@nebiyye.bkrtrbz
|
Virandan Bir haftadır verda uyutuluyordu. Yüzünden bile ne kadar yorgun olduğu gözüküyordu. O parlak mavi lerini açıp bana bakmasını o kadar istiyordum ki. Bir anda doktorlar girdi içeri. " Ne oluyor? " Diye bağırdım cama vurarak. Verdanın kalp atışları düz oldu. " Verda" Diye bağırdım. Annemler yanıma geldi hemen. " Anne bir şey de. Baba. Ölmez dimi. Durumu iyidi " Dedim. Oğuz gelip beni kendine çekti ve sakinleşmemi sağladı ama olmuyordu. Benim kalbim onunla atarken onun ki durmuştu. Benim ki niye durmuyor. Ben onsuz yapamazdım. İçerden doktorlar çıktı. " Ölmedi dimi? " " Merak etmeyin. Normal odaya alabiliriz. Ayrıca bebeğin durumuda iyi" Dedi gülümseyerek " What dedin gülüm " Diye bağırdı sinan ve oğuz. " Haberiniz yoktu galiba. 3 haftalık hamile" Dedi ve gitti. Elim alnıma gitti. Yine baba oluyordum. Verda normal odaya alınınca hemen içeri girdim. Kısık gözlerle cama bakıyordu. Hala acısı vardı yüreğinde Yavaşça gidip elini tuttum ve yere diz çöküp tuttuğum elini öptüm defalarca. " Sultanım. Nasıl hissediyorsun" Ses vermedi. Sertçe yutkundum. Yine kendini kapatmış içsel hesaplaşma yaşıyordu. " Yine kendini kapattın güzelim " Dedim. Donuk mavilerini bana çevirdi. O gözler eskisi gibi parlamıyordu. Ağzından tek kelime çıktı " Niye ben? " Kafamı eğdim ama söylemediğim güzel haberi vermek için bir anda ayağa kalkıp gülümsedim " Sana bir şey söylemem lazım ama güzel bir şey" Camda olan yüzünü bana çevirdi tekrar. Ne kadar donuk baksa da gözlerinde ki meraka gülümsedim. Çok fazla meraklı bir karım vardı . "ne var?" dedi merakına yenik düşüp. "ee-şey. Hamilesin" dedim. Gözleri ışıldadı hemen. "be-ben tekrar anne mi olacağım?" dedi gözleri dolarak. Belki de bu bebeğimiz Verdayı iyileştirecekti. Hayatımıza ikinci bir bebek girişi biraz zorlasada her şeyin üstesinden geldiğimiz gibi bununda gelecektik."acısı geçer di mi viran?" "geçecek güzelim. Neler geçmedi,neleri atlattık biz. Yeni bir üye katılıyor aramıza. Bundan iyi bir şey olabailir mi?" Kafası ile onaylayıp elini karnına götürdü.
