Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@nehirruya

Eveeeet biliyorum bir gün gecikti bölüm ama uzun yazmak istediğim için gecikti. Bölüm bomba gibi. Hemen başlamalısın:)

Gözlerimi sabah araladığımda kendi odamda olduğumu gördüm. Kaşlarım çatılmıştı. Ben en son Egelerin evinde uyuyakalmıştım. Birkaç dakika sonra odamın kapısı açıldı içeriye Murat girmişti. Gözlerine baktığım da epey sinirli gözüküyordu. Kendini sakinleştirmeye çalışır gibi bir hali vardı. Yatağım da yanıma oturdu.

"Alina Demir bana açıklama borçlusun." Hiçbir zaman adımı ve soy adımı söylemezdi ama sinirliydi. Ona en tatlı bakışlarımı attım. Murat kafasını yana çevirdi. Çevirdiği gibi gözünün altındaki morluğu gördüm. Dudağında da kan vardı. Ellerim titreyerek yüzüne uzandım. "Bunu Ege mi yaptı Murat?"

O nasıl böyle bir şeye cesaret edebilirdi. Kesinlikle iki günlük tanıdığım biriyle böyle olmamam lazımdı fakat ben Kiraz'ı kendim gibi görüp benimsediğimden olmuştu. "Demek onlardan birinin adı Ege'ydi güzel. Polislere ifade vereceğimizi söylemiştim bugün gideriz. Senin asıl yukarı katının çatı katında ne işin var Alina?"

"Ben şey orada aslı-"

"Alina ne anlatıyorsun sen? Ya zarar alsaydın. Dün gece gene de yanına geldim çünkü endişelendim bir de ne göreyim yukarıdan kavga gürültü. Bakayim dedim. Ellerinde silahlarla adamlar vardı. Bende balkonda seni görünce karışmak zorunda kaldım. Beni bırakan da polis olunca ve sesleri duyunca çıktı yukarıya. Onları aldı. Evde tek sen vardın Alina. Orada kim oturuyor ve seni ne yapacaklardı?"

Korkuyla gözlerimi açtım. Dün gece uyuya kaldığımı hatırlıyorum. Murat bana öfkeyle ve kaybetme korkusuyla bakıyordu. Ege ve Kiraz kaçıp başına aldığı belalyla beni yalnız mı bırakmışlardı? Gözlerim istemsizce dolmuştu. Murat'ın iri cüssesine sımsıkı sarıldım. Ağladığımı gören Murat hemen yumuşamıştı.

"Sonra konuşacağız bunları cadım. Şimdi ağlama nedenin ne?"

İç çektim. Murat'a baştan sonra anlattığımda beni dinlemeliydin dedi. Bir de bir saattir söyleniyordu ben o sırada duşa girmiş üstümü giyinmiştim.

"Murat söz veriyorum sana bir daha böyle olmayacağım."

"Bak cadım seni çok seviyorum ama bir daha seni öyle görmek istemiyorum. Aklım çıktı. Seni vurabilirlerdi."

Ürpermiştim. Murat bana sarıldı. Saçlarımdan öptü. Bunu küçüklüğümüzden beri yapardı.

"Şimdi ifade vermeye gidelim. Bakalım dertleri neydi."

Kafamı salladım. Muratla birlikte polis merkezine gelmiştik hemen eve beş dakika yürüme mesafesindeydi zaten. İçeriye girdiğimizde bizi arkadaşı karşıladı.

"Ooo meşhur yengeme bak se-"

Murat'ı öksürük tutunca hemen cümlesini kesti. Ne yengesi? Murat'ın sevgilisi mi vardı? Yoksa beni mi öyle tanıtmıştı? Aklım karışmış bir şekilde gözlerine baktım.

"Ben Fatih Özdere. Başkomiserim. Aklım karışmış benim. Dün Murat'ı o halde görünce sevgilisiniz zannetmiştim. Senden de çok bahsettiği için."

Gülümsedim.

"Beni tanıyorsunuz zaten. Muratla da biz çocukluk arkadaşıyız. Bunları sonra konuşsak olur mu? Onlar benden ne istiyorlarmış?"

Fatih hemen resmi haline büründü. Bizi kendi masasına oturttu. Adamların fotoğraflarını gösterdi ama kimseyi tanımıyordum.

"Kimseyi tanımıyorum."

Fatih beklediği bir şey gibi kafasını salladı. "Adamlar asla konuşmuyor. Sadece onda bize ait bir şey var deyp duruyorlar. Tüm polis merkezi geçti üstlerinden ama konuşmadılar belki hapiste kalınca akılları başına gelir."

"Ne demek bu Fatih? Yani Alina tehlikede diyorsun sen dolaylı yoldan. O şerefine ettiğimin adamı nerede? Ege mi ne? Onun yüzünden Alina'nın başına işler geldi."

Murat bir yandan sandalyesini yanıma taşımız bana sımsıkı sarılıyordu. Ege ve Kiraz, Fatih'in anlatmasına göre kaçmışlardı. Acaba Kiraz'ın ödeve diye boş kağıda yaptırdığı imzada bir şey olabilir miydi? Gözlerimi irice açtım. Faith ve Murat bana çevirdi gözlerini.

"Korkma yenge yani kardeş amaaan Alina."

Başka zaman olsa şebek hallerine gülerdim ama aklımda dolanan durum yüzünden sadece boşça baktım.

"Kardeşim sen az konuş yoksa iyi olmayacak." Murat ellerimi tuttu. "Minik cadım ürkünç bir durum yok. Yanındayım ve seni asla bırakmayacağım." Gülümsedim. Murat benim her şeyimdi. Fatih'e döndüğümde hemen aşk dolu bakışlarını bizden çekti. Ne tuhaf çocuk bu ya. "Fatih ben bir şey imzalamıştım. Kiraz ödev yapıyordu bana hocasının imza istediğini söylemişti. Boş kağıda imza atmıştım. Onunla bir şey yapmış olabilirler mi?"

Fatih hemen ifademi yazdı. "Olabilir Alina ama anlamadığım sana bıraktıkları şey neden olsun? Senden bir şeyler alınması gerekmez mi? İş iyice karışıyor. Ben bunu araştırıyorum. Söz veriyorum bulacağım. Bu sürede kapında polisler olacak onlarla okula veya dışarıya gideceksin. Tamam mı?"

Kafamı salladım. Daha sonra ifademi okuduktan sonra imzaladım. Muratla ayağa kalktığımızda Murat yüzünde olmayan sakallarını kaşıyordu bu çok sinirlendiğinde yaptığı bir durumdu.

"Alina sen Fatihle kal. Ben geliyorum cadım. Bu arada şu sorgu odasına sok beni sende Fatih."

"Tamam abi. Sinem götür Murat'ı"

Sinem bir erkek miydi? Şaşkınca baktım. Muratla birlikte gittiler.

"Yasak değil mi girmesi?"

"Yasak ama burasının müdür zaten Murat'ın kuzeni. O deli her türlü girer yani yen-Alina. Sende tanıyorsun Murat'ı. Konu sevdikleri olunca izle sen."

Kafamı salladım. Fatih'le çok iyi anlaşmıştık. Onu evimize yemeğe davet etmiştim hiçbir baskı altında olmadan(!) Kesinlikle eve zorla geliyordu. Murat geldiğinde gömleğini kollarına kadar katlamıştı. Sinem polis hafif beyazlamış şekilde geldi.

"Fatih ismi aldım. Zeynep Yıldırım diye biriymiş. Ege'nin annesiymiş."

"Süpersin lan. Nasıl aldın sen? Benim çaylağımı da ürkütmüşsün."

"Orasını sorma. Sadece bu işle iyi ilgilen istiyorum. Kuzenimle de yazıştım. En kısa sürede bitsin. Benim minik cadım sevmez üzerinde baskıyla gezmeyi. Hem bizde çıkalım."

Fatih imalı bir gülüş atıp kafasını salladı.

"Tamamdır. Evinize geleceğim beni davet etti Alina. Di me?"

Ne daveeet sorma yani(!)

"Hı hı."

Murat gülerek saçlarımı karıştırdı. "Kim bilir nasıl acındırdı kim bilir?" Hepimiz gülmüştük. Muratla Fatih vedalaştıktan sonra bizde uzaktan vedalaştık. Muratla çıkarken Sinem elinde bilgisayarla geldi.

"Komiserim istediğiniz sorgu kasetini getirdim. Arkadaşınız neymiş be."

Murat elini belime atıp sırıtarak çıktık. Ne yapmıştı ki?

"Murat ne yaptın adamlara sen?"

"Bir şey yaptığım yok cadım. Hadi evimize gidelim."

"Önce doktora gideim pansuman yapsın."

Kaşlarını çattı. Kendisi ne kadar da doktor olmak istese de doktora gitmek istemezdi. Gene atıştık ama eve gelmiştik. Bende evdeki sağlık dolabından pansuman çantasını aldım. Yüzüne pansuman yaptıktan sonra kapı çaldı. Polisler geldi kendilerini tanıttılar. Hala Kiraz'ı bu işte nasıl kullandığını ve annesinin önüne beni nasıl attığını bilmiyorum. Uykum olduğunu söyleyerek odama çıktım. Terasa bakarak uyuyakalmıştım.

Hikayemi görüyor okuyor ama oy vermiyorsunuz bu da yazma isteğimi kırıyor. Oy verirseniz mutlu olurum.

Oy vermeyi ve bolca yorum atmayı unutmayın ballarım :)

Ege hakkında ne düşünüyorsunuz?

İmza olayı ne?

Neden annesi, Alina'yı arıyor?

Murat'a kimler aşık oldu?

Fatih gibi bir arkadaşınız olsa ne yapardınız?

 

Loading...
0%