Yeni Üyelik
25.
Bölüm

Dayanak

@nebiyye.bkrtrbz

= bölüm sonu durum

                             ***

Karşımda olan ablama gözlerimdolu bakıyordum. Umarım abla. Umarım öldü numarası yapmamış sındır?

Ona bir adım attım. Bana göz yaşları içinde bakıyordu. Ara sıra kafası yere kayıyor canı için, öldü bildiğim ablamın canı için öldürdüğüm bedenlere dönüyordu.

" Verdam" Dedi koşarak bana sardı kollarını. Ellerim yanımda cansızca duruyordu. Dilim lal olmuştu

Gözlerimin önünde kendi canınını feda eden ablam kanlı canlı bana sarılıyordu.

Kanları akmıştı bileğinden ama. Her yeri kandı. Vücudu kandı. Yaralarla doluydu. Kendimden ittirdim

" Sa-sarılma bana "

" Verda" Dedi bir adım atacakken . Elimle durdurdum

" Ölmemişsin? "

Kafasını yere eğdi " Özür dilerim" Dedi. Dudaklarım titredi. Bana söz vermişti, asla yalan söylemeyeceğine. Demek ki hiç bir söz tutulmazmış " Demeliydim ama korktum "

Elimi kaldırıp tokat atıcakken erkek çocuğun gözleri dolu bana baktığını görünce tokat için kaldırdığım elimi ablamın saçlarına götürüp okşadım " Senin için değil oğlun için " Dedim.

Erkek çocuğu koşup bana sarıldı. " Sen teyzem misin? "

" Evet küçük adam"

" Baba bak teyzemmiş? " Diyen oğlanın baktığı yere bakınca kalp atışlarım durdu san ki. Boğazıma yumru oturdu ve konuşamadım.

Karşımda oğuz vardı. Bana abla diyordu ama kendisi benden dört yaş büyüktü. Yani ablamla aynı yaştaydı. Kucağında bir erkek çocuğu vardı.

Virana döndüm. Bana ve duruma şokla bakıyordu. Siyah hareleri, daha da kararmıştı. Ayağa kalktı sinirle

" Ne oluyor oğuz? " Dedi sertçe. Oğuz'un hiç görmediğim yüzünü görüyordum şuanda. Sert bakışları aynı viran gibiydi. Elinde tuttuğu bebek daha yeni doğmuş gibiydi. Görkemle aynı gibiydi.

Gözlerim tekrar Oğuz'a çıkınca abisine biraz çekingen baksa da san ki bu durumda ayakta durması gerekiyor muş gibiydi.

" Biz velda ile evliyiz" Dedi tek cümlede. Yerimde sendeledim.

Kaşlarım havaya kalktı. Gözlerim den teker teker yaşlar boşaldı.

" Söz vermiştin" Dedim sessizce. Kırgınlıkla, öfkeyle baktım özlediğim mavilere. Bana bunu yapamazdı. Ben onca sene boş mezara ağlamış olamazdım. Ben ablamın ölüm acısını çeken ailem yüzünden şiddet görmemiş olamazdım.

Geri geri gittim ve motora bindim. Sürdüm mezarlığa.

Yaşadıklarımın oyun olmasını, rüya olmasını istedim.

Geldiğim mezarlıkta hemen indim motordan ve sahte mezarlığa yürüdüm. Ektiğim çiçekleri bir bir kopardım sinirden. Ne yaptığım umrumda değildi. Hayatın en boktan sillesini, kazığını yemiştim.

Ben ablamın ölümü ile sınanmıştım.

Sinirle toprağı köpek gibi eşeliyor belki yalandır diyip ablamın cesedine ulaşmaya çalışıyordum. O kadar kendimi kaybetmişim ki belime sarılan kollar beni geri çekti.

" Şşt sakin ol" Dedi viran elleri ni karnımda birleştirerek.

Nefesim daralıyordu. Açık havada, aldığım nefes bana yetmiyordu. Derin nefes alıp veriyordum.

" Verda " Dedi ablam. Ona döndüm. Bir mezara birde bana bakıyordu. Belinden destek veren oğuz sıkıntılı gözlerle bana bakıyordu.

Ayağa kalktım ve kolundan tutup mezarlığa yaklaştırdım " Bak" Dedim bağırarak " Yıllarca başında ağladığım mezara bak" Dedim göz yaşlarım hiç akmamış gibi akarken " Beni nasıl kandırdığını anlat. Benim önümde intihar ederken ne düşündüğünü anlat? "

Son nefesime kadar bağırıyordum. Titrek bir nefes verdi

" Böyle olsun istemezdim"

" Ne isterdin söyle " Dedim bağırarak " Söyle lan. Ben vicdan azabı çektim benim için öldü diye. Annem, babam öldürene kadar dövdüler beni. İki defa tacize uğradım lan ben senin yüzünden"

Kafasını hızlıca kaldırdı bana" Viranı hemen bulabildiği mi mi sandın? Çöpçülük yaptım, sokakta yattım, barınaklarda köpeklerle yattım da ben anca kendimi okutabildim lan. Belki sen orda bu hayattan kurtulup oğlunla, kızınla mutluyken ben kan kusuyor, içim sızım sızım sızlıyordu. Bir allahın kulu da ilk beni, geride bıraktıkları beni düşünsün " Dedim sesimi kısarak.

