Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@nektariguzeli

Merhaba Sevgili Okurlarım.

Dediğim gibi bugünkü ikinci bölüm ve 12. Bölüm ile karşınızdayım.

Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

Sizleri seviyorum😘❤

İyi okumalar.

 

Ayağım bayağı kötü burkulmuş olmalı ki ayağımın üzerine basamıyordum. Şişmişti bayağı. Bu yüzden iki günlük bir rapor almıştım. Tabi Kutlu sağ olsun. Okulda olanları duyunca aynı günün akşamı yani dün evime gelmişti. Doktora falan götürmüştü. Rapor aldıktan sonra da beni ısrarlarım üzerine eve bırakmıştı.

Şu an yatağımda 1.90 yatmış bir şekildeydim. Karnımın üzerinde bilgisayarım vardı. Bilgisayarımdan film izliyordum. Bir yandan da abur cubur kemiriyordum. Yatağımın yanındaki zulam yeter de artardı bana. Tam ağzıma bir solucan jelibon atacaktım ki kapı çalmaya başladı. Hadi bakalım merdivenlerden nasıl inicem. Yukarıya da zaten beni Kutlu taşımıştı. Ne olurdu da benim kardeşim olsaydı. Mesela bir abi ya da ikiz mükemmel olabilirdi.

Oflaya ofalaya trabzanlara tutundum. Bir bacağımla hoplaya hoplaya merdivenleri bitirdim ancak alnımdan süzülen ter damlacağı bence yeterince açıklayıcıydı. Bir dakika ben neden deynek kullanmadım. Elimle alnımın ortasına yaıştırmıştım ki inledim. Zaten alnımda da morluk vardı. Başımı ovalayarak kapıya doğru hopladım. En sonunda kapıyı açmayı başarmıştım. Kapıyı açıp baktım. Veeeeee... Kaan'ı gördüm. Ellerinde dolu dolu poşetler vardı. Şaşkınlıkla ona baktım. Açık kahve gözleri beni süzerken koyu kumral saçları hafif esintiyle birlikte salınıyordu. Çilleri bana göz kırparken göğsü hızla inip kalkıyordu. Hızlı gelmiş olmalıydı. Şaşkınlığımı atmaya çalışarak konuştum. "Evmi nereden biliyorsun?" Gülümseyip "Uzun hikaye." Dedi. "Müsade var mı?" Dedi ve ellerindekileri gösterdi. Arkaya doğru zıplayıp kolumu açtım. "Tabi ki." Dedikten sonra o mutfağı bulup bırakırken ben de zıplaya zıplaya salona geçmeye çalışıyordum. Ancak çok da işe yaradığı söylenemez. Bir kaç kez zıpladıktan sonra aniden havalanmamla gözlerim pörtledi. "Cinler mi kaldırdı beni?!" Diye bağırıp yüzümü ellerimle kapattım. Hemen kulağımın arkasından gelen bir kahkahayla yerimden hopladım. Başımı çevirince Kaan'ın burada olduğunu hatırladım. Gözlerim bir daha da pörtlerken tekrar güldü. "Ben buradayken cinlerin mi seni kucağına aldığını düşündün?" Deyip tekrar gür bir kahkaha attı. Sinirle ve utançla ona baktım. "Varlığını unutmuşum napayım? Neden sessiz sessiz geliyorsun? İndir beni!" Diye yükseldim. Utançtan dudaklarım kızarmıştı. Evet dudaklarım yanaklarım değil. Böyle bir özelliğim var. "Varlığımı mı unuttun? Senin B12 yok galiba." Deyince elimle kafasına vurdum. Daha çok güldü. "Sessiz gelmedim ve yeterince sesli geldim." Sinirle ona baktım. "O zaman ben niye duymadım ses?" Dedim. "Sen zıplamakla meşgulken fark etmedin sesleri." Deyince daha çok utandım. Doğru söylüyor. Odaklanmışken sesleri bile duymazdım ki. "İndir beni!" Dedim ve çırpındım. Ancak beni göğsüne bastırıp hareketlerimi kısıtladı. "İndirirsem ne yapacaksın? Yere mi oturacan yoksa sürünerek mi salona gitceksin?" Dedi. Ona bakıp gülümsedim. "Bırak da gör." Dedim. Meydan okumamla bıraktı. Tek ayağımın üzerinden hoplaya hoplaya koltuklara gittim ve oturdum. O ise şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ciddi olamazsın dercesine baktı. Başımı evet anlamında sallayıp "Otur." Dedim. Şaşkınlıkla karşıma oturdu. "Şaka gibisin." Deyince kahkaha attım. Ben kafamı kaldırmış gülerken onun bakışlarından habersizdim. O bana bakarken son anda onun bakışlarını yakaladım. Gülmem kısılırken yerini tebessüme bıraktı. "O poşetler de neydi?" Dedim ve merakla ona baktım. Gülümseyerek bana baktı. "Senin için aldım." Dedi. Bu sefer şaşkınlık sırası bendeydi. Ona bakarken "Ama ben onları kabul edemem Kaan. Olmaz." Dedim. Kaşlarını çattı. "Ben onları ne kadar süre taşıdım hanfendi biliyormusunuz? Onları almaz isen bir daha seninle konuşmam." Deyince kaşlarımı çattım. "Ama-" Konuşmama izin vermedi.

"Sizin mutfağa girmemde bir sakınca var mı?" Dedi. Merakla başımı iki yana salladım. "Ne yapacaksın ki?" Dedim. "Poşetlerde ki abur cuburları kaseye koyucam." Dedi. Başımı salladım. "O zaman film izleyelim." Dedim. "Olur." Diye seslendi. "Bekle yardım-" Daha cümlemi söyleyemeden "Gerek yok. Gelme Mavi. Ayağın kötü. Zarar gelmesin sana." Dedi. Cümleleri içimi sıcacık etmişti.

Film seçmiştim. Ve birkaç dakika sonra Kaan geldi. Tepsiye dizmişti ve bir sürü şey vardı. "Kaan biz bunları nasıl bitiricez?" Dedim ve güldüm. Bana bakıp güldü. "Bilmiyorum." O kadar masum söylemişti ki kahkahalara boğuldum. Kahkahalarımız dinince film izlemeye başlamıştık.

_______________________

 

Yerimden kıpırdanıp yavaşça gözlerimi açtım. Tavan odamın tavanına benziyordu. Kafamı kaldırıp etrafıma baktım. Odamdaydım. E ben buraya nasıl geldim ki? En son Kaan ile film izliyorduk. Bir dakika Kaan mı? Ben buradaysam o nerede? Onun okula da gitmesi lazım. Yataktan hızla indim. Tam bir adım atmıştım ki ayağımın zonklaması bir olmuştu. Acıyla geri yerime oturdum. Komidine baktım. Telefonum oradaydı. Uzanıp aldım, mesajlara girdim. Zaten artık benim kim olduğumu biliyor. O yüzden bir önemi yok.

Ben: Kaan nereye gittin?

Ben: Kusura bakma uyuya kalmışım

Ben: Ne zaman gittin

Ben: Beni odama sen mi getirdin

Ben: Sen neredesin

Ben: Senin okulun vardı. Benim raporıum var

Ben: Kaan

Kaan: Sakin ol Mavi

Kaan: Buradayım

Kaan: Yani şu an telefondayım demek istedim

Kaan: Her neyse

Kaan: Okuldayım

Ben: Ne zaman gittin

Kaan: Sen film izlerken uyuya kaldın. Seni yatağına yatırıp etrafı topladım sonra da evime gittim.

Ben: Bana bıraksaydın ben sabah etrafı toplardım

Ben: Ayıp oldu, keşke zahmet etmeseydin

Kaan: Mavi boş konuşma, Allah'tan bir masayı topladım. Ne var sanki

Kaan: Hem mahcup hissediyorsan

Kaan: Ben hasta olunca sen bana bakarsın ödeşmiş oluruz

Ben: Olur. Bakarım sana

Ben: Yine de mahcubum ya

Ben: Akşam yemek yapıcam yemeğe gel olur mu

Kaan: Mavi ayağın kötü olmaz

Ben: Sus Kaan. Bir şey olmaz bana

Kaan: Mavi

Ben: Eğer gelmez isen bir daha seninle konuşmam

Kaan: Tehtid etme beni

Kaan: Tamam gelicem ama çok ayakta durma tamam mı

Ben: Tamam. O zaman görüşürüz.

Kaan: Görüşürüz

Telefonu kapattım. Gerçekten çok mahcup olmuştum. Evde misafir varken nasıl yatmışım anlamıyorum. Başımı iki yana sallayarak etrafımı temizlemeye başladım. Sonra da zaten biraz ders çalışıcam.

________________________

Evet Sevgili Okurlarım bu bölüm bu kadardı.

Bölüm yorumlarınız alayımmmm

Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın olur mu Sevgili Okurlarım.

Sizleri seviyorum❤😘

Görüşürüz.

 

Loading...
0%