzdanım çalınmış. Kim aldı " Dedi selin. Ece'nin yandaşı. Herkes çantalarına baktı ama yoktu. Ece'de yerinde olunca bakamıyordum. " Peri çantana bakar mısın? " " Tabii" Dedim ve Ece'nin sırıtarak uzattığı çantayı aldım. Çanta elimden sertçe alındı ve selin elini çantaya daldırdı. " Selin peri öyle bir şey yapmaz " Dedi umut bıkkınlıkla. Pusat beni kolunun altına almış baygın bakışlar atıyordu. " Buldum" Diyip çantamdan cüzdanını çıkarttı . Gözlerim sonuna kadar açıldı. Eceye döndüm " Sen koydun di mi? " Dedim. " Yok öyle bir şey uydurma " Dedi Ece. " Sen çaldın. Hırsızsın " Dedi selin tokat atarak . Anlık gelen hareketle ne yapacağımı şaşırmıştım. " Ne yapıyorsun lan sen? " Dedi umut ve Anıl selinin üstüne yürüyerek. Pusat beni arkasına almıştı. " Çalmış işte hırsız " Dedi selin bağırarak. Görkem e baktım bir çare. Bana değil eceye bakıyordu. Sonra bana döndü. Gözlerime baktı. Ağlamaktan kızarmış gözlerime tokat atılan yanağıma. Sonra eceye dönüp dudağına yapıştı. Pusat gözlerimi kapattı. Bütün sınıf alkışlarken ıslık çalarken üç kardeşimde bana baktı. " Çanta mı alabilir miyim? " Dedim. O bana verdi ama san ki gözlerinde pişmanlık vardı. Kaşları belli belirsiz çatılmıştı " Öff çıksın artık şu hırsız sınıftan" Dedi Ece Görkeme kaydı tekrar gözlerim. Öylesine gözlerime bakıyordu. Her zaman beni koruyan kişi bu olanlara ses çıkarmamıştı.
Çantamı alıp sınıftan çıktım. Ardımdan üç kardeşimin de beni savunan laflarını duyuyordum ama anlamak istemiyordum. Başımın dönmesi ile duvara tutundum. " Peri" Dedi umut bağırarak. Tam düşecektim ki hemen kucağına aldı. " Peri iyi misin? Kızıl pandam bana bak" Ona doğru döndüm dolu gözlerle " Ağla kurban olurum sana ağla. Abin yanında senin. Ben seni korurum. Bırak piç kurusunu" Dedi alnımdan öperek Motoruna bindirdi beni. Yanağımı sırtına koydum. Eve geldiğimizde odama çıktım ve kapıyı kapatıp kilitledim. Kapıya yasladım sırtımı. Bıkmıştım. Hep aynı olaylar gün yüzüne çıkıyordu. Yattım orda bir daha kalkacak gücü bulamayarak. Kapı açıldı aşağıdan. Bağırışlar yükseldi ama ben gözlerimi kapatmıştım çoktan *** Gözlerimi yorgunlukla açtım. Hava çoktan kararmıştı. Kapının ardından sesler gelsede gücüm yoktu veya kalkmak istemiyordum. Zar zor kalktım yerden. Karın ağrım olsa da takmadım. Kulaklığımı aldım ve yatağa girip şarkı açtım , yağan yağmurun cama çarpışlarını izledim. Göz yaşım kalmamıştı artık. Her gün her akşam gizlice ağlamakta, birilerini düşünmekte beni yormuştu. Hemde fazlası ile. Cama taş atıldığını gördüm. Kalktım yataktan ve camdan aşağı baktım. Bora abimdi. Bana gülümseyerek el salladı. Sallamadan tekrar yatağa yattım. Kapıyı açar girerdi vallahi uğraşamazdım. Telefonumda çalan ' e asiye' dinlemeye başladım. Şarkıdan gözlerim dolmaya başlamış ve içimde tutmayıp ağlamaya başladım. Kalktım yataktan. Kulağımda çalan şarkıyla bavullarımı aldım dolaptan. Kitaplarımı, resimlerimi, eşyalarımı aldım yanıma. Koydum özenle çıkardığım her şeyi sertçe. Benim izmir hayatım bu kadardı demek. Her şeyin bir oluru vardı zaten. Benim olurum hiç olmadı. Hep olmazım oldu. Her şeyim yarımdı. Sevdim yarım kaldı, sevilmem yarım kaldı... Ben. B-ben kendimi ifade edemiyordum artık. İçimi dökemiyordum. İçim