Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Yüz yüze

@nebiyye.bkrtrbz

Yüzüme vuran güneş ışığı ile gözlerimi araladım. Sabah olmuştu. Ben nasıl geldim odaya ya. Kafam değişik.

Kapı dan diye açıldı ve elinde müzik çalarla Anıl, Umut ve Selin girdi

" Kudur baby" Şarkısı açmışlardı resmen Allahım. Başım kaldırmıyor.

" Lan kapatın şunu uyuyacağım" Dedim. Yalandı. Çıkmaları için demiştim.

Onlar yanı başıma gelip yatağımın üstüne çıktılar. Ben tabii uykucu bir insan olduğum için açılan disko şarkısı bile uykumu getiriyordu. Yorganı kafama kadar çekip uyuyacakken yorgan çekildi

" Kalk lan kalk gıcık. Börek yapacaksın bana " . Selin dediği ile ofladım. Selin kafama yapıştı ve yastığa vurarak "kalk, kalk, kalk" Diye bağırdı. Çok gönül dağı izledik biz bununla. Bu üretim hatası resmen. Leyla teyze, mehmet amca afadersiniz ama bu kız olmamış

" Lan bırak kafamı gerizekalı" Dedim. Umutlar yere inmiş kıvırarak şarkı söylerken ben yatakta selinle kavga ediyordum takii" Kapatın lan şunu" Diyen sese kadar.

Pusat kapıda sinirle bakıyordu " Açın ordan benim şarkıyı"dedi. Elimi alnıma vurdum. İkizimde düzgün değil. Beş kişi bulmuştuk birbirimizi. Ailemizin soyunu çok güzel ilerletiyorduk Allah var.

Açılan şarkı bu defa "deli et beni" İdi.

Yataktan bıkkınlıkla kalkıp giyinme odasından hazır olan kıyafetlerimi aldım ve kolidordaki banyoya yöneldim.

Makyajımı önce silip sonradan ılık suyu ayarlayarak duşa girdim.

Bugün annemle konuşacaktım. Neden böyle davranmıştı? Sebebi neydi? Her şeyi öğrenecektim.

Duştan çıktıktan sonra bornozu üstüme geçirdim.

O sırada kapı pat diye açıldı" Oha oha çüşş yuh amq" Diye bağırdım

" A pardon" Diyen kuzey hızlıca çıktı. Ben şokla kapıya bakıyordum. Allah'tan bornoz vardı. Ya olmasaydı. Laann vallahi ucuz yırttık.

Üstüme hava hafif soğuk olduğu için şort ve uzun kollu sweet giydim.

Ayağıma beyaz çoraplarımı geçirdim ve sweet ı'm önünü hafif içeri soktum. Saçımı kurttum. Kesecektim saçlarımı. Ağırlık vardı san ki bedenimde. Saçlarımdan iğlenmeye başlamıştım. Sebebsizce. Gözlüğümü de taktım ve aynadan baktım. Yeşil gözlerim parlıyordu. Gülümsedim hafifçe.

Saatimi ve bilekliğimi takıp banyodan çıktım ve odaya gidip telefonumu aldım. Bir dk. Arkamı döndüğümde bir kapı daha vardı. Oraya ilerledim ve açtığımda banyo vardı. Salak kafam ya. Banyo varmış zaten burda.

Oflayıp odadan çıktım ve merdivenlerden inerek salon olduğunu zannettiğim bir yere girdim. Evet salondu. Herkes koltukta oturmuş konuşuyordu.

Esneyerek tekli koltuğa gittim ve dizlerimi kendime çekip yan dönerek koltuğa oturdum.

