Merhaba arkadaşlar bu benim ilk texting kitabım.

Bakalım becerebilecek miyim?

Umarım sevdiğiniz ve bolca güleceğiniz bir kurgu olur.

Şimdiden sizleri seviyorum.❤

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.😁

Şimdilik görüşürüz bebeklerim.😘

1.BÖLÜM

"Ayyy! Fenalık geçireceğim, Asiye hanımcım." Dedim, bol bir abartmayla. Sabahtan beri gelecek olan akrabalarımız yüzünden annem canımı çıkarmıştı. Tutturmuştu da şimdi gelecekler laf edecekler, bir karış toz mu görsünler falan diye. Bu kadar temizlik çıldırma sebebim olacaktı sonunda.

" Ne varmış iki bez sürmüşsen! Görümcemin kızına bak bir de sana. Yakında onu nüfusuma alırım." Her seferinde böyle diyordu. Ama kuzenimi her gördüğümde oturuyordu.

Annemin dediklerine göz devirerek " Asiye hanımcım benim belim koptu, benim için temizlik bitti." dedim ve arkama bakmadan yukarı kaçtım.

Aşağıdan gelen bağırma sesleri olmasa çok daha güzel olurdu ama annem hala bağırıyordu.

" Kız buraya gel! Daha temizlik bitmedi. Daha yerleri paspaslayacaksın! Gelirsem oraya kafanla silerim yerleri!" Tamam, bu biraz korkutmuştu. Hatta fazlasıyla. Çünkü annemde o potansiyel vardı. Açık bir şekilde hem de. Geçen gün babamı eve almamıştı. Babamı annem yattıktan sonra odamın penceresinden içeri almıştım. Akıllı babam ise yatak odasına gidip anneme sarılarak uyumuş. Annem sabah babamı görünce sinir krizi geçirdi. Babamı da beni de sıra dayağından geçirdi. Annem benden babama geçince kaçmıştım. Ne hayırlı evlattım ama.

Annem gerçekten odamın önüne gelmiş olacak ki kapı ardından sesi geldi. " Ben sana demedim mi gelirsem yerleri kafanla silerim diye?" Deyince korkumdan kaçacak delik aramaya başladım. Ama yoktu. Annemin yanından nasıl geçicem bakalım.

" Benim minnoş, güzeller güzeli annem. Sakin ol, geliyorum." Dedim ve uzlaşmacı bir şekilde kapıyı araladım. Ancak annem beni gördüğü gibi kolumdan tutup dışarı çekti. Çığlık atarak kolumu kurtarmaya çalıştım. Annem " Bağırma be! " deyince daha fazla koluma asıldım. Çok ciddiydi, gerçekten kafamla yerleri silecek kadar hem de.

Biraz daha koluma asıldığımda kurtarabilmiştim kolumu. Anlık olarak merdivenlerden aşağı topukladım. Az daha düşüyordum. Annem gerçekten korkutmayı iyi biliyordu. Benim bu halimi görünce belli etmemeye çalışsa da gülmüştü. Bundan dolayı ben de gülüp hızlıca yerleri sildim. Ben silerken annem keyif kahvesini yapmamı istemişti. Tabi bana işlerini yaptırırken bunu kutlayacaktı. Her anne yapıyor bunu. Vallahi! Kimse inkar etmesin. Bu şekilde ellerine düşmek düşmanı bile korkutur.

Mutfakta kahve yaparken annem yine seslendi." Nerede kaldı benim keyif kahvem?" Cevabımı hemen verdim. " Geliyor keyif kahven Asiye hanımcım. Tabi kızını köle olarak kullan! " Dediğimde cevabı çat diye yapıştırdı. " Seni bunun için doğurdum ben köle! Başka ne için doğursaydım seni? Çalış köle!" Evet, bunu ciddi ciddi söyledi. Biraz alayla, biraz ciddiyetle. Yok artık ya. Bu kadın gerçekten korkutucu! Sanırım ciddi ciddi beni bu yüzden doğrurmuş.