sızlıyordu. Her sakladığım his, duygu artık dışarı çıkmak istiyordu ve ben belkide ilk defa boğazım acıyana kadar çığlık attım. Umursamadım. Her çığlığım daha yüksek oluyordu ve ben etrafı dağıtmaya başlamıştım. " Anne" Diye bağırdım " Anne" Diye sayıkladım. Yerde olan camı gördüm. Kırık cam. Kalbimi özetliyordu. Bir süre önce güzel kalp, şimdi kırık kalp olmuştu. Kırmışlardı, oyuncak gibi bozmuş, eşya gibi kırmışlardı Kapı sertçe çalınmaya başlamıştı ama ben kırık cama bakıyordum. Aldım elime. Kahkaha attım. Yerleri dövdüm. Kapı kırıldı ve gelenlere bakarak kahkaha attım ama bileğimde ki camı çekmedim. " Abicim çek o camı" Dedi bora abim. Yüzüne baktım ve delirmiş gibi kahkaha atmaya başladım. Arkadan biri camı bir anda aldı. Baktığımda görkemdi. Gözlerim karardı. Ne ara görkemin üstüne atlamış onu dövmeye başladığımı bilmiyordum. Arkamdan beni tutmaya çalışıyorlardı ama ben girmiştim o kafaya. Birisi beni kendine belimden tutarak çekti . Bora abim beni kendine hapsetmiş kollarımı bağlamıştı" Bırak" Diye bağırdım " Hayatıma sıçtınız. Yeter artık yeter. Her gece ağlamaktan bıktım" Dedim son ses bağırarak" Çıkın odamdan beni tek bırakın" Görkem tek başına çıktı odadan. Umut, Anıl, Pusat bana bakıyordu. Bora abim ise " Güzelim, abicim ne istiyorsun onu yapalım he" Dedi saçlarımı okşayarak " Çıkın odamdan. Bunu istiyorum çıkın" Onlar çıktı odadan, kapıyı kapattılar. Telefonumu aldım elime " Baba" Dedim açan babama. " Kızım" " Baba bugüne al uçak biletini gelicem" Dedim " Tamam kızım. İki saat sonraya var " Dedi ve kapattı. Bavullarımı hazırladım. Herşeyimi aldığıma emin olduktan sonra üstümü değiştirdim ve kıyafetlerimi bavula koydum. Aldım bavullarımı indirdim aşağıya Herkes eli çenesinde sessizce duruyorlardı. İki tane olan bavulumu sürükleyerek çıkardığımda herkes sese döndü " One peri? " Dedi Anıl kaşları çatık " İstanbul'a geri dönüyorum. İki saat sonra uçağım var" Dedim ve bavulları kapıya sürükledim " Bora abi beni bırakabilir misin havalimanına " " Tabii güzelim" Dedi abim ayağa kalkarak. " Peri gitme-" " Bir sahtekarla aynı evde kalmam. Bir şerefsizle aynı evde kalmam. 17 yıllık arkadaşını değil bir orospuyu savunmuş, bana kıyamayan kişi bileğimi morartmış, her şeyde beni savunan arkamda duran kişi ilk beni satmış. Ben bunlara rağmen kalmam burda" Dedim ve ayakkabılarımı giydim" Umarım diyorum. Umarım mutlu olursunuz... Bensiz " Diyip bora abimle çıktık evden Baktım dışına . Daha üç gün olmuştu geleli. Güzel hayallerle geldiğim evden kötü olaylarla ayrılıyordum. Gelmem hataydı. Babamı dinlemem lazımdı. Babam haklıydı " Hadi peri" Dedi bora abim. Son kez baktım eve ve arabaya yürüdüm. Kapıyı açacakken karşı evden çıkan selimlerle göz göze geldim. " Peri" Dediler yanıma gelerek " Bir yere mi gidiyorsunuz? " " Üç gün olsa da geleli ,İstanbul'a geri dönmem gerek. İyi bir tanışma olmadı ama umarım istediğiniz hayallerinize ulaşırsınız. İsminizi unutmam bu arada" Dedim. Onlarda güldü bende. Hepimiz sarıldık. Sonra bir daha ardıma bakmadan bindim arabaya ve baktım İzmir'e son kez. Görüşürüz izmir. Üç gün olsa da bana çok şey kattın. Görüşürüz. *** UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ 😍🥰😘
|
0% |