" Verda. Çok zor zamanlardan geçtim yemin ederim "

" Benm kadar değil abla. Neler çektiğini kendiminki ile karşılaştırmak istemiyorum ama benim kadar değil. Herkes her şeyden kaçıp kendini kurtardı. Ya ben. Ben viranı bulamasaydım. Kendi ailemi kuramasaydım gelicek miydin yine? Kurtarıcakmıydın beni o çukurdan, düştüğüm o acınası durumdan "

Kafasını eğdi ve iki yana salladı" Ben geçmişimi silip yeni sayfa açmak istedim"

" O yeni sayfa da ben yoktum öyle mi abla?" Dedim "yıllar önce bana ne dediğini hayırlıyormusun? "

Kafasını bana kaldırdı.

Sertçe yutkundum.

 

16 yıl önce

" Verda dur ablacım" Diye bağırdı velda etrafta sevinçle tur atan kardeşine . Çikolata sözü vermiş ve ne yaparsa yapsın sonucunda almıştı. Kendi ile ayrı bir gurur duymuştu.

Babaları para vermezdi ve çalışan ya verda yada velda olurdu. " Abla ben napıcam? Paramı babam aldı. Sana nasıl ödeyeceğim? "

Velda küçük kardeşinin yanağından öptü " Kardeşler'de hesap yoktur. Sen ye" Dedi.

Verda çikolatayı açtı ve ikiye bölüp ablasına uzattı. Şuanda eli titriyordu. Velda ise güldü. Verdanın en çok sevdiği şey ara sıra alınsa da damağında duran o fındıklı çikolataydı. Kimseyle paylaşmazdı. Ablası ise şeker hastası olduğunu bildiği için gönül rahatlığı ile yiyordu.

Bu defa hiç gerilmeden aldı kardeşinin uzattığı çikolatayı. Odada ki küçük pencereden baktı ikiside sadece karanlığı aydınlatan ayın gösterdiği yollara. Bir dilimden bir şey olmazdı. Ağzına attı. Yıllar sonra damağına vuran çikolata tadı ile gözleri doldu. Verda ise çikolatanın yarısını yemiş geri kalanını bırakmıştı

"Verda yesene " Dedi velda çikolatayı verda ya uzatarak. Verda geri çekildi " Sen ye" Dedi sadece " Nasıl özlem duyduğunu dolan gözlerinden gördüm. Babam yine döver ama sen yeter ki artık bir şeye özlem duyma abla"

" Sen? "

" Ben büyüyünce zengin koca bulucam kendime. Böyle mafya falan. Bir kitap gördüm. Adam mafyaydı " Dedi heycanlı heyecanlı anlatarak. Veldanın kaşları havaya kalktı ve " Sen evlenirsen tek kalırım ama " Dedi.

"Seni yanıma alırım . Ben seni unutmam ki? Hem bana kim fındıklı çikolata alır sen olmasan "

Velda kahkaha attı " Yeni bir sayfa açıcam büyünce. Senide kendimide kırtarıcam. Sen doktor bende istediğim gibi öğretmen oluruz. Ülkeleri gezeriz. İlk beyaz sayfamı seninle açıcam"

" Açarmıyız abla? Kurtulur muyuz burdan? "

" Kurtuluruz ya. Ben senide kendimide çekip çıkarıcam burdan" Dedi ve çikolatayı tekrar ikiye bölüp kardeşine uzattı. İki kardeşte o gece belkide en huzurlu uykularını yatmış bir umut uykuya dalmışlardı

 

Şimdiki zaman

Anlamıştı neyden bahsettiğimi. Ben hep bir yazı uğruna gelmiştim bu yere. Viranın hayatına.

Ama ablam yoktu. Ben beyaz sayfa açmış ablam açamamış diye bazen açtığım beyaz sayfalar siyaha bürünüyor ama viran sayesinde yine bir beyaz sayfa açıyordum.

Şimdi ise ihanetin bedelini ödetirekn asıl ihaneti ben yemişim

ABLAMIN CANINI YAKANLARI ÖLDÜRÜRKEN, BENİ GİZLİ GİZLİ ÖLDÜREN ABLAMDI VE BEN BUNU ACI ŞEKİLDE ,HİÇ BEKLEMEDİĞİM ANDA ÖĞRENMİŞTİM.

Güvenme derler insana. Sırtını kimseye yaslama. Bu fani dünyada kim sana düzgün davranırdı ki? Kim en yakınlarından darbe yememiştir, ağlatılmamıştır.

Ben sırtımı kimseye yaslayamamıştım. İzin vermemişlerdi. Ben her yaslandığımda yıkarlardı dayanağımı. Bir fidanın bağladıkları ipin çözülüp kuruması gibiydim. Ben destek aldığım insanlar tarafından yorulmuştum.

En doğrusu sırtını Allaha yaslamaktı. Belki de anlamıştır insan oğlu kimseye güvenilmeyeceğini.

😞😞😞

'umarım bölümü beğenirsiniz😍🥰😘'

 

Loading...
0%