Yeni Üyelik
7.
Bölüm

MASUM SANMAYIN KİMSEYİ

@nebiyye.bkrtrbz

 

Havaalanına gidene kadar ses etmemiştik. Ölüm sesizliği oluşan ortamda aynada bir kaç kez bora abimle göz göze geliyordum o kadar.

 

Bugün hiç göstermediğim yüzümü görmüşlerdi. Hala içim sızlıyordu. 17 yıllık acının,hasretin hislerini bir günde atamazdım. Günlerce çığlık atsam,bağırarak ağlasam da olmazdı.

 

"abicim emin misin?" . Bora abim daha kaçıncı kez bu soruyu soracaktı bilmiyordum.

 

"evet eminim" dedim bıkkınlıkla. Bir şeyi bir kere söyledikten sonra üstelenmesini sevmezdim ama inadına yapıyorlardı.

 

Kafamı cama yasladım ve yağan yağmurun cama çarpmalarını izleyerek gözlerimi kapattım.

                                                                                      ***

 

Yazardan

 

Anıl,Umut ve Pusat ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Tabi böyle bir yükseliş beklemiyordu kimse. Veya Görkemi kan kusturana kadar dövmesi gibi.

 

Peri nin ne olaylar yaşadığını bilmiyorlardı . Sadece anne sıkıntısı gibi dursa da ailede bir kişinin bile birine sevgi vermemesi az da olsa aileyi sarsıyordu.

 

Koltukta yanağına buz tutan Görkeme döndü bakışlar. O bakışlarda bir kız kardeşin gözlerinde gördükleri duygular vardı. Nefret, hayal kırıklığı,acı ve üzüntü.

 

"nasıl yaptın bunu?" dedi Anıl abisine. Aralarında bir yaş vardı ve abi demezdi. Gıcıklığına veya kendine yediremiyordu ama abi kelimesi asla çıkmazdı iki dudak arasından.

 

"seviyordun lan sen onu? Bana dedin Kızılımı seviyorum diye. Tek göz yaşına dayanamayan kişi bugün ona vurulurken tutmadı o eli,silmedi inci tanelerini" dedi Umut bağırarak. Periden bir yaş büyük olsa da çoğu zaman onun ablası olmuştu .

 

Peri hiç yadırgamadan dinlerdi herkesi. Yargılamazdı. Neden yaptın? demezdi.Kalp kırmazdı,üzmezdi belki de bir karıncayı incitmezdi. Onun durup dururken her konuda açıklama yapması bile sıkmazdı insanı. Rahatlatır ,san ki bu bilgileri bilsekte siktir et ondan da öğreniriz mooduna girerdin.

 

"seviyordum" dedi Görkem sonra yüzünde gülümseme oluştu" eceye kadar" . Herkesin yüzünde sinirli bir ifade daha da kalınlaştı. Karşılarında ki kişi kesinlikle bir Görkem Soykan değildi. Ya da 17 yıllık kişiyi yanlış tanımışlardı

 

"bu evde kal tek başına. Hatta orospu sevgilini de getir çünü ben yokum" dedi Umut ve ayağa kalkıp telefonu ile evden çıktı. Onu bu evde tutan bir etken vardı. O da periydi. Ama oda yoktu. Onun geleceğini bildiği için bir ay beklemişti. Şimdi ise tekrar kardeşine yetişmek için motoruna binip havalimanına yol aldı.

 

"abim olduğuna utanıyorum. Babam bilseydi ki senin bu şerefsizliğini öldürürdü seni. Bir kıza hele ki bizden bile sakındığı kızı bu bizden bile sakındığı kişiyi kişiyi ağlattığını öğrense süründürür seni" dedi Anıl ve ayağa kalktı "ece tarafından öyle bir acı çek ki Periyi ara ama Periin bilmediğin bir huyu var" dedi ve abisin oturduğu koltuğa ellerini koyup abisinin yüzüne eğildi. Sıktığı çenesi seğiriyordu "kin. Peri seni asla affetmeyecek. İzin vermiyeceğiz. Hayırlı olsun sana burası. Deli Beşli artık dörtlü oldu. Siktir git şimdi o çok sevdiğin sevgiline. 17 yıllık sevgine ihanet eden kişinin bizde yeri yok" diyip Anılda çıktı telefonu ile. Pusat baktı sadece. İkizine yaptığı şeyi asla affetmeyecekti.

 

"ikizimin kalbini kırdın ama onu başkası onaracak. Belki de aşık olacak ama artık sen hayatımızda olmayacaksın" diyip bileğinde ki kardeşlik bileğini kopartıp Görkemin yüzüne attı "ne bok yersen ye ". Pusatta motoruna bindi ve evden ayrıldı.

 

Yolda birbirlerine yetişen üçlü son gaz havalimanına geldiler ve gizlice aldıkları biletlerle uçağa bindiler. Pusat babasından Perinin oturduğu koltuk numarasını öğrenmişti ve üçlü yer aldırttmıştı.

 

Oturma yerlerine gelince Perinin dalgınca camdan baktığını gördüler. Yandan bakılınca gözlerinin şişliği belli oluyordu. Üçüde oturdular koltuklara. Peri irkilirek bakınca üçlüyü gördü.

 

"ne işiniz var sizin burada?" dedi . Umutun yüzünde haylaz parıltılar geçti ve periye sırnaşarak "sen nereye biz oraya" dedi

 

Peri ,Anıl ve Pusata döndü ve yüzünde buruk bir tebessüm oluştu , gözleri doldu. Kafasını tekrar cama çevirdi ama çalan telefonu ile kucağana çevirdi kafasını

 

Babasıydı "efendim baba?"

 

"kızım vakit geldi. Hazırlanın. Uçaktan indikten sonra parti alanına gelin" dedi ve kapattı. Perinin yüzünde sırıtış oluştu. Demek gerçek yüzlerini göstereceklerdi şimdi.

 

"vakit gelmiş" dedi Peri alayla. Hepsinin yüzünde bir sırıtış peyda oldu. Her şey şimdi başlıyordu.

                                                                                              ***

 

Uçakta giyinip hazırlanmıştık. Makyajımın son rütuşlarından sonra aynadan kendime baktım. İyidim. Beni saf zanneden kişilere gelsin. Hepiniz salaksınız.

 

 

Banyoda bacağıma sıkıca silah ve bıçakları bağladım ve çıktım. Yerlerimize gidene kadar çoğu bakışlar üstümüzdeydi. Yerlerimize oturup kalan yarım saati artık aynı olmayacak günlerimizi düşünerek geçirmiş uçak inincede bavullarımızı korumlara verip arabalara geçmiştik.

 

Akşam olmuştu çoktan.Parti alanına geçdiğimizde magazinciler, siyah araçlar ve korumlar vardı. Bizim araç durunca hepimiz gözlüklerimizi taktık ve birbirimize başımızla onaylayıp indik. Yan yana durduğumuzda beni ortalarına aldılar.

 

Sert adımlarla ilerlerken ışıklar dördümüzün yüzünde patlıyor,sorular karmaşık şekilde kulaklarımıza ulaşıyordu.

 

İçeriye girince herkes bize döndü. Biz ise kimseyi takmadan aile masasına ilerdik emin bakışlarla. Herkes yani yer altından herkes ailesi ile gelmişti. Kalabalık bir ortam olsa da, geniş alan ve orkestra güzel hava katmıştı.

 

Babamlar ayağa kalktı. Annem bana gülümseyerek bakıyordu.

 

Dördümüz gözlüklerimiz gözlerimizden çıkarttık ve "baba" diyip sarıldık. Vallahi yalan yok Sinan Reis baya yakışıklı olmuştu. Hepimiz yerlerimize oturduk .

 

"nasılsın kızım?" Viran amcamın bana sorduğu soru ile ona döndüm. Ak düşmüş saçları ile hala yakışıklıydı vallahi.

 

"iyim amca sen?"

 

"iyim kızım" . Verda teyzeme döndüm. Gülümseyerek bana bakıyordu. Güçlü üçlü yan yana oturmuş haylaz gözlerle bana bakıyorlardı. Yerime sindim. Kesin bir şey diyeceklerdi.

 

Verda teyzem bana doğru eğildi. Ortamızda olan Umutda heyecanla gelecek dedikodu szöcüklerini bekliyordu

 

"varmı bir sevdiğin kız?"

 

"yok teyze" dedim. Basit bir hoşlantıda ,daha bir şey olmamışken kendimi yerlere atıp ağlayacak biri değildim. Öyle de ezik olmamıştım. Peşimdem gelmeyenin peşinden koşmazdım.

 

"görkem nerde?" dedi Viran amcam. Yüzümüz kasıldı ve gülümsememiz yüzümüzde dondu. Onlar bunu farkedince kaşlarını çattılar ve bileklerimize baktılar "kardeşlik bileklikleriniz nerde sizin?"

 

Annemin dediği ile "koparttık" dedim. "Bundan sonra Soykan tarafından Görkem diye bir tanıdığımız yoktur"

 

"Pe-peri ne oldu?" dedi Velda teyzem

 

"17 yıllık kardeşinin gözünün önünde dayak yerken kendisi sevgilisi ile yiyişme peşindeydide. Hırsızlıkla suçlandım arka çıkmadıda daha ne olabilir ki. İki günlük sevgilisine 17 yıllık kardeşini değiştiyse di mi?"

 

"Görkem bunu yaptı mı?" dedi Viran amcam. Gözlerinde öfke belli oluyordu" ben ona sizi emanet ediyim ve size bir şey yapmasın hatta korumasın bile öyle mi?" diyip ayağa kalktı " ben böyle eğitmedim oğlumu. Nasıl böyle bir şerefsizlik yapabilir Verda?"

 

"bilmiyorum Viran. Görkem..." dedi ve sustu. Utanmıştı teyzem ve amcam. Kızaran ve mahçup bakışları vardı. Anıl annesinin sırtına ve babasının omzuna elini koyup sıktı" boş ver baba "dedi. Sertçe yutkundu.

