" Niye kavga ediyorsunuz oğlum siz? " Dedi babam sitemle " Oğuz. Oğlum bir gün ya. Bir gün vukuat' ın olmasın be"
Ben rahatça karşımda ip gibi dizilmiş babalarından azar işiten üçlüyü izliyordum. Vallahi diyemediğim kelimelerin hepsini babam söylüyorya içimin yağları eriyordu.
Annem yemek yapacağım ve kimse girmesin diyip beni postalamıştı.
" Baba kadın bana bağırdı ama"
" Oğlum sen kadın mısın? Ne diye kadınla kavga ediyorsun? "
" Laf attı bana. Baba ezdirmem kendimi " Dedi oğuz göğsünü gererek. Dayanamayıp kahkaha atınca hekres bana döndü.
" Pardon tutamadım" Dedim dudaklarımı birbirine bastırarak
Babam onlar görmeden bana güldü ve göz kırptı. Sırf eğleneyim diye bile akşama kadar tutardı üçünüde. Viran bana masum bakışlar yollarken kafamı başka yöne çevirdim.
Kanmayacaktım
" Baba. Ben nede cem? Habu iki salakla takula takula oldum boyle. Ayrıca sende öylesun baba" Dedi viran.
" Ne varimuş halumda? "
" Ne yokki"diye bağırdı annem içerden.
" Bi sıkıntı mı gördun hanum bende"
" Ne görmedum ki? "
" 35 yildur yüzüme vurmazidun. Şimdi ne oldi? "
" Oğlum gaza getirdi"
Babam anında viran ve Oğuz'a döndü. " Kim dedi"
" Ben kocama kefilim baba" Dedim. Viran bana döndü gülümseyerek" Bir şey yaptıysa birlikte çekeriz cezasını"
Viran gülümsemesi yüzünde donarken sinan ve oğuz birbirine vurarak gülmeye başladı. Burdan sonra viran iyi haşlayacaktı onları bundan eminim.
Annem mutfak önlüğü ile geldi " Hadi hazırlanın pikniğe gidelim"
Heyacanla döndüm virana. Kafasını başka yöne çevirdi kollarını bağlayarak. Yine trip. Odamıza çıktık.
Yanına gidip " Kocacağım " Dedim. Yüz vermedi " Sevgilim " Dedim. Yan gözle baktı sonra bana arkasını döndü " Bak lan bana " Diye bağırdım. Ters bakışlar atarak bana döndü sonunda.
Kollarımı havaya kaldırdım. Kollarımın altından tutup kucağına aldı ve yatağa oturdu.
Kafasını sola çevirmiş bana bakmıyordu. Keskin çenesinden tutup kendime çevirdim. Art arda göz kırpıştırdım.
Kafasını boynuma gömdü " Kokunu özledim"
" Viran sabah beni kokladın Allah aşkına" Dedim gülerek.
Gülüşümden öptü" Sevdam" Dedi bana bakarak " Bebeğim" Dudakları yanağımda gezindi " Kalbimde kazınan tek isim verdam" . Yanağı çeneme geldi " Hayatımın ilk ve sonu olmayacak sevdam "
Ben sıcakta eriyen dondurma gibi süzüldüm laflara. Ağzı iyi laf ediyordu kocamın. Allahtan hödük değildi. Yani bazenleri değildi.
" Hmm" Dedim cilveyle. Alnını alnıma yasladı " Diyorum ki. Sakın yanlış anlama ama. Çocuğumuz olmazsa ki kesin olacak " Dedi. Soluğum kesildi. Gözlerim doldu " Evlat edinelim mi? " Diye sordu.
Dudaklarım büzüldü, yaşlar geldi gözlerimden " Gerçekten mi? " Dedim gözlerine bakarak.
" Gerçekten ya" Dedi yüzümü avuçlarının içine alarak " Aile sevgisine ihtiyacı olan o kadar çocuk var ki bebeğim. Biz evlat ediniriz. Bakarsın sonra çocuğumuz olur. Kardeşçe büyürler. Hm nedersin? "
" Ne zaman? " Diye sordum
" Bir kaç ay bekleyelim. Eğer olmazsa Allahın takdiri der evlat ediniriz " Dedi.
Kafamla onayladım ve hayranca gözlerine baktım " İyi ki seninleyim sevdam"
" İyi ki benimlesin sevdam" Dedi ve dudaklarımı öpmeye başladı.
***
" Hadi artık" Diye bağıran babamla viran aşağı indi. Bende ayakkabılarımı giyinip aşağı indim.
Piknik için her şeyi hazırlamıştık. Sinan ve oğuz yer kavgası ediyordu. Kim öne oturacak diye.
