@nehirruya
|
Başlangıç tarihini yazabilirsiniz canlarım❤︎ => Satır arası yorumlar yazmayı unutmayın bebeklerim ❤︎
On beş yaşımdayken kaçırıldığım zaman bana ezbere bildiği kitabı okurdu yanımda esir tutulan adam. İsmi Emir'di. Bana zarar vermeselerde onu gözlerim önünde öldüreceklerdi neredeyse. Şimdi sadece Emir'in o hücrede beni rahatlatmak için sesli okuduğu kitabı okuyordum. Takılı kalmış gibiydim. Düzenli olarak on beş yaşımdan beri psikoloğa gidiyordum. Hala kabuslarımda beni çıkarttıklarında ardımda yanan Emir giriyordu. Daldığım yerden yanağıma kondurulan beni sinir eden öpücükle ayrıldım. Tabii ki de abim Karahan'dı öpen. "Abisinin güzeli birlikte bugün şirkete gidelim mi?" Bu dalgın halimi yıllardır en yakından abim görüyordu çünkü babamın işi yüzünden iki yıl boyunca göremediğim bile olmuştu ama benim krizlerim arttığından üç yıldır işine ara vermişti. Babam Albay Deniz Ateş'ti. Babam askeriyeye girmeden adımlarından askerler tanırdı. Abimin endişeli bakışlarını yüzümde hissedince toparlandım. Bugün böyle olma nedenim Emir'in öldüğü gündü. "Abiciğim ben gelmeyeceğim. Evde biraz dinlenmek istiyorum." Abim onaylamayan bir mırıltı çıkarttı. Yanıma oturup beni kendine çekti. Kafamı göğsüne koydum. "Gene mi bugün uyuyamadın? Bu son zamanlarda olmuyordu sanırım bugün onun öldüğü gün olduğu için mi böyle oldu bebeğim?" İstemsizce kafamı salladım. O korkunç anıları her uyumaya çalıştığımda tekrar tekrar görmüştüm. Ya Emir'in zincirlerden kurtulmaya çalışırken görüyorum ya da şiddet uyguladıklarını görüyordum. "Psikolog bir şey yapamıyor abim. Bak aklıma ne geldi? Bugün ben toplantılarımı bitirdikten sonra abi - kardeş birlikte güzel bir kafa tatiline çıkalım." Evden çok dışarıya çıkmıyordum çünkü korkuyordum. Bu yüzden cevap vermemeyi seçtim. O sırada babamın koşar adım eve telefonla girdiğini gördüm. Annem de bize gergin bir gülümsemeyle bakıp babamın arkasından gidiyordu. Abime tedirgin bir şekilde baktım. Abim beni rahatlatmak ister gibi saçlarımdan öptü. "İş içindir güzelim. Babam bıraktı ama biliyorlar namını muhtemelen babam da sen duyma diye yukarıda konuşacaktır. Hem madem istemiyor benim bebeğim o zaman kesinlikle benimle şirkete geleceksin sonra da filim falan izlersin çıkışta da birlikte yemek yiyeceğiz tamam mı?" Abimin gözlerindeki hüznü görüyordum bu yüzden kafamı salladım çünkü biliyordum korumalarla gideceğimiz için herhangi bir sorun yaşamadan geri dönebilecektim. Abim beni süzdükten sonra dudaklarından erkeksi bir kıkırtı çıktı. Hemen kaşlarım çatıldı çünkü akşam terlediğim için ne giydiğime bakmamıştım ama üzerimde prenses Elsa gecelik takımı vardı. Dudaklarım büküldü. Abim tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken babam aşağıya indi. Gergince bana baktığında kalbimde bir ağrı hissettim. O adamlar daha bulunamamıştı. Neden öyle baktı ki? "Baba bir sorun mu var?" Babam yansıtmamaya çalışarak bana gülümsedi. Kollarını açtığında kedi gibi sırnaşıp sarıldım. "Bebeğim seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Gergince kafamı salladım. "Tamam o zaman benim seni her daim koruyacağımı da hatta canım pahasına bunu yapacağımı biliyorsun değil mi?" Tekrar kafamı salladım. "Bebeğim bir telefon aldım. İstanbuldaki askeriyeye gitmem gerekli. Bu telefon o adamlarla ilgili. Onların başını aldığımız için tekrar senin peşine düşmüşler. Listede ismin var güzelim. Korunmamız lazım. Özellikle de senin. Bu yüzden İstanbul'a gitmem gerek değil gitmemiz gerek. Ailecek." Kalbimin sıkıştığını hissettim o an. Neden tekrar ben vardım o listede? Neden?! Babam yüzümü elleri arasına alıp göz teması kurmamızı sağladı. "Miniğim ben sana zarar gelmesine izin vermem sadece bir süreliğine önlem alacağız. Bir mahalle var. Orada yöneteceğim timin yüzbaşı da olacak. Bende karşı evlerini tuttum demin. Gideceğiz babacığım." İstemiyorum gitmek diye bağırmak istiyordum. Artık bunaldım demek istiyordum. "Ben burada kalmak istiyorum babacığım. Abimle birlikte. Asıl orada tehlikede olurum. Biz buraya zaten gizli gelmedik mi?" Abim hemen belime kollarını sardı. "Elçin haklı baba zaten gizli geldik. Ben bile şirket için en yakın şehre gidip geliyorum." "Biiyorum aklınızda çok soru var ama burayı bulmuşlar bile. Demek ki içimizden biri ihanet etti. Mesela Karahan senin birlikte olduğun kadın Neslihan gibi!" Ne? Neslihan'ı oldum olası sevmemiştim ama bağlantısı neydi ki onlarla? Karahan abim afallamış gibi iki adım geriye gitti. Yapamaz diyemedi. Onu savunamadı bile. Bu muydu aşk? Bu kadar mıydı? "Savunamıyorsun bile. Sen kardeşini nasıl tehlikeye atarsın lan!" Babamın yüksek sesi benim fobimi tetiklediğinden gözlerimi kapattım. Anında başım dönmeye başladı bile. Annem benim durumumu hatırladığı gibi yanıma geldi. Biz yukarıya çıktığımızda onların sesleri dinmişti. Annem eşyalarımı toplamaya başladı. "Anne b-ben istemiyorum. Tekrar o karanlık çukurda olmak istemiyorum." "Biliyorum bebeğim bizde babanla bu yüzden savaşıyoruz. Sana söz veriyorum bir dahası olmayacak ama sende bizim takip ettiğimiz adımları takip edeceksin tamam mı?" İsteksizce kafamı salladım. Birkaç dakika sonra babam odaya girdi. Yanıma geldiğinde biraz mahçup gibiydi. "Sorun değil baba." "Kızım unuttum o anda. Bir süreliğinde Karahan abin burada kalacak o Neslihan'ı oyalarken biz gideceğiz. Sonra güvenli yollarla yanımıza alacağım söz veriyorum sana ama gitmeliyiz." Kaşlarım çatıldı ya abime zarar verirse. "Baba istemiyorum abimi bırakmak." Babam üzgünce kafasını olumsuz bir şekilde salladı. "Kızım biz annenle bir ile uğrayıp gideceğiz. Bugün abinle evde kalacaksın şüphe çekmemek için böyle olacak. İki gün sonra sen sana gönderdiğim adamlarla geleceksin." Ben daha ağzımı açamadan annem iki günlük kıyafet bırakıp bavulumu hazırlamış bir şekilde babamla çıktığında gözlerimden yaş düşüyordu. Bu adamlar artık bulunmalıydı çünkü ben nefes alamıyordum. Gözlerimi kapatmak için yatağa uzandım ama uyuyamayacağımı anladığımda abimin odasının kapısına geldim. İçeride kendine kızan sesi geliyordu. Tedirgince kapısına iki kez vurdum. Bir süre sonra sesler kesildiğinde kapı açılmıştı. "Abim?" "Abi ben şu anda bunu konuşmak istemiyorum sadece sana sarılıp uyumak istiyorum." Abim başını eğip kafasını salladı. Yatağa uzandığımda büyük bir iç çektim. Korkuyordum. Abim belime kollarını sardı. Yüzümü abimin boynuna gömüp cenin pozisyonunda gözlerimi kapattım. Sanırım uykusuzluktan ya da abimin kolları yüzünden uykuya dalabilmiştim. ********************************* Oy vermeyi ve bolca kitap hakkında yorumlar yazmanızı istiyorum canlarım :) Kitabın ilk bölümünü nasıl buldunuz? Karahan'a kızdınız mı?
|
0% |