Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Dertleşme

@nebiyye.bkrtrbz

" Ben kızımı vermem" Diyen adam benim gerçek babamdı. Beni istememiş ve yanında ki kızını kendine daha çekmişti. Beni yetimhaneye veren aile ise " Bende gerçek kızımı istiyorum verin bana kızımı" Diyordu.

Ben her zaman ki gibi unutulan taraftım. Kız ise ağlıyordu.

" Çıkalım aşkım" Dedim viranın koluna tutunarak. Gözlerim dolmuştu ama karşılarında ağlayacak kadar aciz değildim.

Viran durumumu anlayınca koluna girmiş belime sarılarak odadan çıkarmıştı.

Çıktığımız gibide beni kıcağına almış sıkıca göğsüne çekmişti. Ben ise her zaman ki sığınağım olan viranın boynuna kafamı sokmuş içli içli ağlıyordum. Ağlama sürecinde oğlum sürekli tekme atmıştı.

Bir elim karnımda bir elim ise viranın göğsünde duruyordu. Arabaya gelince viran beni indirmeden arabaya bindi ve şoföre direktif verip eve sürdürdü.

" Sultanım bak bakıyım bana" Dedi viran saçımı okşayarak. Burnumu çekip kafamı kaldırdım. Terlemiş alnıma yapışmış saçları geri çekti ve derince öpücük kondurdu

" Çiçeğim bak sen, ben ve oğlumuz iyiz. Biz bir aileyiz zaten. Takma kafana tamam mı? " Dedi.

" Abi beni unuttun" Dedi önden sinan.

Ona rağmen güldüm. Sinan viran ile lise arkadaşıydı. Birbirinden hiç ayrılmamışlardı.Şuanda viranın yakın koruması benimde kardeşim gibi olmuştu.

" Yürü git lan " Dedi viran öne uzanıp sinanın kafasına vurarak.

Sinan gözleri dolu bana dönüp " Ablağğ" Dedi.

Yüzümü buruşturdum.

" Ne? " Dedim tersçe.

" Sen hamile olunca niye bu kadar agresifsin? " Dedi.

Masum masum göz kırpıştırdım " Ben agresif miyim? " Dedim.

Sinan tereddütle virana baktı. Bende virana döndüm " Viran? "

" Efendim sultanım? " Dedi tedirginlikle. Ne istediğimi gayet biliyordu. " Yani... Eh biraz agresif olabilirsin " Dedi dudaklarını dişleyerek.

Kaşlarımı çattım ve sinirle kucağından indim . Kendimi zar zor yan koltuğa attım ve kollarımı bağlayıp cama döndüm

" Abla" Diyen Sinan'a " Siktir git" Diye bağırdım. Gözlerim doldu " Ben küfür ettim"

Ben hiç etmezdim ki " Viran. Bana ne oluyor ya? Ben hiç küfür etmem"

" Sultanım sen doktor değil misin? Benden daha iyi bilirsin. Hamilelik durumunda bunlar normal " Diye açıklama yaptı.

" Ben iyi bir doktor değilim dimi? Baksana kendi durumumu bile anlayamıyorum. Ben nasıl beş yüz puan tutturup altı yıl tıp okudum yağğ" Dedim ve kafamı arkamda ki koltuğa yaslayıp ağlamaya başladım " Ben iyi bir anne de olamam . Ben annelik bilmem viran. Ben anne nasıl olunur bilemem. Nasıl bakacağım ben oğluma. Ya başına bir şey gelirse? "

Viran dan

Verda ağlayarak susmuş ve uykuya dalmıştı. Onu kendime yasladım ve yüzüne seyre daldım. Annesi ve babası yani üvey ailesi yetimhaneye bırakmıştı onu. Fazla derin bilmiyordum olaylarını. Zamanı gelince kendi isteği ile anlatmasını istiyordum. Ona güvenim sonsuzdu. Zamanı gelince her şeyi anlatırdı zaten.

Elimi sarı saçlarına koydum ve burnumu yaklaştırıp yasemin kokusunu içime çektim. Bu koku benim uykum, ferahlığım, rahatlığımdı. Yıllar önce görmüştüm ben verdayı. Bir adama vururken. Orda sevdasına düşmüştüm verdanın.