" Ben oturayım senden büyüğüm"
" Aynı yaştayız lan" Diye bağırdı sinan
" Yaş değil zeka olarak demiştim " Dedi oğuz ve arabanın kapısını açtı. Tam bibinecekti ki bu defa da oğuzu viran çekti
" Benimde senden üstün. Geç arkaya karım oturacak oraya " Dedi
" Abi" Dedi gözlerini doldurarak " Beni beni kardeşini. Bu kadına mı değişiyorsun? "
" Donmusunuz lan siz? Neyinizi değiştireyim? Geç arkaya asabımı bozma " Diyince ben havalı havalı ön tarafa bindim" Alacağın olsun yenge? "
" Para konusunda alacağım var başka ?" Dedim .
Sinan kahkaha attı. Viran gülmememeye çalıştı. Oğuz ise kapıyı suratıma çarptı
" Sen kimsin ki karıma kapıyı çarpıyorsun lan beyinsiz? "
Oğuz göz devirdi ve kapıyı açıp nazikçe kapattı.
" Ben beyinsiz değilim bu arada? " Diye de söylendi oğuz.
Piknik alanına geldiğimizde boş, çiçeklerle dolu, göl kenarı bir yeşillik alandı. Hızlıca arabadan indim ve göl kenarına koştum.
Bir kaç ördek göldeydi. Kuşlar cıvıldıyordu.
" Sevdam gel hadi" Diye bağıran viranla gölden uzaklaşıp kurulan masanın yanına gittim. Hepimiz oturup konuşuyor gülüyorduk.
Önümde ki börekten lokma alacakken midemin bulanması ile ayağa kalkıp ağacın altına kusmaya başladım
" Sevdam ne oldu? " Dedi viran telaşla saçlarımı çekip sırtımı ovarak
" Bilmiyorum midem bulandı bir an " Dedim ve uzattığı suyla ağzımı çalkaladım
" Biz doktor gidiyoruz " Diyen viran bir anda beni kucağına aldı ve arabaya koydu " Viran abartma " Dedim
" Sus sevdam sus. Bu aralar çok oluyor sende. Farketmedim sanma" Diyince kafamı önüme eğdim.
Hastaneye gelince arabadan indik ve Doktor'un odasına yöneldik.
Hastane viranın olunca randevu bile almamıştı. Kan verdikten sonra oturup sıramı bekledik.
" Verda Soykan " Diyen doktorla içeri girdik. Önünde ki kağıtları toplayıp bize döndü ve gülümsedi.
" Evet verda hanım nasıl hissediyorsunuz? "
" İyi hissediyorum. Sadece bir kaç gündür baş dönmem ve mide bulantım arttı" Dedim. Doktor bana içtenlikle gülümsedi.
Niye gülümsedi şimdi bu? Ölüyor muyum acaba?
" Karıcım aklından o belirsiz sebepleri çıkarsan? " Dedi " Ayrıca ölmeyeceksin. Sen ölürsen peşinden ge-biz ne konuşuyoruz sevdam? Susalım en iyisi " Diyip göğsüne yatırdı.
Doktor elinde belgelere baktı ve bana doğru gülümsedi. " Hamilesiniz verda hanım. Hayırlı olsun"
Dondum. Evet evet dondum. Ben. Hamileyim?
" Be-ben mi? "
" Evet verda hanım. Sonunda bir bebeğiniz oluyor " Dedi.
Viran 'a döndüğümde suskundu. Sevinmemiş miydi?
Mutluluktan akan gözlerim şimdi üzüntü ile akıyordu
" Sağolun" Dedi viran ve beni de tutup ayağa kaldırdı. Arabaya binene kadar ses etmemişti.
" Viran " Dedim dolu gözlerle " İstemiyor musun? "
Bir şey demedi. Orman da boş bir araziye gelince silahı ile indi ve bana baktı. Gözlerimin içine bakarak art arda silah sıkmaya başladı " Baba oluyorum laaaann" Diye bağırdı.
Evet. Bu anı beklemişti. Bir an korkmuştum. Arabadan indim ve ona doğru gelecekken bir süvari gibi bize doğru koşan çiftçileri gördüm. Ellerinde balta, kazık, silah ne varsa.
" Bırak ula kızı. " Diyen çiftçi amca beni arkasına aldı
" Baba oluyorum lan baba" Dedi ve önünde ki amcaya sarıldı " Ben baba oluyorum "
Amcalar konuyu anlamış olmalı ki güzel tebriklerini edip süvarisini alıp gitti.
Viran beni kucağına alıp döndürürken bilin bakalım ne oldu? Yere yapıştık.
Viran altta ben üstte durmuştum. Ellerimi minik kız çocuğu gibi birleştirip çeneme koydum ve göğsüne yaslayıp kafamı birleştirdiğim ellerime koydum.
Bir kızın babasını güzel bir şekilde seyreder gibi kocama bakarken oda ellerini başının altına koymuş bana bakıyordu.
