Hastaneden çıktığımızda sessizce eve yol almıştık. Yorgundum ve gözlerim acıyordu uykusuzluktan.

Viran görkemi kucağımdan almış beni göğsüne yatırmış görkemi de kucağında tutuyordu.

Eve yaklaşınca arabadan yavaşça indim ve adım atmaya başladım. Karnım sızladığı için yavaş yürüyordum. Ayşe annem gelip görkemi aldı. Viranda beni kucağına alıp eve girdi.

Odaya çıktığımızda yatağa yatırınca " İyisin dimi güzelim? Bir isteğin var mı? "

" Yok aşkım. Biraz uyiyim. Görkem ağlarsa uyandır emziriyim" Dedim. Alnımdan öptü ve tamam diyip çıktı. Bende gözlerimi kapattım.

virandan

Salona girince şokla baktım etrafa.

Babam ve annem koltukta oturmuş karşılarında yatan görkeme bakıyorlardı. Oğuz ve sinan ise ne yaptıklarını çözmeye çalışıyorlardı

" Habu uşak kime benziy " Dedi annem. Gözlerimi kapattım. Allahım yarabbim .

" Bağa benziy kime benzeyecek "

Babam da ortaya atlayınca oğuz ve sinan arkasını dönüp gülmeye başladı.

" Baba anne " Dedim sinirle " Allah aşkına bütün derdimiz bumu?mümkünse ses çıkarmayın. Anne sakın süpürge falan açma. Görkem uyuyorken Verda da uyusun" Dedim ve görkemi kucağıma alıp odamıza çıktım.

Verda sıkıca battaniyeye sarılmış uyuyordu.

Görkemi beşiğine yatırdım ve yatağa girdim. Verdanın yüzüne yine seyre daldım. Galiba hiç bıkmayacağım tek aktivitem karımı izlemek olacaktı. He bide bir kişi daha eklendi. Oğlumuz. Görkemim. Hayatımızda artık iki değil üç kişi devam edecektik.

Verda biraz huysuzlanıp gözlerini açtı ve bana baktı.

Masmavi gözleri azda olsa kızarıklığını yitirmişti.

" Görkem uyuyormu hala? " Dedi uykulu bir sesle.

" Evet " Dedim. Bana yaklaştı ve sıkıca belime sarıldı.

O sırada çalan telefonum ile biraz geri çekildim ve baktığımda sinandı.

" Alo? " Dedim düz bir sesle.

" Abi yakaladık. Depoya bekliyoruz seni"

" Tamam" Dedim ve kapattım

" Yakaladınız mı? " Dedi. Kafam ile onayladım. Verda dan bir şey saklamazdım ve yakaladığımda yakalayacağım adamların da ismini bilirdi.

Arada sırada benimle gelirdi. Ama bir süre gelemeyecekti maalesef.

Alnında öpüp yataktan çıktım ve üstüme takım elbisemi geçirip aşağı indim "anne ben iki saatliğine bir yere gidiyorum. Verdaya bakın aç kalmasın" dedim ve alnından öptüm

"ben ona lahana çorbasi yaptum" dedi babam mutfaktan çıkarken

"Allah sizden razı olsun baba. Verdayı ben yokken yalnız bırakmıyorsunuz,ona eksiklik hissettirmiyorsunuz. Teşekkür ederim" dedim. Onlarda gülümsediler ve bana sarıldılar

"ben kizuma bakayum "dedi annem ve yukarı çıktı. Bende tam çıkacakken babamın" uşağum bir bak hele" dedi.

Babama döndüm" gurur duyayrum senunle. Karına davranuş şeklun,saygun,sevdan. Başımızı hiç bir zaman yere eğdiremedun ya oğul, Allahta sana eğdirmesun. Hadi kolay gelsun sağa" dedi ve dolu gözlerle yanımdan uzaklaştı. En büyük heyecan bir anneden ve babadan aldığın güzel sözlerdir derler. Onların sana iyi sözcükleri senin daha da başarılı olmanı sağlıyordu.

Hani derlerya 'insan ailesini seçemiyor'. Öyle bir durum olsa ve aile seçsek ben yine Ayşe ve Timur Soykanı ailem kabul ederdim. Allah aileyle sınamasın kimseyi.

Evden çıkıp arabaya bindim ve sinanla depoya ilerledik.

Ormanlık yolları geçtikten sonra büyük depoya geldik. Araçlardan inince gömleğimi düzelttim ve içeri adımladım. Hakan iplerle bağlı sandalyede oturuyordu. Ben girince kafasını bana kaldırdı ve hemen eğdi.

Çalan telefonuma baktığımda verdaydı.

" Efendim sultanım" Dedim.