Verda dan Hayatım hep bir düzen içinde olamamıştı. Bir yerlere savrulmuş, yere düşmüş kaldıranım olmamıştı. Belkide buydu benim kurtarıcım. Kendi başıma ayağa kalkmıştım. Hayatta düştüğün yerde durup birisinin kaldırmasını beklemek yerine ,kendiniz kalkıp yolunuza devam etmeniz lazım. Belkide o zaman iyi sonuçlar, iyi bir hayat, iyi bir yaşam bekliyordur sizi. Benim geçmişim iyi miydi? Kısmen. Viranla karşılaşmam, oğuz ve sinanla abla-kardeş olmam, olmayan anne ve babamın olması ve belkide şimdide gerçek abilerim ve kardeşim. Evet bu yola çıkarken umudum yoktu. Bir ailemin olacağını, arkadaşımın olacağını, okuyabileceğimi düşünmemiştim. Çevrem beni o düşünceye sürüklemişti. Hayatımın kopma anında bir mektupla ayakta durmuş belki saçma ama yolumu açmıştı Orda beni bekleyen asıl gerçekleri görmüş, bir eşe, iki evlada ve bir aileye sahip olmuştum. Bazen insan yıkılırdı ve bazı düşünceler geçerdi aklından. Ben başaramayacağım, herkes ilerde ben ise geride, ölmek istiyorum, yapamıyorum, ailem neder, bu sınavdan düşük aldım ailem kesin kızacak v.b düşünceler Saçma. Hayat ilerliyor. Evet benim ki durup durup ilerliyor ama bazı kişilerin ki komple duruyor. Hayatınızın iplerini sıkı tutunun. Bırakmayın, başkasının eline vermeyin. Hayatınızı ancak siz yönetirsiniz. Nasıl başlarsa öyle biter derler ya. Eğer başlangıcınızı iyi yaparsanız iyi ilerler. Kötü başlarsa iyi yapmaya çalışır yeni bir başlangıç haline getirirsiniz. Benim hayatımda belkide böyleydi. Kötü başlangıcım vardı ama iyi bitmişti. Elim karnımda gözüm belkide hayatımda en iyi seçtiğim kararı yani evlendiğim kocaman döndüm. Kocamdı, sevdamdı, dostumdu , sırdaşımdı, abimdi. O belkide kalıplandırmayacağım,onda kullanamadığım ,onun için söyleyemediğim ,seçemediğim sözcüklerimdi. Aynı viranın dediği gibi. Karadenizlilerde sevda derlerdi. Bir kişiye attımı o kalp başkasına atmazdı. Elimi karnıma koyup okşadım. Yeni bir üye katılıyordu he. Belkide acımı böyle saklayacaktım kalbime. Bazı acılar gelmezdi ama yerini umutlarla, sevgilerle doldururduk. Hep yaptığım gibi yine aynısı olacaktı. Görkemle, yeni doğacak bebeğimle, ailemle ve eşimin sevgisi ile saracaktım ben o sızıyı, acıyı, kanamış, parçalanmış kalbimi. Onun gözlerine dalmış bakarken dudağıma yapışması bir oldu. Birbirimize vakit ayırmamıştık. Hatta ne zamandır konuştuğumuz bile yoktu. Ben karşılık verirken nefesimiz tükenene kadar dudaklarımız ayrılmadı. Bir süre sonra benden ayrıldı ve alnını alnıma yasladı. " Seni seviyorum " " Seni seviyorum " *** Yataktan kalkıp görkeme baktım bir süre. Yüzümde yılların acısını almış ama her zaman umudu olan bir anne gülümsemesi vardı. Ben başarmıştım. Ayakta durmayı başarmıştım. Oğluma iyi bakacak belki şımarık diyeceklerdi ama iyi büyümesini sağlayacaktım. Benim yaşadıklarımı yaşamayacaktı. Annesinin geçmişi gibi olmayacaktı. Biz mutlu bir aile olacaktık. Geri yatağa döndüm ve kocama baktım. Huzurla uyuyordu. Dolgun pembe dudakları büzülmüş, göz kenarları kurumuş yaşlara bulanmıştı. Ben yoğun bakımdayken sinan ve oğuzdan aldığım haberlerle hiç uyumamış görkemle sürekli yanımdaymış. İstediği ihaleye girmemiş, yer altı toplantısına gitmemişti. Bunlar onun için önemliydi ama bu durumda bana verdiği değeri biraz daha görüyordum. Ve ben şanslı taraftaydım. Umarım herkesin hayatı iyi yönde olurdu. *** Kapı hızlıca çalındı ve " Yengeğğğ" Diye bağıran Oğuz'un sesi geldi. Sarsak şekilde kalktım ve tşörtümü düzelttim. Kapıyı açıp tokadı bastım" Siktir git lan. Gece uyuyamamışım. Ne bozaran sesinle bağırıyorsun? " " Yenge. Bugün cinsiyet öğreneceksiniz. Hadi gidin" Dedi. " Saat 16.00 da oğuz randevu" Dedim " Olsun yenge siz gidin" Başımın üstünden uçup iki metre olan Oğuz'un kafasına gelen terlikle ben kahkaha attım. Oğuz ise iki büklüm olmuş kafasını tutuyordu " Karıcım. Kocanın kafasını yardılar. Beynim gitti" " Olmayan birşey gidemez " Dedi ablam aşağıdan bağırarak. Viranla kahkaha attık tine " İkinizde sinir bozucusunuz " Diyip gitti. Ama birden pat diye ses ve " Mal düştün mü o üç basamaktan " Diyen ablamın sesi geldi Salak merdivenlerden düşmüştü. Geri dönüp kapıyı kapattım. Viranda kapıya yaslanmış beni süzüyordu " Sapıksın viran? " " Teessüf ederim karıcım. İkinci bebeyi de yapıyoruz ve seni süzmem sapıklık mı oldu? Halbu ki her kıvrımını ezbere biliyorum " Dedi göz kırparak. Utanarak banyoya yöneldim. Kahkahasını duyunca ayağımda ki terliği virana attım. Karnına gelen terlikle inlerken " Hep sen mi atacaksın. Biraz da ben atayım" Diyip banyoya yöneldim ve hep onun yaptığı gibi bana bakarken kapıyı suratına çarptım. Duşa yönelip üstümü çıkarttım ve sıcak suyun altına girdim. Elim çıkmış karnıma gitti. Buda büyüyordu. Görkem ilk anne dedi mesela. O süreçte o kadar mutlu olmuştum ki. Ardından baba dedi. Sıcak suda vücudum gevşerken daha fazla durmayıp duşumu aldım ve havluya sarınıp çıktım. Viran yatakta bana sırtını dönmüş telefona bakıyordu. " Aşkım sende duşa girecektin? " Dedim. Duymuyordu. Yanına ilerledim ve omzuna dokundum. " Güzelim " Dedi kafasını kaldırıp bana bakarak. " Kazanmışım. Girdiğim ihaleyi kazanmışım" Ben hastanede olduğum zaman gidemediği için ihaleyi kaybetmişti ama ondan sonra ondan da büyük bir ihale gelmiş ve girmişti. Viran tanınan biri olduğu için biraz da kolay oldu aslında. Kendisi mimarlıkta daha iyidi. Çizimleri daha farklıydı san ki. Neyse ben birşey anlamıyom zaten. Onun yanağından öpüp giyinme odama yöneldim. Üstümü giyindikten sonra çıktığımda viranda banyodan çıkmış üstünde siyah takım elbiseleri ile duruyordu. " Gel bakalım güzelim. Kurutalım saçını" Diyip belimden tuttu ve sandalye sürükleyip oturttu. Güldüm ve aynadan ona baktım. Uzun sarı saçlarımı güzelce kuruladı ve taradı. Ona hayranca bakarken bana baktı aynadan ve gözlerimiz kesişti. Uzanıp yanağımı öptü ve " Miss gibi oldu benim güzelim yine " Dedi. Ona doğru döndüm ve o ayaktayken beline sarıldım. Oda bir kolunu omzuma sardı diğer eli ise saçımı okşuyordu. Siyah gömleğinin üstüne ellerimi