Sabah kalktıktan sonra kendime gelebilmek için 5 dakika yatağın üstünde öylece kaldım.Dün o sorudan sonra yarım saat daha sohbet ettik. Sonra ilk önce Toprak sonra ise bizimkiler eve gittiler. Bende eve girdiğimde annem beni yakaladı ve soruları peş peşe sormaya başladı. Bugünkü olayı öğrendiğini anlamıştım.Bana okulda güvende hissedip hissetmediğimi sordu. Bende okulda tek olmadığımı yanımda hep Güney ve Semih olduğunu söyledim. Annem birazda olsa içi rahat olmuştu.Sonra kendimi duşa attım ve yatağıma kavuştum.

Yataktan kalkarak banyoya girecektimki annem beni durdurdu. "Günaydın canım kızım. Bugün benim için postaneye gitsen,kargom geldi sen alabilirsin diye düşündüm." dedi. Bende onu kırmayarak " Tabikii giderim, sen yeterki iste." dedim. Annem mutluluktan havalara uçarak yanağımdan sulu öpücükler bıraktı.

Banyoda işimi halledip odama geçti. İki dakikada giyinip elime telefonumu aldım. Bizimkiler yine sabah sabah gruba yazmışlardı. Hepsine bir göz gezdirip mesaj attım.

Dedikoduğğ👽 grubundan 43 mesaj:

Şafak:Arkadaşlar annemin kargosunu almaya postaneye gideceğim. Siz gidin okula ben yetişirim size.

Ela:Tamam aşkımm

Buse:Tamam sen al annenin kargosunu gelirsin sonradan.

Semih:Sabah sabah sana iş yüklemiş annen ama olsun anneler kutsaldır.

Güney:Tamam ama istersen bende geliyim seninle tek gitme.

Şafak:Yok Güney tek giderim zaten yakın. Gelirken pastaneye uğrayıp simit ve soğuk çay alarım.

Güney:Tamam uykucu ksksksklf

Şafak:🙄

Mesajlaşmayı bitirip hemen evden çıktım. Kulağıma kulaklığımı takıp yürümeye başladım. En sevdiğim müziklerden birini açtım. Maalesef açtım ve şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Kapattım penceremi kapılarımı

Sürgülerini bir bir çektim

Sana olan aşkımı yenebilmek için

Binbir numaralar çevirdim

Ama olmadı kalbim durm-

derken biriyle çarpıştım. İlk lafı ben atmıştım. "Önüne baksana dağ ayısı." dedim. Ellerim onun göğsündeydi. Tam ellerimi çekeceğim zaman yüzüne baktım. Bu oydu. Allahın belası Toprak. Farkında olmadan yüzüne onu yiyecekmişim gibi bakmaya başladım."Önümden çekilcek misin?" dedi. O an kendime bir çekidüzen verdim." Nereye böyle aceleci gidiyorsun?" diye sordu. Tam ona sanane diye cevap verecektim ki aklıma merak ettiğim bir soru geldi. "Senin yaşın kaç?" diye sordum." Yanlış anlama genç duruyosun diye sorayim dedim." diyerek ekledim. Yani adamda bu bana cilve yapıyo diye yanlış anlamasın."Sen bana nereye gittiğini söyle bende yaşımı söyleyeceğim." dedi.Fikir fena değildi. Sonuçta postaneye gideceğim diye peşime takılaca hali yok ya."Ben postaneye gidiyorum. Annemin kargosu var." dedim. "Hmm " diyerek anladığını belli etti."Hadi söyle merak ettim kaç yaşındasın." diye sordum. O da "25 yaşındayım ve ilk atandığım okul burası." dedi.Tahminlerimin birisi doğru çıkmıştı. Ya 25 ya da 26 yaşındadır diye tahmin etmiştim ve doğru çıktı." Tamam ben artık gideyim." diyerek tam bir adım atmıştım ki beni kolumdan tuttu."Ne dinliyorsun merak ettim." dedi.Bana böyle bir soru sorması hoşuma gitmişti. Çünkü sevdiğim şeylerin üzerine soru sorulması çok hoşuma gidiyor. Bi de o sorması ayrı bir hoş. "Mansur Ark'ın Maalesef şarkısını dinliyorum." dedim. İlk önce bir şok oldu. "Aa ne tesadüf bende o şarkıyı dinliyordum." dedi.Telefonunu bana doğrultarak şarkıyı dinlediğini kanıtladı. Biraz daha bakındığımda aynı saniyede olduğumuzu fark ettim. " Yok artık ama" diyerek dikkatini üzerime çektim."Neye yok artık?" diye sordu. Bende onun yaptığı gibi ona telefonumu doğrulttum. O da fark edince bana gülümsedi.

***
Nihayet okula varmıştım. Telefonuma baktığımda teneffüs ziline 15 dakika kaldığını gördüm.Bende bahçedeki oturakların birine oturdum. Telefonu alarak instagtamda gezmeye başladım.

O sırada Deniz'in bana doğru geldiğini gördüm."Ooo tek uyuya kalan ben değilmişim." diyerek yanıma oturdu."Yok sen teksin ben postaneye gittim o yüzden geç kaldım." dedim. Deniz, kafasını sallayarak anladığınj ifade etti." Ya benimde sabah az kalsın tırnağım kırılıyordu." dedi tatlı bir şekilde. O an aklıma dün ki cinayet aklıma geldi. Denize dönüp"Dün ki cinayet olayını duymuşsundur, sen ne düşünüyosun?" diye sordum.Tepkisini ölçmel için böyle bir soru sormuştum. Zaten onun olacağını düşünmüyordum çünkü o kadar narin, masum ki ona kimse kıyamaz."Selin için üzgünüm. Neden masum bir kızı öldürmek istesinler ki. Aklım almıyor, alamıyor." dedi. Ve ardından gözlerinde birer damla düştü. Ona teselli olsun diye sarıldım." Bende bu olanlar için üzgünüm Selin çok iyi bir kızdı, ne istediler ki masum kızdan." dediğim anda teneffüs zili çaldı.

                          ***