" Görüntülü ara aşkım" Diyip kapattı. Sırıtıp açtım. Yatak başlığına yaslanmış şekilde bana bakıyordu. Kendini toplamış gözünde ki kızarıklık geçmiş yüzü kendi rengine dönmüştü.

" Buyur sultanım "

" Şu adamı bana çevir ve suçunu söyle aşkım"

" Çocuk ticareti, kadın ticareti ve uyuşturucu " Dedim.

Telefonu hakana çevirdim ve yanına yürüdüm.

Verdanın mavi leri koyulaşmış " Senin amq o... Ç... Ebeni.... Senin doğduğun günün, o çocukları kaçıran zihninide... O kemiklerin paramparça olsunda o erkekliğin varya erkekliğin olmayacak. Viran ilk iş kes orayı" Dedi

" Tamam canımın içi"

" Bakalım erkekliğin olmadan da birine yaklaşabiliyor musun? Siz erkekler bazı kişiler hariç erkekliğinize güveniyorsunuz dimi? Bir sikim yapamazsınız. Bir daha dokunursan. Hepinizin soyu tükenecek" Diye bağırdı.

Karşımdaki hakan korku dolu gözlerle bakıyordu sevdama.

" Viran. Şunun parmaklarını kır. Ayaklarınada sıkki o kadınları her götürdüğünde yürüyen bacakları olmasın. Hepinizin soyunu sopunu... Sizin gibi kişiler yüzünden kadınlar yaşayamıyor artık gönül rahatlığı ile. Biteceksiniz oğlum siz. Elimden gelirse bütün yerleri gezer elimden geldiğince kurtarırım yardıma ihtiyacı olan kadınları, çocukları. Ama sen artık o işi yapmayacaksın maalesef " Dedi.

Karıma gururla baktım. Bu zamanda bir erkek olarak yaşananlardan cinsiyetimden utanmaya başlamıştım. Bir kadını el üstünde tutmak gerekirdi. Nefretinde, kininde, sevgininde adabı vardı. Seversen izinle dokunurdun, seversen el üstünde tutarsın.

Kinin varsa bırakırsın Allah verir cazasını. Çünkü Allah hakedene hakkettiğini verir. Hüküm kesmek biz insanlara düşmezdi ama bazen sınırları zorlayanları aynı hakan gibi öldürmek gerekirdi.

Yapılanlar unutulmazdı ama yapan kişilerde cezasını alınca içine su serpilirdi.

Dünya evet farklı yerlere gidiyordu. Bir kadını el üstünde tutmak zor değildi. Bir defa karının sözünü dinlemek, ona saygı göstermek, sadakatli olmak zor değildi.

Biri ile evlenirsen sadık olman gerekirdi. Evlenip aldatanları veya evlenip karısını dövenlerin ellerini kırmak istiyordum. Sevmiyorsan evlenmez sınav. Yaşatmamak istiyordum. Bizden çok bu dünyada yaşamayı hakeden kadınlar ve kız çocuklarımızdı.

Böyle bir zamanda kadınların rahatça dışarı çıkması gerekiyordu. Bize bırakılan, bize emanet edilen bu dünyaya bakamıyorduk maalesef. Bazı şeyler eksikti ve bu eksikler artık tamamlanması gerekiyordu.

(Arkadaşlar. Umarım Türkiyemiz de dünyamızda kadın cinayetleri, tecavüz olayları biter. Cidden bazen dışarı çıkarken, okuldan dönerken, otobüsteyken tedirgin oluyorum ve ben kendi ülkemde bu tedirginliği istemiyorum. Rahat yaşayamıyoruz. Allahın izni ile bu günleri atlatmak, kadınların el üstünde tutulduğu, saygı duyulduğu, sevildiği bir dünya oluruz ve insanların zihniyeti temizlenir. Her kadın ve kız çocuğu yaşamayı hakediyor)

İşleri halledince depodan çıkıp eve yol aldık. Hava kararmıştı.

Eve gelince içeri geçtim.

Evde ağlama sesleri vardı. Gülümsedim ve salona ilerledim.

" Geldin mı viran? " Dedi verda seslenerek

" Geldim geldim " Dedim ve karımın alnından öpüp oğlumu kucağıma aldım. Masmavi gözleri simsiyah saçları vardı. Beyaz teni ile benim ve Verdanın karışımıydı. Boynuna ve yanağına öpücük koydum " Ay huylandı sakallarından " Dedi verda gülerek. Görkem de gülmeye başladı.

Tombul yanaklarını sevdim. Verda ile odamıza çıktık. Görkemi yatağın üstüne koydum ve yatağın başında bekleyen verdanın yanına geçtim. Kolumun altına alıp karşımızda yatağımızda gülücükler saçan oğlumuza baktık.

Güzel aileydik. Böylede devam edecektik. Artık bir değil iki korumam kişi vardı.