Kahve olunca annemin çok sevdiği mor çiçeklerle süslenmiş fincanına doldurdum. Yanına soğuk suyunu ekleyip tepsiye koydum. Popişimi kıvırta kıvırta annemin yanına gittim. Yine pembe dizilerini izliyordu. Bu defa izlediği Yasak Elma'ydı. Benim artık beynim algılayamıyordu. Kim kiminle evleniyor belli değil.

" Anne keyif kahveni yaptım, al." Dedikten sonra kendimi gri koltuğa bıraktım. " Git telefonumu getir, hadi kızım." Dedi. Çıldıracam artık. Ben ne zaman popişimi yere koysam annemin beyninden görevler yağıyordu. " Ama anne ya. Offf!" Deyince öyle bir hızla kafasını bana döndürdü ki koltuktan kıç üstü düştüm."T-tamam, canım annem. Getiriyorum hemen." Dedikten hemen sonra adeta yerimden uçtum. Annem arkamda kötü kadın gülüşleri atıp "Ha şöyle, kıvama gel yavrum." dedi. Annem ve duyguları gözlerimi yaşartıyor. Ne kadar da seviyor bir tanecik olan kızını.

Mutfağa girip annemin telefonunu aldım. Salona gittim ve merak konusu olan o konuyu sordum. " Ne yapıcan telefonla? Dizi izlerken kullanmazsın." Dedim, annem yine ne karıştırıyordu?

Annem sinsi bakışlarını bana atarak " İnstagram'da paylaşacağım, çatlasın bizimkiler." Dedi ve bana, masum gibi görünen ancak asla masum olmayan bir şekilde baktı. Gözlerimi büyüttüm. " Yok artık. Anne akraba sevgin gözlerimi yaşartıyor." Dedim ve bana şu cevabı verdi : "Öyleyimdir." Şaka gibiydi. Tam yine koltuğa oturacaktım ki arka cebimden titreşen telefonu bıkkınlıkla aldım. Kızlardan mesaj vardı.

MÜKEMMELLİK ABİDELERİ SJSJ

Deren: Kızlar ben sıkıldım buluşak mı?

Aysima: Olur, sizi anlatacak dedikodularım var. Nerede buluşalım?

Deren:Bilmem, diğerleri baksanıza!!

Dila:Buradayım, geldimmm

Aysima: Sonunda. Mavi neredesin? Zeyno neredesin?

Anonim: Buradayım, Zeyno birazdan gelir. Eeee nereye gidiyoruz????

Zeynep: Geldim, evet nereye gidiyoruz?

Deren: Bilmem, sahile gidek mi??

Aysima: Evetttt. Gidekk!

Dila: Olurrr

Anonim: Evvettt!

Zeynep: Olur da herkes neden evlenir gibi evet diyor? Sjsjsj

Anonim:Olur öyle şeyler. E o zaman hazırlanın, motorla geliyorum. Ben kaçar!!!

Aysima: Tmm. O zaman artık konuşmak yerine hepiniz susun ve hazırlanın. Motorlara atlayın gelin

Dediğinde gruptan çıkmıştım. Hızlıca anneme döndüm. "Kızın kaçar!" Dedikten sonra annemin yanağını öpüp koştum. Annem o sıra fotoğrafın açısını belirliyordu. Çok da tınlamamıştı ama yapacak bir şey yok. Yukarı odama çıktım. Adeta içeri girerken kapıyı kırmıştım. Hızlıca benim gibi mavi olan dolabımı karıştırmaya başladım. İçinden mavi oversize tişörtümü çıkardım. Altına da siyah taytımı çıkardım. İkisini de üzerime geçirip makyaj masama koştum. Siyah saçlarımı at kuyruğu yapıp iyice sıktım. Kahverengi olan ama siyaha çok yakın olan gözlerimi maskaramla tamamlayıp dudaklarımı kırmızı rujumu sürdüm. Evett, yanlış duymadınız kırmızı ruj! Küçüklüğümden beri kırmızı rujlara takıntım vardı. Küçükken süremezdim ama şimdi her yerde, her zaman sürüyordum.