Fazla kavga seven bir karım vardı. Her şekilde kaostan beslenirdi. Bazen işkence ettiğim adamları kendi karışıp çekirdek çitleyerek izliyordu. Hamile olduğu için karşıda çıkamıyordum. Şimdi diyeceksiniz ki karını da mı karıştırdın bu işe?

Benim bu işlerimi verdaya baştan demiştim. O ise ben bir şeyden korkmam, her zaman arkandayım demişti. Onu bu sebepten seviyordum. Her zaman yanımdaydı. Kendisi askerlere yardımda bulunduğumu bildiği için hak edenleri bazen kendi elleri ile de dövdüğü olmuştu.

Kendisi naif, masum biri gibi dursa da, şerefsiz kişilerde farklı birine bürünüyordu. Sert ve acımasızdı. Öğrendiklerimi bunlarla karşılaştırınca çocukluğuna bağlı bir durum olduğu anlaşılıyordu

Onun mavi gözleri bana dönünce yorgunluğumu alıyordu. Uyumasam da yıllarca göz kırpmadan bana bakan cam gibi parlayan masmavi gözlerine baksam diyordum.

Beyaz teninden ellerim ayrılmasın, yanımdan gitmesin istiyordum. Geçmişimde benden giden çok oldu. Ölen çok kişim oldu. Onunda gitmesini istemiyordum

Ablam, çocukları, kocası, iki kız kardeşim ölmüştü yangında. Hala kabuslar görsemde yanımda ki o yasemin kokusu varya anlatamam ya. Onu anlatmaya dilim varmaz. Onu anlatsam kelimeler kifayetsiz kalır, boğazımda tıkanır, bir yumru olur çıkmaz. Çünkü eğer ağzımı açsam yıllarca susmayacak onu anlatmak için ağzım geri kapanmayacaktı. O benim eksik yanımdı. Onun olmaması benim hayatımın yok olması demekti.

Şimdi onun güzelliğine bir güzellik daha ekleniyordu. Anne güzelliği. Benim çocuğum olmassa, onunla evlendiğime pişman olacağımı zannedip stres yapıyor ve bu yüzden çocuğumuz olmuyordu. Öyle bir şey olmazdı. Ondan başkasına dilim açılmaz, bakmaz, kalbim atmazdı. O benim annemdi, ablamdı, sevdamdı.

Karadenizlilerde aşk değil sevda denilirdi bunlara.

Gönül eğer birisine attıysa asla başkasına atmazdı. Sevdaydı bu. Benim gönlüme kimse girmemiş, aslada giremezdi. Şişik karnına koydum elimi. Koymamla oğlumun tekme atması bir oldu. Gülümseyip kafamı camdan gökyüzüne çevirdim ve dua ettim " Allahım bana verdamı , sevdamı verdiğin ,beni bu dünyada yalnız bırakmayıp bu mücevherleri mi verdiğin için sonsuz şükürler olsun. Allahım beni ikisinden ayırma. Sonsuza kadar yanımda olsunlar " Dedim ve kafamı sevdama yaslayıp gözlerimi yumdum.

yazardan

Sinan uyuyan ikiliye baktı ve buruk bir tebessümle önüne döndü. Onunda aklına ölen sevgilisi geldi. Kızıl saçları, kahverengi gözlerini hala unutamamıştı. 'Belki 'dedi içinden. 'Belkide yaşıyordur'. Hani insan hissederya bazen sevdiğinin ölmediğini hala yaşadığını. Sinanda da o his vardı.

'Ölmedi' diyordu kendine. 'Ölmedi ve San ki bir yerlerde beni bekliyor, kurtarılmayı bekliyor' diyordu.

Eve geldiklerinde sinan arkasını döndü ve " Viran " Diye seslendi sessizce. Viran yerine verda yavaşça uyandı ve ona yaslanan kocasını farketti.

" Geldik mi? " Dedi verda. Sinan kafası ile onayladı " Bir örtü getirir misin sinan? Viran kalkmasın. Gece uyutmadım resmen. Biraz uyusun. Kalkarsa yatamaz yine" Dedi

Sinan hemen indi arabadan ve eve yürüdü. Ablası gibi olan yengesine bağlıydı sinan. Ölmüş ailesiydi o. Verdanın virana da Sinan'a da büyük bir etkisi dokunmuştur.

Viranın sevdası

Sinanın ise ölmüş ailesi, ablası olmuştu.

verda dan

Gözlerimi açtığımda odamda uyuyordum. Hava kararmış büyük camdan batan güneşi görüyordum.

