"yenge" diye peşimde çığıran Oğuza dönüp çarptım bir tane
"lan oğlum git başımdan. İşim gücüm yok birde korku evine mi geleyim?" dedim.
Sabahtan beri peşimden ayrılmamış 'abim gelmiyor sen gel' diyordu.
"yenge" dedi dolu gözlerle. Dudaklarını büzdü ve ellerini önünde birleştirip saçma haraketler yaptı. 25 yaşında ki adamın hallerine bak.
"tamam be " dedim ve odaya yöneldim ama Oğuzun aşağı"sinan" diye bağırması ile durdum.
Sevinçle merdivenlerden koşarak inerken milli düşüşünü yaptı. Amele sümüğü gibi yere yapışan Oğuz bu defa acı ile"sinan" diye bağırdı.
Kapı pat diye açıldı ve ben merdivenlerden inerken sinanın" ablama mı bir şey oldu? Abim nerde?...abim yok" diyip bağırarak evden çıktı.
Yerde duran Oğuzun üstünden zıplayarak geçtim ve koltuğa oturup dizlerimi uzattım. Kapı tekrar açıldı ve sinan girdi" abim evdeydi zat- aaaa Oğuz yerde ne işin var?" dedi şokla.
Gülmemek için elimi ağzıma götürdüm. Hayatımın komedi ikilisiydi.
"Hiç kardeşim tatile baktım gidemiyordum, serin yer buldum ayaklarıma getirdim tatili" dedi alıngan sesle. Sonra birden parlayarak" napıyoya benziyorum gerizekalı. Kaldır beni" dedi çirkefçe. Yüzümü buruşturdum. Bazen nasıl çıkartıyor şu cırtlak sesi anlamıyordum.
"Noluyor lan burada? Kalk lan sende . Evde bir paspas görevi görür gibi seni yerden topluyoruz sürekli" diye bağırdı.
Bu aralar biraz fazla kızgındı. İşlerle alakalı olduğunu biliyordum.
" Abi inanamıyorum sana? "
" Bende annemlerin böyle bir üretim hatası yapacağına inanamıyorum kardeşim"
"Viran" dedim uyarır gibi. Oğuz'un çok üstüne gidiyordu bazen. Kardeşim gibi olan oğuza bazen kızıyordum ama onu korumak gibi bir his vardı içimde. Ablalık gibi.
"ne var Verda?" diye bağırdı yüzüme karşı. Herkes sustu çünkü viran ilk defa ismimi kullanmış ve herkesin içinde ,hatta ilk defa bağırmıştı.
"özür dilerim" dedim ve ayağa kalktım" yanlış zamanda ağzımı açtım özür dilerim" diyip merdivenlere yöneldim.
"Abi napıyorsun kendine gel artık. İş konuları yüzünden ilk defa ablama bağırdın. Hele ki senden bile zor bir dönemde olmasına rağmen" diyen Oğuzun sesi geldi. Ben odaya girip kapıyı kitledim ve yatağa oturdum.
Elimi karnıma koydum . Hamile değilim diye mi acaba? Çocuğunu doğuramayacağım için mi bu kadar sinirli? Beni kim sevdi ki zaten? Göz yaşlarım yanaklarımdan birer birer aktı.
Annemin bana bıraktığı bu lanet yüzünden daha ne kadar acı çekecektim?
Hıçkırarak ağlamaya başladım. Kapı çalındı "güzelim" diyen Viranın sesiydi.
Ses vermedim onun yerine hçkırığım çıktı ağzımdan. "sultanım özür dilerim...siksinler belamı bağırmayacaktım" dedi ve kapıya yumruk attı. "aç bakıyım kapını güzel yüzlüm. Konuşalım he?"
Açmayacaktım işte. Sürekli affediyordum böyle her şeyde. "git Viran" dedim titrek sesle
"dökme o incilerini sultanım. Vallahi isteyerek olmadı"
"hayatta da zaten her boku yiyip isteyerek olmadı diyorsunuz" diye bağırdım sonunda kapıya biblo fırlatarak "defol git başımdan" dedim ağlayarak.