gezdirdim " Karıcım beni tahrik edemezsin. Bebemizi doğur. Sonra üçüncüyü yaparız " Dedi göz kırparak. " Ben neyim viran. Tavuk mu? Her ay yumurtlar gibi her sene bebek mi doğiriyim? İki tane miss gibi işte" " Niye. Bir futbol takımı kurmayalım mı karıcım? " " Çok meraklıysan git sen doğur viran" Dedim cırlayarak " Karıcım ben erkeğim " " Yemin et ben seni kadın zannediyordum" " Şahsıma edilen bu küfrü saymıyorum yavrum. Sen biraz daha kızarsan ben mezarlık olucam. O yüzden kalk çıkalım" Diyip beni kucağına aldı. " Viran , görkem " Dedim. " Hee doğru. Oğlum gel bakalım" Dedi ve beni dizine sabitleyip görkemi kucağıma verdi. Kendisi beni tekrar kucağına aldı " Viran bu şeye benzedi. Hani çocuklar yerden Birşey alırken tekrar eğilmeyim diye her şeyi kucaklarına toplarlar ya ona " Dedim. " Olsun" Dedi sadece. Merdivleri bitirince bebek ağlamaları geldi kulağıma. Lara doğum yapmıştı ve ikizleri kucağına almıştı İkizler kızıl saçlı, peri yeşil gözlü, pusat ise kehribar gözlüydü. Bebekken bile çok güzellerdi. Yanlarına gittiğimizde viran beni koltuğa koydu. Peri çok fazla ağlıyordu. Görkem emekleyerek perinin yanına gitti ve alnına öpücük koydu. Peri bir süre sonra sustu ve gülücükler saçmaya başladı. Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Viran sırıtıyor sinan ise kıpkırmızı olmuştu " Al şu oğlunu viran? " " Abi nerde? " " Abi demeyeceğim bir daha? Ya ilerde kayınpeder olursak" Dedi korkulu gözlerle " Oğlum kızına iyi bakar sinan. Konuşturma beni şimdi. Sıçarum hırtlağuna " Dedim Sinan kızını görkemden uzaklaştırması ile ağlamayan görkem ağlamaya başladı ve bu seste peri de ağlamaya başladı. Sinan deneme yapar gibi periyi yine yaklaştırdı görkeme ve ikiside sustu. Terkar uzaklaştırdı. Ağlamaya başladılar. " Frekans mı kontrol ediyorsun amq " Dedi viran Sinanın kafasına vurarak. Sinan pes edip periyi geri koydu. Görkem minik elleri ile perinin yüzünü avuçladı ve dudaklarını ona bastırdı. " Lağğnn" Diye bağırdı sinan. Viranla kahkaha attık. Lara ise masum masum kocasına baktı " Sinirlenme kocacığım. Yabancıya gitmiyor sonuçta " " Askım" Dedi biranda görkem. Ortam sessizleşti " Peyi askım" Virana kafamı gömdüm. Oda kafasını saçlarıma gömdü. Gülmemek için kendimizi kasıyorduk ama büyük bir kahkaha da kapıda olan oğuz ve ablama aitti. Ellerinde umut ve bora vardı. Umut görkemle aynı yaştaydı ve kesinlikle tam bir sarışındı umut. Sapsarı saçları, su yeşili gözleri, beyaz teni. Ablamın aynısıydı. Saate baktığımda 12.00 dı. " Hadi kahvaltı edelim" Dedim. Hepimiz ayağa kalkıp evden çıktık ve buraya yakın olan orman içinde bir kahvaltıcıya geldik. Gülerek eğlenerek yaptığımız kahvaltıdan sonra saatin üç olması ile viranla ben görkemi alarak alandan ayrılmış arabaya binip hastaneye gitmiştik. " Viran sence kız mı erkek mı? " " Bence kız ama sağlıklı olsun " Dedi alnımdan öperek " Verda soykan " Diye beni çağıran doktorla içeri girdim ve sedyeye uzandım. Viran kucağında görkemi tutarken boştaki eli ile elimi