Biraz düzeldim ve ayaklarımı parkeye indirip banyoya ilerledim yavaş adımlarla.

Yüzümü yıkadım ve üstüme pijamalarımı geçirdim. Saçlarımı açık bırakıp gözlüğümü taktım ve aşağı indim. Televizyon sesi geliyordu.

Salona girince viranın siyah eşofman ve beyaz tşört le oturduğunu ve elinde de bir kaç tane şirket dosyaları olduğunu gördüm.

Saçları nemliydi ve yeni yıkanmış buram buram naneli şampuan kokuyordu

" Gel sultanım" Dedi viran bir anda. İkimizde kokularımıza alışmış yanında olmasak bile varlığımızı hissediyorduk.

Yanına gittim ve yavaşça oturup bağdaş kurdum yanında

" Hadi karı koca dertleşelim " Dedi viran bana dönüp. Her ay bir gün belirler karı koca dertleşirdik. Hergün olsa da bazen kendi içimize kapandığımız oluyor sonra ise durumu farkedip birbirimize konuşup saatlerce ağladığımız güldüğümüz oluyordu.

Heycanla ona döndüm ve " İki çay yapıp geliyim mi? " Dedim

" Yok sen otur. Ben yapayım. Canının bir şey istiyor mu sultanım? "

" Yok aşkım" Dedim büyük bir gülümseme ile. Gülüşüne buse kondurup mutfağa ilerledi. Bende el verdiğince dağınık ortamı düzeltip masanın üstüne koydum ve geri yaslanıp battaniyeyi dizlerime çektim.

Beş dk sonra içeri çerez lerle, meyvelerle ve çayla gelen viranı gördüm. Yine toplamıştı her şeyi.

Yanıma oturdu ve bağdaş kurup bana döndü

" Hadi anlat bakalım. İlk sen? " Dedi.

" Hmm peki. Bugün ağladığımda rahatladım çünkü kaç zamandır içime atıyordum" Dedim. Dikkatlice beni dinliyordu " Annem hiç olmadı ve bana sevgi göstermediği için ben bir çocuğun nasıl bir sevgi ile büyütüleceğini bilmiyorum. Ama sen geliyorsun aklıma. Bütün zor zamanımda yanımda olan sevdam bana bu zorlukta da yanımda olacak diyorum ve içim rahat ediyor. Doğum yaklaşınca stresim arttı çünkü illaki bir kadın istiyor insan yanında. Tabii ki ayşe annem yanımda olur ama ne biliyim insan kendi annesini de arıyor bir yerde. Böyle bir zamanda istiyorum. Ayşe annem olmasa belkide daha da kötü olacaktım. İyi ki Timur babam ve ayşe annem var diyorum " Dedim ve sustum.

 

Oda gülümsedi " Sıra bende dimi? " Dedi. Kafam ile onayladım" Aslında heyecanlıyım. Bir çocuğumuz olacak ve bu senden olacak sevdam. Bu his çok güzel. İki ay sonra evimizde ağlama sesleri, bir kaç sene sonra anne baba diyişleri belkide ilerki zamanlarda baba veya anne benim sevdiğim var demesi. Bilmiyorum ama bir yandan da korkuyorum. Ya koruyamazsam. Sizi, seni bu zorluklarda başınıza gelecek her şeyden korkuyorum. Ama diyorum ki kendime. Ben güçlüyüm. Ailemin reisiyim" Diyip güldü ben de güldüm

" Zamanında koruyamadıklarım olsa da sizi canım pahasına koruyacağım sultanım. Bundan şüphen olmasın. Her anında, her zor anında bir viran demen yeter. Deme sende olur çünkü sen seslenmeden ben senin nefes alış verişinden kalp atışlarından bile nasıl bir durumda olduğunu anlarım. Sen sadece çocucuğumuza ve kendine iyi bak. Gerisi düşünme. Allahın izni ile hiç bir sıkıntı çıkmaz" Diyip alnımdan öptü.

İşte buydu. Her konuşmada bir aylık dertlerim uçup gidiyor yerini hafifleşmiş yeni bir verda çıkıyordu. Onunla konuşmak dertleşmek beni rahatlatıyordu. İyi ki diyorum. İyi ki viran karşıma çıktı ve allah benim onunla kaderimi yazdı.

Loading...
0%