" Bak yine aynı oturuş. Kızım sırtın yamulacak düzgün otursana " Dedi Anıl. Omzumu silktim

" Bende senin yüzünü yamultuyim kardeşim nasıl" Dedim yumruğumu yüzüne göstererek. Yumruğumu tutup öptü

" Anam şu yumruğa bak. Üç parmağımın yumruğu kadar" Dedi elimi açıp kendi eline tutarak. Gülme sesleri gelince elimi çektim " Kalbim o kadar"

" Hatta sizinde. Elinizi sıktığınızda oluşan yumruk sizin kalp büyüklüğünüz kadardır. Tabii değişen oluyor. Tam bir bilgi'de yok ama genel olarak böyle bir tabiir geçiyor" Dedim ve telefondan kafamı kaldırıp onlara baktım.

" Bundan bahsediyordun herhalde " Dedi Bulut.

" Neyse acıktım ben. Kahvaltı hazırlacağım. Selin kalk. Bir erkek daha gelsin. Götünüze yer edinmeyin sürekli" Diyip mutfağa gittim.

Büyük bir mutfaktı. Gri ve beyaz olarak döşenmişti.

" Alerjisi olan var mı? " Dedim ne olur ne olmaz

" He yok. Hepimiz turp gibiyiz maşallah " Dedi Toprak göğsüne vurarak. Ona gülüp kahvaltıyı hazırlamaya başladık

 

20 dk sonra

" Siktirin gidin lan mutfaktan" Diye bağırdım sonunda. Her yer un olmuş, yağ sıçramıştı. Sebebi ise iki çocuk gibi eğlenen Selin ve Topraktı.

Mutfağa herkes girince elimde bıçakla beni buldular. Sonra karşımda süt dökmüş kedi gibi duran ikiliye. Gülmemek için dudaklarını dişlediler

" Siz çıkın ben yardım ederim" Dedi Kuzey.

Herkes çıkarken selin saçını savurup pusatın koluna girdi

" Çık lan ikizimin kolundan " Dedim kaşık fırlatarak. Onlar gülerek mutfaktan koşarak çıktılar.

Bende gülüp önüme döndüm. Kuzey krepleri kızartırken bende etrafı topluyordum.

Kuzeyin önü kalmıştı sadece. Krepleri daha yeni atmıştı.

" Kuzey bir çıksana şurayıda alıyım" Dedim. O çıkarken bende temizlemeye başladım. Kreplere baktım bir yandan da. Kızarmışlardı. Arkamda birinin varlığını hissettim sonrada gövdesini.

Kuzey arkamda eğilmiş krepleri çeviriyordu. Sertçe yutkundum ve kaslı dövmeli koluna vaktım. Vaov. Baya güzeldi yalnız. Yani iyidi... Aman öf.

Kafamı ona çevirdiğimde oda bana çevirince anlık burunlarımız değince şaşkınca gözlerimi kırpıştırdım. Bakışları dudaklarıma düşünce anında gözlerini çekti ve geri çekildi. " Pardon " Diyip krep tavasını aldı. Ama bir anda bıraktı " Siktir " Dedi ve elini suya tuttu.

" Elini mi yaktın. Bakıyım" Dedim elini avucuma alarak. Kızarmıştı. "Bekle odamda vardı yanık kremi alıp geleyim" Dedim.

Tam gidecekken kolumdan tuttu " Önemli değil. Anlık sızladı sadece" Diyip krepleri koydu. Sadece bu kadar konuşmuştu. Nedense viran amcama benziyordu. Davranışları, konuşma şekli. Ay bide gerçek oğlu çıkıyormuş. Gülerim

Neyse bende salatalık ve domatesleri doğrayıp tabağa koydum.

" Kuzey çayın altını kapatsana" Dedim patatesleri kapıt havlunun üstüne koyarak.

" Tamam" Dedi ve çayı kapatıp masaya taşıdı.

Masa bitince " Rızık zamanı aç yamyamlar gelin" Diye bağırdım içeriye

" Turşuhan rızık zamanı " Diye bağırıp gelen ve aynı anda söyledikleri için kulaklarımıza sıçan yedili kişilere Kuzeyle sövme işindeydik.

Onlar aç hayvan gibi yemeklere dalarken Selin'in bile hanımefendi davranışı kalmamıştı.

