@nebiyye.bkrtrbz
|
Gözlerimi dürtülmem ile araladım. Yaprak uyanmış gülücükler saçarak bana bakıyordu. "uyanmış mı benim ballım?" dedim yanağını ısırarak. "a-a-nn-e d-du-dur " dedi. Gülerek gıdıklamayı bıraktım. Bir anda arkamızda oturan kadının "kaç yaşına gelmiş konuşamıyor" dediğini duydum. Baktığımda kadın yaprağa kınayarak bakıyordu. Yaprak bana dönüp elleri ile "abla sakın yapma" dedi. Yaprak benim yüz ifadelerimi,göz kırpmamı bile anlıyordu ne yapacağımı. El haraketleri ile konuştuğumuz için çoğu insanınkini ezberliyordu. Kadına döndüm ve "kapa o sikik çeneni" dedim dişlerimin arasından. Kadın sertçe yutkundu ve önüne döndü. Yaprağa baktığımda gözleri dolu şekilde önüne bakıyordu. Kolumun altına çekip saçına öpücük kondurdum.Hayatıda en değer veriğim kişinin göz yaşına dayanamazdım. O göz yaşını döktürenlerin canını alırdım.Emanetti o . Kızım,kardeşim olmuştu. Tek olduğum zamanlar ağlaması ile,gülücükleri ile bana tek olmadığımı hatırlatıyordu. Uçakta iniş anonsu yapılınca kemerlerimizi bağladım ve camdan dışarı baktım. Hava açıktı. Ama akşam kesin yağardı. Trabzondu burası. Yağmuru ile insanları neşelendiren bazılarının göz yaşını yağmurla gizleyen şehirdi. Şehrimdi. Uçaktan inince arabama bindim. Yaprak açtığım şarkıda arka koltukta oynuyordu. ' yaylanun çimeni ne ' şarkısına gelince ardından da dağların yeşilliği gözükürken şahane bir ortam olmuştu. Hava sisli, evlerden çıkan dumanlar, yapan yağmur ve şarkı. https://pin.it/1cE9zkdLX Yaptırdığım eve gelince arabadan indik. Bavulları içe sürerken karşı evden gelen silah sesleri ile güldüm. Alkımın nenesi çıldırmıştı yine. " Ablacım sen içerde koltukta otur geliyorum " Dedim ve alnından öptüm. O kapıyı kapatarak girerken bende karşı eve gittim. Kapıyı çalınca açan alkım elinde ki sarma tenceresini yere düşürdü. " Alev" Dedi. Yüzümde mimik oynamadı ama o anladı. Sıkıca sarıldı hemen bana. " Kim gelmiş " Diyen elif beni görünce oda çorbayı düşürdü. Nenem ise " Gittu yemekler " Diyip geldi ve beni görünce oda sürahiyi düşürdü. Beş yıldır görmüyorum kendilerini. Dudağımın sol köşesi hafif kalktı ve hemen nenemin elini öptüm " Oyy kizum. Balalarumin çiçeği gelmiş" Diyip alnımdan öptü. " İyisin demi nene? " Dedim yüzünü avuçlayarak. " Eyüm da" Dedi ve kolumu tutup içeri attı. Tökezlesemde nenemin şokla bakmaktan vazgeçmedim " Ne diye kapıda durursun. Sanırsın el kızi " Diyip mutfağa yöneldi. " Yeğenim evde nene. Eve yerleştim gelirim " Dedim " Akşam yemeğune gel kizum. Özlemişsundur sen" Dedi bağırarak. Elif ve Alkıma döndüm. Kolları bağlı bana ters ters bakıyorlardı " Ne var be. Şerefsiz mişum gibi bakaysınız ? " " Sen salaksın. Sen malsın. Amq senin. Sen nerdesin? Beş sene lan beş sene " Dedi alkım yumruğu yüzüme geçirerek. Ağzımdan kan akarken sonra Elif geldi. " Siçtum ağzina " Diyip oda yumruğu karnıma attı. Sonra yılların acısını çıkartacak derecede üçümüzde sarıldık. Biz üçümüz Sebepleri ve olacak sonuçları ile yaşayan kişilerdik. Herkes tarafından darbe almış ama ayakta durmuş üç güçlü kadındık. Hiç kimse bu üçlüyü ayırmazdı. Gücü yetmezdi. Geri çekildiğinde " Ben eve geçeyrum " Dedim ve kendi evime geçtim. Kapıyı açınca " Abya " Diyen yaprak dibimde bitti. " Nasılmış bakalım trabzon? " " Çok g-gü-güzel-güzel " Dedi. ( kendi şehrim diye demiyorum enfes bir yerdir) ona gülümseyip evi gezmeye başladım. Tam istediğim gibi yapılmıştı. Üstüme siyah eşofman ve beyaz tşört giydim. Yaraları kapatıcı ile kapattım ve oradan çıktım. Yaprak da giyinmişdi. Evden çıktığımızda diğer evin kapısında bir sürü siyah araba vardı. Eve girip hemen silahımı aldım ve yaprağı eve yolladım hemen. Dikkatlice eve yaklaştım ve kapının kilidine silahla vurup hemen eve girdim. Girmez olaydım. Bana şokla bakan bir büyük aile ve alkımlar " Alev lağğn ne yaptın? " Dedi elif cırlayarak. Yüzümü buruşturdum " Cırlama salak. O kadar araba görünce temkinli geldim " Dedim. " Kapıyı silahla açmak yerine çalmak varya hani " Dedi alkım gülerek. Yanında bir adamla el ele oturuyordu. Elif sap şekilde bana bakıyordu. Silahı belime koyup evden çıktım ve ıslık çaldım. Yaprak kapıyı açıp bana koştu ve bacaklarıma sarıldı. " Oyy kizum yeğe nun bumi? " Dedi nenem yaprağın yanaklarını avuçlarken. Yaprak hemen nenemin elini öptü ve başına koydu. Sonra bana döndü, elleri ile merhaba dedi. Elimle tamam diyip neneme döndüm ve " Merhaba diyor " Dedim. Nenem hüzünlü gözlerle bana baktı ve önüne dönüp ilerledi. Alkıma benzetmişti büyük ihtimal. Alkım küçükken olaydan sonra bir süre konuşamamıştı. Boş yere yani sap olan Elif'in yanına oturdum. Yaprakta yanıma geldi ve oturup belime sarıldı. Kafamı öne eğdim ve yaprağın saçını okşadım. " Deren " Dedi Alkım. Herkesin önünde deren onlarda ise yabancılar dışında Alevdim. " Hm" Dedim dalgın şekilde. Halının desenleri ne güzelmiş. Vay be hangi model acep? " Deren" Diye bağıran ikili ile silahıma gitti elim. Boş boş baktım " Ne çırğırıyorsunuz? " . Göz devirdiler. " Yaprak diyorum. Çok büyümüş" Dedi elif tebessümle. Yaprak ismi geçmesi ile kafasını kaldırıp elife bakarak tebessüm etti. Şuanda çekingendi. Kekemesinden utandığı için burdan gitmek istiyordu ama insan içine çıkmazsa özgüveni olmayacaktı. " 7 yaşında " Dedim kafasından öperek. Kafamı birazdaha kaldırınca karşı aileye baktım. Kaşlarımı çatmadım ama bunlar şeyhanlı ailesiydi. Yer altında en çok sözü geçen Trabzonlu ünlü aile. Normalde inşaat holdingleri vardı. Rüstem beyle göz göze gelince babacan tavırla gülümsedi. Sadece baş haraketi yaptım ve Alkıma döndüm. Baş haraketi yaptı. Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Silahıda yaprağın açmış olan eline verdim. " Ben içeri gidiyorum. Birşey olursa kekelesende çağır utanma " Dedim el haraketleri ile " Tamam abla " Dedi el haraketi. Arkamı döndüm ve alkım ile elifle odaya girdik. Gizli odaya girince kızlar bana döndü. " Yaprak söylemez dimi bizi? " " Hayır Alkım. Onu ben büyüttüm. Sır çıkmaz, gördüklerini unut dersem unutur. Ona güvenim tam" Dedim. Elif ve Alkım özlemle bana baktılar bir süre. " Ne zaman gülümseyeceksin Alev? " Dedi Elif burukça " Hiç bir zaman. Konu yine buraya geldi ben çıkıyorum " Dedim ve seri adımlarla odadan çıkıp salona döndüm. Nenemler yaprağa bakıyordu . Yaprak ise silahın kavzasına. Yanına oturunca şeysoyların küçük oğlu çınar bana döndü " Küçük çocuğa nasıl silah verdin? Çok güveniyorsun herhalde ? " Normal bakışlarla ona baktım " Onu ben eğitim, ben büyüttüm" Dedim ve önüme döndüm. " Annen hastaneye kaldırılmış " Diye birden pat diye konuşan elife döndüm hızlıca. Sertçe yutkundum. " Umrumda değil " Dedim. " Anne ni sevmiyorsun herhalde? " Diyen kişi Rüstem şeyhanlı idi. " Sevmiyorum değil, yanlış kararları vermişti " Dedim. Doğruydu. İşleri elime alınca annemi yanıma alıcaktım ama annem babamın yanında kalmak istemişti. Yalvarmıştım. Ben ilk defa yıllar sonra yalvarmıştım ve onda da red yemiştim. Bir daha da annemi görmemiştim. Hakedene hakkettiğini değer verilirdi. Annemde olsa. Nenem " Oy uşaklarum hadi kalkun bakayım" Dedi. Ayağa kalktık ama duyduğum silah sesi ile " Eğilin" Diye bağırdım ve yanımda duran yaprağı hemen siper aldım. Belimde ki silahı çıkarttım hemen. Kurşun tam yüzümün önünden geçti. Atana baktığımda korumaydı. " Şimdi siktim belanı " Diyip silahı kenara fırlattım ve yüzüne yumruğu oturttum. Ya yaprağa bir şey olsaydı. Allah korudu. Adamın yüzüne kaç defa yumruk attım bilmiyorum ama " Miran beyin selamı var " Diyip gözlerini kapatmıştı. Alkıma ve Elife döndüm. Üçümüzde sertçe yutkunduk... Savaş başlamıştı.
Ev içi Odalar ( Alev Derenin odası) Yaprağın odası
|
0% |