Yağmur çiselemeye başlayınca yerinde düzeldi ve beni kucağına çekti. Üstünde ki kabanı iki yana açıp beni göğsüne çekti ve kabanı arkamdan örttü. Ben de beline sarıldım ve doğacak çocuğumuzu hayal etmeye başladım
" Viran sence iyi bir anne olabilir miyim? "
" O nasıl söz sevdam? Tabii olursun. Sen dünyanın en iyi annesi olacaksın " Dedi alınımdan öperek.
Ona gülümsedim ve kafamı tekrar aynı noktaya koydum
***
Karşımızda oturan kişilere bakarak nasıl diyeceğimi düşünüyordum.
Virana baktım. Önünde ki ete dalmış yemek yiyordu. Koluna vurdum bir tane.
" Ne oldu? " Dedi yanakları yemeklerle doluyken. Yanağına bir öpücük kondurdum" Nasıl diyeceğiz? "
" Neyi? " Dedi yemeğe devam ederken
" Viran" Diye bağırdım sonunda. Bana masum bakışlar yollayıp kafasını kaldırdı
" Biz hamileyiz" Dedi. Elimi alnıma vururken herkesin kaşığı tabaklara düştü. Oğuz onu da aştı ağzında ki suyu babamın yüzüne püskürttü. Sinan ağzında ki çorbayı ağzı açıkken döktü annem çoktan dualar okumaya başlamıştı.
" Abi sen nasıl hamilesin? " Diye soran oğuzla bön bön ona baktım. Cidden salaktı. Süzme salak.
" Evet oğuz. Hatta diyorum ki beş ay sonra taşımıyım virana taşıttırıyım çocuğu" Dedim dişlerimin arasından.
Oğuz hafif gülüp yerinde düzeldi ve virana bakarak " Hamilelik de yakışır abime " Dedi.
Dudaklarımı dişledim. Hatta bütün hepimiz çünkü viran dan bu defa kaçamayacaktı.
" Kaç" Dedi viran
" Saatse 21.03"
" Evden kaç"
" Niye abi? Yemek yiyoruz"
" Ben şimdi sana birşey yedireceğim gel haburaya" Diye ayağa kalkan viranla oğuz
" He o mu? " Diyip koşmaya başladı.
Masada onlar birbirini kovalarken gülmeye başladık.
Annem ve babamla göz göze geldim. İkiside minnet duygusu ile gülümsediler ben ise teşekkür gibi.
Bana hayatımın sevdasını vermişlerdi. Olmayan anne şefkatini, olmayan baba sevgisini vermişlerdi.
Ben hayatımda bu aileyle mutluydum.
Sevdam, kardeşlerim, annem ve babam. Biz bunlarla güçlüydük ve aramızdaki aile bağını kimse kopartamazdı.
Herşey inançla başlardı. Bir şeye inan ki olsun. Hayatımın düzeleceğine inandım ve ailem oldu.
Sizde Birşeyi o kadar çok istiyim ki Allah karşısınıza en hayırlısı ile çıkartsın. Benim hayatım buydu. Ben buydum.
***
Önümde ki bilgisayarı kapattım ve yatan kocama baktım. Kitabım basılacaktı yakın zamanda. Ben kim miyim? Verda Soykan.
Başarısızlıkların, engellerin her biri ile savaşıp mutlu bir hayat kuran bir kadınım. Nice bütün kadınların mutlu hayatta olmasına. Umarım herkes mutlu bir hayat yaşardı... Hepiniz
***
Birden gördüler birbirlerini. Verda ve viranın hayatını okudunuz arkadaşlar. Aslında hepsinin ne yaşadığını, nelerle mücadele ettiklerini, vazgeçmediklerinde nasıl bir mutluluğa erdiğini gördünüz.
Bu kitabı ben kadınlar için yazmıştım. Belki vazgeçen kadınlar varsa bazı şeylerden mücadele etmelerini göstermek istedim. Vazgeçmeyin çabalayın. Kadın kadının dostudur.
Bir erkeğe yazdım. Bir kadına güzel cümleler kullanarak, ona şeffaf olup sadık kalarak nasıl bir kadının hayatını güzelleştirip yüzünde bir gülümseme oluşuyor okuyun istedim. Hayatta her şey bağlantılı.
Bir erkek bir kadını döverek, izinsiz dokunarak bir şey elde etmeyecek. Sadece dünyada böyle itlerin köpekler yerine toplanması daha zekice. Biz kız çocukları ve kadınlar bu dünyada bir erkeğin elinden ölmeye gelmedik.
Umarım. Yazdığım gibi umarım her şey kitapta geçen iyi sözlerle değil dünyamızda geçen sözcükler olur ve herkes mutlu bir hayat ile doğup büyür.
Her şey bir inançla başlar ve öyle devam eder. Bunu genç yaşımda yazdım ve daha da yazmaya devam edeceğim.
Herkesin mutlu bir hayatı olması dileğiyle.
' bitti mi yeğen?
'bitti dayı'...
BU SEFER BİTTİ.
HOŞÇAKALIN 👋🥺
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
36.58k Okunma |
1.93k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |