@nebutosss
|
Hayatım her zaman ki gibi ilerliyordu babamın şer yüzünü görüp adliyeye doğru yol aldım. Ha bu arada ben gamze, gamze ulusoy ben başarılı bir savcıyım genelde pek enerjik deilim çünkü yaşamı ve dünyayı elimden aldılar benim. Annemi küçük yaşta kaybettim babam ise annem öldükten sonra bütün paramızı içkiye ve kumara harcadı. Ve 3 yıldan beri babam beni destekleyip bakacağına ben babama bakıyor onun her gün sarhoş haline katlanmak zorunda kalıyordum. Artık alıştım insan bazen istemediği şeylere de alışabiliyor... Adliyeye vardığımda beni herzaman ki gibi koruma rıfat abi karşıladı "Günaydın savcım" "Günaydın rıfat abi" Diyerek karşılık verdim ve içeri doğru yürüdüm. Bu gün 2 tane duruşmam ve bakmam gereken onlarca dosya vardı evet zor geliyordu ama bunları yapmak zorundaydım. Duruşmanın başlamasına yarım saat vardı zaman geçirmek için kantine gittim. ordan bir kahfe aldıktan sonra masalarda en yakın arkadaşlarım elçim ve buğrayı gördüm "Günaydın" "Günaydın canım" "Günaydın" Birbirimiz Le günaydınlaştıktan sınra bir kaç dakika büyük bir sessizlik olmuş du ve bu sessizliği herzaman ki gibi elçim bozmuştu "Sohbetinize doyum olmuyor vallahi" Dedi sıkılmış bir sesle "Ne bekliyorsun elçim daha afyonumuz patlamadı bide birazdan duruşmamız var"buğra gerekli cevabı vemişdi dediği gibi daha doğru düzgün uyanmamıştık ve birazdan benim ve buğranın duruşması vardı " Öfff iyi be sanki biz yan gelip yatıyoruz " "He bide yan gelip yatsaydınız hanım efendi" Diyerek sitem ettim "Neyse hadi gamze duruşmalar başlayacak gidelim" Dedi buğra bıkkkn bir sesle onu çok iyi anlıyordum bende onun gibiydim bıkkın ve yorgun. Buğrayı kafamla onaylayıp ayağa kalktım odalarımıza gelene kadar konuşmadık. Odamın kapısı açtığım anda karşımda siyah ve kırmızı renklerden oluşan asıl cübbem vardı. Cübbemi çok seviyordum rengi,şekli sanki her şeyi beni anımsatıyordu. Cübbemi üzerime geçirip son kez dosyalarımı kontrol etmiştim. Herşeyim hazır ve tamam dı inşallah bu davayıda kazanacaktım. ... Dava başlamış içeride büyük bir sessizlik ve gerginlik oluşmuştu. Büyük sessizliği hakime hanım bozmuştu "Buyrun savcı hanım sizi dinliyorum" Demesiyle ayağı kalktım "Sayın hakip davalı zeynep demir ın istismar ve tecavüz şikayetini dikkate alarak demir'in o gün üzerinde giydiği kıyafetlerdeki parmak izlerinin nurretin yılmaza ait olduğu belirlenmiştir" "Yalan hakime hanım müvekkilim zeynep demir'in abisi gibi olduğundan parmak izi olması çok normal" Miğdem bulanmıştı bu yüzsüzlük neydi anlamıyordum ve aklıma ilk gelen soruyu sordum "Peki izler neden mahrem yerlerinde de var buna bir cebabınız varmı avukat bey" Avukat mos mor olmuş ve bozulmuş gibiydi hakime hanımın uyarısıyla ondan af dileyerek önüme döndüm "Yaz kızm zeynep demir'in nurretin yılmaz lâ aynı saatlerde evden çıkmasıyla ve parmak izlerinin mahrem yerlerinde bulunması göz önünde bulundurularak 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı" Yüzümde yorgun ve bitkin olmama rağmen zafer gülüşü vardı. Hiç bir kadının hakkı o saat de neden çıkmış neden onu giymiş neden erkek arkadaşı olmuş diye adaletten mahkum bırakamayız bunlar asla bahane olmamalı.
Akşam olmuştu. Kafam çatlama derecesindeydi ve evde uğraşmam gereken bir babam vardı artık bıkmıştım ondan ölesiye nefret ediyordum.. Eve girdiğim anda burnuma içki kokusu gelmişti zaten bulanan miden şimdi kusma derecesine gelmişti. Kendimi toparlayıp odama doğru yürürken "Sen dur sen dur" Dedi babam kayık ağzıyla "Seni bir haftaya everecem evde kaldın başımıza hem para gelir" Ne diyordu bu adam benim zaten bir iş kariyerim vardı bir evliliğe ihtiyacım yoktu ve bunu benim için deil sadece para sahibi olmak için yapıyordu. Böyle babam olduğu için kendimden utandım "Ne saçmalıyorsun sen bana" "Kim dedi saçmaladığımı" "Ben asla evlenme-" Sözümü kesen sert bir tokat olmuştu canım deil ama o an kalbim acımıştı. Demekki beni hiç bir zaman babam yoktu...
Yeni kitabımı nasıl buldunuz iyi okumalar seviliyorsunuz🌷🌸 |
0% |