Sonunda balo günü gelmişti. Çok heyecanlıydım. Sabah kalktığımda hemen kendimi banyoya attım. 1 saat hazırlandıktan sonra odama döndüm. Telefonumu elime aldığımda bizimkiler yine grubu mesajlarla doldurmuşlardı. Hemen bi göz atıp telefonu kapattım. Tam yataktan kalkıyordum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Topraktı. Neden aramıştı bu salak? Dün aramızdaki mesafeyi koruduğunu söyleyerek kırmıştı beni.
Telefonu mecbur açtım. "Günaydın Şafakcım." dedi. "Günaydın Toprak." diyerek karşıladım. "Bildiğin üzere bugün balo var , bildiğim kadarıyla partnerin yok ki benimde yok. Eğer istersen beraber gidebiliriz baloya." dedi. Çok şaşırdım. Herkesin ona hayran olan adamın bana baloya gitmeye teklif etmişti. Dediğide doğru. Güney'in partneri Buse, Semih'in partneri ise Ela idi. Ben tek kalmıştım. Tekte gitmek istemiyorum." Aa sen dün bana aramızdaki mesafeyi aşmadığını söylemiştin. Şimdi neden bana teklif ediyorsunuz?" dedim. İnşallah şoklanmıştır." Baloya tek gitmek istemedim. Yanımdada beni bunaltacak biri olsun da istemedim. En uygun kişi sensin." dedi. Kahretsinki sorduğum soruya şaşırmamıştı." Peki 1 saate kapımdan beni alırsınız." diyerek teklifini kabul ettim. "Tamam Şafak, şimdiden görüşürüz." dedi. " Görüşürüz." diyerek telefonu kapattım. telefonu kapatır kapatmaz hemen hazırlanmaya başladım.
Toprağın gelmesine 5 dakika vardı. Bende kendime son kez bakarak evin önüne geçtim. Elbisem bordo rengiydi. Buna en iyi siyah topuklu ayakkabı ve çanta giderdi. Ki öyle giydim. Çantamdan telefonumu çıkartıp Güneyi aradım. Ona Toprakla geleceğimi söyledim. O da beni hem anlayışla karşılayıp hemde dalga geçerek telefonu kapattı. Az sonra bana yaklaşan siyah bir mercedes gördüm. Evinin önünde durunca Toprak olduğunu anladım. Hemen ön koltuğa otudum."Gidebiliriz heralde?" dedi Toprak. Bende kafamı evet anlamında salladım. Hemen yola koyulduk.
"Balo akşam 7'de başlayacak, şimdi birşeyler içmek ister misin?" dedi Toprak. "Aa akşam olduğunu bilmiyordum, bilseydim akşam gelirdin. Ama olsun kahve içmeye gidebiliriz." dedim. Sonra cafeye doğru arabayı sürdü.
***
Nihayet balo salonuna gelmiştik. "Koluma girsene." dedi Toprak. Şaşırmıştım. Ondan böyle birşey söylemesini beklemiyordum. Ona cevap vermeden koluna girdim. O sırada herkes bize bakıyolardı. Gözlerimi bizimkileri aramakla meşgulken Toprak beni bir masaya çekiştirdi. Sonradan fark ettim ki bizimkilerin yanına gidiyorduk. Buse ve Ela göz kamaştırıcıydı. Ela elbisesinin üzerine beyaz çanta ve topuklu ayakkabı giymişti. Yine her zamanki gibi makyaj yapmıştı. Buse ise elbisesinin üstüne siyah çanta ve topuklu ayakkabı giymişti. "Ooo Şafak , yine her zamanki gibi mükemmel olmuşsun." dedi Semih." Sende her zamanki gibi şıksın." diye karşılık verdim." Şafakcım az 2 dakika gelsene benimle." dedi Semih. Noldu bakışı atarak diğer masaya doğru ilerledik." Direk konuya giriyorum, ben Elayı seviyorum." dedi Semih. Bi an algılama hissimi kaybettim. "Ne dedin anlamadım." dedim." Ben Elayı seviyorum, hemde çok seviyorum. Sence o beni seviyormu?" dedi Semih. Çok şoka girmiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sonra Semih gözüme doğru parmak şıklayınca kendime geldim. "Ooo abimiz birine sevdalanmışş şimdimi haberimiz oluyor." dedim. "Dalga geçme gerçekten çok seviyorum onu." dedi. Gerçekten çok ciddi konuşuyordu. "Pekii ben konuşurum Elayla, sen dert etme." dedim ve şarkı çalmaya başladı." Bence Elayı dansa kaldır, danstan sonra lavanoda konuşurum onla." dedim. "Tamam gidiyorum ben." dedi Semih. "Ee git bakalım." dedim ve gitti. Semih gittiği anda yanıma Toprak geldi. "Sana şarap aldım." dedi ve elindeki şarapı bana doğru uzattı. "Sence ben içiyorum mu?" diye atıldım. Aslında içiyordum ama ne tepki vereceğine merak ettiğim için böyle bir cevap verdim. "İçtiğini biliyorum Şafak." dedi. Şaşkın gözlerle ona baktım. Birşey demeden elindeki şarapı aldım ve bir yudum aldım. Herkes dans ederken biz mal gibi masada şarap içiyorduk. Şaka gibi ya. İnsan bir dans etme teklifi eder.
Ben bunları düşünürken Ela lavaboya doğru gittiğini gördüm." Ben geliyorum." dedim Toprağa ve birşey demesine izin vermeden lavaboya gittim. Ela makyajını tazeliyordu." Ela 2 dakika konuşabilir miyiz?" diyerek direkt konuya girdim. "Konuşalım da niye bu kadar telaşlısın?" dedi." Peşinden koştum o yüzden ordan biraz telaşlı gibi görünüyorum." dedim. "Semih seni seviyor, yani sana aşık diyebilirim. Daha demin geldi yanıma anlattı durumunu, senden bahsederken gözleri parlıyordu. Buna sevmek değil aşk yakışır." dedim. Ela şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. Şoktan sarsılmıştı. "Şafak dürüst olmak gerekirse bende onu seviyorum, çok seviyorum." dedi ve bana doğru yaklaşarak sarıldı. Gözleri dolmuştu. Çok mutlu olduğuna emindim." Bence siz balo bittikten sonra bir mekana gidin, konuşun ve durumu direkt bana anlat." dedim. "Tamam, ama Semihe sen söylesen." dedi. Elanı utangaç olduğu için başımı tamam anlamında salladım. Ve beraber tuvaletten çıktık. "Bu konuyu Buse ve Güneye de anlatayım mı?" dedim. Onlarında öğrenmesi gereken bir konuydu. Güneyin 1 hafta boyunca Semihle dalga geçeceğine adım gibi emindim. "Sen bilirsin ama anlat onlarda bilsin." dedi ve Busenin yanına gitti. Bende Toprağın yanına gittim. "Hemen geleceğini söylemiştin, erken geldiğin iyi oldu." diyerek dalga geçti. " Kusura bakma önemli bir konu konuşuyorduk Elayla." dedim. Şarkı çalmaya başladı. Herkes ayaklanmıştı. Toprak biraz eğilerek elini bana uzattı ve "Benimle dans eder misiniz?" dedi ve göz kırptı. Reddetmemek elimde değildi. Uzattığı elini tutarak kabul ettiğimi gösterdim. Pistin tam ortasına yürüdük. Dans pistin tam ortasındaydık. Tango gibi bir şarkı çalıyordu. "Bana ayak uydurabilir misin?" dedi. "Bide soruyor musun? Asıl sen bana ayak uydur." dedim. Ve dansa başladık. Gerçekten çok iyi dans ediyordu. Birbirimize mükemmel derecede ayak uyduruyorduk. Beni döndürüp geriye düşmemi sağladı. Yere kapaklanacağım sırada beni belimden yakaladı ve bacağımı yukarıya kaldırdım. Çok yakındık. Dudaklarımızın arasında çok kısa bir mesafe vardı. "Bugün balodaki en güzel kız olmuşsun, gözlerimi senden alamıyorum." dedi. Gözleri bir anda dudaklarıma kaydı. Tam öpeceği sırada birinin düşme sesi geldi. Ardından bitmeyen çığlıklar... Toprağı bırakıp arkama baktığımda iki tane ceset vardı.