Yüzümü buruşturdum" Açlar sizi"

" Açız zaten" Dedi hepsi. Kuzeyle yanyana oturduk ve yemeye başladık. Çayımı içecekken şeker koymadığım aklıma geldi. Şekeri uzanıp alıcakkken kuzeyde elini uzattı.

Acunun bir lafı vardır bilirmisiniz. Hoy maşallah. O damarlı eller, ince kemikli parmaklar. Tövbe yarab. Allahım sen affet. Diktim gözlerimi baktım. Tam bir fiyaskoyum

Vallahi hiç çekinmedim. Aldım eli incelemeye başladım. " Allahım yine mi? " Dedi Anıl gülerek. Benimkiler benim takıntıyı bildikleri için gülüyorlardı

Elini tuttuğum Kuzeyin kasıldığını hissettim. " Ne takıntısı " Dedi Kerem.

" Damarlı el takıntısı. Bulduğu gibi alıp bakıyor oynuyor" Dedi Pusat " Bizim ellerimiz yıprandı artık" Diyen Umutu takmadan damarlara ellerimi bastırdım geri çektim

" Oğlum sen ne kadar çalıştın. Bu kol ne? Bu damarlar ne? " Dedim bağırarak. Sandalyemde bağdaş kurdum ve ona dönüp elini dizime koyup iki elimle damarı ile oynarken gülüyordum" Oğlum terapi gibi lan" Dedim(ablamında benimde ellerim damarlı arkadaşlar ve sürekli oynuyorum damarlarla shsjsj)

(Kuzeyimizin müthiş damarlı elleri)

Onlar tepkilerimi gülerek bir süre sonra konuşmaya başlamışlardı. Kafamı akldrınca kuzeyin diğer eli çay bardapında bir eli benim elimde sandalyesi dibimde konuşuyordu.

Yüzünde kapatıcı vardı. Şimdi fark etmiştim. Kendisi bir erkek olduğu için kapatıcıyı düzgün yaymamıştı ve bir iz belli oluyordu. Kaşlarımı çattım kuzeyi dürttüm. Bir anda iki büklüm oldu.

Tiki varmış lan adamın . İki büklüm oldu.

" Kuzey" Dedim sessizce. Kafasını bana çevirdi " Eğil" Dedim

" Aha öpüşüyorlar " Dedi selin

" Öpüşsem masada mı öpüşürüm salak " Dedim ve göz devirdim. Bir dk ney? Ben ne dedim haşimdi.

Kuzey şok olmuş bana bakarken diğerleri kahkahalarla gülüyordu " Takma" Dedi kuzey.

Yanaklarım kızarmıştı. Kollarımı birbirine bağlayıp dudaklarımı büzdüm.

" Hey durun. Alındı " Dedi Pusat ve bana eğildi. Yandan beni kendine çekip sarıldı. Karnına vurdum ama dirseğim acımıştı

" Hepiniz camışsınız oğlum. Bu kaslar ne ? " Diyip dirseğimi ovdum.

" Sevgilim seviyor " Dedi ve selinin saçlarını öptü. Baygın bakışlar atıp kalktım sandalyeden" Kuzey peşimden gel" Dedim mutfaktan çıkarak

" Aha gidiyorlar öpüşmeye. Sessiz olun he" Diye bağırdı selin

" Selin gebertirim seni" Diye bağırdım sonunda.

Ben odama çıkınca makyaj masasına ilerledim. Kuzey içeri girdi ve bana anlamazca baktı .

" Otur bir yere boyum yetmez " Dedim.

Bir şey demeden yatağa oturdu. Bana tereddütle bakıyordu. " Öpmiyeceğim kuzey. Takma şu salağı " Dedim ve kapatıcı ile süngeri alıp kuzeye yaklaştım.

" Kapatıcıyı yaymamışsın. Sadece bir noktaya sürdüğüne göre sevmediğin bir şey var" Diyip iki dizinin arasına gidip çenesinden tuttum ve hafif sağa çevirdim.

Oda ellerini yatağa yaslayıp gözlerime baktı. Kahverengi gözleri o kadar koyuydu ki ne içerdiği belli değildi. Nefret, sevgi, üzüntü... Bir duygu yoktu. Karmaşa bile içermiyordu.

" Gözlerinde acı var " Dedi kuzey bir anda. Kapatıcıyı süren elim duraksadı. Kafamı eğdiğim yerden ona çevirdim. Burnum çenesine sürtündü.

" Ne çektin sen peri? "

Sesi fısıltıdan ibaret dahi olsa kalp atışlarımı hızlandırmıştı.Nefesi yüzümü yalayıp geçerken ben soluğumu tutmuştum " Gözlerimde acı mı var? Saçmalama " Dedim gülüp kapatıcıyı iyice yayarak. Çenesi keskin olduğu için kafasını çevirince yaymak zordu.

İşlem bitince bacak arasından çıkacekken ayapına takılıp düşüyordum ki belimin iki yanından tutup düzeltti.

Elini ateşe dokunmuş gibi hızlıca çekti ve ayağa kalktı. Elim ayağım birbirine dolaştığı için o kalkınca burnum kaslı gövdesine çarptı " Ah" Diye inledin

" Ahan da o an" Diyip içeri dalan yedi kişiye ben burnumda elimle oda eli burnumda kapıya dönmüştük

" Tüh be öpüşmüyorlar " Dedi Umut yüzünü asarak. Umut ve Selin yüzü asık giderken " Siz ne yapıyorsunuz? " Dedi Pusat

" Birden ayağa kalkınca burnum göğsüne çarptı oydu" Dedim ve kapatıcı ile süngeri masanın üstüne koydum" Ben babamlara gidiyorum. Gelirim bir kaç saate "

" Annemle mi konuşacaksın? " Dedi Pusat.

Kafam ile onayladım" Birde mesaj attı. Senide çağırıyor " Dedim.

Niye ikimizide çağırdığını bilmiyordum. Onlar odadan çıkınca bende üstünü çıkarttım ve yeni kıyafetler giydim .

Saçımı iki yandan ördüm . Koluma siyah bu bandanayı sardım ve bilekliklerimi taktım. Gözüme maskara sürdüm ve gözlüğümü taktım. Dudağıma tint sürdüm ve ayaklarıma beyaz sporlarımı geçirip sırt çantamla aşağı koşarak indim.

" İkiz" Diye bağırdım " Hadi"

Kapıya gelince ikizimi bekledim.

Pusat hızlı hızlı inince şokla ona baktım. " Selin" Diye cırladım.

Selin aşağı koşarak indi " Ne oldu? "

" Bu dudak ne" Dedim sitemle. Pusatın dudağı kırmızı rujdu. Gülmeye başladım. O kadar kaptırmışlar ki kendilerini Pusat hala eşofmanı ile ydi.

Umutlar gelince onlarda gülmeye başladı

Selin gelip omzuma vurdu" Ne var. Sen git kuzeyi öp" Dedi ve beni kuzeye itti

" Lan taktınız Kuzeyle bana. Bir gidin " Dedim ve kapıyı açtım " Pusat iki dk içinde üstünü giyin gel"

" Kendimi bir güzelliği kaptırdıysam" Dedi seline bakarak. Selinde ona sırnaştı. Tam dudakları değecekti ki bir el gözümü kapattı. Ardından inleme sesi geldi " Ah umut ne yapıyorsun ya? "

Gözlerimden eller çekildi. Umut terlik fırlatmıştı " Benim pandamın önünde fingirdeşmeyin. Daha yaşınız küçük. Evlendikten sonra "

" Konuştu imam efendi " Dedi Pusat " Tabii efenim. Ben öpmeyeceğim sevgilimi" Diyip yukarı çıktı

" Aile vardı burda o manada" Dedi umut bağırarak. Gözler seline döndü " Ne var ne bakıyorsunuz ya? " Dedi. Yanakları kızarmıştı

" Çık selin" Dedim. O koşar adım bu anı bekliyormuş gibi odasına gitti.

Kapıdan çıktığımda umut ve Anıl yanıma geldiler " Sakın kriz geçirmiyorsun? Bir şey olursa arıyorsun" Dedi Umut.

Kafamla onaylayıp ikisininde yanaklarından öptüm.

Pusatta gelince oda siyah beyaz giymişti.

Motorlara binip gaza bastık ve orman yolunda sürmeye başladık.

Aklıma şuanda damarlı eller, dövmeli kollar, misk ve amber kokusu vardı. Sigara kokusuda vazgeçilmezi gibiydi. Çünkü sigara kokusuda vardı.

Bir saatlik yolculuktan sonra bizim evin önünde durmuştuk.

Motorlardan inip içeri girdik ve kapıyı çaldık. Pusat kolunu omzuma sarmıştı. Kapı açıldığında karşımızda fadime ana vardı.

" Hoşgeldiniz evlatlarım"

" Hoşbulduk fadime ana" Dedik ve içeri geçip ayakkabılarımızı çıkarttık. Salona geçtiğimizde viran amcam, oğuz amcam, verda teyzem ve velda teyzem vardı.

" Hoşgeldiniz " Dedi oğuz amcam gülümseyerek

" Hoş... Buldukta" Dedim ve koltuğa oturup çantamı koydum. Pusatta yanıma oturdu.

Annem ve babam aşağı inince tekli koltuğa oturdular. Annem ellerini ovuşturuyordu. Babam ise sıkıntılı bir şekilde elini çenesinde öne eğilmiş duruyordu.

" Baba, anne ne oluyor? " Dedim tereddütle. Annem dolu gözlerini bana çevirdi. Yutkundum sertçe. Babam önce bana sonra annem baktı. Ardından da Pusata.

" Yıllar önce ben kaçırıldım " Dedi annem. Velda teyzeme döndüm. Oda kaçrılmıştı. " Ölü gösterildim. Babanla nişanlıyken beni öldü gösterdiler " Diyince sarsıldım

" Ne? " Çıktı ağzımdan. Pusat konuşamıyordu bile.

" Bir yıl sonra beni serbest bıraktılar. Babanla birlikte olmuştuk ve beni kaçırdıktan aylar sonra iki hafatalık hamile olduğumu beni bıraktıklarında ise üç aylık size hamileydim. Bana bir şey söylediler. Bıraktıklarında 'benim kızım öldü. Eğer kızının ölmesini istemyorsan bir kızın olunca bırakacaksın ' dedi. Doğdunuz. Her gün, her ay düşündüm . Periyi yetimhaneye verdim . Bir yalan uydurdum. 'Mafyatik işlerden uzak dursun' diye. Asıl amacım seni bırakıp canını kurtarmaktı" Diyince gözümden bir damla yaş aktı " Orda dört çocukla tanıştın sen. Hatırlamıyorsun ama illaki onlar seni hatırlıyordur. Senden büyüklerdi. Seni geri aldık. Alırken hepsi o kadar çabaladı ki. Belki biliyorsundur. Onlar atmacalar " Diyince ellerim titredi " Kuzey hiç yalvarmayan biriydi. Gidip gelip baktığımızda sürekli sen onun kolunun altındayın. Korurdu seni. Sinanın ayaklarına kapandı. Almayın benden onu dedi" Diyince gözlerimden ard arda yaşlar boşaldı

"Sen unuttun. Daha çocuk olduğun için hatırlamadın. Seni bırakamadım. Aldık yanımıza. Hep kötü davranmaya çalıştım sana. Sürekli izleniyor hissiyle sana yaklaşamadım" Diyip sustu

Herkes şok olmuş şekile anneme bakıyordu.

Ayağa kalktım. Tam düşecekken pusat belimden tuttu. Gözlerimi yavaşça açıp kapattım. " Sen bunu benden sakladın" Dedim suskunluğun ardından konuşarak " Bıraksaydın" Dedim" Beni orda bıraksaydın. Sevgisizlikten daha iyidi anne"

Kafasını eğdi " Her gece ağladım ya" Diye bağırdım" Her gece anne yanıma gel diye ağladım" . Göğsüme vurdum sertçe" O kadar sevginin içinde senin sevgini aradım. Babamın, ikizimin değil senin sevgini istedim ben" Diyip yanımdaki abajuru duvara fırlattım. Herkes ayağa kalktı " Her gece ağlamaktan, her şeyi içime atmaktan kalbim ağırmaya başladı benim. Gizli gizli teyzemden ilaç alıp içtim lan ben"

Hiç kimse bu bilgiyi bilmiyordu " Elim ayağım titriyordu stresten! Sen gel bak istedim. Sana içimi açmak istedim. Hasta olduğumda sen bak istedim. Pusatın maçı var diyip hasta halde evde tek başıma kaldım. Bana üç erkeğin değil bir annenin sevgisine kalmak istedim" Diyip duvara vazoyu attım.

Saçlarıma ellerimi geçirdim " Tehtid edildim diyebilirdin. Babama diyip adamı halledebilirdi. Çabalamadın sadece bir köşeye sinip benim bitişimi izledin. Ben... Ben neler çektim görmedin. Masada yemek yemedim bir kişi sormadı. Bir yere giderken geç kalma diyen bir annem olmadı. Ben en çok anneye ihtiyacım var sen yoktun. Sana ihtiyacım varken en çokta sen beni bitirdin. Sen beni korumaya çalışırken herkesten daha beter hale getirdin " Dedim ağlayıp yere çökerken

" Yanındaydım. Sen ağlarken kapının ardından yerde ben ağladım perim. Kızım" Dedi. Ellerini saçıma dokanacakken " Dokunma " Diye bağırdım. " Bir daha kızım deme. Başka bir bahane uydursaydın anne. Diyebilirdin. Çabalayabilirdin ama sen 17 yaşımda annem olmayarak bir ruh öldürdün zaten"

 

Yerden kalktım ve çantamı alıp çıktım evden kaskımı taktım ve arkamdan koşan amcamlarla teyzemleri takmadan eve sürdüm.

Rüyalarıma giren onlardı. Kulaklarımı çınlatan erkek sesleri, yalvarış sesleri onlara aitti.

 

Eve geldiğimde hızlıca eve girdim ve " Kuzey " Diye bağırdım. Göz yaşlarım hala akıyordu " Bulut, toprak, kerem" Diye bağırdım.

Hepsi koşarak aşağı indi " Ne oldu peri? " Dedi kerem yüzümü avuçlayarak

" Sizdiniz" Dedim hepsine bakarak. Kuzeyin yanına gittim. Yüzünü avuçladım parmak uçlarıma kalkarak " Sendin. Rüyalarıma gelip ağlayan, beni bırakmayıp babamlara yalvaran sizlerdiniz" Dedim

Onlar durdu. Bir adım geri attılar. " Ne?! " Dediler.

Kuzey yüzünü avuçladığım ellerime ellerini koydu ve tşörtümü kolumdan sıyırdı.

Sürekli kolumda olan ize baktı " Sensin " Dedi gözleri dolarak " Nefesimsin " Dedi fısıldayarak

Ama gözlerim kayıyordu. Neden bilmiyordum ama son hissettiğim kuzeylerin peri diye bağırışı ve birinin kucağında olduğumdu.

                                ***

Ben şuanda buyum civcivlerim. Bölümü yazarken ufak küçük küfürler edip (küçük mü belli değil) annemlerin bakışlarına yakalandım. Ufak krizler geçirip babamların sorularına maruz kaldım ama Allahın izni ile bir bölüm yazdım. Bir gerçek ortaya çıktı. Umarım bölümü beğenirsiniz😍🥰😘

 

Loading...
0%