@nebiyye.bkrtrbz
|
Yataktan kalktığım gibi koşarak aşağı indim. Bugün kahvaltıya kardeşlerimi çağırmıştım. Tabiiki de o dehliz ve anne yok. Kerim bey, kardeşim , emre, selim ve çetin geliyordu. Bazı gerçekleri duyup yargılamak daha doğruydu. Arkamdan viranın" İlk defa sabah öpücüğüm olmadı. Onlar öpücüğümden daha önemli değil" Diye bağırdı triple. Gülüp saate baktım. Altıya geliyordu. Erken kalkmak iyidi. Mutfağa girdim ve önlüğümü bağladım. İçim rahat etmeyince yukarı koştum ve uyuyan kocamın dudağına uzunca bir öpücük bıraktım. " Kıyamıyorda kocasına " Dedi muzipçe sırıtarak. Omzuna vurdum ve görkemin üstünü örtüp mutfağa geri koştum. İyi depar attım he. Hemen patatesleri çıkartıp soydum ve kesip suya koydum. Nişastası giderken biberleri ve patlıcanları doğradım. Çayı koydum. Yumurtaları suya koydum. Saat sekize geliyordu. Hemen tereyağ, mısırunu, çiçil peyniri çıkarttım be kaynar su aldım yanıma. Bakır tavayı çıkarttım ve saat baktım. Tam zamanıydı. Yukarı çıkıp hemen duş aldım ve dişlerimi fırçaladım. Ardından banyodan çıkıp odanın diğer kapısına koştum. Odaya dan diye girdim. Çıplak olan viranı umursamadan hemen üstümü çıkartıp çiçekli elbisemi giydim. Saçıma bandana mı taktım. Yüzüme iki tokat attım. Aynaya dönüp" Hadi koçum " Dedim ve hiç bir şey olmamış gibi arkamı döndüm. Viran elinde gömlekle bana bakıyordu. Ağzı açık komik duruyordu şuanda " Sultanım. Niye bu kadar koşturuyorsun? " " Çünkü misafir gelecek " Dedim cırlayarak. Odadan elimde bez ve temiz kıyafetlerle çıkıp etrafa gülücükler saçan oğlumun yanına gittim ve bezini değiştirip üstünü giydirdim " Aşkım. Muhlamayı yaparmısın? " " Tamam sultanım" Dedi viran ve aşağı indi. Bende oğlumu kucağıma aldım ve merdivenleri inip salona yöneldim. Bahçeye kurmuştum masayı. Kapı çalınca elim ayağım birbirine dolanmıştı. Belki aile olarak şuanlık kabul etmesemde, babam, abilerim ve kardeşim gelmişti. Gözlerim doldu. Viran " Sultanım kapı çalıyor " Diyen viran girince dolu gözlerimi gördü. Şevkatle yanağımı okşadı. İlk defa benim ailem eve geliyordu. Düğünüm de kimsem yoktu, hamileyken yoktu. Kapı tekrar çalınınca görkemle ayağa kalktım ve viranla kapıya ilerledik. Derin bir nefes verip büyük bir gülümseme ile kapıyı açtım. Kerim bey gülümseyerek " Günaydın kızım" Dedi. " Günaydın kerim bey" Dedim. Buruk bir tebessümü oluştu yüzünde. " Abla" Diye bağıran ege kerim beyi ittirip bana sarıldı " Ay yeğenim bu? " Dedi ve yanağından öptü. Diğerlerine döndüğümde bana dolu gözlerle bakıyorlardı. Peki benim niye gözlerim doldu. " Öhö. Öhö. Buyrun" Dedim geri çekilerek. Tebessüm ettiler ve ayakkabılarını çıkartıp geçeceklerken" Durun.Terlik veriyim" Diye eğilecekken " Sultanım sen geç. Ben veririm" Dedi viran. Tamam deyip salona yürüdüm.
Virandan İçeri giden verda dan sonra aileye döndüm " Umarım karımı üzmessiniz " Dedim. Onlar kafalarını eğdiler " Anlatacağımız bazı gerçekler var viran abi. Biliyoruz dışardan kötü gibi duruyoruz ama asıl kişiler gelmedi zaten" Dedi selim. Kaşlarım hala çatıktı. " Buyrun " Dedim. Sevmesemde evime, evimize gelen misafirlere kötü davranacak değildim. Ne kadar karım sevmesede eğer bir insan kapıma geldiyse geri çeviremezdim. Bir dk. Eğer karım sevmiyorsa otomatik bende sevmi- ne diyom ben ya. İçeri geçtim. Kerim bey kucağında görkeme bakıyordu. Verdanın gülümseyen yüzünü gördüm. Ne kadar affetmem desede onun birisinin gerçekleri anlatmasını beklerdi. Verda gerçekleri bilmeden insana sert davranır, bir gerekçesi varsa ve memnun olduysa iyi davaranırdı Büyük ihtimal yine aynı tavırdı. Yanına oturduğumda bana yaslandı hemen. Elimi beline sardım. Valla sevmesemde babası burdaydı ve umrumda değildi. Siz yokken ben vardım. " Kızım biz seninle artık konuşalım bence " Dedi kerim bey. Karısının yanındaki bakışla burdaki bakışı çok farklıydı. " Ah çayda konuşalım. Kahvaltı hazır" Dedi verda ayağa kalkarak. Hepimiz ayağa kalktık. Pişen muhlamayı sıcak sıcak masaya koydum. Verda yanağımdan öpüp oturdu. Görkem ise bebek oturağına koydum. Herkes karşımıza geçti. " Başlayın lütfen" Dedi verda. Şuanda utanıyordu. Kızaran yanaklarından belliydi. Kahvaltı etmeye başlamıştık. Tam selim kaşıkla muhlama alıcakken verda eli ile vurdu" Muhlamayı tabağa koyma. Ekmeğini bandırarak ye" Dedi ve ekmeğini bandırıp Selim'e uzattı. Selim gülümseyerek aldı ve ağzına attı. Verda gülümsedi ve kahvaltıya devam etti. Elindeki çayı içerken bahçeye baktım. Hava hafif bulutluydu. Bugün sahile gitsek ne güzel olurdu. Akşam giderdik artık. Kahvaltıyı bitirince hepimiz kalktık ve hafif serin olsada kış behçesine girip kapıyı kapattık. Sobayı yaktım ve koltuğa oturdum. Verda gerçekleri duyacağı için gergince oturuyordu. " Ba-başlayın" Dedi titrek bir sesle. Kerim bey önce bana sonra oğullarına ardından ise verda ya baktı ve en kötü şeyi söyledi " Çiçek . Senin gerçek annen değil. Ayrıca. Dehliz de benim çocuğum değil" Ben hızlı şekilde verda ya döndüm gözleri dolmuştu ve son darbe daha vurdu kerim bey " Senin annen. Yani ilk karım. Sen doğduktan sonra gitti" *** Siz bide diğer bölümü okuyun. Biraz kısa oldu iki bölümde ama artık. Finale 😄😂😘 Beş dk geliyor 🥰
|
0% |