Sesim boğuk çıksa da ona ulaşıyordu. "her şeyle mücadele etmekten bıktım anlıyormusun? Çocuğum olmuyor benim"
"olacak" dedi
"olmayacak. İki sene oldu Viran. Denedik olmadı"dedim " ben anne-"
"sakın onu tamamlama. Annenle alakası yok. Ben bize güveniyorum. Bizim bir çocuğumuz olacak. Doktor dedi imkansız değil diye. Stres yapıyorsun güzelim. Bak napalım biliyor musun? Şu korku evine gidelim he?"
"Viran Allah aşkına strese girmeyeyim diye korku evine mi götürüyorsun beni?"
"stresini biz iki korkak herife gülerek atacağız merak etme sen. Hadi aç bende hazırlanayım"
"açmayacağım"
"donla mı çıkayım kızım" diye yükseldi
"sen bana mı yükseldin Viran ?" dedim tehtidkar bir sesle
"yok estağfurullah sultanım ben Oğuzlara bağırıyordum" dedi
"çık donla. Ben yanındayken kimse bakamaz zaten" dedim
"karıcım,güzelim,bebeğim,sultanım aç kapıyı kurban olduğum" dedi. Kapıya bir bakış attım.
Laf atıyordumda kocamı donla çıkartmazdım o yüzden elime deri ceket,siyah pantalon ve siyah tşört aldım. Çekmeceden beyaz çorap ve beyaz spor ayakkabı alıp kapıya geldim. kapıyı açmamla kendimi yerde buldum ,üstümde de viranı.
"güzelim sen ne kadar güzelmişsin yakından?" dedi saçlarımın bir buklesine eline alıp çevirirken.
Koca bedeni üstümdeyken pekte nefes alamıyordum şuanda
"Vi-viran kalk nefes alamıyorum" dedim.
"saatlerce üstünde olduğum oldu karıcım. Şimdi mi taşıyamadın beni". Utancımdan yerin dibine girecektim (ben bile utandım ehe) .
Omzundan tutup çekecekken elimi yere sabitleyip dudaklarıma kapandı.
İnat ettim vermeyeceğim karşılık. Go Girls. Dudaklarımı susamış gibi öperken ben öylesine tavana bakıyordum. Güzel tavanımız var he. Ben boyadım tabii olacaktı. Ne sandınız koçum.
Dudağımı ısıran virana okkalı bir tokat yapıştırdım" yavaş lan hödük" dedim cırlayarak. Alıştığı için cırtlak sesime sadece sırıttı
"karşılık vermessen böyle olur " diyip biblo gibi beni kendisi ile kaldırdı.
"ooo" diyen sese döndük. Oğuz ve sinan açık kapıda birbirlerinin gözlerini kapatmış ama ikiside görebilsinler diye iki parmak arasından bize bakıyorlardı.
Viran terliği alıp ikisine fırlattı.
Milli aletimiz ne ? TERLİK . Terlik can kurtarır arkadaşlar.
Viran benim üstümü giydirdi. Ne kadar istemesemde -yalan- giydirdi. Üstümde siyah kot pantalon, beyaz tşört ve ,siyah deri ceketim vardı. Ayaklarımda ise beyaz çorap ve spor beyaz ayakkabı. Kendiside aynı şeyleri giyinmişti. Seni gidi seni.
Odadan çıkıp aşağı indik ve kapıya çıktık. Oğuz ve Sinan çocuk gibi kavga ediyordu.
"Görüşürüz Yusuf Abi" dedim ona el sallayarak. Oda bana salladı ve işine geri döndü.
Arabalara bindiğimiz de arabayı süren oğuz ve yanında sinan kavga ediyordu.
Ben ise başımı Viran' a yaslamış yere bakıyordum. Gözüm hep karnıma kayıyordu.
" Ay acaba ne olacak? " Diye bağıran oğuz 'a Viran " Altına sıçacaksın" Dedi
" Kim ben mi? " Dedi eli ile kendini göstererek " Yok be" Dedi.
2 saat sonra
" Ben çıksam" Dedi Oğuz" Kendimi sıkmaktan tuvaletim geldi"
(Anlık sinan ve Oğuz)
" İki saattir bağırıyorsun çünkü salak. Bir sus " Dedim sonunda.
O sırada önüme çıkan hayaletle tokatı yapıştırdım. " Ah" Dedim elimi oynatarak. Heykel miş ya la bu.