tutuyordu. Karnıma jeli sürdü ve ultrasonu açtılar. Elim ayağım titriyordu şuanda " Siz ne bekliyorsunuz? " Diye sordu doktor " Sağlıklı olsun yeter ama erkek gibi? " Dedim ilk defa duygularımı yönelterek " Evet. Annelerin hissiyatı doğrudur. Bir erkek çocuğunuz olacak. Sağlığıda gayet yerinde " Dedi ve kalp atışlarını dinletti. İlk defa bir bebek kalp atışı dinliyormuş hissiyatına kapılmış gibi ağlıyordum. Doktor ve viran ise halime gülüyordu. " Gülme viran" Diye söylendim. Bebeğimizin resmi ile ayrıldık hastaneden, çok mutluydum. " Bir erkek çocuk daha he? " " Viran. Sen kız istiyordun ama? " " Olsun bende periyi severim. Sağlıklı olacak ya biz ona bakalım. Oğlumuz da bizden" Dedi ve beni göğsüne çekti. " Sahile gitsek mi? " Dedim. " Gidelim" Dedi. Koluna girdiğim viran elimde bebek arabası ile ilerliyorduk. Tabiikide viran insanları takmayarak her yere adam koymuş peşimizde de elliye yakın koruma vardı. Sahile gelince bir banka oturduk ve görkemi kendimize çevirdik. Elimi tuttu viran" Biz başardık " Dedi gözleri dolu. " Biz başardık" Dedim gözlerim dolu. Biz başardık ve o gece kimseyi takmayarak biz hıçkırarak ağlamış belkide başarımızı böyle kutlamıştık. *** 7. Ay " Viran benim canım beton çekti" Dedim viranı dürterek. Uyanmayınca " Viran" Dedim çıplak omzuna vurarak. Sıçrayarak uyandım " Beton çekti canımız" Bana 'ne alaka ' der gibi bakıyordu " Başka bir şey çekmedi de beton mu çekti canınız güzelim? " Dedi gülerek. Kaşlarımı çattım ve ateş alan gözlerimi virana diktim. Hafif öksürüp yataktan çıktı ve elini yüzünü yıkayıp giyinme odasına gitti. Bir siyah tşört alıp üstüne geçirdi. " Karşıda yapılan bir bina vardı. Alıp geliyim" Dedi " Viran sen bizi zehirleyecek misin? " " Güzelim beton dedin. Ben nerden bulayım sana beton? " " Ne biliyim viran? " Derin bir nefes verip odadan çıktı ve kapıyı sessizce kapattı. Evde tek başıma olunca oğluma şarkı söyliyim diyerek şarkı söylemeye başladım. 2 saat sonra Viran elinde betonla gelmişti ciddi ciddi. Elimi sevinçle çırptım ve betonu alıp yemeye başladım. Ama bu beton değil ki" Bu beton değil ki? " " Beton şeklinde kek yaptırıp gri kremeyla kaplattım karıcım. Hadi sana afiyet olsun " Diyip yatağa geri yattı. Bende umursamayıp keki yedim. *** 9. Ay " Viran nnn" Diye bağırdım acı ile " Yine canın ne çekti gece gece sultanım? " Diyen virana tokat attım " Doğurmak çekti " Dedim bağırarak " Ha?! " Dedi anlamayarak. " Doğruyum be adam kalksana " Dedim kükreyerek sonunda. Hemen ayağa kalktı ama kayınca tam düşüyordu ki duvara tutundu. Işık kapalıydı ve açmayı düşünmüyordu. Bu sebepten odaya koyduğumuz doğum çantasını almak için giderken önce duvara ardından kapıya çarptı " Kapılardan ve duavarlardan geçebileceğini mi zannediyorsun viran? Açsana şu siktiğimin ışığını" " Tamam karıcım tamam" Diyip hemen üstünü giyindi, doğum çantasını aldı. " Sinanı veya oğuzu ara. Görkeme baksınlar " Dedim O sinanları ararken bir yandan da beni aşağı indiriyordu dikkatlice. Arabaya binince bütün korumaların bile eli ayağı birbirine dolanmıştı. Yusuf abi gelip arabayı çalıştırdı ve son gaz hastaneye sürdü. " Ahhh" Diye çığlık attım" Viran" Dedim ağlayıp eline tırnaklarımı geçirerek. " Şşt tamam geçicek. Bak oğlumuz geliyor " Dedi alnımdan öperek Son sürat hastaneye giriş yaptığımızda hemen doğuma aldılar beni. Yanımda viran elimi sıkıca tutmuş alnında biriken terlerle heyecanlı gözlerle bana bakıyordu. " Olacak. Sağlıklı oğlunuz olacak" Dedi lara yanımda. Hemşire olduğu için oda girebilmişti. Doğumu yapanda bir diğer arkadaşım selmaydı. " Hadi kardeşim az daha. Hadi bak başı gözüktü dayan" Dedi Alnımda terler omuz çatımda birikmiş, kızarmıştım Son kez ıkındım ve bebek ağlama sesi doldurdu odayı Gözlerim yorgunlukla açılıp kapandı. Selma oğlumu yeşil örtüye sarıp koynuma koydu" Oğlum" Dedim " Geldin aramıza " Viran dolu gözlerle oğlumuza bakıyordu. Oğlumuzun gözlerinde maviydi. Saçları yine virana benziyordu. *** " Adını sen koy viran" Dedim kucağımda oğlumun mavilerine bakarak " Anıl nasıl? " Anıl. Görkem ve Anıl " Güzel " Dedim. Etrafıma baktım. Ablam ve oğuz bebekleri ile bana bakıyor, lara ve sinan kızını tembihliyip görkemi uzaklaştırıyor, ayşe annem ve Timur babam dolu gözlerle virana ve bana bakıyor, abilerim ve babam ise bana geç geldiklerine ağlıyordu Babam bana yaklaştı " Allah analı babalı büyütsün kızım" Dedi alnımdan öperek " Sağol baba" Dedim. İlk defa baba diyi şimdi ve gözleri parlamıştı " Abla " Diye gelen ege hemen Anıla baktı" Benden yakışıklı. Başarılı işlem" Diyince " Ege" Diye söylendim ama herkes kahkaha atmıştı. " Abim" Dedi emir abim " Abilerim" Dedim. Hepsi ile sıkıca sarıldım. Herkes yavaşça çıkarken geriye küçük aile tablomuzla kalmıştık. İki oğlum, sevdam ve ben. Hani derlerya yapamayacaksınız ve düşeceksiniz. Ben başardım. Her şeye rağmen başardım ve o duyguyu kendime yaşattım. Gurur BEN KENDİMLE GURUR DUYUYORUM. " Seni seviyorum sevdam" dedi viran " Seni seviyorum sevdam" dedim.
SON Evet arkadaşlar her güzel şeyin bir sonu vardır. Ben bu kurguyu yazarken ağladımda, güldüm de, kederlendimde... Buraya o son yazısını yazınca biraz içim burkuldu. Sizin yorumlarınızı okumak, kitabımın bu kadar okumaya yükselmesi beni motive ediyordu. Belki başka kurgularımda yükselir. bu kitapta bir kadının ne kadar düşsede ayakta durması, başaramayacaksın diyenlere inat dahada yükselmesine şahit olduk. Aslında bir yerdende farkındalık gibi oldu. kendimize güvenimizin olması asıl önemli şey. Güven her şeyin temelidir derler. Gerçekten öyle. Ben kendime güvenmeseydim mesela buraya bu yazıları yazmazdım. Herkes kendine güvensin, hikayenin bir bölümüne yazdığım hayatınızın ipleri kendi elinizde olsun cümlem belki birşeyler katar size. Çünkü bu hayatta bir kişiye güvenmek en önemli şey. Hayat iplerinizi sıkı tutun arkadaşlar. Bu satırları yazarken ellerim titriyor şuanda. Gözlerim dolu. Alıştım çünkü virana, Oğuz'a, sinana. UNUTMAYIN SİZİ ÇOOOOKKK SEVİYOOORUUMMM😍🥰😘 🥹 HOŞÇA KALIN 🥹 🥹🥹🥹 "son mesajım" 🖐
|
0% |