Hızlıca siyah kol çantama cüzdanım ve telefonumu attım. Koluma da siyah lastik tokamı taktım. Evet, yedek olamlıydı her zaman. Bu önemliii.

Aşağı yine kıçımı kıvırta kıvırta indim." Anne ben kaçtım." Diye seslendikten sonra motorumun anahtarını aldım. " Dikkatli kullan kızım."

"Tamam anne."

Dışarı çıkıp siyah Kawasaki Ninja 'ma atladım. Evet, anneme ne kadar tamam desem de hızlı kullanıyordum. Motorumu çalıştırıp sahile doğru gitmeye başladım. Bizim evden yarım saat kadar uzaktı. Hızlı kullanıyordum. Hatta bu yüzden at kuruğu aşağı doğru iniyordu. İşin ironik kısmı dondurmanın erimesi gibiydi.Sjsjsj. Ve beklenen o an geldi, toka saçlarımdan sıyrılıp uçtu gitti. Daha yeni almıştım onuuuu! Ühüülü. Neyse yedeğim var Allah'tan. Unutmaz isem takarım.

Saçlarım rüzgarla uçuşuyordu. Zavallı buklelerim rüzgarın gazabına uğruyordu.

Sonunda sahile gelebilmiştim. Aysima sadece yoktu.

Dila " Oh sonunda, şu Aysima var ya şu Aysima elimde kalacak." Deyince grupça güldük. Grupça neden dedimmmm? Çünkü bizim birircik salak arkadaşımız motordan inerken gülüyordu. "Sonunda hepimiz toplandık." Dedim ve kendimi kumun üzerine serdikleri bohçaya attım. Aysima oradan söylenirken" Ben onlara çekirdek ve kola alayım onlar beni gebertmek istesin. Nerede bu adalet?" diye çığırdı.Derin ise buna gülüp " Ne yapalım?" deyince Aysima onun üzerine koştu.Biraz birbirlerini kovaladıktan sonra. Oturup dedikodu yapmaya başladık. Bayağı yapmıştık ki artık dayanamadım. " Eeee yeter, sıkıldım. Başka bir şey yapalım." Dedim. yarım saniye geçmeden arkadaşım diye demiyorum ama çok salak olan arkadaşım Zeyno " Rastgele numara çevirek mi?" dedi.Herkes buna katıldı. Çünkü daha önce yapmadık biz bu mallığı. Herkesin telefonunu çıkarmasını beklerken Aysima, Dila, Zeyno ve Derin bana baktı. Omuz silkerek " Ne oluyor? Ben mi yapayım?" Dedim. Sanki senkronize olmuş gibi aynı anda kafalarını salladılar. Tam hayır diyecektim ki aklıma çok eğlenceli olabilir gibi bir şeytan düşünce düştü. E ben de ne yapam? Kuzu kuzu telefonumu çıkardım. " Eee arayalım mı yoksa mesaj mı atalım?" Dedim. Derin " Mesaj." dedi. Kafamı sallayıp kişilere girdim. Oradan da klavyeye girerek dadaşlarıma baktım. Akıllarına gelmemiş olacak ki bunu da bana devrettiler. Aklımdan geçen numarayı girdim.

*0547 *******

Onlara da gösterip Whatsapp'tan mesaj attım.

Anonim: Merhabaaaaaaa!!

İlahi Bakış Açısı

Yolda sakince yürüyordu genç. Yanından geçen hızlı motorla yüzüne bir şey çarptı gencin. Önce ne olduğunu anlayamadı. Elini yüzüne atıp aldı. Siyah bir lastik tokaydı. Garip garip baktı. Ardından bileğine geçirdi.Bir dahakine veririm diye.

Birinci bölüm hem uzun oldu hem de textingsiz ancak ikinci bölüm bol bol okuyacaksınız.

Şimdilik görüşürüz.

Belki bugün ikiyi de atarım bilemiyorum.

Sizi seviyorum.❤️

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnnn.