Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm 4

@nehirruya

Sabah kalkmamı sağlayan şey başımdaki klik klik sesleriydi. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Diye bağırmıştım. Başımdaki kişi Buraktı. Bu ailenin hepsi mi baş belasıydı? "B-ben şey." Bir şey diyemeden elindeki telefonu yere düşürdü. Sonra düşen telefonunu alıp koşarak çıktı. Aşağıya inerken de yemeğe beklendiğimi söyledi. Arkasından şaşkınca bakıp lavaboya gittim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim. Ev büyük olduğu için merdivenlerinin orada Burak kızarmış yanaklarıyla beni bekliyordu.

"Bana bak küçük bir daha sakın odama izinsiz girme ve fotoğrafımı çekme." Biraz fazla mı kızdım diye düşünmemi sağlayan Burak'ın dolan gözleri ve iç çekişi oldu. "Tamam bir daha girmem. Beni merdivenlerden itmezsin değil mi?" Bugün bu ufaklık beni ikinci kez afallatmıştı. Yoksa burada şiddet mi görüyordu? Burak'ın ellerinden tuttum. "Seni burada kızınca merdivenlerden mi itiyorlar?" Sorum karşısında kaşları çatıldı. "Hayır. Biz seni bulduk sanmıştık. Güneş adında ailemize bir kız gelmişti. Ben 11 yaşındaydım. O beni senin gibi sevmiyordu ve okuldaki arkadaşlarımda ablamı merak ediyordu bende fotoğrafını çektim. Sonra beni sinirlendirip aşağıya itti." Yutkundum. Bu kız nasıl bir şeydi böyle? İster istemez Burak'a karşı gardım düştü. Başka şeylerde yaşamış gibiydi. Bunu ilerleyen zamanlarda soracaktım.

Yemek masasına geldiğimde herkes günaydın dedi. Bu ailede her şey saatli ve toplu yapılıyordu. Benim ailemde öyle değildi. Babam hep yurt dışında olurdu bende abimle kalırdım. Abim de akşamları eğlence mekanlarında olduğundan sabah gelmiyor öğlen geliyordu. Akşam da arkadaşlarıyla buluşuyordu gene. Arada bir abi kardeş günümüz olurdu. İstemsizce onların yaşadığı aile sıcaklığını yaşayamadığım için gözlerim dolmuştu. Bu yüzden gözlerimi yemekten kaldırmadım.

"Kızım beğendin mi pankekini? Senin için Deniz abin yaptı." Biyolojik annemin sorusuyla yediğim pankek boğazımda kalmıştı. Abim bana hiç yemek yapmazdı. İsterse yapardı ama uğraşmazdı. Bu yüzden hep ben yapardım. "Çok güzel olmuş Deniz. Ellerine sağlık." Dediğimde yüzündeki durgunluğu gülümseme almıştı. Bu ailede bir sorun vardı ama ne? Burak çok kırılgan, Deniz çok alıngandı, Kağan da fazla asiydi belirli sınırları vardı diğerlerini daha tam olarak tanıyamadığım için yorum yapamadım. Acaba gelen kız yüzünden mi bu haldelerdi?

"Aleda birlikte bugün kimliğini çıkartmak istiyorum." Bunu diyen biyolojik babamdı. Yutkundum. Ben istemiyordum ki onların ailesinden biri olmak. Belki de istiyorumdur diye geçti içimdeki ses ama hemen yok ettim. Benim kötü de olsa bir yaşantım vardı değişsin istemiyordum. "Size istemediğimi söylemiştim. Ben burada sadece anlaşma için varım." Söylediklerimi hiç takmamıştı biyolojik babam. Hatta biraz sonra birlikte çıkacağımızı söyledi. İsteksizce kafamı salladım.

"Burak yemeğini yediysen çantanı al. Seni okula bırakayım oradan da şirkete geçerim." Alp'ti bunu söyleyen sanırım içlerinde bana en mesafeli davranan oydu çünkü Furkan bir şey söylememi bekler gibiydi. Alp ise onunla konuşmasam umurumda olmaz gibiydi. Burak yukarıya çıkıp çantasını alıp geldi. Kirpiklerinin altından bana baktı. Ne isteyecekti bu ufaklık?

"Aleda arkadaşlarıma senin varlığından bahsettim ama benimle dalga geçtiler. Eğer okul çıkışıma gelirsen inanırlar. Gelir misin?"

Ne diyeceğimi bilemedim. Burak on yedi yaşında olsa da büyümemiş bir bebek gibiydi. Burak'ı ne kadar kırmak istemesem de gelmeyecektim yoksa onlar bana ben onlara alışacaktım. Benim amacım farklıydı. "Gelmeyeceğim. Ben dışarıdayım bu işi halledeceksek çabuk olalım bence." Kimseye bir şey demeden dışarıya çıktım. Beş dakika sonra önümden hızla beni ezecek gibi bir araç geçti. İçinde Alp ve Burak vardı. Aracı Alp kullanıyordu. Bu adamın sorunu neydi az kalsın düşecektim? Düşmemi son anda engelleyen Furkan olmuştu.

"Nasılsın şeker kokulu?"

"İyiyim ve ismim Aleda. Bunu söylemen yeterli. Ayrıca teşekkür falan bekliyorsan hiç bekleme. Kardeşin beni öldürecekti resmen."

"Alp, Burak'a çok düşkündür. Seni annem kaybettiğinde beş yıl rehabilitasyon merkezinde yattı Evde bizimle ilgilenen Batuhan vardı. İçimizde en hassas olan Burak'tır. Baştan uyarayım Aleda belki de anlamışsındır ama Burak'a bir şey olsun Alp gerekirse can alır o kadar söyleyeyim. Güneş mevzusu yeri gelince değnilir sana orada çok yaramız oldu. Birini kaybettik. Burak'a zararlar verdi onu kullandı. Sende bunu ona yaparsan bende yanında değil karşında olurum. Burak'ı Alp büyüttü. Alple yanlız kaldıklarında baba bile der Burak. Aklında olsun kardeşim."

Yanımdan gitmişti. Tüylerim ürpermişti. Resmen beni ezecekti. O sırada telefonum çalmıştı. Babamın aradığını görünce kocaman gülümsedim. Onları şimdiden çok özlemiştim çünkü. Hemen açmıştım. Sesliye almıştım.

- Babacığım. Seni çok öz-

Cümlemi bitirmeme bile izin vermedi. Gene otoriter olan adam gelmişti.

- Şimdi Aleda gidip kimlikte soyadını değiştiriyorsun. Üç ay sonra seni yanıma alacağım. Şirket bilgilerini alıyorsun. Bir ihale var. Benim için önemli kızım. Benim için yaparsın değil mi?

- Ama bab-

- Aması yok. Yapacaksın!

Arkadan abimin sesini duydum. Yoksa bizi unut gibi bir şey demişti. Gözlerim dolmuştu ve peki diyerek kapatmıştım. Ardından beş dakika sonra Furkan, Deniz, biyolojik annem ve biyolojik babam gelmişlerdi. Acaba duydular mı diye baktığımda hepsinin suratı düzdü bir tek Deniz'in gözlerinde demin Furkan'la konuştuğumuzdaki mesafe vardı. Umursamadan araca bindim. Nüfus müdürlüğüne geldiğimizde kimliğim değişmişti ve bu beni kalbimi çok acıtmıştı. Eve geldiğimizde biyolojik babam tüm biyolojik abilerimi toplamıştı çalışma odasına bende odama geçecekken bir inilti sesi duydum. Kapıyı ufak açıp baktığımda gözlerimi irice açtım.

Yorumlarınız ve oy vermeniz kitabımıma olan ilginizi bana gösteriyor lütfen atlamayın :)

Siz Aleda'ya kızdınız mı?

Sizce Aleda kimi gördü?

Kitap nasıl gidiyor canlarım?

Loading...
0%