 

O sırada içeri hiç beklemediğimiz kişiler girdi. Görkem ve Ece.

 

"baba" dedi ve viran amcama yürüdü. Eceye bakıyordum. Kısa mini bir yeşil elbise giymişti. Pembe bir makyajı vardı

 

"ay merhaba" dedi Ece elini uzatıp verda teyzeme. Verda teyzem bir ele birde sahibine baktı

 

Oğuz amcam yüzünü buruşturup" kusacağım şimdi" dedi

 

"al benden de o kadar. Evimizin duvarlarında bu kadar boya yok. Filli boya mı kızım makyajında ki renkler? Kalıcı duruyor. Kapatıcılığıda iyi gibi?". Babamın söylenmelerine gülecekken tuttum. Yanımda ki İkizime kafamı gömdüm" gülmeyeceğim" dedim. Onun bedeni de kasılmış kendini tuyordu

 

"babalarımız her yerde aynı" dedi Umut çekinmeden gülerek. Hepimiz tuttuğumuz gülememizi serbest bırakınca eh ortada da üç tane ayı gibi gülen arkadaşa sahip olunca ben gülmeyi bırakıp kafamı masaya gömdüm" utanç kaynaklarımsınız" dedim. Masada kıkırdamalar oldu.

 

Sahneye beklediğimiz kişi çıktı. Aybars abi "evet yer altı topantısına hoş geldiniz. Burada iki özel grubu size artık göstericez. Kendileri iki senedir bize özel olarak yardımda bulunuyorlar ve bir çok türk milletine yapılan kötü olaylara engel oldular. İlk grubumuz 'ATMACALAR' " .

 

Atmacalar full erkekten oluşuyordu. Sahneye çıktıklarında düz bir ifadeleri vardı. "toplayın kendinizi" diye uyardım. Hepimiz dikleştik "ve son olaral en iyi ikinci özel grup olan 'BOZKURTLAR' " diyince ayağa kalktık.

 

"bir dk bir kişi eksik" dedim ve kapıya baktım. Beklediğim kişi girdi. Selin. Oynadığımız oyun gerçekten iyidi. Bazı gerçek yüzleri göstermişti ve asıl' deli beşlinin' beşincisi Görkem değil benim seçtiğim düşman gibi olup haz etmesekte birbirimizden Selindi.

 

Yanıma gelip karşı karşıya durduk. "hoş geldin ortak" dedim elimi uzatarak

 

"hoş buldum ortak" dedi ve elimi sıktı. Şimdi ise beşimiz yan yana geçiyorduk o sahneye. Beklemiyordunuz di mi böyle bir şey? Her şey gerçek değildir. Bazı oyunlar oynanır gerçek yüzler ortaya çıksın diye.

 

Sahneye çıkıp yan yana dizildik. Selin ile Görkem ve Eceye bakıyorduk

 

"nasılda masumlar" dedim . İkisinin yüzünde bariz tökezleme vardı

 

"vallahi acayip mutluyum varya. Şu iki tipsizi gördümya ne istesen yaparım?" diyince sırıtıp yan gözle baktım ona. Oda dudaklarını dişledi

 

"o çok sevdiğin bıçağını vereceksin. Benden çalmıştın zaten" dedim

 

"tamam be " dedi ve somurtarak önüne döndü

 

"iki özel grubun kaptanlarını yanıma alayım" diyince ben Aybars abinin yanına geçtim. Benimle birlikte bir erkekte karşıma geçti. Birbirimizin gözlerine baktık. Hiç çekinmeden süzdük birbirimizi. Koyu kahverengi gözleri, keskin çene hattı ve elmacık kemikleri vardı. Biçimli kaşları ve dolgun kırmızı dudakları ile beyaz teni dudak uçuklatıyordu.

 

"Merhaba ben 'BOZKURT' grubu kaptanı Peri Çetin" dedim ve elimi uzattım. Oda bir elime birde bana baktı. Gözleri hiç bir duygu içermiyordu.

 

"sanırsın evlilik teklifi etti" dedi Selin. Umutla birbirlerine bakıp hafif arkalarına dönüp kıkırdadılar. Salaklar. Tam elimi indiriyordum ki damarlı ince uzun parmakları ile elimi tuttu

 

"Memnun oldum. Bende 'ATMACALAR' grubu kaptanı KUZEY BARAN EROĞLU" dedi ve elimi tuttu.

                            ***

 

Biliyorum bölüm çok kısa oldu ama bir skıntı çıkmazsa yarında bölüm gelecek. Bu bölümü beşinci yazışım içime sinmedi hala ama geç oldu. Yayınladım. Yarın daha iyi bölüm gelecek inşallah. Bu bölümün ardından kıyafetleri attım bakabilirsiniz. Hepinizi çok seviyorum civcivlerim. 😍🥰😘Umarım bölümü beğenirsiniz. Hadi selametle "

 

Loading...
0%