" Sultanım iyi misin? "
" İyim kocacağım"
" Siz ikili. Flörtleşmeyi bırakır mısınız artık? Ayrıca viran bey lütfen şu silahı koyun belinize. Bunlar gerçek değil"
" Sus sen be" Dedi viran" Karışma işime. Kimse beni korkutamaz " Demesi ile karşısına çıkan şeye tokat attı. Karanlık olduğu için kime vurduğunu bilmiyorduk
" Abi sinan yok" Dedi Oğuz bağırarak.
" Viran bey arkadaşınız bayıldı"
" Korkuna tüküriyim senin Sinan"
" Viran bey korkudan değil. Attığınız tokat bir heykele değil Sinan beye isabet etti" Diyince kahkaha atmaya başladım.
" Ney? " Dedi Oğuz gülerek ve yere oturduğunu duydum. " Kardeşim neredesin? "
" Ebenin a-" Diyecek iken bir anda böğüren sinan
" Kim bastı lan yüzüme ? "
" Pardon kardeşim. Senin olduğunu bilmiyordum. Ayağım yüzüne gitti " Dedi sırıtarak. Az bir ışık vardı ve şuanda sadece viran a doğruydu.
" Öf yeter. Sinan bey sizi dışarı alalım. Elendiniz " Kadının dışardan bıkkın sesi ile sinan ayağa kalktı
" Sanan be çirkef karı. Sus sen"
" Ben mi çirkefim? Oraya gelirsem gösteririm sana çirkefliği " Dedi kadın bağırarak.
" Ne oluyor burada? " Diyen bir adamın sesi geldi
" Kocacığım bu adam bana bağırdı "
Sinan şokla sesi dinliyordu. " Seni pis karı. Yalancı. Hani geliyordun. Kocanı mı çağırdın? Dedi sinan.
" Bekle geliyorum oraya" Dedi adam
" Asıl ben geliyorum" Diyen sinan ilerledi ama tak diye ses geldi. Salak duvara çarpmıştı " İyi misin lan? " Dedim
" İyim" Dedi
1 saat sonra
" Abeğ benim suçum yok" Diye bağırdım " Hepsi bu mal yüzünden"
" Ayıp oluyor abla mal falan"
" Değil misin? " Dedim. Sustu.
" Kızım siz niye atıldınız buraya? " Diyen teyzeye döndüm
" Kavga teyzem. Çıkarız birazdan. Sen? "
" Kocamla, sülalesine sıktım" Dedi sırıtarak. Melül melül baktım kadına.
" Vallaha mı? "
" Vallahi " Dedi " Ben o adamla isteyerek evlenmedim. Dokunma dedim. Taciz etti. Ardından sülalesi beni ezmeye falan çalıştı. On yedi senenin sonunda buradayım. Pişmanmıyım? Aklım hala yapamdıklarımda " Dedi. Ama bunları anlatırken gözleri dolmuştu
" Keşke öldürmeseydin teyzem. Kendine yazık ediceksin burada. Ama iyi yanıda onlardan kurtuldun. Allahın izni ile haklı olan çıkar ortaya " Dedim ve elini sıkıp gülümseyerek önüme döndüm.
" Düştüm mapus damlarına öğüt veren çok oluğğrr" Diye bağıran sinan ve Oğuz'un kapşonlarından tutup geri çektik
" Utanç kaynaklarımsınız " Dedi viran.
" Abi böyle yapacağını hiç düşünmezdim " Dedi demirliklere koala gibi yapışarak oğuz.
Göz deviren viran yerine oturdu.
" Şuradan çıkalım ben size göstericem. O zaman bakalım ne diyeceksiniz? Abi bunu yapacağını düşünmezdim " Diye taklidini yaptı Oğuzun.
Bence evde hiç iyi şeyler olmayacaktı. Onlar açısından tabi. Ben yine gülecektim. Nihahah
***
Kendimi motive ediş şeklim. Neyse arkadaşlar.
Yarın özel bir bölüm daha yayınlayacağım. Ondan sonra maalesef bu kurguya full veda ediyoruz. Viran ve verda yazarken veye oğuz ve sinan yazarken acayip mutlu oluyorum. Çünkü 34 bölüm. Tamı tamına 34 bölüm boyunca bu kurgudaydık. Bitirmek hiç istemedim. Ama işte... Söylenecek söz yok maalesef.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir 😍🥰😘
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
36.59k Okunma |
1.93k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |